src
stringlengths
13
47
tgt
stringlengths
11
64
Ben sadece şahsi eşyalarımı getiriyorum.
Ben sadece kişisel eşyalarımı getiriyorum.
Tom bunu kendi kendine yapabilirdi.
Tom bunu kendi başına da yapabilirdi.
Kışın bile burada az kar bulunur.
Burada kışın bile az kar var.
Mary ne zaman eve dönecek?
Mary eve ne zaman dönecek?
Tom kendini küvetinde boğmaya çalıştı.
Tom küvette kendini boğmaya çalıştı.
Tom bir kazaya uğradı.
Tom bir kaza geçirdi.
Hiç bir kitap yazmayı düşündün mü?
Hiç kitap yazmayı düşündün mü?
Tom bir rapor okurken masasında oturdu.
Tom masasında oturmuş bir rapor okuyordu.
Onun gözleri elmas gibi parladı.
Gözleri elmas gibi parlıyordu.
Tom bir melek değil.
Tom melek değil.
Tom Mary'nin onu yapabileceğini düşünüyor.
Tom, Mary'nin bunu yapabileceğini düşünüyor.
Tom'la sadece bir kere konuştum.
Tom'la sadece bir kez konuştum.
Tom yaşamak için bir yer arıyor.
Tom yaşayacak bir yer arıyor.
Bunu bir fırsat olarak düşünmelisin.
Bunu bir fırsat olarak görmelisin.
Tom ve Mary ihtiyaç duydukları her şeye sahip.
Tom ve Mary ihtiyaçları olan her şeye sahipler.
Tom neden bunu sana gönderdi?
Tom bunu sana neden gönderdi?
Kışın kendimi daha yorgun hissederim.
Kışın kendimi daha yorgun hissediyorum.
Tom suyu akmayan bir evde yaşıyor.
Tom suyu olmayan bir evde yaşıyor.
O tamamen bir aptal değil.
O tamamen aptal değil.
İnşallah Tom bunu okumaz.
Umarım Tom bunu okumaz.
Yarın gel, o farklı bir hikaye.
Yarın gel, bu farklı bir hikaye.
Tom tanıştığı her kadına âşık olur.
Tom tanıştığı her kadına aşık olur.
Kadınlar bir azınlık değildir.
Kadınlar azınlık değildir.
Karım neden beni terk etti?
Karım beni neden terk etti?
Tom bir peruk aldı.
Tom peruk aldı.
Bana öyle gizlice yaklaşma.
Bana böyle gizlice yaklaşma.
Onun için bir hediye satın almak istiyorum.
Ona bir hediye almak istiyorum.
Tom, tahliye edilebileceğinden korkuyordu.
Tom tahliye edileceğinden korkuyordu.
Eşyalarımı almak için arabama gidiyorum.
Eşyalarımı almaya arabama gidiyorum.
Dan bile bulaşıkları yıkamadı.
Dan bulaşıkları bile yıkamadı.
İş için beni deneyin, lütfen.
Lütfen iş için beni deneyin.
Tom ve Mary'nin her ikisi de haklıdır.
Tom ve Mary ikisi de haklı.
Bir şeyi kontrol etmem gerekiyor.
Bir şeyi kontrol etmem lazım.
Bunu yapmak çok sıcaktı.
Bunu yapmak için çok sıcaktı.
Her gün Fransızca konuşurum.
Her gün Fransızca konuşuyorum.
Tom Mary'yi öpmek için eğildi.
Tom Mary'i öpmek için eğildi.
Keskin nişancı beyaz bir minibüsü kullanıyor.
Keskin nişancı beyaz bir minibüs kullanıyor.
İngilizce birçok ülkede öğretilir.
İngilizce birçok ülkede öğretilmektedir.
Tom sana geç kalacağını söyledi mi?
Tom geç kalacağını söyledi mi?
Dedikodu yapan biri değilim.
Dedikodu yapacak biri değilim.
O bir dünya rekoru.
Bu bir dünya rekoru.
Lütfen bip sesinden sonra bir mesaj bırakın.
Lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakın.
Çilek toplamak için gittik.
Çilek toplamaya gittik.
Tom Mary'yi bunu artık yapmaması için uyardı.
Tom, Mary'i artık bunu yapmaması için uyardı.
Tom her şeyi daha aylar öncesinden planlamış.
Tom her şeyi aylar öncesinden planladı.
Tom hâlâ oldukça sarsılmış.
Tom hala biraz sarsılmış durumda.
Gitar çalarken rahatlamış hisseder.
Gitar çalarken kendini rahat hissediyor.
Tom muhtemelen itaatkâr olacak.
Tom muhtemelen itaatkar olacak.
Anneme o günleri hatırlatmak istiyorum.
Anneme o günleri hatırlatmak isterim.
Emi annesine bir elbise yaptırdı.
Emi annesine elbise yaptırdı.
Tom ben yokken uslu durdu mu?
