poet
stringlengths
3
47
title
stringlengths
1
168
poem
stringlengths
3
159k
Nafi Çelik
1 Oradoğu Ateş Çemberi içinde
-Mersinde yayınlanan günlük İçelekspres Gazetesinin başmakalesidir- Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği üyesi tüm devletler, Ortadoğu’da olup bitenleri; kendi programlarının uygulamasındaki bir parçası gibi görüyor olmalılar ki, mahreci kendi ülkeleri olan sivil toplum kuruluşları dahil, tüm kurum ve kuruluşların, kan gölü haline gelen Gazze’yi görmezlikten gelmektedir. İnsan Hakları havariliğine soyunan başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa birliği üyesi devletlerin apaçık bir şekilde, gözler önünde işlenen bu katliamı haklı gösterecek belgeler yaratma çabası içinde olduklarını herkes biliyor. Adeta bir soykırım programının, dünya devletlerinin gözlerinin önünde işleniyor olması, oldukça düşündürücüdür! ... Ne gariptir ki, bizim aydınlarımız (!) da, ancak Ermenilerin ortaya attığı Ermeni Soykırımı (!) safsatasından başka bir şey görmeyen gözlerini, emperyalist güçlerin bir yangın yerine çevirdiği Ortadoğu’ya bir türlü çeviremiyorlar! Adeta bir Haçlı Ortaklığı haline gelen Avrupa Birliği, durumdan memnun gözüküyor! Masum çocuklar öldürülüyor, hamile kadınlar, yaşlılar ve hastalar katlediliyor ama İnsan Hakları için kendilerini havari ilan eden örgütler suskun, hatta İsrail’i destekler söylemler geliştirmekten geri kalmıyor… Adolf Hitler’in katliamından canlarını kurtaran Yahudiler çok iyi bilirler ki, Osmanlı, kendilerine kucak açmış ve onları insan kasabı Hitler’in zulmünden korumuştur… Tarihi gerçeklerin ışığında, mazideki Alman katliamını çok çabuk unutan İsrail’in, aynı tarzda Müslümanlara katliam programı uygulaması anlaşılır gibi değil! Ürdün, Irak, Filistin, aynı zihniyetle ateş çemberi içinde değil mi? Bu programın büyük bir haçlı programı olduğunu düşünüyorum… Karabağ’da Ermeniler katliam yaparken seyirci kalan süper güçler, burada da seyirci kalmayı yeğlediler! Ama Ermeniler’in ortaya attığı ve yıllar öncesini kapsayan sözde Ermeni Katliamı (!) projesi yalnız haçlı ruhuna sahip ülkelerden değil, bizi içimizden vuran ve kendilerini aydın ilan eden yazar çizerlerimiz tarafından bile zorla kabul gördürme gayreti içindeler… Arkadaş, Filistin halkına uygulanan katliamı görmüyorsun da, yüz yıllar öncesindeki sözde Ermeni Soykırımını nasıl görebiliyorsun? Sen nesin? ... Avrupa İnsan Hakları örgütü ne yapıyor? Amerika Birleşik Devletleri hak arama peşinde ise, bu haksızlığı neden destekliyor? Afganistan, Ürdün, Irak, Filistin halkları Müslüman diye mi, bu ülkelerdeki kıyımlara seyirci kalınıyor? Zalimlerin zulümlerine seyirci kalan her ülke, zulmün taraftarı olmuyor mu? Ortadoğu ateş çemberi içinde iken dünya ülkeleri ne yapıyor? Peki biz ne yapıyoruz? Bence asıl sorgulamamız gereken kendimiz değil miyiz? Biz, bu olup bitenlerin, neresindeyi ve ne yapıyoruz?
Sebahattin Kömürlü
1 Şair yaratmak
Kolay değil Tanrı, Acılarla yoğurmak hamuru, Ve Çalmak durmaksızın kara taşlara, Alsın diye, Renginin aslını.
Ali Bozkurt Niyazlar
1 Öyle geçer zaman ki
Koşar zaman Bir bakmışsın neler geçmiş Neler aşmadı ki zaman Ne acı bırakır ne tatlı Öyle geçer ki zaman Bir bebek olur bir damladan Bir bebek bir doktor olur Bir bebek yetmiş kişinin katıli Koşar zaman Bir bebek kalem tutar O bebek yazardır birgün Bir tohum bir agaç olur Bir ağaç bir orman Sabırlıdır zaman Bir orman trilyonlarca kibrit olur Bir kibrit bir ormanı yok eder bazen Hiç bıkmaz ki zaman Geçer zaman koşar zaman Ne ızdıraplar geçer Ne sevinçler yaşanır Zaman yener herşeyi Öğle geçer ki zaman Dostu olursan büyütür seni Düşmanı olursan yer bitirir Gel zaman git zaman O zaman bu zaman Her zaman zamansız olamaz hiç birşey Para, pul, sevgi,aşk Zamanla bulursun Kaybedersin zamanla Zaman öğretir sana sabrı Yada sabır öğretir sana zamanı Zaman acemiyi usta yapar Kendini usta sananı çarpar yer Geçmez gibi görünür Öyle geçerki zaman
Taha Mehmet Telli
Sayğı Görmek
Para; Değer,İtibar ve sayğı görmenin en kestirme ve en değersiz yolu. Ocak
Vedat Ali Kızıltepe
1...Sen Sev İzmiri Ayşe
Yine kapalı hava, yine yağmur Yine aylardan Nisan Taşıyıp derin yalnızlığı içinde Durgun sularda kıyıya vuruyor insan Bir şeyler var dilinin ucunda Sustukça tebessümü erteliyor insan Bence sen sev İzmir’i Ayşe Bakkal Recep, kapıcı Salih Buranın Ali’si Fatma’sı aynı İzmir Şehrin adıyla dönmüyormuş talih Suretler ayrı insanlar aynı Bence sen sev İzmir’i Ayşe… Kordon boyunda yürüyüş yap akşamları Bornovaya git ara sıra Sahile ulaş ardından Bir olta at denize Mutluluğu tutar belki oltan Havasını çek içine derin Bence sen sev İzmir’i Ayşe… Gökkubbemiz her yerde aynı Geceleri yanar yıldızlar Yalanı dolanı, üç kağıtçısı Karanlık saklayamıyor bunca günahı Laf aramızda Ben özledim çok İzmir’i Bence sen sev İzmir’i Ayşe Urgan misali sıkar yüreği yalnızlık Nereye gitsen hep İzmir Bir fincan kahve sıcak bir tebessüm hasretlik Birde şen kahkahalı dostlar mekanı Çözüverip prangaları Bence sen sev İzmir’i Ayşe Denizlerde yakamozlar oynaşsın Konakta güvercinlere yem ver pamuk ellerinle Vapura bin ara sıra Göztepe’ye maça git Selam söyle martılara Selam söyle Karşıyaka’nın kızlarına Bence sen sev İzmir’i Ayşe…
Taha Mehmet Telli
Sevmek İnsan Hastalığı.
Sevmek; Bir insan hastalığıdır. Bağışlama sistemi sağlam insanlar yakalanır bu hastalığa... ocak 2017
Bilal Geniş
-1-The Muse-2035 -Felemenkçe
-0001-The Muse-2035 -Felemenkçe Weet je... The Muse... Je me iets... Mijn seksuele verlangen... Ik had niet verwacht worden op te heffen,... Ik hield van je, onbeantwoorde.... U begrijpt me... The Muse.... Mersin-04.02.2001-Bilal Genis
Arzu Bağrıaçık
1 Topal
Aksak,tehlikeli Bastonu önde Vursa yere Küfreder gibi Avuçları terli. 05.06.2001 Ankara
Ülkü Sarıoğlu Okyanus Yürek Mavi Melek
1 Sevgililer Günü Gökyüzüm Aşk Yüzlüm
S onsuza uzandı ellerimiz,gülüşlerimiz güneşimiz gökyüzümüz oldu sevgimiz... E llerin ellerim,yüreğin yüreğim,gözlerin gözlerimdir... V edaya elvedaya yer yok benim sevdamda ayrılamam... G üneşim cennetim nefesim herşeyim özüm aslım ruhum sen... İ çimden atamam bir başkasına bakamam yar. L aleler güller orkideler aldım sana yanında sönük kaldılar bilirim. İ çimden atamam bir başkasına bakamam yar. L aleler güller hediyeler aldım sana yanında sönük kaldılar bilirim. E llerin ellerim,yüreğin yüreğim,gözlerin gözlerimdir... R üyam,dünyam.duam,sevdam özüm aslım ruhum seni çok seviyorum. G üneşim,cennetim,nefesim herşeyim özüm aslım gökyüzüm gökkuşağım sen... Ü zülme birtanem yüreğim cennetim gökyüzüm aşk yüzlüm sevda gözlüm... N efesim nimetim en kıymetlim can yoldaşım aşkların en güzelisin... Ü zülme yüreğim gökyüzüm aşk yüzlüm ruhum aslım özüm seni çok seviyorum. Atatürk'ün Toprağın Mavi Okyanuslar Kızı Deli Mavi Melek Ülkü Sevda Derin Mavi Melek Lila Sarıoğlu Bu şiirin hikayesi: Hayal gücümle yazdım.Tüm sevgililere ithafen yazdım.Benim hiç sevgililer günüm olmadı.34 yıldır yalnızım sevgililer gününde... Ben hep yalnızdım sevgililer gününde...Yalnızlıkla doyuruldum,yalnızlıkla beslendim...Tüm sevgililere hediyem olsun...Benim sevgilim en kıymetlilerim melek canım can yoldaşım yol arkadaşım annem & ablam & manevi kardeşim Gözdem Teyzem Efem yeğenim Nisam & en kıymetlilerim cennetim şair Özlem Demirkaya ablam onlara ithafım olsun...Şiirlerim noter onaylıdır...İsmimi soyismimi yazmadan paylaşmak yasaktır... Annem meleğimmmm ellerinden yüreğinden ayaklarından öpüyorum...
Taha Mehmet Telli
Vefa Ve Dostluk
Hasta veya Üzgün olduğum zamanlarda sevdiğim insanlar elimi tuttuğunda ve ya ben'le konuştuğunda iyileşiyorum ben... Çünkü bedenime ve ruhuma ilaç, Vefadan, Dostlukdan ve Merhametten daha sonra iyi geliyor... ekim2016
Münevver Düver
1-Türkiye’m (Türkiye’m isimli Albümümden)
1-Türkiye’m Evrende yaşayan en güzel millet Aziz milletin otağı mülkiyem. Bayrağı taşıyan en güzel millet Türkiye’m Türkiye’m canım Türkiye’m. Dünyada başka bir benzerin yoktur Varlığın düşmanın kalbinde oktur Bayrağın kırmızı, hilalin aktır Türkiye’m Türkiye’m canım Türkiye’m. Yurdumda yılmayan bekçilerin var Tarihte, kültürde emekçilerin var Vatanı kollayan Mehmetçiklerin var Türkiye’m Türkiye’m canım Türkiye’m. Varlığın bizlere huzur veriyor Ata’nın gençliği güller deriyor Münevver’in başı göğe eriyor Türkiye’m Türkiye’m canım Türkiye’m. Şiir: Münevver Düver
Zeki Çelik 2
1. ULUSLARARASI ÇUKUROVA TÜRK DÜNYASI ŞİİR ve MÜZİK FESTİVALİ...
1. ULUSLARARASI ÇUKUROVA TÜRK DÜNYASI ŞİİR ve MÜZİK FESTİVALİ... Merhaba saygıdeğer gönül dostlarım. Çukurova edebiyatçılar derneği başkanı Halise Tekbaş'ın ve yönetimin büyük gayretleriyle Adana'da gerçekleşen festival programına Türk dünyasından çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı. Program akışı aynen şöyle oldu. 23 Ekim 2015 cuma günü otelimizde kahvaltımızı yaptıktan sonra Atatürk parkına çelenk koyma ve tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleşti. Topluca otobüslere binerek Adana valiliğine vardık. Valimizi ziyaret sırasında konuşma yaparak memnuniyetini dile getirmiş oldu. Bazı arkadaşlarımız duygularını aktardı ve orada kısa bir şiir dinletisi gerçekleşti. Sayın: Adana valisi Mustafa Büyük bir bez torba içerisinde ilin haritasını ilim simgesi olan Hediyeleri sundu. Öğle ve akşam yemeği arasında serbest zamanını arkadaşlarımız alışverişler yaparak şehir gezintisi sürdürmüş oldu. Şiir ve müzik dinletisi Yahya Kemal Kültür Merkezi (Mehmet Akif Ersoy) Salonunda gerçekleşmiş oldu. 19.30 başlayan program gece 23.30 kadar devam etti. Belediye başkan yardımcısı da konuşmasının ardından şiir okudu. Bu programda Yurt içinden ve yurt dışından katılan şair, ozan, sanatçılarımız yeterli süreyi değerlendirerek yürek coşkusunu yansıtmış oldu. Sanatçı dostlar: Aşık Ziya var, Rabia Ece Aydoğdu, Salih Aydoğdu, Hüseyin Özkan. 24- Ekim 2015 Cumartesi günü başlayan program Karaisali Kültür ve doğa gezisiyle devam etti.Belediyenin çok amaçlı toplantı salonunda şiir ve müzik programı devam etti. Buradan kapı kaya kanyonu gezisi, Kesirihan gezisi yapıldı. Bolahatoğlu alabalık tesislerinde öğle yemeği yendikten sonra geziler devam etti. Varda köprüsü (007 James Bond Skyfali filminin çekildiği köprü. Alman köprüsü) Ziyaretçi gönül dostlarını büyüledi. Burada hatıra fotoğrafları çektirenler oldu. Karaisali belediyeyi ziyaret sonrası da toplu fotoğraflar çekilerek arşivlenmiş oldu. Adana il merkezine dönüp Süleyman Demirel Bulvarı Nezihe Yalvaç salonunda akşam yemeği yendikten sonra ÇUKUROVA BELEDİYESİ Orhan Kemal Kültür Merkezi salonunda da gece 24 de karar şiir ve müzik dinletisi devam etmiş oldu. Sanatçılarımız: Sayın: Engin Çır, Tuncay Yalın, Öner Kaçıran, Zeynep Darbanli, Fotoğrafcı, kameraman, şair yazar ve sanatçı kardeşimiz Elmir Medetoğlu. 25 Ekim 2015 pazar günüde kahvaltı sonrası Eski tarihi Taş köprü, Ulus parkı, Altı minareli Sabancı Cami, Tarihi Tepebağ evleri, Adnan Menderes ve çoban dede,Çatalan baraj köprüsü gezisi ve Adana tur gezisi devam etti. Öğle yemeği ardından Ramazanoğlu Kültür Merkezinde şiir ve müzik dinletisi devam etmiş oldu. Akşam yemeği sonrası da saat 24 kadar da otelde şiir ve müzik dinletisi devam etti. Adana Ceyhan ilçesinin ünlü şairlerinden sayın: Baki Yıldırım kardeşimiz yaylada istisna duvarını tamir ederken geçirdiği kaza sonucu omurilik felci yaşadığı için bu güzel programa katılamayınca bazı şair arkadaşlar geçmiş olsun dileklerini bizzat evinde ziyaret ederek moral vermiş oldu. Bizde Isparta dan Hocam Melahat Ecevit Zeki Çelik, eşim Cennet Çelik, Gülser Hünük arkadaşımızda bu ziyaretçiler arasındaydık. Orada da hoş sohbet ve aralıklarla şiir okumamız devam etmiş oldu. Bizler için bu güzel programı organize edip Türk dünyası şair ve yazar sanatçı kardeşlerimizle buluşturan değerli gönül dostum: Halise Tekbaş ve ekibine, Mekanı ve araçlarıyla sponsorluk yapan Belediye Başkanlarına, hizmette kusur etmeyen tüm personele arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum cümlemizden Allah razı olsun diyorum. Bu vesileyle tüm gönül dostlarıma saygılar, sevgiler, selamlar iletiyorum. 1.Uluslararası Çukurova Türk Dünyası Şiir ve Müzik Şöleni Katılım Listesi Halise TEKBAŞ DÜZENLEYEN İbrahim Şaşma - Karaman Orhan Oyanık - Çanakkale Nuriz Gökmenoglu - Ankara İlhami Erdoğan Ozanilo -Ankara Elmir Medetoglu - Azerbaycan Hikmet Elitaş - Karaman Nusret Turan - Ankara Reşit Bahtiyar - Sivas Ümran Çetin Varlık - İzmir Süleyman Coşkuner - Antalya Şevki Kayaturan - İzmir Engin Çir - İzmir Riyaz Demirci Erbil-Irak Enver Kibritoğlu - İstanbul Hüseyn Sözlü-Azerbaycan Fatma Özger Bilgiç-Mersin-Tarsus Osman Karaarslan - Simav-Kütahya Hatice Türken Canbaba -Ankara Ahmet Canbaba Ankara Şemsettin Ağar - Adıyaman Veysel Turgut-Kırşehir Saadet Kılıçaslan - İstanbul İlgar Turkoglu - Azerbaycan Durak Turan Düz - İstanbul Ulviye Savtur-Ankara Secaattin Öztürk-Ankara Süleyman Karacabey - Kayseri Zafer Can - İstanbul Yahya Azeroglu-İzmir Celalettin Celali Tokmak - Sivas Neşe Cömert - Gaziantep Gülhun Güvenç Ertilav Gaziantepli Zeyneb Də rbə ndli - Azerbaycan. Hayat Aktaş - Bursa Adem Armağan - Kayseri Abbas Şenel - Bucak-Burdur Elif Akgül - Sanatçı- Isparta Rukiye Orhan - Antalya Mustafa Şahin - Malatya Neriman Zevkliler -Antalya Aşık-Salim Gülbahçe - Yozgat Halit Kaçar - İstanbul Nedime Ekinci -Bursa Musa Göçer - Antakya Yahya Güz-(Aşık Garbi) Düziçi-Osmaniye Bolat Ünsal-Kemer Antalya Nesrin Demirtaş-Mersin Pakize Altan-Ankara Gülseren Akdaş - Bafra- Samsun Fahrettin Çelik – Adıyaman Yaşar Akbaş–Aksaray İshak Pekgöz–Aksaray Hayrunisa Şenel - Mersin Ersin Çetin Yılmaz - Sakarya Meliha Yücebaş - Antalya Arzu Nehremli-Azerbaycan Ahmet Ayaz - Gaziantep Emine Alagöz - Adıyaman Zeliha Altindal - Ankara Ekrem Kankılıç - İzmir Gülten Yücel - İzmir Hakan Ertürk - Bafra-Samsun Raife Serxan Qizi - Azerbaycan Punhane Eliyeva - Azerbaycan Safure Toslalı - Antalya Ahmet Yanık Sahinoğlu- Ankara Narıngül Babayeva-Azerbaycan Tuncay Yalın -Ankara Aşık Ziya Var- Bilecik Özkan Hüseyin-Yunanistan Batı Trakya Melahat Ecevit-Isparta Zafer Direniş - Lahey Abdulhadi Bay- Gaziantep Serap Cemile Canseven-İzmir Nevra Çağlayan -Hatay Kamile Yeşiltepe- İzmir İsmail Sezgin-iremcikdergisi-İstanbul Ayşegül Dinçbaş- Kıbrıs Musa Dinç -Mersin Hatice Asi Altaş- Antalya Birsen Can- Kayseri Zerrin Soykan - Ankara Hülya Aslan-İstanbul Aslan Baykara-İstanbul Öner Kaçıran- Göynük-Antalya Gülser Hünük- Isparta Necati Erdek-İstanbul Gökmen Sakin- Van Erciş Veysel Çeliker-Bursa Mesut Yıldır-Hatay/Dörtyol Ayşenur Dike-Hatay/Dörtyol Fadi Tekin-Hatay/İskenderun Hatice Altunay - Marmaris M. Fatih Kahraman- Malatya Halife Bozbayir -Malatya Nacıye Asabı-İzmir Raif Aras-İzmir Taner Karataş-İstanbul Yahya Bilican- İstanbul Zeynep Eroğlu-İzmir Necmettin Selçuk-İstanbul İlhami Gelen- Bingöl Makberî- Ahmet Akkoyun-İstanbul Zeynel Abidin Kıymaz-Adıyaman Baki Tosun-İstanbul Hüseyin Güler-Tekirdağ Abdülkadir Uslu- Denizli Hüsamettin Tat-Denizli. Tahir Görenli-Kahramanmaraş Emin Çelimli-Aydın Ali Küçük-Antalya Selahattin Yılmaz-Antakya Safiye Samyeli-Denizli. Ramazan Aksöz. Burdur Belma Osmalı-Antalya Nezihe Inan-İzmir Şair Necati Coşkun-Hatay/Payas Metin Cansız-Sivas Ömer Sabri Kurşun-İzmir Orhan Çınar-Ankara Osman Yüksel- Yozgat Nuh Şahin-Yozgat Makbule Durmuş-İzmir Sabiha Nevin Islam-Antalya Mehmet Nedim ArıkanAntalya Emine Sonal-Tekirdağ Zeki Çelik, eşi Cennet Çelik Isparta Tülay Bakmaz Küçüktürkmen-Gaziantep İlhami Bulut-Elazığ Necdet Tabak-Çanakkale Mehmet Altun-İzmir Elif Özcan- Antalya Zeynep Batımor-İzmir Işın Andaç-İzmir Selami Traşlar-Manisa Adile NezerAzerbaycan Meriç Gürsoy-Ankara Göksel Kara- Manisa Esat Erbil-Erbil-Irak Senem Sabayel-Azerbaycan Ella Abbasova-Azerbaycan Deniz Süheyla Ergüler-Mersin Aysel Tezel-İstanbul Mustafa Doğan-Mersin Rabia Ece Aydoğdu-Sanatçı -İstanbul Salih Aydoğdu-İstanbul Reşide Okutur- Antalya Ahmet Tabur-Kadirli-Osmaniye Zahide Eskici-Kahramanmaraş Tamer Yılmaz-Balıkesir Feriha Ağdosoğlu-Antalya Yurdagül Özay- Antalya Çimnaz Memmedova Habib Mirzayev Feriha Aydosğglu-Antalya İbrahim Aydoğan-Kırşehir Kul Refik Kutlu-Kırşehir Hamdi Balık-İstanbul Feriha Aydosoğlu-Antalya Vahap Yıldız-Sivas Osman Çevik- Rize ADANA KATILIM LİSTESİ 1-İbrahim Özcanlı (Aşik Postacı) 2–Mansur Ekmekçi - Adana 3- Hakkı Poyrazoglu - Adana 4-Bekir Dagsever - Adana 5-Mesut Eray - Adana 6 -Mustafa Temel - Adana 7-Harun Engiz - Adana 8-Münevver Düver - Adana 9-Dr. Enver Seçinti - Adana 10-Fuat Duymaz - Adana 11-Mehmet Demirel Babacanoğlu-Adana 12-Süleyman Bektaş - Adana 13-Saadet Öznisan -Adana 14-Lutfi Küpeli - Ceyhan-Adana 15-Yakup Karaca- Adana 16 -Yaşar Yıltan -Adana 17- Cemal Ünal- Adana 18-Bayram Yılmaz -Adana 19 Mustafa Akdoğan-Yumurtalık-Adana 20-Harika Ufuk-Adana. 21-Sureyya Filiz -Adana 22-Selim Şavin -Adana 23-Durmuş Ali Sayıcı-Adana 24-Şahin Tuncay- Adana 25-Neslihan Dağlı- Adana 26- Halit Bolat-Adana 27- Mesut Dinç- Adana 28- Ali Hikmet- Adana 29-Ceyhun Ipteş- Adana 30- Binali Yıldırım-Adana 31-Nezihe Ekim-Adana 32-Celal Vatanoğlu-Adana 33-Yusuf Budak-Adana 34-Sıddık Aydın-Adana 35-Aylin Üstündağ-Adana 36-Ali Fuat Şen-Adana 37-Dr. Muhittin Aktaş-Adana 38-Cengiz Kurt-Adana 39-Ali Atar-Ceyhan-Adana 40-Ozan Doğancan Türkdoğan-Adana. 41-Oruc Cakmak Cataloglu-Adana 42-Şeref Kocakaya-Adana 43-Yusuf Ziya Yılmaz-Adana 44-Seyit Çalışkan-Adana 45-Ahmet Kaytanci-Adana 46-Emin Doğan-Adana 47-Ozan Dertli POLAT-Adana 48-Halil Özdemir-Adana 49-Gönül Seçinti-Adana 50-Muharrem Öztürk-Adana 51-H. Hüseyin Çabuk-Adana
Akdağ Ersoy
1 Tükeneceğiz
Dinlediğim bir melodi tükeneceğiz Sen bir yerde ben burada Çocukların tırmandığı şu ağaçta Rüzgar nasıl koparıyorsa dalından yaprağı Biz de eylül gibi savrulacağız Dal dal, yaprak yaprak sararıp solacağız.. Eylül gibi, ekim gibi kasım gibi Biz de bir gün tükeneceğiz, tükeneceğiz… Mazi olacak her şey bir anda Belki sen belki ben ya da ikimiz bir anda tükeneceğiz Yağmurlar da bir daha tırmanır mı ağaçlara Ya da bir daha top oynarlar mı komşuya inat Islak yamalı asfaltlarda çamur içinde çocuklar… Çocuklar büyüdükçe biz tükeneceğiz… Yaz gibi kış gibi iki bahar gibi Biz de bir gün tükeneceğiz, tükeneceğiz… Tükenirken Belki de aynı şarkıyı aynı türküyü dinleyeceğiz Belki de aynı romanı aynı hikayeyi yaşayacağız Dinleyip yaşadıklarımız aynı olsa da Sen kendi aynı derdinle Ben kendi aynı derdimle Bir ah ki içimizde maziyi yaka yaka Sessizce volkanlar patlatarak Kendi sus köşemizde Hücre hücre bedenden ruha Lime lime etten tırnağa Eriyip tükeneceğiz Eylül gibi, ekim gibi kasım gibi Yaz gibi kış gibi iki bahar gibi Tükeneceğiz, tükeneceğiz…. 29.09.2011/Bursa Ersoy AKDAĞ
Taha Mehmet Telli
Vicdan ve merhamet-2
Vicdan ve merhamet ruhun ve bedenin her an vermesi gereken zekatıdır... Temmuz 2016
Taha Mehmet Telli
Yazmak -2
Yazmak; Susmakla, bağırmak arasındaki zarif,naif,sabır ve bilgelik gerektiren bir eylemdir. Eylül 2016
Sebahattin Kömürlü
1 Yarış
Tanrı bir gün dedi var mı benle yarışan var mı benle yarışan kimse yoktu ki o an her şeyi yarattı Tanrı bir tek şeytan kabullendi Tanrıyla yarışı sivrisinek vızırdadı it havladı şaşırdı Tanrı boşunamıy dı bunca uğraşı viyakladı kurbağılar susuz bir göl kıyısında kaplumbağı kabuğunun altındaydı öyle bir yalan söyledi ki şeytan şaşırdı Tanrı hırsından yarattı insanı
Taha Mehmet Telli
Vicdan ve Merhamet
Gözler,eller ve dilin bağlı olduğu yargı organları; Vicdan ve Merhamettir... Ocak 2016 Lüleburgaz Taha mehmet telli...
Taha Mehmet Telli
Vicdanım rahat
Kalbim, aklım ve vicdanım arasında çok sıkı bir bağ ve dostluk var.. Birbirleriyle asla çatışmadılar, beni asla yanıltmadılar ve zorda bırakmadılar... 20-O3-2015 cuma.. Lüleburgaz Taha Mehmet TELLİ
Taha Mehmet Telli
Yeni çocuklar dünyaya geliyorsa.
Kendimi bildigimden beri doğmadan öldürülen bebekler gördüm, Büyüğüne saygısız kardeşler, Vicdansız Ablalar, Çocukları sevmeyen Abiler, Torununu sevmeyen Dedeler, Katil Babalar hatta cennete giremeyen Anneler gördüm Ama bunlara rağmen hala yeni cocuklar dünyaya geliyorsa Allah kullarından ümidini kesmemiş demektir.... Nisan 2016 Lüleburgaz..
Arzu Bağrıaçık
1 Yol
Titrek; Yolda, Keşmekeş halde Bacaklarım. 11.05.2002 Ankara
Taha Mehmet Telli
Yazmak.
Eger yazacagım bir şey varsa aklımda, ayı dolmuş hamile kadın gibi sancı çekiyorum yazana kadar... Yazmak üretmektir..acısı bile güzel.. temmuz 2016
Samiha İkbal
1. Yağmuru sevme denemeleri
Tarihi icerken yudum yudum Kayıpları sayıyor yağmur damlaları... Şemsiyesiz gözlerde camurlar yıkanıyor Ve coğalıyorsun damla damla Deneyleri icerek... Sızıyor bir yerlerden ihanet Taşı bile deliyor yağmur Hangi tarih tualine resmedilmemiş Acıdan başka nedir ki savaş. Hangi yana aktığını bilmeden Düşüyorsa yağmur toprağa Tut yağmuru kollarından gözyaşına bağla. Kırmızı intiharı var yüreğin Bir gizemli tahtın umut eşiğinde. Yankılanıyor sessiz ve derinden Birazdan yağmur dinecek İntiharı tarihte kalanlara bırakarak.
Zeki Çelik
10 - A Ğ U S T O s
Halkın tercihiyle Cumhur çıkacak, Belki yıkılmayan tahtı yıkacak, Herkes sonucuna yarın bakacak, On ağustos bu gün seçim günüdür. Üç aday yarışır biri Başbakan, Ekmeleddin oldu çatıdan çıkan, Selahaddin geçmişte diken, On ağustos bu gün seçim günüdür. Miting alanına vatandaş doldu, Birlik, beraberlik vurgusu oldu, Seçmen aradığı sandığı buldu, On ağustos bu gün seçim günüdür. Vatandaş sabahtan başlıyor oya, Yakın olanlarda gittiler yaya, Her yerden katılım yükseldi baya, On ağustos bu gün seçim günüdür. Cumhurbaşkanı da ülkenin başı, Hayırlısı olsun fark etmez yaşı, Şiirle anlatmak Zekinin işi, On ağustos bu gün seçim günüdür. 10-8-2014
İsa Yıldıran
10 Ağustos
Halka rağmen halka giyim biçenler, Artık akıllanın ibret olsun size 10 Ağustos. Sırça köşkte oturup, ahkam kesenler, Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. Artık çözüm değil yürütülen o tanklar, Bu millet çok çekti yürütülen o banklar, Hakkı hakikati kendine mahsus sananlar, Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. Güçlü Türkiye istemeyen, siparişler verdi, Paraleller bu işe birden teşne kesildi, 17 Aralık, 25 Aralık birer birer geçildi, Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. Kesintili demokrasiden kurtulduk, Paralelden, hem postaldan sıkıldık, Milletin tepesinden hiç inmeyen kılıçdık, Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. Tefecinin elinde kalmıştı piyasa, Hakka düşman olmuştu anayasa, ''Artık yeter''' dedi millet, açıldı bak Çankaya Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. Postmodern, dostmodern darbelerin vardı, Her darbeden beslenen kesimlerin de vardı, Her dönemin adamı, şeyh, hocaların da vardı. Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos. İSA YILDIRAN
Taha Mehmet Telli
Çok param yok.
Sevilmek cok lüksmüş,benimde çok param yok... mart 2016 Lüleburgaz.
Ahmet Yozgat
10 Bhutan Ülkesi Bir Daha Ölür 2
1a/: Yamalı bohçalar kahininin zamanındaydık, Kimmerya dulları Tahrani'ce yerine, Benim dilimi konuşurlardı genellikle. Konuşur ve ağlaşırlardı. Şiirlere kulp takarlardı elemden. Kutup erirdi acılarını içerek. Her engerek önce kendine akıtırdı zehrini. Ben günah tüten ellerimi açardım. Racalar mozolelerine hanımlarıyla gömülürdü. Bhutan ülkesi her gün bir daha ölürdü. Artık sen de 'Amin' de ve çekil Ya Yakhya. 1b/: Kahramanlar selam durmada sana bak. Selam al, 'Hu! ' de ve kapaklan... Ya Yakhya sana armağandır burada yazılanlar. Hatta Karakurum'da taşlara kazılanlar ruhsal armağanlardır. Kavmine geçmişten kalanlardır. Asya illeri şahittir buna. Bugünkü Anadolu türkü yakar üstüne. Ege bölgesi zeybek oynar ardından. Ayartıcı Şeytandır beni yalanlayacak olan ancak. Bal neye denir? Baal nedir? Baalbek nerenin vilayetidir? Sustun işte. Dinle. Eski Kenanlıların taptığı bir puttur Baal mesela. Baba büyük harfle yazıldığı zaman gerçek anlamındadır. Yani oğlunun yanındadır. Ayrıca Ey Yakhya Oğlu Yakhya, Bunlar sana da, Benim oğluma da aslında... Artık sen de 'Amin' de ve çekil Ya Yakhya.
Edip Cangönül
10 Aralık 2001 ve Gece
Günlerden hergün yine Sabahın körü hem Elinin körü gibi Ayaz ve sümüklü Daha günaydın bile değil Çay bayatlamış Kül tablası bayram ediyor Western filmlerdeki mezarcı misali Ve uzundu gece Her yatılmayan gece gibi Sahursuz Ve bu gece de boş geçti Sevdasız Sevgisiz 12 saat sonra başlar karanlık “oy akşamlar akşamlar yine geldi akşamlar evli evine gider garip nerde akşamlar”
Sezai Güler
10 Haziran Vakit Susta
Takvim yaprağımda tarih haziranın onu, günü çarşamba Babasızlığıma bir kaç gün kala, yedi asır sonra zamanda Ne canan geçti bu sabah akıldan, ne de aşk var ruhumda Yine sen düştün içime be usta, dünya susta sol yanımda... S.Güler-10.6.2015
Zeki Çelik
10 K a s ı m
O acı günleri hatırlamakta, Her ülke konuğu ağırlamakta, Mustafa Kemal'i uğurlamakta, Hüzünlü ağlıyor yorgun on kasım. Dalgalanan bayrak indi yarıya, Araçlar dokuz'da bastı kornaya, Dikkatler çekildi Genelkurmaya, Kefeni bağlıyor durgun on kasım. Kolay mı defnetmek koca yiğit'i? , Türkiye uğruna verdi şehit'i, Herkes dinlemeli nutuk Öğüt'ü, Yüreği dağlıyor vurgun on kasım. Yediden,yetmişe herkes anıtta, Duasını eder dursa konutta, Ruhunu şad'eder susup anıtta, İmkanı sağlıyor saygın on kasım. Nedense ihmalkar nesil üredi, Beyinler yıkandı terör türedi, Zeki olmayanlar değer vermedi, Nankörü ayıplar dargın on kasım. 10-11-2009
Efsun Aydın
10 Kasım
Sensizlik benim canımı acıtıyor Gözlerinde ki ışıkla günüm daha aydınlık hep Bir garip hüzünlüyüm bugün Gerçi her 10 Kasım da böyle olurum ben… Hiçbir zaman alışamadım sensizliğe. Özledim seni Önder im… Yolum, ışığım, geleceğim … Her zaman izindeyim.