Ben yokken Tom uslu durdu mu?
Tom yüzüğünü parmağından çıkaramıyor.
Tom yüzüğünü parmağından çıkaramadı.
Rapor edecek yeni bir şey yok.
Rapor edilecek yeni bir şey yok.
Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.
Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye gidiyorum.
Büyük ihtimalle bunu artık yapmayacağım.
Büyük ihtimalle artık bunu yapmayacağım.
Tom en az ayda bir kez Boston'a gider.
Tom ayda en az bir kez Boston'a gider.
Sonuç benim hipotezimi doğruladı.
Sonuç hipotezimi doğruladı.
Timuçin Yozgat'ın bir yerlisidir.
Timuçin Yozgat'ın yerlisidir.
İyi bir eş ile evlenen bir adam mutludur.
Mutlu, iyi bir eşle evlenen bir adamdır.
Tom umduğundan daha fazlasını aldı.
Tom umduğundan fazlasını aldı.
Tom çadırını benimkinin yanında kurdu.
Tom çadırını benimkinin yanına kurdu.
Tom otuzlu yaşlarının ortalarında.
Tom otuzlu yaşlarının ortasında.
Mary benim üvey kız kardeşimdir.
Mary benim üvey kardeşim.
Tom Mary'ye yardım etmememi istedi.
Tom Mary'e yardım etmememi istedi.
Tom bir bıçakla Mary'yi tehdit etti.
Tom Mary'i bıçakla tehdit etti.
Tom Boston'un bir yerlisi.
Tom Boston'un yerlisidir.
Artık kim olduğunu ben bile bilmiyorum.
Artık kim olduğunu bile bilmiyorum.
Onların bana yardım etmesini isteyeceğim.
Bana yardım etmelerini isteyeceğim.
Onlarla birlikte biraz zamana ihtiyacım var.
Onlarla biraz zamana ihtiyacım var.
Bu masa Yumi tarafından kullanılır.
Bu masa Yumi tarafından kullanılıyor.
Tom öğle yemeği için her gün eve gelir.
Tom her gün öğle yemeği için eve gelir.
Tom Mary'ye evlilik teklif edecek.
Tom Mary'ye evlenme teklif edecek.
Ne gibi riskler aldım?
Ne tür riskler aldım?
Kral eski bir kalede yaşardı.
Eski bir kalede bir kral yaşıyordu.
Tom artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor.
Tom artık benimle neredeyse hiç konuşmuyor.
Tom şüpheci değildir ama Mary öyledir.
Tom şüpheci değil ama Mary öyle.
Kış yaklaşırken günler kısalır.
Kış yaklaştıkça günler kısalıyor.
Bunu her pazartesi gerçekten yapacak mıyız?
Bunu gerçekten her pazartesi yapacak mıyız?
Dün onu gördüğümde çok yorgun duruyordu.
Dün gördüğümde çok yorgun görünüyordu.
Tom şapkasını kibarca kaldırdı.
Tom şapkasını nazikçe kaldırdı.
Tom bir kanguru mahkemesinde yargılandı.
Tom kanguru mahkemesinde yargılandı.
Hem voleybolu hem de basketbolu severim.
Hem voleybol hem de basketbolu severim.
Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
Hepimiz aynı yurtta yaşıyoruz.
Yumi pazar günü tenis oynamaktadır.
Yumi pazar günü tenis oynar.
Burada olduğunu hiç kimse bilmiyor.
Kimse burada olduğunu bilmiyor.
Bu tür şeyleri yapmaktan nefret ediyorum.
Böyle şeyler yapmaktan nefret ediyorum.
Tom kimle geliyor olacağını söyledi mi?
Tom kiminle geleceğini söyledi mi?
Tom altıdan önce kalkmadı.
Tom 6'dan önce kalkmadı.
Neden güce sahip olmakla bu kadar takıntılılar?
Neden güce sahip olmak konusunda bu kadar takıntılılar?
Tom ilk hamlesini yaptı.
Tom ilk hamleyi yaptı.
Geçen sefer onu yanlış yaptım.
Geçen sefer yanlış yaptım.
Boston'a varana kadar bekleyelim.
Boston'a gidene kadar bekleyelim.
Tom ve Mary tek başlarına sahildeydi.
Tom ve Mary sahilde tek başlarınaydılar.
Her gün egzersiz yapıyor musun?
Her gün egzersiz mi yapıyorsun?
Orada uzun zamandır mı çalışıyorsun?
Uzun zamandır mı orada çalışıyorsun?
Kahvaltı saat dokuz buçuktadır.
Kahvaltı dokuz buçukta.
Sami iki dilli büyüdü.
Sami iki dille büyüdü.
Ellerini masanın üstünde tut.
Ellerini masanın üzerinde tut.
Tom onu biz olmadan yaptı.
Tom bunu biz olmadan yaptı.
Tom sırt ağrısından yakındı.
Tom sırtının ağrıdığından şikayet etti.