Abdil Yaşaroğlu
10 Ekim’den 19 Ekim’e
Var git, unut sen benim doğum günümü, Arama, sorma boş ver, Ne yaşadın ki benle, Ne iz bıraktım ki sana doğum günü mü hatırlayacaksın? Geçti yıllar apansızca, Gitti günler birer birer, Aldı seni benden eller, Var git unut sen benim doğum günümü, Beni de susturdun sonucunda, Ne var di ki aramızda 9 günden başka, Bekledim, biliyordun, unutmaz dedim olmadı, sözde unuttun çok bildiğin bu tarihi, aramadın, sormadın, sormadın işte… Beni de susturdun sonucunda, Beni de susturdun… Sessizce, çaresizce… 2Bin6 Ekim 19 P e r ş e m b e Kağızman / KARS
Demet Akkoyun
10 Kasım 1938 De Türk Ulusu Ağlıyor
Sonbahar sabahı 10 kasım 1938 Vatanıma acı bir haber düştü Atam dokuzu beş geçe deniz maviis gözlerini kapadı Türk ulusu ağlıyordu yürekler atasına ağlıyordu Atamın ayrılık acısını yaşıyordum Türk ulusu yüreğinde atasına ağlıyordu Her 10 kasımda atamızı anarız Atam Türk ulusunun gururudur Vatanımda kahramanca zaferler kazandı Düşmanla kahramanca savaştı Büyük ulu önder atatürk yüreğimizde hep özlüyoruz türk ulusu özgürce vatanında yaşıyor Atamızın yaptıklarını unutmadık unutmayacağız Atatürk türk ulusunu en büyük kahramanı Atatürk türk ulusunun en büyük gururudur Atatürkün türk ulusuna yaptığı yeniliklere Hayranlıkla saygı duyuyoruz Atatürkü 10 kasımda sevgi ve saygıyla anarız Ne mutlu türküz ne mutlu atatürkün yolundayız
Selim Temiz
10 Kasım 1938 Ölümsüz Atatürk
Zebur Tevrat İncil ve en mükemmel kitap Kuran-ı Kerim Dört kitap ve kırk peygamber demektir Müslüman İslam Tüm dinler doğrudur çünkü yaradanı arar yaradanı Allah Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Oruç zekat namaz hac ile yürekten meleklere iman İslam Allah için yapacak ve karşılıksız tapacaksın yürekte iman Peygamber ve soyuna saygı ve sevgidir Alevi Müslüman Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Allah Muhammed Ali'ye en yakın kutsal makam Ehl-İ Beyt Allah Muhammed Ali Fatma Hasan ile Hüseyin Ehl-i Beyt Allah'ın kitaplarına ve kırk paygamberine biattır Ehl-i Beyt Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni İbadet karşılıksız yaradanın adına yapılandır yaradan Allah Oruç tut aç insanın halinden anla gizliden yardım elini uzat Namaz Allah adına yapılan makamsız çıkarsız ve yürekten Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Sağlık eğitim adaletli yalansız iyilik ve güzelliktir Müslüman Ruh sağlığı halim selim ve temiz olmakla mümkündür inan Yalan tüm kötülüklerin anası babası ise lanetli kara şeytan Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Alevi Sünni kardeştir bunu kurcalayanlar hain çok kalleştir Para ile imanın kimde olduğunu bilen Allah yaradan Allah Laik Müslüman olalım birlikte birlik ve dirlik içinde Türkiye Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Şehit Mehmetçik mezardan haykırıyor şehit ruhu şad olsun Türkiye temel değer vatan için binlerce kere ölmeğe değer Bir ve birlik olmak zamanı perişan edelim terörist düşmanı Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Her bebek masum doğar ırkını ve toprağını bilmeden ağlar Aile çevre okul ile başlar yalansız adaletlisidir doğru eğitim Sağlık eğitim ve adalet yolumuz hayırlısında olsun sonumuz Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Aydınlatan aydınlara aydın insan bu konuda ilim ve irfan lisan Sağlık eğitim ve adaletli olmayan insan insanca insan etmez Yalan ruh hastalığı asil milletlere yakışmaz bizler asil Türkiye Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Başkomutan Gazi Musatafa Kemal Atatürk ölümsüz liderimiz Anıtkabir ikametgahımız çok sağlam inancımız izindeyiz Atam Canımız kanımız feda vatana şehitlik şanımız şehit Mehmetçik Allah Muhammed Ali sevdalısı Türkiye demektir Alevi Sünni Türk olmak şeref sağlık eğitim ve adalet bizlere kutsal hedef Türk gibi Türk adam gibi adam insan gibi insanız tek yürekte Allah ve şehit Mehmetçik aşkına hain düşmanı çevir şaşkına Allah Muhammed Ali sevdalısıdır Laik Atatürkçü Türk Türkiye Mutlak işleri mutlak çözecek tek makamdır bizi yaradan Allah İbadetini Allah adına karşılıksız doğrusunu iyisini yalansız yap Türk olmak büyük şeref tüm milletlerin vatan ile bayrağı kutsal Yaşasın ölümsüz Atatürk ve Türk gibi Türk Büyük Türk Türkiye Anıtkabir bu vatana ay yıldızlı kırmızı beyaz bayraktır Atatürkçü On Kasım Bindokuzyüzotuzsekiz Atatürk ölümsüz iz bıraktı iz Atam izindeyiz laik demokratik çağdaş sağlam bir çizgideyiz Yaşasın Atatürk ve atatürkçü Laik Demokratik Türk Türkiyem
Mürsel Adıgüzel
10 Kasım 1938'den,günümüze Atatürk
Sayın Başkan, Saygı Değer Meclis üyeleri, Değerli Bürokratlar, Sözlerime başlamadan, hepinize saygılarımı sunarım.. Bilindiği üzere, bu gün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 9.05’e, aramızdan ayrılışının 68. ölüm yıldönümüdür. Bu gün yurdumuzun her yerinde ve dış temsilciliklerimizde, şanlı bayrağımızın yarıya indiği gündür. Bu günün anlam ve önemi yurdumuzun her biriminde ve dış temsilciliklerimizde anılmaktadır. 10. dönem İl Genel Meclisi Üyeleri Olarak Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ulusumuz için canını seve seve veren gazi ve şehitlerimizin manevi huzurlarında saygı ile eğiliyor, minnet duygularımı bildiriyorum. Sayın Başkan, Atatürk’ü yıllarca yas tutarak anmak değil, O’nun yaptıklarını bilmek, öğrenmek, anlamak ve uygulamaktan geçer.Hele hele dünyamızın içinde bulunduğu bu acımasız ortamda, O’nun düşünce ve fikirlerine daha çok ihtiyaç duymaktayız. Atatürk’ün ön gördüğü ve işaret ettiği ilkeler geçerliliğini yitirmemiştir. Günümüzde de bu ilkelere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Çünkü:“Atatürk gibi dehalar ancak görünüşte ölürler. Öyle insanlar bir kuşak için doğmadıkları gibi, belli bir dönem içinde doğmazlar.” O nedenle; ATATÜRK’ÜN AÇTIĞI YOLDA yürümenin önemini bilmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Sayın Başkan, Bu güzel ülkemin insanları yıllardır istismar edilerek öyle bir noktaya getirildi ki, halkımız, Ata’sına hem saygı sunmak, hem de yanlış gidişatı şikayet etmek maksadıyla, Anıtkabir’e koşmaktadırlar. Bu duruma neden olanlar, oturup düşünmeliler. Bakın Ünlü Ozan ve şairimiz Cahit Külebi, onun için nasıl seslenmektedir: Davullar zurnalar döğende/ Biz seni hatırlarız./Binip trene gezende/Biz seni hatırlarız/ Önce adını öğrenir çocuklarımız/ Eli kalem tutup yazanda/ Binler yaşa, yurdumuza hizmeti büyük Kemal Paşa/ Ölümsüz insan Şanlı Atatürk. Değerli ozanımız ve şairimiz Cahit Külebi, Fikirler ve düşünceleriyle ölümsüzlüğe ulaşan, Ulu Önderimiz Atatürk’ü, dünya durdukça kalbimizde yaşamaya devam edeceğini yazmış olduğu bu şiiriyle, çok anlamlı bir biçimde ifade etmektedir. Bende, Atatürk’ün 100. doğum günü kutlamaları nedeniyle, düzenlenmiş bulunan şiir yarışmasına katıldım.O gün yarışma kitabım da yer alan bir şiirimi sizlere okumaktan onur sayarım. ATATÜRK Hürriyetim, özgürlüğüm her şeyim, Senin üstün fikrinledir Atatürk. Bundan yoksun etmek isteyenlerin, Ellerini kırmak borcum Atatürk. Gösterdiğin yolda gençlik yürüyor. Devrimlerin değerini biliyor. Kazandığı kazanımı koruyor Yol göstermek ona borcum Atatürk. Yolun bize uygarlığın yoludur. Hedeflerin insanlığın varıdır. Türkiye’nin sevgilisi yarıdır. Sarmaş dolaş olmak borcum Atatürk Mürsel Adıgüzel Sayın Başkan ve Meclisimizin Değerli Üyeleri, Atatürk’ün yolu dediğimizde şunu bilmeliyiz ki, Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşının öncüsü olarak, Türk yurdunu düşmanlardan kurtarmış ve Milletini bağımsızlığa kavuşturmuştur. Bu büyük kahramanı, ender yetişen devlet ve halk adamı, Atatürk’ü tanımanın ve öğrenmenin yolu O’nun devrimlerine ve ilkelerine sahip çıkmakla gerçekleşir.Bakın,Atatürk Ülkemizin ve bizlerin geleceğini düşünürken, şunları söylemektedir. “Benim için bir yandan olmak vardır ve ben hep bir yandayım, o da cumhuriyetin yanında, cumhuriyetten yana olmak, toplumsal devrimden yana olmak.” diyor. Akabinde de şunları söylüyor: “ Bu kadar kara kaygılara katlanıp yıkımlara uğradıktan sonra, Türk Milleti kuşkusuz öğrenmiştir ki, yurdu yeniden yapmak ve orada mutlu ve özgür yaşayabilmek için egemenliği hiç elden bırakmamak ve cumhuriyet bayrağı altında bütün çocuklarını toplu ve dikkatli bulundurmak gerekir. Yeni Türkiye devleti bir halk devletidir ve halkın devletidir. Bütün örgütler baştan başa halkın örgütleri olacaktır. Genel yönetimi halkın kendisine vereceğiz. Bu toplulukta hak sahibi olmak ve her kesin bu işi görmesi temeline dayanacaktır.” Diyor. Görüldüğü gibi, ulusu ulus yapan ana dokunun halk olduğunu söylemiştir. Halkı kendi çıkarları için kullanmak isteyenlere karşı, bakın ne gibi bir düşünce sergilemektedir.“Bu ülkede yobazların bir tehlike yaratacağı hayaldır.Bu türlü insanlar din ve inanç ile asla ilgileri yoktur. Dinsel bağnazlık onlar için bir üstünlük ve çıkar aracıdır.Bu yolla, bir yandan halkı, öte yandan hükümeti aldatarak kendi hesaplarına üstünlük yaratmaya çalışırlar. Hükümete sokulup halk bizi dinliyor ve bizim dediğimizi yapıyor, bizim sözümüz geçiyor diyerek santaj yaparlar. Sonrasında halka dönerek, hükümet bizim avcumuzun içindedir, sakın bizim sözümüzden çıkmaya kalkışmayınız diye korkuturlar. Demek ki halk arasında hiçbir üstünlük ve güç sahibi olmadıkları halde simsarlığını yaparlar. Devletten yüz bulamadıkları dakikada kendilerinin yağı tükenir. Neden ki, ulusumuz hiçbir biçimiyle bağnazlıktan, kara inançtan hoşlanmaz.” Bu düşüncenin ışığında, ülkemizin yönetiminde bulunan hakim unsurların yaptıklarına baktığımızda, çok büyük çelişkilerin ortaya çıktığını görmekteyiz. Sayın Başkan ve Değerli Meclis Üyeleri, Atatürk’ün öngördüğü cumhuriyetin, ekonomik ve sosyal gelişmelerin ışığında, laikliğin vaz geçilmez bir temel ilke olduğunu görmekteyiz. Halkımıza kapatılan halk yolunun açılması, ekonomik ve sosyal gelişmenin, insanlarımız için vazgeçilmez bir hadise olduğunu bu açılımla bilmeliyiz diye de, düşünmekteyim. Her zaman ülkemizin kalkınmasına, ekonomik ve sosyal gelişimine engel teşkil eden gerici düşünceler belli bir sınıfa dayandırılarak, kalkınmamızda geri kalmamıza sebep olmuşlardır. Bunun aşılmasında, Atatürk’ün ilke ve devrimlerini hiç bir zaman aksatmadan uygulamak gerekir. Bu uygulamalarda savsakladığımız zamanlarda, şunları gördük: “Siz yapamadınız, biz yaparız.” Bunun adı da, cumhuriyeti koruma ve kollama olmuştur. Bu ilke, Anayasa’mızın hakim hükmüdür. Bu hüküm var oldukça, temel görevlerini yapması gerekenler, Görevlerinin dışına çıkarak, gidişatın düzensizliğini bahane ederek, Atatürkçülük adına, Atatürk’ün ilkelerini savuma görüntüsüyle, O’nun kurduğu Cumhuriyetin gelişmesini, demokrasisinin kökleşmesini engellemişlerdir. Nitekim bu gelişmeleri, zaman içinde yaşamış olduk. Halbuki: Atatürk, şöyle diyor, “yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tam anlamıyla çağdaş ve tam anlamlı olgun bir toplum haline getirmektir. Devrimlerimizin temel amacı budur. Bu gerçeği kabul etmeyen anlayışları dağıtıp yok etmek zorundayız.” Görüldüğü gibi, Atatürk sözleri ve eylemleriyle halk adamlığını siyasi hayatı boyunca uygulamış ve halkının birinci derecede geleceğine sahip çıkmasını istemiştir. Halkının, kendinden sonra bir hayal kırıklığı yaşamaması içine şöyle demiştir: “ Benim ölümlü can varlığım bir gün elbet toprak olacaktır.Ama Türkiye Cumhuriyeti sonsuzluğa değin yaşayıp gidecektir.” Sayın Başkan ve Meclisin Değerli Üyeleri, Gerçek bir halk önderinden başka ne söz beklenirdi ki. Bütün bunları dikkate alarak, Türk gençliğine Cumhuriyeti koruması ve kollaması açısından yazmış olduğu nutkunda şöyle demektedir: “Ey Türk Gençliği! Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır.” İşte bu ses Türkiye’nin sesi, Türk Gençliğinin sesi ve Atatürk’ün sesidir. Bu bakımdan bizlere düşen görev, bizden sonraki kuşaklara Atatürk devrimciliğinin dokularını bozmadan teslim etmektir. Atatürk’ü anmanın en güzel etkinliği devrimlerine ve ilkelerine sahip çıkmaktır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetini korumak ve demokrasinin gelişmesini ve insanların evrensel değerlerini savunmakla olabileceğini bilmeliyiz. Göğsümüzü gererek, Yaktığın meşalen asla sönmeyecek ve söndürmeye de hiç kimsenin gücü yetmez, diyebilmeliyiz.Bu birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece, emperyalizmin egemen kuşatmasından, kendimizi korumuş oluruz. Sayın Başkan ve Meclisin Dererli Üyeleri, Buradan Atatürkçüyüm diyenlere de sesleniyorum. Mademki hepimiz Atatürkçüyüz, neden Atatürk’ün ulusal değerlerini göz ardı ederek, bir takım olumsuzlukların içinde oluyoruz. O zaman bir sorun ortaya çıkmaktadır.Ya biz Atatürk’ü bilmiyoruz veya Atatürkçülük numarası yaparak bu milleti oyalıyoruz. Bunu yapmaya hiçbir kimsenin yetkisi ve hakkı yoktur ve de hiçbir zamanda olmamalıdır. Sayın Başkan ve Meclisimizin Saygıdeğer Üyeleri. Her on kasımda, Atatürk’ü anmamız yeterli değildir. Bizler Atatürk’ün bitmez tükenmez fikir ne düşünceleriyle bir bütün olmamız gerekir. Aksi halde, gelişen yeni dünya düzeninde, birileri çıkıp kendine göre Türkiye’yi şekillendirme hakkını kendinde görmeye başlar. Ama böyle düşünenler bilmeli ki, Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün kurduğu temeller üzerine oturmuştur. Hiç kimsenin güçü bu temeli yıkmaya yetmez. Sözlerime son vermeden, bu vatanı bizlere armağan eden, başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, Silah arkadaşlarına, bu uğurda gözünü kırpmadan canını veren şehitlerimize, kanını döken gazilerimize, Cephelere, cephane taşıyan analarımıza şükran borçluyuz. Onları bir kez daha anarak, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ve Yüce Meclisimizde beni dinleyenlere saygılarımı sunuyorum. Mürsel Adıgüzel İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi CHP.Grubu Sekreteri
Recep Uslu
10 Kasım 2008
Konuya nasıl başlamalıyım, nereden başlamalıyım kararsızım. Çalıştığım dönemlerde gerek milli bayramlar, gerek dini bayramlar yalnız bizim için varmış ve yalnız biz kutlarmışız gibi büyük bir heyecan ve zevkle işimizi yapardık. Şimdi ise bazılarına katılıyorum bazılarını ise seyrediyorum. 10 Kasım 2008 günü ise büyük ve eşsiz önder Atatürk’ümüzün ölümünün yetmişinci yıl dönümü. Ağlamak için değil özür dilemek için törenlere katıldım. Önce askerlerin, öğrencilerin, daire müdürlerinin, sivil toplum örgütlerinin vilayet binasında yapılan törenindeydim. Büyük bir coşku vardı. Siren sesleri ortalığı inletti. Görevimizi yapmanın huzuru ile yeni Cuma camisinin önündeki parka oturduk. Saat onbirde İzmit Atatürkçü Düşünce Derneğinde yapılacak olan basın açıklaması için saatın geçmesini bekledik.Zamanı gelince oraya gittik.İzmit Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Sayın Ahmet beyin morali bozuktu.Basın açıklaması sırasında, yaptıkları törende kimsenin olmadığını, ne seçilmişlerin nede atanmışların törene katılmadığını ve siren sesi duymadıkları gibi hiçbir arabanında korna bile çalmadığını söyleyerek protesto etti. Basın açıklamasını tamamladı. Orada bulunan bir avuç insana bazı yaşananlar anlatıldı, sohbet edildi ve saat onaltıda KYÖD de yapılacak törende buluşmak üzere dağıldık. Son zamanlarda yaşamadan önce ölmeyi düşünen ve ölünce de Cennet hayal eden benim güzel halkım camileri çok doldurmakta. Yeni Cuma camisi, Fevziye camisi vakit namazlarında bile doluyor yer kalmıyor çok şükür. Anlamadığı bir dille anlamadığı bir dini yaşayan vatandaşım yaşamayana da yan gözle bakıyor ve kendinden saymıyor. Ben anlayarak yaşamaya çalışıyorum. Burada kendimi övdüm gibi geldi. İkindi namazına gittim. Namazımızı kıldık. İmam efendi namaz sonunda Kuran’ı Kerimin tamamını okuyarak bitiren yani hatim eden birinin duasını yaparak amin dedirtiyor. İslam dinini kurucusu Hazreti Muhammed’den başladı sayıyor. Camiden gelip geçenler, hocalar, hacılar ruhlarına…..ben heyecanla bekliyorum “ ha şimdi diyecek bu gün on kasın Atatürk’ün ölümünün yıl dönümü ona da fatiha okuyalım” uzattıkça uzatıyor, ama benim beklediğimi bir türlü söylemiyor ve söylemeden de duasını bitiriyor. Hayal kırıklığına uğramış bir vaziyette camiden çıkarken üzülüyorum. Hoş Atatürk’ün onun diyeceği fatihaya ihtiyacı yok ama, her şeyi dinle ölçen halkımın var. Orada bulunan ve Atatürk’ü anlamayan onlarca insanın kafası karışır hiç değilse. Bu ülkede sen rahatça dinini yaşayabiliyorsan Atatürk ve arkadaşlarına borçlusun. İstila altında olsan yaşayabilir misin acaba? Neyin beklentisi içerisindesiniz kardeşim, bu nasıl bir inat.. Atatürk’ün kurduğu bir ülkede yaşayacaksın ve Atatürk’ü tartışacaksın … ilginç doğrusu. Telefonum kapalıydı, açtım, arkadaşım Süleyman aramış, geriye aradım: - Beni aramışsın, - Namazdayken telefonun kapalı, çıkınca aç bari.. - Ben sadece namazda kapatmıyorum, törenlerde de kapatıyorum, - Ne töreniymiş bu… - Bu gün on kasım.. - Ne olmuş yani Atatürk öldüyse..benim babamda öldü! Bir hayal kırıklığımda burada oldu. Sevgili arkadaşım eğer baban yaşadıysa Atatürk sayesinde yaşadı, öldüyse ve mezarı belliyse Atatürk sayesinde belli. Sen hür ve demokrat bir şekilde yaşıyorsan yine Atatürk sayesinde yaşıyorsun. Kimsenin baskısı altında değilsen, egemenliği altında değilsen yine Atatürk sayesinde değilsin. Öyleyse Atatürk ve silah arkadaşlarına minnetimizi her fasıla ile göstermeliyiz. Onları şükranla anmalı ve emanetlerine sahip çıkmalıyız.
Recep Uslu
10 Kasım 2008 Tarih Yalan Söylüyor
Saat hiçbir zaman Dokuzu beş geçmedi Hiçbir zaman On kasım olmadı Yıl bindokuzyüzotuzsekize gelmedi Tarih yalan söylüyor. ……………………. Osmanlı diye bir devlet Söğüt kasabasında kurulup Dünyaya bulaşmadı Fatihte istanbul’u almadı zaten Tarih yalan söylüyor. ………………………. Zaten yeryüzünde Kuruluş şehri de Bilecik Kurtuluş şehri de Bilecik diye Bir yer yok Bu kez coğrafya yalan söylüyor. …………………….. Çanakkale’ye ingilizle beraber Anzaklar gelmedi Nusret mayın gemiside neymiş Hele hele binlerce şehit Derelerden su yerine Kan akmadı Uydurma bunlar Tarih yalan söylüyor ……………………. Güzel yurdum işgal edilip Birilerine peşkeş çekilmedi Yunanlılar İzmir’e girmedi Hasan Tahsin’de ölmedi Yahya kaptanlar, ibsiz Recepler Rum çetelerden, ermeni çetelerden Namusumuzu korumadı Uydurma bunların hepsi Tarih yalan söylüyor ………………………… Anadolu’daki dedelerim, ninelerim Liderlerinin etrafına toplanıp Can vermedi, kan dökmedi İnönü savaşları, Sakarya savaşları Büyük taarruzlar yapılmadı Vatanın her karış toprağı kanla ıslanmadı Tarih yalan söylüyor ……………………………….. Bazı devrimler yaparak Çağdaş bir ülkede Tam bağımsız ve hür yaşamamızı Aydınlık kafalı ve çalışkan olmamızı Kimse istemedi Padişahım çok yaşa neyimize yetmiyor. Tarih yalan söylüyor ……………………….. Türk milleti diye bir millet yok Biz insan değil Ruhmuyuz neyiz Göktende zembille indik Anlamadığımız bir dille de din gönderildi Yan gelip yatarak Yaşamadan önce ölümü arayarak Cennette huri hayalleriyle Allah sonumuzu hayreyleye Tarih mi? Dursun durduğu yerde Burası nere Nasıl olsa kimse karşı değil bu olanlara Herkes halinden memnun Vatan elden gidiyormuş Kimin umurunda İnsanlığımız elimizden alındı Onurumda…. ………………………. Ey ulu önder Kusura bakma Biz seninde senin bıraktığın ülkeninde Değerini bilemedik Sen af edersen Allah'ta af eder. 10.11.2008 Dost kalemlerden..................... Af Eyle Atamız Adına, şanına türküler yazılan Kocaman yüreği dünyaya bedeldi Mavisi, sarısı yüreğe kazılan Türklerin atası Mustafa Kemal’di Düşmanlar özendi dostları özendi Örnekti dünyaya hainler kıskandı Akılda, fikirde kaynaktı, gözeydi Gönüle, yüreğe sevgili, canandı Güneşti gözleri hilaldi kaşları Aydınlık sözleri örnekti halleri Ölüme uzaktı erkendi yaşları Ölümden sonraydı kırıldı dalları Yorulduk, incittik bıraktık peşini Kadrini bilmedik af eyle babamız Kemiğin sızlattık bulmadık eşini Cahillik edeni af eyle atamız 16.06.2008 22:13:19 Dilşade Güngör
Gül Şenel
10 Kasım 2013'ten Ata'ya
Kışa hazırlanmıyor artık tabiat,direk kış geliyor, Sevgiler anlaşılmıyor gözlerde,direk söz geliyor. İnsanlar küresel soğuyor Atam. …. Dedelerimizin kanları bayrağımızda donarken, İstiklal marşını yazdıranlar unutulurken, Maskeler yüz oluyor Atam. ,, Gökyüzü hilalle yıldızıma gebeyken her gün, Ve her gece milyonlarca ediyorken sökün, Seslerimiz ölüyor Atam… …. Bir yıldırım düşsün gözlerinden gözlerimize, Conkbayırı’ndayız,isabet etsin yüreklerimize, Saatler bizi vuruyor Atam… … Yeis bize yakışmaz,suskunluk ölüme eş, Lal olsun sana uzatılan dil,nankör,kalleş. Bu 10 Kasım sen doğuyor Atam. …. Saat 9’u 4 geçiyor,son nefesinden can üfledin bugün, ''Ne mutlu Türküm diyene'' diyerek doğruluyor Türkün, Edirne’den Ardahan’a Her Türk Mustafa Kemal Oluyor ATAM…. Kasım 2013-yasaklardan
Caner Kara
10 Kasım 2015
Yedi kat göklerden bakıp şu hale Bizi de bunlardan bilme başbuğum Ağlanacak halimizi hürmetle Arz edeyim gel de gülme başbuğum Tükenmiyor baykuş gibi ötenler Dün Ege'nin sularında yitenler Senaryosu derinlerde bitenler Devam çekiyorlar filme başbuğum Beyinleri uyuşturmuş siyaset Biri sarhoş diyor, biri vesayet Demir ağla dokuduğun memleket Çok zamandır lime lime başbuğum Toplamayla giriyorlar meclise Eksilte eksilte dolmuyor kese Hırsızlıktan çarpılmadı hiç kimse Şimdi gündemimiz bölme başbuğum Gölgesinde yatıyorlar adının Direğini söküyorlar çatının Bunların anasının, avradının... Gayesi Türklüğe çelme başbuğum Bizi sorma, ne ceza, ne berat var Ne resmine dik bakacak surat var Ne askerlik kaldı, ne de sanat var Dilek tutuyoruz ilme başbuğum Elini emiyor şimdi bal tutan Kalmadı siperde, mevzide yatan Gaziler diyarı mübarek vatan Silme hıyar dolu, silme başbuğum Bizden yüreklidir o Anıtkabir Görse bu ahvali sesi yükselir Katır sultan oldu, şempanze vezir Gelme bu zamana, gelme başbuğum 10 Kasım 2015
Kazım Doğan
10 Kasım
10 KASIM Bugün seni anıyoruz, Okullarda, resmi dairelerde, Siren sesleri ile bir dakika, Bakıyorum da şöyle bir Atam Ardından ağlayanlar, Üstü başı yamalı, yırtık Yalın ayaklı insanlar... Son model arabada Saygı duruşundan imtina olmuş insanlar Yanımdan rüzgarıyla geçiyorlar... Onların tuzları kuru Atam Din tüccarlığı ile besleniyorlar.... Sen gideli kara bulutlar sardı ülkemi, Güneş şöyle bir boy gösteriyor, Doğmak istiyor, karanlıkları yırtarak Sanma seni unuttuk atam, Işığın yüreklerimizde, Kara bulutlar işlemez oraya... Sardı sen gideli örümcek kafalılar, Dört dönüyor etrafımızda hurafeler, Birde türedi sahte Atatürkçüler Ama sen rahat uyu Atam Artık uyanıyor gençler, Gerçek Atatürkçüler... 10.11.2008 Kazım Doğan
Ali Cemal Ağırman
10 Kasım
Bu gün, 10 Kasım. Buruk, yüreklerimiz. Yaşlı, gözlerimiz. Yaslı, gönüllerimiz Atamızın Aramızdan ayrılışının 69. Yıl dönümü Atamız çözmüştü Ulus kaderine atılan Kör düğümü. Onun kişiliğini Dehalığını. Kahramanlığını. Devrimlerini. Andık, bu gün. Kadını, erkeği. Genç yaşlısı Ulus insanı olarak Buruktuk Üzgündük, bu gün. Mustafa Kemal ATATÜRK Mazlum Halkların. Evrensel Emsalsiz Önderi. Gençlik Yemin etmiş Mustafa Kemal Ordusu Yemin etmiş Ulus ayakta. Bölücüler. Şeriat özlemcileri olsa da. Güçlü Milletiz. Çünkü biz Misakı Milliyiz. Zorluklar yaşansa da İlerleyecek bu ulus, hep ileri. Demoratik Laik Cumhuriyet. Kanımızın,canımızın, Pahasınada olsa. Gitmeyecek,gidemeyecek. Asla ve asla geri. ATAMIZIN ÖLÜM İLANI Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin resmi tebliğidir: Müdavi ve müşavir tabiplerin neşredilen son raporu, Atatürk'ün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir. Bu acı hadiseyle Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti ulu şefini, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize, içimiz yanarak, bu tarife sığmayan acıdan dolayı en derin taziyelerimizi sunarız. Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak O'nun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan, onun büyük eseri, Cumhuriyet Türkiyesi'dir. Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda, bugüne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizam ve idame hususunu, büyük Türk milletinin hükümetiyle tek vücut olarak teyit ve temin edeceğine şüphe yoktur. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun 33. maddesi mucibince Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhuru intihap edecektir. Türkiye'nin en büyük makamına, Teşkilat-ı Esasiye Kanununa göre geçecek zatın etrafında hükümetiyle, şanlı ordusuyla ve bütün kuvvetleriyle Türk Milleti sarsılmaz bir varlık olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir. Bugün ayrılığına ağladığımız büyük şefimiz Atatürk, her vakit Türk Milletine güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk Milleti onun eserlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyetini daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir. Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır ____ŞAİR 67_____ ALİ CEMAL AĞIRMAN
Kenan Kerim Yavuz
10 Kasım
Çocuklar özledi seni ''deli''ler gibi Yatıyor ANIT ta ZÜBEYDEnin yiğidi Gönül bahçemizin Yaren gülüydü Ayırdı ecel bizi bir 10 Kasım günüydü... Gençlik popta,cazda; okul bahane Medya; fuhuş,ahlaksızda şahane Karış karış satılıyor vatan,daha ne? Ayırdı ecel bizi bir 10 Kasım günüydü... Kahveler dolu dolu işsizler ordusu Nikahlısını eliyle etmiş...............pu Baklavanın üzerine yiyorlar turpu Ayırdı ecel bizi bir 10 Kasım günüydü... Memurun rüşvette,vatandaş perişan Dünyaya gerilikte saldık hep şan pkk ya bile yataklık yapan paşan Ayırdı ecel bizi bir 10 Kasım günüydü... Avrupa öğrendiğini satar oldu bize Vizeler koyup,getırdiler TÜRKÜ dize DERBEDER yoruldu sanma son dize Ayırdı ecel bizi bir 10 Kasım günüydü... 10.11.2003 derbeder
Pınar Bulduk
10 Kasım
Tarihlerde o kara gün 10 Kasım 1938 Seni bizlerden aldı uzaklara götürdü Seni unutmak mümkün mü? O deniz mavisi gözlerini altın sarısı saçlarını Şanlı komutan Atatürk Sen devrimlerle hatırlanan Asırlar geçse de benliklerden silinmeyen unutulmayan Yaşayan efsanesin Sen Türk milletinin istikbalisin
Bekir Dişbudak
10 Kasım
Bu gün on kasım sesiz bir sabah Rüyalarımda gördüm seni Ajanslar senden söz ediyor Atam Dolma bahçe hüzün dolu Mehmetçik ağlıyor başucunda Akın akın geliyorlar Anıtkabire Unutmuşlar gazete manşetleri küçük Ama andığımız Mustafa Kemal büyük Onlar da biliyor ki Mustafa Kemaller var Vatanımın dört bir yanında milyonlarcalar Nerdesin atam nerde, sanata tükürenler var Hadi bir daha çık gel Samsundan Saçları süt kadar beyaz gözleri mavi Işığımız sönüyor dön gel gayrı Yurt da sulh cihan da sulh demiştin ya Sulh yerine ayrıştırıyorlar bizi Alt kimlik üst kimlik olduk Hani milletin efendisi köylüydü Tarım bitti dışarıya muhtaç olduk Dön gel artık adın fark etmez Biz seni vatanseverliğinden tanırız Bu vatanı böldürmeyiz kimsede bölemez Son Mustafa Kemaller seni bekliyor Öndersiz kaldık atam bir ışık daha yak Seni Dünya unutmadı ama unutan hainler var 10 Kasım değil seni her gün saygıyla anıyorum Okuduğum her duamda senada rahmetler okuyorum Ama sen ölmedin ki içimiz de yaşıyorsun Atam Rahat ol kabrinde dün Kadıköy de selamladık seni Yârin bir başka yer olur İzindeyiz Atam Bektaş Bekir Dişbudak
Erdal Ceyhan
10 Kasım
Bugün 10 Kasım,ayağa kalktı çember sakallılar Selama durdu yurttaki bütün vatansever türbanlılar Ne var ufukta, Mustafa Kemal’mi geliyor yoksa Dışardan gelip,Fethullah Hoca’mı gözüktü ufukta Gençler, ne yazık, Atatürk’ün adını çoktan unuttular Nurlu ufuklara Dubai’den yada Arabistan’dan daldılar Her şey yavaş yavaş aydınlanıyor, bir ışık doğuyor Aydınlar liberal oldu, kâr işini geç olsa da anlıyor. Yurtta bütün okullar yakında imam hatip olacak Bütün kızlarımız başını bağlayıp.sınıflara dolacak Sonra gelsin her ilde üç gün üç gece Kutlu Doğumlar Atatürk’ün ölümünden yeni gençler sorsan ne anlar. Üniversiteden sonra türban sırası ilköğretime gelecek Cuma Hoca’nın küpesinden sonra sıra kime gelecek. Rahatsız etmeyin Büyük Ata’yı bırakın rahat uyusun Suratınızı gördükçe kafasını çevirir, ne de ses duysun Sen gittin gideli memleket Arabistan’a çok yaklaştı Sen giderken Ezanlar Türkçeydi, şimdi Arapçalaştı. Ülke’de kimsenin sesi çıkmıyor, Şerif Ali’den başka Önüne geleni dağlıyor,yer kalmadı ne söze ne de aşka Desem ki, ayağa kalktı bütün çember sakallılar Seni andık selama durdu bütün kadın kız türbanlılar. İnanır mısın, bugün de aynen yarın gibi olacak Biraz utançtan Anıt-Kabir yine insanla dolacak. AB istiyor, ordumuz yavaş yavaş terhis oluyor Onların yerini sınırda ücretli yeniçeriler alıyor. Yurtta epey değişiklikler var, borcumuz bini aştı Herkes meydana çıktı, göbek atıyor,feleği şaştı.. Gazeteciler önce teslim oldu, uçaklarla geziyorlar Resmi reklam almak için,her haltı ballı yiyorlar, Ortam onların ortamı,her gün toplanıp sövüyorlar Kendinden olmayanı, ya vurup, ya dövüyorlar. Birileri çıkmış Deniz Feneri’nden selam ediyor Kim sallar Deniz Fenerini paralar sel gibi gidiyor. Şimdi seçimler yaklaştı, kömür, odun hep hazırdır Fakir fukara oy ellerinde bir lokma ekmeğe de razıdır. Hitler kalkmış mezardan bakıp kıskıs gülüyor Kimse ses çıkarmıyor, gidip kuzu gibi oy veriyor. Memleket çok kalkındı, ha bire yol yapıyoruz Yol yapan mühendise değil, paraya tapıyoruz. TOKİ Allah için bütün illere binlerce ev kondurdu Hepsi hakkuran kafesi, bütün insanları dondurdu. Nerede o Osmanlının yaptığı kaşaneler, yalılar Karadenizli ustalar şehirlerin anasını ağlattılar. Artık kalksan tanıyamazsın, İstanbul oldu Türkiye Anadolu’dan halk bırakıp kaçtı,moruklar kaldı geriye. En iyisi sen hiç kalkma, kafanı kaldırıp bakma,yoksa İsmet’le birlikte çekersiniz çizmeyi yeniden ayağa. Savaş mı, resmen 87 yıldır yok,ama halk daimi savaşta Çöp kutularını karıştırıyor gözleri her gün salaşta. Hemşerim, Atatürk’üm,fırsat verseler yine kovacaklar Suyun öteki yakasına atıp, arkandan su dökecekler. Türk genci, ne yazık, sınavlardan ayağa kalkamıyor Başını testten alıp memleket meselelerine bakamıyor. Biz şairler ise Atam,daima senin ülkülerini kollarız Bir çağırsan bizi, durmayız, gece gündüz yollardayız.
Silvan Güneş
10 Kasım
yine bir 10 Kasım günü hüzündeydi hava karmaşıktı bulutlar sakindi bildiğim tüm ırmaklar ve su içine gömülmüşcesine sessizdi bayrak yarıda kalbim hüzünde bir yalnızlık şarkısının girdabında bilinmezlik içindeydi ritmler çıkmıyordu sesi bu duygu karmaşasında ta ki kıskanç çığlıklar yükselene kadar hüznümüzden daha karaydı bulutlarınız ve de aslında sizin yüzünüzde bir maske vardı çok korkunçtunuz küçücük çocuklar bilemezdi bunu bir 10 Kasım'ın hüznüne sığmazdı da bütün bunlar beş beterdi ihanetiniz üzülmek neye yarar Silvan GÜNEŞ Alanya 21:42
Selin Çelik
10 Kasım
Bir 10 kasım sabahında, Bizi bırakıp gitti. O gün herkes, Onu hatırlayıp hüzünlendi Aslında o ölmedi Hep bu halkın kalbindeydi. Çocukları çok severdi Bunu herkez bilirdi.
Ecenur Güvençler22
10 Kasım
10 Kasım'da yumdu Paşam o güzel gözlerini.Her şeyi geride bıraktı.Onca yaptıklarını,onca uğruna canını verdiği o savaşları,bizleri geride bıraktı.Müzelerde yaşatılıyor Paşam.Seni görmek,sana dokunmak giibi olmasa da avutuyoruz kendimizi. Çanakkalede'ye gitmek toprağına dokunmak ne kadar yüceltici.Bende gittim Çanakkale'ye.O toprağa ayak basmak bile insanı yüzeltiyor.Ucunu göremediğiniz bir yakınlık var sanki aranızda.Bu düşüncelere dalarken içinizi bir karamsarlık alıyor.O bastığımız topraklarda nize şehitlerin kanı var ki anlatılamaz. Atatürk bizizm için bir ışıktı.Bizim için alfabeyi değiştirdi.Daha kolay bir hale getirdi.Kılık kıyafeti daha modern hale getirdi.23 Nisan 1920'de çocukların bayramı ilan edildi.Kadınlar artık seçiyor,seçiliyor.Bunları yapan sen... Seni nasıl unutabiliriz. Unutulmayacak bir akşamda doğanın kanunu gereğince yumdun gözlerini mahşerde açmak üzere.Tüm dünyayı sarsmıştın belkide.İşte o gün 10 kasım.Doğanın kanununu en acımasızca uyguladığı 9'u 5 geçeydi. Buyüzden her yıl 10 kasımda Atatürk'ümüzü sevgiyle anıyoruz. Sen rahat uyu Atam! Ben sağ oldukça,bizi sağ oldukça ve bizen sonraki nesiller de yollarını değiştirmeyecek.
Muharrem Üzümlü
10 Kasım
10 KASIM Bu gün dünya ve Türk milleti üzgün olacak ilelebet. Ölmedin sen Atam yaşayacaksın fikirlerinle ilelebet. Seni anmak,beyhude üzülmek,göz yaşı dökmek mi? Fikirlerini devrimlerini sahiplenip,sana sarılmak mı? Yıllar boyu hep boşuna ağlattılar bizi,10 Kasımlarda. Bilerek; üzüntü,duygu,yasla geçiştirdiler,10 Kasımları. Oysa,engin fikirlerini,devrimlerini anmalıyız biz Onun. Herkesi öğretmeli ve kavratmalıyız unutmamak üzere. Biz ne zaman fikirlerini görmezlikten geldiysek,Atam. Biz sana sırt çevirdiğimiz zaman,krizlere girdik Atam. Ne zaman ki,seni unutsak perişan olduk hep biz Atam. Atam seni,devrimlerini küçümseyen geri zekalılar var. Senin fikirlerini,eserlerini eleştiren,dönek yüzsüzler var. Bilemezler ki,devrimlerinin yıkılmaz bir kale olduğunu. Eserlerini küçümseyip,yıkmaya çalışan hainler de var. Kurduğun Cumhuriyeti kasteden zalim iki yüzlüler var. Anlayamazlar,fikirlerinin bükülmez bir bilek olduğunu. Atam,onların beyinleri ve ufukları yetmez,seni görmeye. Sen varken de yetmedi,şimdi de yetmez güçleri Atam. Senin verdiğin özgürlükleri yaşayıp,ihanet edenler var. Seni anlamayan,seni savunmayan Türk müdür? Atam. Atam”Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacak. Fakat; Türkiye Cumhuriyeti İlelebet payidar kalacaktır”. Dediğini,ne de çabuk unutuyor bu örümcek kafalılar, Türkiye Cumhuriyetinin hiç yıkılmamak üzere sağlam, Kurulduğunu neden anlayamazlar ki bu anlayışı kıtlar. Rahat uyu Atam,fikirlerin her zaman yaşıyor yaşayacak. Ümitsizlik karamsarlık sende de yok,emanetçilerinde de. Sen rahat uyu Atam,bu Cumhuriyet ilelebet yaşayacak. 10.11.2007 Muharrem ÜZÜMLÜ İlköğretim Müfettişi
Arzu Karadoğan
10 Kasım
10 Kasım Saatler hüznü sen geçiyor... Samsundan ilk kez doğmadı Türkün batmayan güneşi Sabaha değdi acının gölgesi Bu topraklar görmedi böyle kara bulutlar Akşam ağladı ardından Yüreklere düştü gece... Tarihler düşman güne Takvimler kor oldu yandı Kalplere kördüğüm atan matemine... Vakitsiz gelen acın Kasım rüzgarları estirdi Gidişini kabullenmeyen tüm iklimlere... Sözün bittiği yerde Ağıt olup düştü dillere Küstü güzlere bir bir mevsimler... Sarı saçlarına değdiği gün hazan Yüzlerde sızladı hüzün Yüreklerde yara... Yasa bağlandı hayat Bakışlardaki bağ bozumu Son bahara düşen gözyaşından ağır Gözdeki hareden daha kara... Karardı Karadeniz.. Hürriyeti içmiş Mavi gözlerindeki o keskin iz Ölümü bile üşüttü kapanan kirpiklerinde... Ağlasa da ayrılık Yokluğun düşse de kışlara Yağsa da yüreklere kar Isıtıyor devrimlerin Ruhunu yad etdikçe Her kasım yeniden can buluyor özgürlük Ve Mavi gözlerinde uyanıyor umutlar... Ölmedin ki sen ATAM Rahat uyu makberinde Bir tek adın bile yetiyor Ne mutlu Türküm diyen Türke... 10.11.2011
Şara Yalçıner
10 Kasım
10 Kasım geldi işte! Üzgünüz biz milletçe, Atatürk’ü anarız, Yas tutarız birlikte. 10 Kasım geldi işte! Keder doldu gönlümüze, Atatürk’ü anarız, O bizim kalbimizde. 10 Kasım geldi işte! Koşarız Anıtkabir’e, Atatürk’ü anarız, Bayraklar elimizde.
Yaren Güzbey
10 Kasım
İstanbul Dolmabahçe sarayında, Hasta hasta yatıyordu, Saat kaç diye sordu, Bu Atatürk'ün son sözleri oldu. Herkes bu haberi duydu, Ankara'nın yolunu buldu, Elimizde mis gibi çiçeklerle, Tüm Türkiye ağlamaya koyuldu. 10 Kasım 2012 Egekent/ÇİĞLİ
Abdullah Bedeloğlu
10 Kasım
10 KASIM Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü bugün Atamı anar dillerim kalbime çöker derin hüzün Özgürlük senden bizlere armağan kelepçeyi çözün Vatanı imar edeni seveni herkes duysun görsün Çocuklar okur cehalet, sefalet yaşatmaz cumhuriyet Traktörle çifti sürüyor Ata’m dağ, taş buldu bereket Karada, suda, havada taşıt biniyor herkes seyret Okul, hastane saraydan daha güzel veriyor sıhhat Buzdolabı, çamaşır makinesi ile insanlar pek rahat Evlerimiz, tarlamız cumhuriyetle hiç susuz kalmaz Yormadan, kolaylık vererek halkımı sen de yaşat Milyonlar yaşatır cumhuriyetim, Ata’m hiç durmaz Yurtta barış, cihanda barış ister kavgayı durdurur. Ticaret yolları işler, üretici, tacir her zaman huzurludur. Ata’m sınıfta bayrağı başı üstünde tutar durur. Bağımsız gücüyle bizleri rahatsız ettirmeden korur. 10 Kasım’da Atatürk’ün gülümseyen yüzü görünür. Işıklı kitabını bizlere verip okutur hemen büyütür. Ezeni sevmeyiz güçlü edeni severiz bu bize öğüttür. Bizi de büyüt, güçlü yap çoğalsın yeniden şükür Abdullah Bedeloğlu
Rıza Yıldız
10 Kasım
74 yıldır Ölen kim Atatürk mü? Hayır Biz daha ölmedik. 10.11.2012-Aydın
İshak Özlü
10 Kasım
Atam, Bugün 10 kasım. Çocukların yüreklerinde ebedi yaşıyorsun, Fikirlerinle çağın beyinlerini aşıyorsun. Pahalıya aldıklarını ucuza satıyoruz, Satsakta mirasınla medeniyete taşıyorsun. Doğu cephesinde değişen bir şey yok. Şark kurnazlığı her zamankinden çok. Dost başa düşman ayağa misali, Görmüşsündür yüzleri gözler zehirli ok. Nur içinde yat.
Esmanur Aktaş
10 Kasım
Çok hüzünlü bir gündü, Atatürk ölmüştü. Saat kaç diye sordu, Bu onun son sözü oldu. Tarih: 1938 yılı 10 kasım Yas tutmuştu Türk'ü Nasıl üzülmeyeyim, Kaybetmiştim Atatürk'ü. İçimde bir hüzün Neden göremedim O nur yüzlü Güzel Atatürk'ü. Neden ölmüştü ki Keşke hep yaşasaydı Keşke banada öğretmenlik Yapsaydı. 10 kasım 10 kasım Benim en büyük yasım Ne kadar hüzünlü olsada O nu anar her Türk.
Veysel Şimşek
10 Kasım
Dicle ile fırat derinden çağlar, Dumlu pınar puslu yas tutar dağlar, Atasını seven her insan ağlar, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Her kim dil uzatsa onu kınarız, Bulanmayan berrak akan pınarız, Yüce Atatürkü kalpten anarız, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Atatürktür bu ülkenin mimarı, Vicdanı olanın seğrir damarı, İnkârcıya Allah vursun şamarı, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Bindokuzyüz otuz sekizde etmiştir veda, Dokuzu beş geçe dedi elveda, Saygı durşunda olmaz ses seda, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Nedense şimdikiler ülkeyi satan, Atatürktü nice zaferlere adımlar atan, Kalbimizde ve Anıtkabirde yatan, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Giden geri gelir gelmez bilinmez, Veysel derki ölen ile ölünmez, Yüce Atam gibi yiğit bulunmaz, Her sene bizlere yastır 10 Kasım. Tel:05379590555
Esma Doğan
10 Kasım
Yürekleri dağlayan bir perşembe sabahı Dokuzu beş geçe sona erdi baharı İnanılması güçtü belkide yalandı Bir 10 kasım sabahı Vatanım yasta yürekler dağlandı Yeri doldurulmayan bir Önder uğurlandı Feryadımı duydu ama uyanmadı Bir 10 kasım sabahı
Mehmet Yaş
10 Kasım
Gönüllerde yassın, gözlerde hüzün, Boynumuzu büktün, büktün 10 Kasım. Bir eşi gibiyiz şu çıplak güz’ün, Ufkumuza çöktün, çöktün 10 Kasım. Buz’dun ateş olup, Türklüğü yaktın, Atasız, öndersiz, öksüz bıraktın. Gözlerden yağmurlar misali aktın, Seller gibi aktın, aktın 10 Kasım! Bu yasın ruhuna yetmez bu keder, Ondan yoksun kalan kalpler derbeder. Vakitsiz ayırdı bizleri kader, Bizleri zamansız yıktın 10 Kasım. 1938, 10 Kasım, Dokuzu beş geçe başladı yasım, Bu yas, yüzyıllara kalan mirasım, Tarihi, tarihe kattın 10 Kasım! 10.11.1971
Ali Bozkurt Niyazlar
10 Kasım
10 Kasım bugün on kasım Atatürk sonsuzluğa gitti ondandır bu yasım bu gözyaşım Atatürk bir Güneşti sanmaki gidiş bir bitişti Güneş batınca bitmez Atatürk her darda yetişti karanlığın korkusu Güneş sen ne kadar yerleşirsen yerleş mutlak Güneş doğacaktır ne kadar olsan da kalleş. Atatürk bir ışıktı O bizi hep ışıttı
Muharrem Güney
10 Kasım
Bu 10 KASIM sana ağlama günü olmamalı. Bu 10 KASIM herkes Gençliğe Hitabe’ni tekrar tekrar okumalı. Sonra herkes etrafına bakmalı. Sormalı kendine: “ Benzerlik var mı? “ Eğer bakmakla kalmayıp görürlerse, Üstüne tekrar tekrar düşünülürse, Ortam tanıdık gelecek. Eğer sorarlarsa: “ Ne yapmak gerek? “ Onun da reçetesini düşünmeli, düşünecek. “ Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. “ Arabalar dursun. Kornalar çalsın. Ama beyinler çalışsın. Sorsunlar kendilerine: “ Neden yapıyoruz bunu; sonuç için yeter mi? “ Eğer zerre birşey kaptılarsa Hitabe’nden, Kaçınmayacaklar hareketten. Rehber senden, Uygulaması bizden. Uygulanacak, uygulanmalı. Beklememeli bir başka seni. Ya gelmedi? Onun için ışığında aydınlanmak yerine, Harekete geçmeli. İşte budur ATATÜRK CUMHURİYETİ.
Emine Çelik
10 Kasım
10 KASIM Türkiyem yasa bürünmüş Ölmüş böyle bir Ata diye Ağlama! Sevin ve Çalış O'nu anmak yalnız ağlamak mı? İlerle Koşar adımlarla çağa ulaş Dimağlara başarı işlenmeli Sen Türk Kızı nakışında Cumhuriyet nakışı ile süslenmeli Onu yaşat adım adım O olmasaydı inan. Çağa uymalısın eskiyi unutmadan Her On Kasım gelişinde.
Mahmut Sara
10 Kasım
Tarih 10 Kasım 1938 Saat dokuz’u beş geçiyor, Atam gözlerini yummuş cennete gitmeyi bekliyor. Başında Muzaffer Kılıç,Salih Bozok hepsi üzgün, Milletde üzgün,nasıl üzgün olmaınlar ki kendilerini kurtaran ölmüş. Ne güzeldi o günler vatanı kurtarmıştım, Atam vardı o günlerde,Atamın bedeni ölmüş ama, Her zaman yüreklerde yaşayacak,herkes üzgün Milletde üzgün nasıl üzgün olmasınlar ki kendilerini kurtaran Atam ölmüş, Atam kaldırılmış Etnografya müzesine, Yatıyor orada millet toplanıyor Atamın naaşına, Bakan ağlıyor,vatanı kurtaranın naaşına, O yüzyılın dahisi denilen atam bugün vefat ediyor Herkes merak ediyor,yüzyılın dahisi ölüyor, Hayır ölmedi,o kalbimizde yaşıyor,herkes üzgün, Nasıl üzgün olmasın,yüzyılın dahisi ölüyor. Hiç kimse unutmasın Atam her zaman yüreklerde yaşayacak
Burhan Küçük
10 Kasım
Özgürlüğe susamış ülkemin üzerine Güneş gibi doğdun Ülkem yoğrulurken yoklukla,kederle Cumhuriyetimizi kurdun Kara gölgeler arasında güneşimiz oldun Aydınlığa açılan penceremiz oldun Ülkem elden giderken Cumhuriyetimizi kurdun Ülkeme sinmişse huzur Senin eserindir Atam Bugün 10 kasım Kuşlar bile suskun Burhan KÜÇÜK Kdz.Ereğli-Kasım/10/2005 bkucuk68hotmail.com
Şevki Kayaturan
(10 Kasım Atatürk Haftası) Mustafa KEMAL
Yirminci yüzyılda en büyük lider Mustafa Kemal’dir elbet diyorum Her yıldız zamanı gelince söner Mustafa Kemal’e güneş diyorum. Türk ulusu atam senle uyandı Türkü düşman bilen milletler yandı Yunan İngiliz’in sözüne kandı Mustafa Kemal’e paşam diyorum. Hedefiniz Akdeniz’dir ileri Ölmek var dönmek yok davadan geri Atatürk Türklüğün ölmez lideri Mustafa Kemal’e önder diyorum. Biz tarih içinde tarihler yazdık Anzak’lara bilen mezarlar kazdık Yiğitçe çarpıştık şehit de düştük Mustafa Kemal’e paşam diyorum. Ne mutlu, “Ne Mutlu Türküm Diyene” Atatürk ilimdir, fendir bilene Strateji, teknik derstir görene Mustafa Kemal’ e yaşam diyorum. Cumhuriyet bize onun eseri Semayı gösterir mavi gözleri Işık tutar “Nutuk”taki sözleri Mustafa Kemal’ler ölmez diyorum. (02.11.2008)
Baba Emin
10 Kasım da
Yıllar önceydi aylardan kasım günlerden perşembe, Bütün zorlukları vatanı için aşmış yılmayan biri, Doğduğu evi,sade bir yer; iki katlı ve pembeli, Yıkılmayan yenilmeyen vücut, artık zayıflamıştı Ve yıkılmış,hastalığa yenilmiş muzaffer biri. Gözler mavi ve ümit doluydu, Mutluluk onun için ülkenin kurtuluşuydu, Ülkeyi kurtardı ama bir şey hariç. Ölüm denen yol arkadaşı ona arkadaştı Kasımın solmuş yüzü 10 kasım da Ölüm geldi ve kapısını çaldı sessizce, Mavi gözlü sadece’’saat kaç ‘’ dedi. Saat dokuzu beş geçince, Ülkede herkes sessizlik ile başlayan bir sesle Göz yaşlarını akıtmaya başladı inceden inceye. Unutulmyan ve unutulmaz büyük asker, Gözler yaşlı ve yaşlar sel olmuş, Dostu düşmanı üzüntüye boğmuş, Başarılar ile takdirleri toplamış, Aramızdan ayrıldı çanakklale fatihi 10 kasımda. O gurulu ve onurlu ayrıldı buradan, Yeni ikametgahına götürülürken yavaştan yavaştan, Gençlik onun ışığına bakarak ilerleyecek durmadan, Sevgiler sel olup akacak her yandan, İnsanlar mutluluğu içine atacak her 10 kasımda 03.11.2013
Şevki Kayaturan
10 Kasım'da Veda Etti Atatürk
10 KASIM'DA VEDA ETTİ ATATÜRK Edirne Ardahan bak bugün hasta Türk milleti sensiz kalmıştır yasta Dört Eylül’de ulus doğdu Sivas’ta On Kasım’da veda etti Atatürk. Hüzün bastı doğu batı üşüyor Dalda yaprak üzüntüden düşüyor O ölmedi yüreklerde yaşıyor On Kasım’da veda etti Atatürk. Semadan bakıyor masmavi gözü İlkelerim yaşar ölmedim sözü Yer gök ağlar bulutlanır gökyüzü On Kasım’da veda etti Atatürk. Kocatepe git bak orda izleri Yurtta ve cihanda barış sözleri Millet yasta kan ağlıyor gözleri On Kasım’da veda etti Atatürk. Yurdumun güneşi ışığı söndü Her yerde al bayrak yarıya indi Anıtkabir en son varılan yerdi On Kasım’da veda etti Atatürk. 02.11.2009 Saat: 12.25 Şevki KAYATURAN Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi
Yakup Akmeşe
10 Kasım Bugün 10 Kasım
10 Kasım bugün 10 Kasım, Gönlümüzde bir hüsran, Gözlerimizde yaş, Yüreğimizde Mustafa Kemal ATATÜRK aşkı, Ölmedin ATAM sen ölmedin, Yüreğimizdesin unutmadık seni, Biliyor musun ATAM biliyor musun? Senin emanet ettiğin toprakları koruyamadık, Kardeş kardeşe düşman ettiler sensizken, Emanetine sahip çıkamadık ATAM, Ve Bugün 10 Kasım, Başımız önde yüreğimizde Atamın aşkı, Tüketemediğimiz ve durmadan andığımız unutamadığımız Atamın ayrılışı 9 a 5 geçe, Özledik ATAM seni özledik, Zamanı geri alabilsek 1881’e, Yeniden seninle doğsak, Savaşsak yensek yeniden yürüsek seninle atam, Unutmadık unutmayacağız atam seni sonsuza dek, 1938 değil sonsuz dek atam sonsuza yüreğimizdesin…
Abdullah Bedeloğlu
10 Kasım Atatürk'ü Anma
10 Kasım Atatürk’ü Anma Yaktın ulusu, yaktın beni İstanbul. Yüreğindeki depremler hala bitmez. İstanbul, şiddetle sallanıyor, sallıyor! Hala sarsılır cumhuriyet, sarsılır Türkiye'm. Sızım sızım sızlar, hala gören kalpler. Ata'mı inleterek ağlattın ve yatağa yıktın. Dolmabahçe sarayında, saat 9'u beş geçe öldürdün, Ata’m, Ankara'nın hasretini çeke çeke ebediyete göçtün. Asırlarca akan kanın kokusu, anaların acı çığlığı, hala üstünden gitmez. İstanbul'un depremleri hala sallıyor, sarsılıyor memleket. Kalp görmezse göz görmez. Altından taç olsan kıymet vermez Emanetti Ata'm, ver geriye. Ankara’m seni bekler sendin ona en güzel hediye. Der ki: Sen gel Ata'm, ulusun öz yüreğine. Sen gelince Ata'm. Sevinir cümle vatan. Sevinir vatanın kalbi Ankara'm Sevinir yetimin, dul anan. Umutlanır kefensiz yatan. Ata'm, Ankara'ya geldi. Seni yetiştiren iller, Ne sevindi, ne sevindi! Sevinçleri yükseldi, yükseldi, Süleymaniye Cami gibi Kocatepe olup ünlendi. Seni seven, yetiştiren illere hoş geldin. İstanbul'da yazılan senin ölüm fermanını, Yırtıp yerlere atan ellere, illere hoş geldin. Kokuna hasret illere, komşu geldin. Hakkı, cumhuriyeti yaşatmak için ilkeler verdin. Biri Konyalı, biri Aydınlı atan. İzmirimde yatar, Zübeyde anam. Unutulur mu, seni doğuran anan? Unutmaz İzmir'im, unutturmaz Yaratan. Onu omuzlar üstünde taşır, anlayan. Ülkün yükselmek ileri gitmek senin. Haydi, Umutları erdirin muradına. Sarsılmaz olsun cumhuriyet, Şad olsun tüm memleket. Ulaşsın Ata’m da huzura. Abdullah Bedeloğlu
Bedrettin Naim Arslan
--10 Kasım (Dokuzsıfırbeş)
Hasta yatağında Dolmabahçe de Bir ömrün son demi yaşanıyordu Gözlerde yaş vardı bu genç ülkede Bir ömrün son demi yaşanıyordu Bir gece öncesi sanki kalkmıştı Enginara karşı istek artmıştı Yüzlerde tebessüm güller açmıştı Bir ömrün son demi yaşanıyordu Askeri öğrenci saray önünde Yine yanındaydı bu son gününde Bir kuvvet hissetti yorgun teninde Bir ömrün son demi yaşanıyordu. On kasım sabahı yorgundu yüzü Doktoru içerde O’ndaydı gözü “Aleykümselam “dı O’nun son sözü Bir ömrün son demi yaşanıyordu Dokuz sıfır beş ti gözleri yumdu Ölmedi ruhunu millete sundu Sığmadı toprağa kalplere kondu Sessiz di bu gemi, yanaşıyordu Bir ömrün son demi yaşanıyordu. 09.11.2008 / 15.45
Orhan Afacan
10 Kasım Günü Altmış Saniye
Altmış saniye durur On Kasım günü hayat Dünyaya sunulan beden dilimizden bir ant. ”Canlı olan tadacak ölümü bir gün elbet Türkiye, Cumhuriyet kalacak ilelebet.”” Bayrak yarıya iner Ata’ya saygısından Çok uzağız ”Hürriyet yokluğu” kaygısından. Etmiş Olsada Ata ahirete irtihal. Kalbimizde sevdadır, gözlerimizde hayal. On Kasım günü yine bütün millet huzurla Anıyoruz özlemle, aşka, milli şuurla... Yüzyılda bir yetişen tarihte tek önderdi “Yurtta sulh, cihanda sulh; yaşam kul hakkı “”derdi. Vatan için adanmış itibarlı bir hayat Cumhuriyet yatırım, ne makam, ne saltanat. Dokuz Eylül İzmir’de Gazi; ben, sen, o, bizdi Şahadet parmağında “”İlk Hedef Akdeniz'di.””” İzmir’in Kurtuluşu sanki yolun başıydı 10 Kasım Hakka teslim oluşun savaşıydı. On Kasım günü ne yas, ne ağıt, ne dövünme. On Kasım günü muasırlaşmayla övünme On Kasım günü gecen senelerle yüzleşme. On Kasım günü gelen senelerle sözleşme. İzmir-2013.11.10
Gülşah Göğ
10 Kasım Günü
Atam can veriyordu 10 Kasım günü Sanki gülüyordu son nefesinde; Yine açmıştı Kasım gülleri, Sanki kokluyordu son nefesinde... Atam can veriyordu 10 Kasım günü Sanki ''Vatanım'' diyordu son nefesinde; Atam elden gidiyordu 10 Kasım günü Sanki ''Bayrağım''diyordu son nefesinde... Atam son nefesinde işte böyle diyordu, O son dakikalarında bizleri düşünüyordu; Ey gençlik sen de düşün Ata'nı, O'nun izinden git, koru vatanı... 1995'te yazdığım bir şiir, o zamanlar ortaokul 2. sınıfa geçmiştim okulda açılan bir şiir yarışmasında 3.lük almıştım...
Sevinç Kavuk
10 Kasım Heves Doğuruyor İçime
Bazen bir tek kelimeye yürek dolusu duygular sığdırılır... Boğaz düğümlenir ve o bir çift söz söylenebilir ancak… Çok şey anlatır duyan yüreğe sükut içinde.... Bugün ATATÜRK için ve O'na hitaben Hep söylenecek olan yazılı yüreklere zaten... Ve ben hep sadece bir çift dileğimi aktaracağım Gözlerimin neminde büyüyecek yüce sorumluluğa Taa yürekten beş duyumun birleştiği; Yeniden ve yeniliklere hevesimin Damarında asil kanıyla Geçmişin imzası Yüce Türk Milleti göreviyle Geleceğe taşımaya... ATAM; Seni çok, Hem de öylesine çok özledim ki Çarpan kalbimin sesi senin yolunda Bekçi olduğunu duyuracak kadar! Vatana aşkımı unutmadığıma.... ATAM; Seni anlamaya çok, Hem de öylesine çok çalışacağımın Eseri yaşayabilecek o inancına ki Yolunda iz olmayı başarana kadar! Halkıma aşkımı unutmadığıma… Adını koyarak o hep tarihi özetiyle İlerlemeye tüm bilinçlerde Hep sen doğacaksın ufkuma! HEP SEN DOĞACAKSIN UFKUMA! HEP SEN DOĞACAKSIN UFKUMA! 10 Kasım
Saniye Sarsılmaz
10 Kasım Muhasebesi
Muhasebe yaparız, her 10 Kasım gelince, Ne kadar yol almışız, Ata’mızın izinde. İzlenecek yön belli, mecal yok yürümeye, Kimi sektör ileri, kimi basar geriye. Yepyeni Cumhuriyet, açmıştı neler neler. Devlet işi değil bu, özele gitsin derler. İşletmelere ortak, yabancı sermayeler, Daha da gidecek var, satışa sıra bekler Çin’den gelir ucuz mal, bizimkiler kapanır, Tamirciye gerek yok, süre biter atılır. Dümendeki IMF, kumandalar ondadır, Ateş sarmış dünyayı, ekonomi yangındır. Görüş görüş ayrılıp, bölünmekte insanlar. Düşünce zengin olsun, ama ayrılık zarar. Aldığım eğitim mi, yoksa aklım mı azdır, Üzülürüm bunlara, yanarım içim acır. Öyle güzel gençler var, donanımlı bilgili, Diplomalar cebinde, iş bulamaz ilgili. Göçüp gider beyinler, ele verir hizmeti, Anadan, yardan ırak, yurda düşer hasreti. Okul ve iş seçerken, sınavlardan geçeriz, Meclis neden sınavsız, sadece oy veririz. Sınav konsun adaya, geçilmesin karnesiz, Doksan puan üstüne, öbür seçim sınavsız. Anıtkabir’de Atam, Çanakkale’de dedem Yansın mı, ağlasın mı? Düşünür de bilemem. Umutlanırım bazen, ha kalkacak Türkiye’m, Aydın olur kararmaz, hem gündüzüm hem gecem. Saniye Sarsılmaz
Hüseyin Celep
10 Kasım(On Kasım)
Bir bulut inmiş,beyaz, Karlı dağlar başına. Her 10 Kasım sabahı, Bir ateş düşer, döşüme. Nerdesin, ey Ata’m nerede? Sensiz millet, öksüz burada. Sanat, ilim, fen seninle. Sevinen, gülen seninle. Olmak isterdik inan, Ebediyen seninle. Dağların, ak başı kar mıdır? Kuşlar, Ata’mdan haber, var mıdır? Yarım bıraktığın işler, Bugün, sanki seni bekler. Zengin millet hayalin, Acep, neden emekler? Sen gelmiyorsan, bir haber gönder. Kim içimizdeki, Atatürk gibi önder? Hüseyin Celep
Gülşen Şenderin
10 Kasım Sabahı
Sirenler çaldı saat tam dokuzu beş geçe Yüreklerde yankılar geçmişi bağlıyordu Ata'mızın yokluğu kalpleri dağlıyordu Altmış beş yıl sonunda ne ektik ki ne biçe Bu On Kasım sabakı ATATÜRK ağlıyordu... Her çocuk okulunda andımızı okudu Türküm doğruyum...yasam! İlkelerle dokudu Atam Cumhuriyetin zafer tacını koydu Devralınan umuda verilen söz bu muydu Bu On Kasım sabahı ATATÜRK ağlıyordu... Ata'nın devrimleri sanki önem yitirdi Bu gaflet uykuları neler aldı götürdü Dünde atılan çarsaf bugün türban getirdi Cehaletin paydası huzuru da bitirdi Bu On kasım sabahı ATATÜRK ağlıyordu... Cumhuriyet kutlandı coşkularla elele Nerde eski balolar, resepsiyonlar söyle Bu içte huzursuzluk sorgulansın bir hele Tek soluk olamadık seksen yıl geçti böyle Bu On kasım sabahı ATATÜRK ağlıyordu... Artık bazı şeylere azimle dur diyelim Bizi yıkan güçlere ihtimal vermeyelim Medeniyet yolunda mücadele edelim Her karış toprağımız kıymetini bilelim Yarınlar bizi bekler hep beraber GÜLELİM
İsmail Alay
10 Kasım ve Atatürk
10 KASIM VE ATATÜRK Işıl ışıl yanan o mavi gözlerin Her an,değer kazanan sözlerin Turana hasret bakan, gözlerin Bugün daha da anlamlı, Atatürk. * Büyük hedeflerin,beyin adamı. Mazlum milletlerin önder adamı. Tarihine,milletine aşık dil adamı. Her on Kasımda,dualardasın, Atatürk. * Lider dediğin senin gibi olmalı. Baştan başa vatanı dolaşmalı. Her zaman,her yerde onurlu olmalı. Onurlu yüreklerde taht kurdun, Atatürk. * Cephelerde savaştın,komutan oldun. Yiğitlerle vatanı kurtarıp,kahraman oldun. Milletin meclisinde,Başkomutan oldun. Gönülleri fethedip her Türk'e,Atatürk oldun. * Gönlü güzel,ülküsü güzel,yazısı güzel. Her zaman,mazluma uzanan yiğit bir el. Gerçekleşebilse seslenirim,neredesin? Gel! Milletim,keşke! o olsaydı.deyip arıyor,Atatürk. * Benim naçiz vücudum toprak olacaktır,diyen sen. Ne Mutlu Türküm diyene! sözünle,birleştiren sen. Millet zenginleşsin,vatan kalkınsın,diye çırpınan sen. On beş yılda yurduma ufuk açtın,ışık saçtın Atatürk. * Bir on Kasımın sabahında Azrail selam verirken sana Ve aleykum selam diyerek yürüdün sen yüce Rahmana. On yedi milyon söz verdi,sahip çıkacağına dair vatana. Kendi Türk,dili Türkçe,dini İslâm,dünyaya lider, Atatürk. Uzman Eğitimci.Şair.Yazar/İsmail Alay -10 KASIM 2015 *
Yasin Yalçın 2
10 Kasım-ölüme merhaba (On kasım)
on kasım 10 kasım bir doğumdur Her doğum başlangıçtır ölüme Ölüm; sığdırılmışsa içine bir yaşam yaşam adanmışsa yaşamlara ve öldüğünde insan selam duruyorsa hala topuyla, tüfeğiyle ve elinde çiçeğiyle gözyaşlarıyla damla damla insanlar... ve varsa hala ardından ağlayan kadınlar ve çocuklar doğduklarında yokken bile sen senin resminse yakalarındaki cepheye giderken ve anılıyorsan hala her 10 kasım da senin adını taşıyorsa sokaklar,okullar akıyorsa damlalar gözpınarlarından yığınların ve hala adın yazılamıyorsa nüfus kütüklerinde ve hala varsa öldürmek isteyenlerin ölümün adı değildir 10 kasım olsa olsa bir merhabadır ölüme 10 kasım 2006. Antalya
Erdal Alga
10 Kasım
DokuzBeş Sabah BirSıfır BirBir BirDokuzÜçSekiz Yatak Melek Tırpan Ülke,Millet Kalabalık Gözyaşı, Sel Tören İmam,Toprak Gönder BirBölüİki Bayrak.
Sadettin Kaplan
10 Kasım ve O
Sert esiyor hıyabanda bu rüzgâr, Yüzyıllar eriyor bir gün içinde. Bu sabah havada bir gariplik var; Dolmabahçe yine hüzün içinde… Devin avucunda küçük karınca, Devleşir, dağ gibi umutlarınca… Atatürk güneşi ufku sarınca; Eğriler düzelir düzün içinde… O nurla karışık onur yağıyor, O aydınlık karanlığı boğuyor, Geleceğin güneşleri doğuyor O masmavi gökçe gözün içinde… O, gönülde sönmeyen bir köz gibi, Çağlar ötesini gören göz gibi, Suskunluğu yorumlayan söz gibi; Binbir anlam o bir sözün içinde… Bayrağım göklere al-al gelince, Yıldızın yanına Hilâl gelince, Düşünce ufkuna Kemal gelince; Kabuklar yok olur özün içinde…
Zeki Çelik 2
10 KASIM ve ORDUMUZ
10 KASIM ve ORDUMUZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ölümünün 77 yıl dönümünü saygıyla, rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun,mekanı Cennet olsun diyorum. Merhaba gönül dostlarım sizleri de saygıyla selamlıyorum, sevgiler, selamlar sunuyorum. Her on kasım günü yüreğimiz burkul maktadır. Bizlerin gönlünde yaşasa da üzüntümüz dışa yansımaktadır. Atatürk'ün yokluğunda yaşananları yazı metnimde şiir halinde de sizlere sunmaya çalıştım. Bir çok okuyucunun olumlu yorumlarını aldım. Okumak isteyenler için İnternet'e Ispartalı yazmanız yeterli ama devamına Zeki Çelik yazarsanız Antoloji. com daki profil sayfamdan eserlerime ulaşma şansınız daha kolay olur. Yazdığı şiirleri tıkla! Zeki Çelik 1 ve 2 deki eserler benim. Bazı duyarlı dostlar diğer paylaşımlarla ulaşmak için İnternet adresimi sordukları için bu vesileyle ayrıntılı bilgi verme gereğini duyuyorum. Düşman içimizde, düşman aramız da Atam diyerek 77 yıldır yapılan yanlışları şiirlerle, yazılarla dile getirmeye çalıştım. Amacım birilerini rencide etmek değildir. Türk Milleti olarak uyanık olmamız gerektiğini vurguluyorum. Bizler dış güçler karşısında her zaman zaferler kazandık. Aramızda dolaşan vatan hainlerine karşı da uyanık olalım, birlik beraberlik sergileyelim ki hedefini şaşırsınlar. Atatürk'ün huzur içinde yatması için ülkemizi iç ve dış düşmanlardan arındırmalıyız. Osmanlı devletinin torunları olarak tarihten ders almalıyız. 10 Kasım günü saat sabah dokuzu beş gece tüm sirenler çalınca bir dakikalık saygı duruşunda bulunmayanların kimliğinden şüphe ederiz. Ordumuza, askerimize, polisimize, tüm güvenlik birimlerimize haince dil uzatanları da nefretle kınıyorum. Bu ülke hiç bir zaman sahipsiz kalmadı. Milletin inancı ve gücü devletimize güç katmaktadır. 10 kasımın da şiirlerimle dili olmaya çalıştım. Bu günü hatırlamak istemeyenlere elbet sitem ediyor. Göklerde dalgalanan bayrak bile yarıya indirildiğine göre anlamlı bir gün.! . Ülkemizin kurtarıcısını anarken silah arkadaşlarını, gazilerimizi vatan, bayrak uğruna ölen şehitlerimizi unutmayalım. Dualarımız müşterek olsun. Atatürk'e olan duygularımı 1980 li yıllarda şiirlerle özetlemeye çalıştım. Doğumunun yüzüncü yıl dönümünde yani 1981 yılında T.B.M.M yüzüncü yıl kutlama komite başkanlığına daktilo ile yazarak kitap şeklinde sundum. Bu kitabı karbon kağıt ile hazırladığım için bir adedi de arşivimde bulunuyor. Kahramanlık üzerine de bir çok şiirler yazdım. Merhum K.K.T.C. kurucusu birinci Cumhur Başkanı sayın: Rauf Denktaş beni davet ettiğinde okuduğum dörtlük çok hoşuna gitmişti ve alnımdan öptü. Vatan Millet, Bayrak aşkımı bu dörtlük mısram da toparlıyorum, hoşça ve dostça kalınız, Allah'a emanet olunuz diyorum. FEDADIR BU VATANA CANIMIZ, HELAL OLSUN AKSA DA KANIMIZ, YETER Kİ GÖKLERDE DALGALANSIN, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZ. ***** 10 - KASIM ***** O acı günleri hatırlamakta, Her ülke konuğu ağırlamakta, Mustafa Kemal'i uğurlamakta, Hüzünlü ağlıyor yorgun on kasım. Dalgalanan bayrak indi yarıya, Araçlar dokuz'da bastı kornaya, Dikkatler çekildi Genelkurmaya, Kefeni bağlıyor durgun on kasım. Kolay mı defnetmek koca yiğit'i? , Türkiye uğruna verdi şehit'i, Herkes dinlemeli nutuk Öğüt'ü, Yüreği dağlıyor vurgun on kasım. Yediden, yetmişe ansın tanıt ta, Ruhunu şad'eder susup anıtta, Duasını eder dursa konutta, İmkanı sağlıyor saygın on kasım. Nedense ihmalkar nesil üredi, Beyinler yıkandı terör türedi, Zeki olmayanlar değer vermedi, Nankörü ayıplar dargın on kasım. ***** ORDUMUZ ***** Genel Kurmayımız açıklamakta, Duyunca dudaklar uçukla makta, Taraflı medyalar saçmalamakta, Allah Allah diyen ordu var biz de. Bizde asker olduk bunu biliriz, Yaşlısı ve genci koşar geliriz, Bu vatan uğruna bin kez ölürüz, Kahramanlık yayan ordu var biz de. Teçhizat kuşanır her bir neferi, İtikat, inançla aldık zaferi, Kafayı koruduk giydik miğferi, Resule haz duyan ordu var biz de. Eğitim düzeyi haddinden fazla, Denizde, havada gidiyor hızla, Karada, ovada boğuşur yozla, Helal rızkı yiyen ordu var biz de. Mustafa Kemal'in izinde yürür, Ay yıldız Barak'ı göklere bürür, Zekice askeri tüm dünya görür, Allah Allah diyen ordu var biz de. Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.
Lamia Canay
10 Kasıma gelirken..
Türkiye'yi seviyorum diyen mutlaka okusun...Diğerleri zaten anlamaz... Bunu mutlaka okuyun... Ben Atatürkçü değilim Gazi (ATATÜRK) gözlerini açtı,doğruldu,çevresine baktı,birtakim adamlar toplanmış. Sordu: -Ne yapıyorsunuz? -Her yıl bugün yas tutuyoruz,eğlence yerlerini kapatıyoruz,içkiyi yasak ediyoruz Atam. -İyi halt ediyorsunuz,başka ne yapıyorsunuz? -Senin kurduğun 'CHP' yi kapattık Atam. Gazi kaşlarını çattı: -Neden? -..... -Peki başka ne yaptınız -Öğretim birliği devrimini yıktık Atam! Artık iki başlı eğitim yapıyoruz,imam liseleri açıyoruz. İmamlar öylesine çoğaldı ki hepsini önemli devlet görevlerine getiriyoruz. -Madem ki böyle işler yapıyorsunuz,neden mezarımın başında toplanıyorsunuz? -Seni seviyoruz Atam! -Susun maskaralar! Anlatın başka neler yaptınız -Senin vasiyetini yırtıp,çöp kutusuna attık Atam. -Yaaa! Nasıl yaptınız o işi -Hukuk devleti ilkelerini,medeni kanunu,miras hukukunu çiğnedik; özel vasiyetnameni değistirdik; Türk Dil ve Tarih Kurumlarının özerkliğini yok ettik; kişiliklerini sildik. -Nasıl oldu bu? -Oldu bir kere Atam. -Sonra? -Laik Cumhuriyeti korumak çok zor Atam! Şimdi Türk-İslam sentezini devletin resmi ideolojisi yapmaya çalışıyoruz. -Yapabildiniz mi? -Direniş var,daha tam başarı kazanamadık Atam. -Sonra? -Atam! Sen kalk,ben yatam. -Susun,saçmalamayın! Nereden çıktı bu münasebetsiz laf? -Seni sevenler çıkarmış Atam. -Hay sevmez olaymışlar. -Hayat zorlaştı Atam! Artık sensiz yaşıyoruz,ama Amerikasız yaşayamıyoruz. -O ne biçim laf öyle? -Biçimsiz bir laf Atam. -Peki,neden söylüyorsunuz? -Söyleyene değil,söyletene bak Atam! Amerika artık bizim herşeyimiz Atam. -Ben böyle mi öğretmiştim? -Borçlandık Atam,36 milyar dolar dış borcumuz var Atam,ABD'ye teslim olduk Atam. -Teslim mi oldunuz? -Halkevlerinin canına okuduk Atam,eski yazıyı canlandırmak istiyoruz Atam, siyaset namazı kılıp,seçim orucu tutarak iktidar olabiliyoruz Atam, Washington'un desteklemediği,CIA'in tavsiye etmediği adam tasfiye ediliyor Atam, Amerika'dan icazet almadan iktidar olunamıyor Atam. -Söylediklerinizi kulağınız duyuyormu? -İşler bildiğin gibi değil Atam,biz Amerikasız yaşayamayız Atam,köşeyi dönmek için başka çare yok Atam. -Ne demek köşeyi dönmek? -Artık ülkede iki temel siyaset var Atam; birincisi köşeyi dönelim,ikincisi dön baba dönelim,hacılara gidelim Atam. -Peki,Cumhuriyeti emanet ettiğim gençlik ne yapıyor? -Gençliği ezdik Atam! Çeyrek yüzyıldan beri başkaldıran gençleri öldürüyoruz,asıyoruz,işkenceden geçiriyoruz, ceza evlerine kapatıyoruz; geriye kalanları da ya imam okullarına ya YÖK'e bağlıyoruz, ama seni çok seviyoruz Atam,sen kalk,biz yatalım Atam. Gazi,kalabalığa mavi mavi bakti: -Siz kimsiniz yahu? -Biz Atatürkçüyüz Atam! Gazi: -Yaaa! ..dedi,öyleyse 'Ben ATATÜRKÇÜ değilim! ..'
Şükran Çamoğlu
10 KASIMI Anarken
Bugün yine 10 Kasım gözlerim dolu dolu Bütün dünya yas tutmuş ağlıyor Anadolu Dokuzu beş geçerken O gözlerini yumdu Cumhuriyeti kurup armağan etti yurdu Aramızdan ne yazık çok zamansız ayrıldı Yapacağı çok işler devrimler yarım kaldı Ulu Önder Atatürk yürüyoruz izinde Tarif edilemezki O büyük bir insandı Türk gençlerine dedi size emanet vatan Sizin dedeleriniz binlerce şehit yatan Gözleri enginlerden daha güzel maviydi Anıtkabrinde rahat uyuyabilirsin Atam Türkçe ilk alfabeyi ilk harfi sen öğrettin Bana öğretmen oldun doğru yolu gösterdin Gençliğe hitabeni ezbere biliyorum Cumhuriyettir senin en büyük emanetin Huzuruna bugün de çıkacağım elbette Yüzbinlerce Türk genci bekliyor bak nöbette Seni tanımayıp ta inkar edenlerin Hesabı sorulacak hem de yakın tarihte Elimde al bayrakla yürürüm Anıtkabre Artık sabrım kalmadı yapılan ihanete Kimse beni yolumdan asla alakoyamaz Yaşasın Cumhuriyet ve bu cennet ülke
Ömer Akbıyık
10 Kasımlar Ve Atatürk
Atatürk 10 Kasımlar bir matem günü değil, Ulusun, sana bağrından taşan özlemidir, Giderek çoğalan bu özlemin sözde değil, Yarattığın Türk ulusunun ta özündedir. Yüz yıla sığmayan adınla bize onur verdin, Düşmanlar da tanıdı seni,yalnız biz değil, Sen hep “Eğemenlik verilmez,alınır” derdin, Özgürlük, yarattığın ulusun özündedir. 08 Kasım 2010 -Ömer AKBIYIK-
Ahmet Yozgat
10 Özel Yasamızın Hammurabisi 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... Hala yoksan ölüm zenaatkarının, Yarınki listeyi icraatında, İlerlediğin yol üstünde emniyettesindir. Kurallardaki bomboş koridorlara, Lacivert gölgeni düşüremezsin. Uğraşma Ya Yakhya! Çünkü yayılırsa karanlık Gölgelerin kanına ekmek basılır, Asılır bir fikir daha meydanı siyasette, Kara Ali'nin gürgen darına. Öylece sensiz kalır son fotoğraf karesi, Soğuk bir güneşe yanar bütün anılar. Ağustos ezgileri yakılmaz zemheride, Yanarız mor ağızlı bir kahıra. Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya. Ya Yakhya! ...
Şevki Kayaturan
"10 Nisan Polis Haftası" Kahraman Türk Polisi
KAHRAMAN TÜRK POLİSİ Bin sekiz yüz kırk beşten bu tarafa yaşımız Asayişi berkemal eylemektir işimiz Huzur ile vatanda yaşatmaktır düşümüz Huzur güven elçisi, kahraman Türk polisi. Varlığını insanlar cana teminat bilir Polis olduğu yere mutlaka huzur gelir Söz konusu vatansa göz kırpmadan can verir Huzur güven elçisi, kahraman Türk polisi. Gücü anayasadan ona hep bağlı kalır Teröristi ininden ruhu duymadan alır Suçlunun sakladığı delili arar bulur Huzur güven elçisi, kahraman Türk polisi. Kayaturan, onlarsız olmaz huzur ve rahat Gündüzü gecesi yok, bazen yirmi dört saat Durmadan çalışmazsa, tükenir mi kabahat Huzur güven elçisi, kahraman Türk polisi. (07.04.2008-Saat:10.19) Şevki KAYATURAN Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi
Menekşe Gülay
10 Kasımlar Bitmeyecek
Her on kasım da bir hüzün çöker içime, Durmaz gözyaşlarım bir sızı, yüreğimde, Acılara boğulur ruhum, seni göremeyince, Atam senin için ağlıyorum bu yaslı günde. Sirenler çalıyor milletçe hüzünlüyüz şimdi, Yağmur, gözyaşlarımla akıyor sicim gibi. Sevgin yüreğimde, çocukluğumdan beri, Çok üzgünüm yeni kaybetmiş gibi seni. Vatanım, milletim dedin osmanlıyı devirdin. Türk milletinin gücünü, dünyaya gösterdin. Ne mutlu ülkemize, cumhuriyeti getirdin. Devrimler yapıp cahilliği, esareti bitirdin. Yine bir sonbahar yine on kasımdayız işte, Her sene artan, bitmeyen üzüntülerimizle, Hayatta olsaydın kimbilir kızardın bizlere, Emanet ettiğim vatan, ne halde diye. Terör virüs gibi, gitmek bilmedi ülkemizde, Milletim cumhuriyet için coşuyor mitinglerde, Analar ağlıyor yaslı yürekleri, hep şehitlerinde Türkün gücü, kuvvetiyle sileceğiz terörü de. Biz güçlüyüz Türk'üz yenilmeyeceğiz kimseye, Vatanımız emanettir sen den tüm milletime, Hep bir koldan yüreyeceğiz düşmanın üzerine, Al bayrağımız altında, koşacağız zaferlere. Herzaman bendesin kalbimin en güzel yerinde, Yolum yolun ilkelerin yazılı yaşamımın köşesinde, 10 kasımlar bitmeyecek hep gelecek senelerce, Yine gözyaşlarım akacak anacak Atam'ı sevgiyle.
Mustafa Duyar
10 Nisan bayramınız
Polisler tek yürektir birbirinden ayrılmaz, Devamlı çalışandır,görevlerinden yılmaz, Vatanını sever haksızlıkları bilmez, 10 nisan bayramı polislere kutlu olsun. Tatil,izin demeden görevlerini yapar, Suçlu olanı tanır şüphelerini kapar Bunlar nerede olursa tek bir yürekte var 10 nisan bayramı polislere kutlu olsun. Türk bayrağı uğruna canını feda eder, Milletim rahat olsun huzurlu yaşayın der Bunları severekten gönle umutları ver 10 nisan bayramı polislere kutlu olsun. Polislerin görevi güvenliğini sağlamak, Hüzünlü anlarında beraberce ağlamak Neşeli o günleri beraberce kutlamak, 10 nisan bayramı polislere kutlu olsun.
Demet Akkoyun
10 Kasımda Atam Masmavi Gözleri Kapattı
Günlerden sonbahar 10 kasım 1938 Vatanı acı bir haber bütün yurda geldi Atatürküm dokuzu beş geçe Deniz mavisi gözler kapandı Bütün dünya yas tutup hıçkıra hıçkıra ağlıyordu yürekler Atatürkünden ayrılmanın yasını tutuyordu Sonbahar günü 10 kasım perşembe günü Dokuzu beş geçe atam ölmüştü Türk milleti yüreğinde atası için hıçkıra hıçkıra dua ediyor Sen gittin gideli atam türk ulusu unutmadık unutamayız atam 10 kasımda atamı okulumda işyerinde törende anarız Atatürküm türk ulusunun gurur onur aydınlık kahraman vatanını kurtaran vatanına zaferler kazandıran büyük devlet Adamı türk milleti sesini duyuran atam nur içinde yat Atatürküm gökteki ay yıldızlı bayrağın daima göklerde Türk milleti atasını yüreğinde daima seviyor Ne mutlu türküm diyene
Şeyda Berkman
10 Son randevu
gece gözlerini kırmızıya boyamıştı yine ve kırmızı görevini yaptı kendinle kavga ettin önce ve öfke vicdanını kararttı ardından, binbir yürek yiyici kuş güzel günlerin izlerini kanattı şimdi sen gaddarsın ve vurdumduymaz anla sevdamız doğumundan sakattı 1422 aralık 02
Cenk Gülcan
10 Yaşındaydık
Hatırlarmısın Arkadaş, 10 yaşındaydık, Güneş gibi çevrilirdik. Gözlerimiz parlar koşardık sağa sola. Hatırlarmısın arkadaş, 10 yaşındaydık. Topaç ve bilyeler vardı, Sapanlar,toplar vardı. Allı bir balon gibi yanaklarımız; Sarardık gökyüzünü. Hatırlarmısın arkadaş; 10 yaşındaydık. Ne fabrika dumanı, Ne fırtına, Ne mermiler. Hiçbirşey yoktu. Balçık bir toprağa. Batıp Çıkardık. Hatırlarmısın arkadaş? Bayramlar vardı. 10 yaşındaydık. Bayram şekerleri, kartpostallar. Sevinçler, mutluluklar. Hatırlarmısın arkadaş. Akşam sohpetleri. Gülümsemeler. Hatırlarmısın arkadaş. O yeşil fidanların; Topraktan ayrılışını 10 yaşındaydık Şimdi silahlar var arkadaş Arkadaş Mermiler, gereksiz hüzünler Hatırlarmısın? Bir balıkçı teknesi alacaktık Yıkacaktık hırçın denizleri, Ve kızgın fırtınayı 10 yaşındaydık. 3 kuruşluk hayallerimiz vardı, Onlarıda satın aldılar. Şimdi ne 3 kuruş paramız var, Nede hayallerimiz.. Hatırlarmısın Arkadaş.
Cahit Karaç
100 Altın Söz -28
100 ALTIN SÖZ - 28 • Sana senden başka, doğru söyleyen olmaz. • Sarhoşun hayatı meyhanede geçer. • Sarhoşun hayali şişenin dibini görmektir. • Sanat; sanatı yapanın ruhuna göre şekil, biçim alır. Onun için sanatçı kalıba sokulamaz. • Oyun oynamayan çocukların kendileri de oyuncakları da büyümez. • Onursuz baş, beden üstünde dik durmaz. • Okuyan akıl büyük olur. Büyük akıl büyük düşünür. Büyük ve derin düşünce insanı bilge yapar. • Öğrenmenin yaşı, başarının sonu yoktur. • Öfke nefesi tez tüketir. • Okuyup öğrenen akıl marifeti, eğitilen kalp hüner sahibi olur. • Dünyada öğretmeni Allah olan, tek ilahi okulun adı vicdandır. • Vicdan; Bizi biz edip, içimizden bizi görünmeden gözetleyen gizli gözün adıdır. Cahit KARAÇ
Tevfik Yaşar Tekeli
100'ler, 1000'ler... ve Bugün
Ara, gez, dolaş sende; belki bulursun bir gün Kim bilir belki bugün, belki yarın… öbür gün. Yalnız dile Halık’tan; vakit geçmiş olmasın Zira yüz’ler ölüyor da bin’ler doğuyor her gün. Mayıs 81 Erzurum
Mehmet Tevfik Temiztürk
100 Lira Değil 99,99 Kuruş 19
Fazla zorlanılmadan yaz 40 ya da 50’ni, 110 yaz, 120 yaz belli et ederini! Hem anlamış oluruz, girer satın alırız, Rakamlar anlaşılır hesaptan hoşlanırız… Milleti bıktırdınız 9’lu rakamlardan, Algılayamıyoruz hesap yapamamaktan… (2014)
Can Akın
103 - Senden Ayrıldığım, O Gün…
Gökyüzünden, bir yıldız kaydı, Senden ayrıldığım, o gün… Senin için, bir dilek tuttum, Dileğimi sır gibi, saklamalıyım. Söylememeliyim yoksa kabul olmaz. Gökyüzünden, bir yıldız kaydı, Senden ayrıldığım o gün… Keşke; kapris yapmasaydım, Gitme deseydin, bırakmasaydın Ellerimi ellerinden, çekmeseydin Canın canıyım, deseydin Gökyüzünden, yıldız kaydığında Birbirimizi deliler gibi Ölümüne sevmeyi dilerdik. Gökyüzünden, bir yıldız kaydı, Sen yanımda yoktun, ama Umutsuzca karanlıklara doğru kayan O yıldız, bendim gökyüzünde ki Sen ise gökyüzünün zifiri karanlığıydın, Gökyüzünden, bir yıldız kaydı Senden ayrıldığım, o gün…
Selim Temiz
100.Yıl Galatasaray
Güneş büyülü ufukta; açmakta ilk gün gibi aşikar Akan yıldız yağmuru; altında yürekli on bir adam. Lider kesilir sahada aslan; korkma arkana yaslan Ali Sami YEN, Bayrak açtı; Günberide anlı şanlı. Taraftar tek yürek akıyor; zaferi şarkılarla kutluyor, Asya-Avrupa şaşkın; yayılacak tüm dünyalara aşkın Sürecek bir şarkıdır; Sarı-Kırmızı Aslan Galatasaray Aslanlar kükredi; Avrupa da“GOL” “GOL” sesleri, Rüyalar takımı oldu; aktı yüreklere sevgi ile doldu Avrupa'ya akıyor adın; dünya şaşkın, yayılıyor aşkın. Yüzyıllar hep söylenecek-bitmeyecek bir sevdadır, İmparatorlar-Terimler-Fatihler-Krallar-Hakanlar. Saraylıyız saray; her yerde anılır büyük Galatasaray, Takım bu; korkma arkana yaslan; geliyor on bir aslan. Akacak tarih yazacak; taraftar coşacak, bir daha bir daha Ne yıldızlar var mazinde; gök yüzünde parıl parıl parlar. Burası Ali Sami YEN; kükrer sahada, yayılır on bir aslan, Ulu bir çınar oldu; yayılmakta adı aslanım Galatasaray, Liglerin önderi oldu; logodur aslanım kükrer Avrupa da, Saray, Galatasaray; her yerde anılır büyük Galata-saray.
Mehmet Yunus Aytek 2
Söz
Güzel söz, çirkin söz, tatlı söz, acı söz Dilin, milletteki var oluş nedenin çöz Söz ki kişiliğin aynasıdır, gel de bunu çöz İnsan yaratılışının sebebidir sadece bir söz Küslüğü, dargınlığı yok eden tek bir söz Kişiyi ölüme götüren bir göz, bir de söz Kişinin hakkını say, eyleme kem bir söz Kişi kalbini kıran tek bir söz, girer içine bir köz 30 Kasım 2015 Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek 2
Şiir
Şiir; Durmayan Dalga Demektir Şiir; Sevgiyle Sarmak Demektir Şiir; Sevgiye Köprü Demektir Şiir; Gönül Kapısını Açmak Demektir Şiir: Karanlıkta Görmek Demektir Şiir; Volkanın Dışarıya Fışkırması Demektir Şiir; Gönlü Kağıda Dökmek Demektir Kısaca Şiir; Sevdalı Sözcükler Demektir 11 Haziran.2008 Çarşamba
İsmail Aksoy
103 Derece Ateş (Sylvia Plath)
Saf? Nedir anlamı bunun? Cehennemin dilleri Kasvetlidir, kasvetin üçlü Dilleri gibi kasvetli, hırıldar Kapıda şişko Cerebus. Kendi kendisine Yalayarak temizlemekten âciz Babafingosunu, günah, günah. Haykırır çıra. Çıkmaz kokusu Üflenmiş bir mumun! Aşk, aşk, rezil dumanlar dalgalanır Benden İsadora’nın eşarpları gibi, dehşetteyim Bir eşarp takılıp kalacak ve çapa atacak tekere diye. Kendi unsurlarını oluşturur Böyle sarı kurşuni dumanlar. Doğrulmazlar, Fakat boğarak yaşlı ve alçakgönüllü olanı Yuvarlanacak etrafında kürenin, Güçsüz Sera bebeği beşiğinde, Beti benzi atmış orkide Asıyor havada asılı duran bahçesini onun, İblis leopar! Beyaza döndürdü onu radyasyon Ve öldürdü bir saatte. Hiroşima külü ve içine yiyerek alışı gibi Yağlayarak bedenlerini zinacı erkeklerin. Günah. Günah. Sevgilim, bütün gece Yanıp sönmekteyim, kapalı, açık, kapalı, açık. Bir zamparanın öpüşünce ağırlaştı çarşaflar. Üç gün. Üç gece. Limon suyu, tavuk Suyu, su öğürtür beni. Sana ya da bir başkasına aşırı arıyım ben. Bedenin yaralar beni, dünyanın Tanrıyı Yaraladığı gibi. Bir fenerim ben - Japon kağıdından Bir ay başım, dövülmüş altın tenim Sonsuzca hassas ve sonsuzca pahalı. Şoke etmez mi seni ısım. Ve ışığım. Kendi başıma dev bir kamelyayım Kor parıltılı ve gelirim ve giderim, her bir kızartıda. Sanırım yukarı çıkıyorum, Doğrulabilirim sanırım - Sıcak metal boncuklar uçuşur, ve ben, aşk, ben Saf asetilenim Bakireyim Öpüşler, melekler, Hangi anlama geliyorsa işte bu pembeler Hizmet eder bana. Ne sen, ne de O. Ne O, ne de O. (Yaşlı orospu jüponu, özlerim çözülmekte) - Cennete. Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy Çevirenin notları: Ted Hughes tarafından editlenmiş Sylvia Plath’ın toplu şiirlerinde Cerebus olarak geçen adı, çeviride Cerebus olarak bırakmayı tercih ettim. Cerebus, muhtemelen bir yazım hatası sonucu, Cerberus olarak yazılmamış olabilir. Cerberus ya da Türkçe bilinen şekilde Kerberos, Hades’in bekçisi üç başlı bir köpektir. Kendi yorumlama tarzıma göre, “Fever 103°” şiirinin ana temasının saflık, saflık olgusunun eleştirisi, günah (ve bu çerçevede masturbasyon) olduğunu söyleyebilirim. Kerberos’un babafingosunu, erkek köpeklerin genellikle yaptığı gibi, üreme organını yalayarak temizlememesinin saflık bağlamında verilişi, şiirin ana temasının masturbasyonu günah sayan anlayışla bir hesaplama olduğunu öne sürebilirim. “İsadora’nın eşarpları” muhtemelen 1877-1927 yılları arasında yaşamış danscı Isadora Duncan’ın giyiminde demirbaş statüsünde bulunan rengâhenk eşarplara gönderme yapmaktadır.
Aşık Mahmut Çelikgün
100.Yılında Çanakkale Zaferi...
Yüzyıl önce canlar ektik oraya Kanla zafer derdik,biz Çanakkale.. Merhem dahi zor bulurken yaraya, Bugünlere erdik,biz Çanakkale... Anlatıyor tarih geldi de dile, Bu millet o zaman,çok çekti çile Bize kurşun atan düşmanın bile, Yarasını sardık,biz Çanakkale... Böyle savaş yaşanmasın bir daha Uzanmasın eller artık silaha, Yine sonsuz şükür olsun Allah'a Bir direnci kırdık,biz Çanakkale... Mehmetçik ekmeği banarken tuza, Dedi; vatan öyle gitmez ucuza Düşmanların göz koyduğu boğaza, Göğsümüzü gerdik,biz Çanakkale... Gel evlat; bir bak da sonra öyle git, Gördüğün topraklar,nelere şahit. Bundan sonra belki,uğruna şehit Vereceğiz verdik,biz Çanakkale... Hedef durduk,kim var ise sırada Zafer gördük her kanayan yarada Rahmet olsun,şehitlerle murada, Yüzyıl geçti,erdik,biz Çanakkale... Ya Allah! ..sesleri bulurken arşı, İsteyen biz idik yine barışı. Edirne'den Kars'a düşmana karşı Kale gibi durduk,biz Çanakkale... Seddülbahir ile Conkbayırı'na Umutların vakti yoktu yarına Vatan,bayrak,şehadetin uğruna Yürekleri yardık,biz Çanakkale... Onca düşman kast eylerken canına Al boyandı boğaz şehit kanına Bütün vatan,Koca Seyit adına, Baştan başa birdik,biz Çanakkale... ''Aynalı Çarşı''yı çalarken sazlar Kanlı çiçek açtı baharlar,yazlar. Kınalı kuzular,gelinlik kızlar, Bağrımıza vurduk,biz Çanakkale... Tarih tanık,o yaşanan anlara, Rahmet olsun şehit olan canlara Mevlam nasip etsin,hep yarınlara Giriyoruz,girdik,biz Çanakkale... Ey! ..Mustafa Kemal,şanlı gaziler Yad etmezsek,kemikleri sızılar Tertip,tertip şimdi sana geziler O günleri gördük,biz Çanakkale... Aşık Mahmut Çelikgün'üm; her cana Oğul için ağlamasın,bir ana Ta...Eceabat'dan o karşı yana Şimdi barış ördük,biz Çanakkale.... Aşık Mahmut ÇELİKGÜN.
Ramazan Bilgin Çelik
100.Yıl Marşı
100.Yıl Marşı Kahraman halkınla hür yaşarsın, anlamsızca savaşmazsın Namusun şerefin tehlikeye düşerse savaştan kaçmazsın Mukaddes mi mukaddes bir kan taşırsın kahraman evladısın Al bayraksız yaşayamazsın, mor dağları aşarsın Ey şanlı bayrağım! Sen benim namusum, şerefimsin Eğer uğrunda şehit olursam mukaddes kefenimsin Veya gazi şerefine nail olursam göğsümde kaderimsin Sen benim vatanım, milletim kanımda ki kudretimsin Ben senin uğruna ne dağları taşları aştım Beşparmak dağlarında şanlı bir iz bıraktım Çanakkale’ye Gelibolu’ya senin destanını yazdım Gözü dönmüş milletlerin karanlık mezarını kazdım Ey gözünü ülkeme dikmiş milletler sizlere acırım Sizler kendi canınıza nasıl acımazsınız şaşarım! İslam Medeniyeti, birbirinden nasıl ayrılsın parmağım? Hangi akıl ile bizi birbirimizden ayıracaksınız şaşarım! Fatih’i Yavuz’u, Akifi’i ve daha niceleri var etti bu yüce milleti Nasıl parçalarsın kurtuluş savaşında göğüs göğse olan bu cumhuriyeti? Bırakın uğraşmayın,atın içinizdeki kini, intikamı, o melun zilleti Şu kutsal vatan’ın birdir bayrağı,dili,örfü,adeti,üstündür medeniyeti! İslam Medeniyeti’ni bin dörtyüz yıllık şanlı tarihine sığdıramazsın Çağlar açıp çağlar kapatan fatihleri unutamazsın Ey eli kanlı düşman! Bir bak İslam Medeniyetinin o şanlı tarihine İslam Medeniyeti kadar olamasan da belki bir ders alırsın Ey ulu yaratan! Aziz vatanımı hain düşmanlardan koru Koru ki bir daha açılmasın o zalim milletlerin o iğrenç yolu İslam Medeniyeti denince o hainleri sarsın deli bir korku Elbette her şeye rağmen başarırız imkansızı zoru Milletimindir ancak medeniyetlere açılan istiklal yolu! Ramazan Bilgin ÇELİK