instruction
stringclasses 10
values | input
stringlengths 321
47.5k
| output
stringlengths 52
530
| inst_no
int64 0
9
| system
stringclasses 1
value |
---|---|---|---|---|
Metinde verilen ana noktaları göz önünde bulundurarak, metnin özetini yazar mısın?
| Metin: Aylık siyaset, strateji ve toplum dergisi Haberajanda.com'da beğenilen yazarlarını sürdüren Muhteşem Tıraş, internette yayımlanan haberlere yaptığı sıradan bir yorumla başlayan yazarlık serüveninin Ergenekon örgütünün takibine uzanan ibret verici hikayesini kaleme aldı. Tıraş'ın bu yazısında neler yok ki... Ergenekoncular, askeri yetkililer, imzasız tehdit mesajları ve dostlardan "aman dikkat et" uyarıları... Tabii bir de internet gazeteciliğinin öncüleri internethaber.com, gazeteciler.com ve sonsayfa.com'un "Ergenekon'un takibindeki" zorlu yılları... İşte o tehlikeli maceranın satırbaşları... ERGENEKONCULAR SAYESİNDE BURADAYIM Sevgili Yavuz Selim kardeşim... Güç şartlarda ayakta tutmayı başarıp, gönül bahçesine çevirdiğin Haber Ajanda'nın ömrünün, senin, benim ve hepimizin ömründen uzun olmasını dilerim. TARİH 2000... Çevirmeli ağ ile zar zor bağlandığım internette gezinirken "gazeteoku.com" isimli bir siteye rastlıyor, ana sayfadaki haber başlıklarından birini tıkladığımda ise ilk okurlarından biri olacağım "internethaber.com"la ilk kez karşılaşıyorum. Bakıyorum, okuduğunuz bir haberin veya bir köşe yazısının altına yorum yazabilme imkânı da var. Hem haberleri anında takip edip, hem de özgür bir tartışma platformunda kendinizi ifade edebiliyorsunuz. Kısa sürede bu sitenin müdavimi oluyorum. Malum, 57. Hükümet dönemi... Sitenin okurları arasında kimi ararsanız var. Ulusalcı, laikçi-çağdaş, sosyalist, ülkücü, milli görüşçü, liberal, PKK'lı vs... 28 Şubat süreci halen devam ettiği için son derece temkinli olmak zorundasınız. Lakin yine de pek temkinli davranamıyor, aklımdan geçenleri sert ifadelerle yoruma döküyor, kendime ruhsal terapi yapmanın keyfini yaşıyorum. Bu iş beni iyice sarıyor. Hergün onlarca yorum yazıyorum. Bazen yazdığım yorumlar, okuduğum köşe yazılarından ve haberin kendisinden bile uzun oluyor. Cahil cesaretiyle olsa gerek, askerî vesayet rejimini, darbe çığırtkanlarını ve türban yasakçılarını bombardımana tutuyorum. FİKRİ AKYÜZ OKURLUĞUNDAN, YORUM EDİTÖRLÜĞÜNE Kimi okurlarla fikren örtüşmemiz, aramızda bir gönül bağı oluşturuyor, jakobenlerle girdiğimiz sert tartışmalarda birbirimize destek oluyoruz. Beni iyiden iyiye sarıyor internet medyasında yorum yazmak... Bir zaman sonra Fikri Akyüz isminde bir yazarın katıldığını görüyorum kadroya. Türkçe'ye olan hâkimiyeti ve üst düzey mizah yeteneği ile kelimelere adeta dans ettiriyor, keskin kaleminden vicdan dolu, cesur yazılar döktürüyor. İlk günden itibaren sadık bir okuru oluyorum. Her yazısına yorum yazıyorum. Bu arada Akyüz'ün köşesinde birkaç kişiyle irtibat kuruyor, aramızda yazışıyoruz. Kimlerle mi? Serhat Atabey, Murat İlkter, Orhan Mücahit, Mustafa Marangoz, ABD'den Kemal Bozkurt, Almanya'dan Saffet Uçar ve Danimarka'dan Adil Halaç... HADİ ÖZIŞIK'A KIZINCA... Günün birinde Hadi Özışık'ın yazısına gönderdiğim yorum onaylanmayınca çok sinirleniyor ve bir daha yorum yazmayacağımı ilan ediyorum. Aynı gün Fikri Akyüz'den sıcak bir mesaj alıyorum. Zarif cümlelerle yorumlarımdan istifade ettiğini belirterek devam etmem gerektiğini söylüyor. Ayrıca diğer okurlar da yorum köşelerinden "Geri dön!" çağrısı yapıyorlar. Neyse, geri dönüyorum; ama bu sefer müstear bir isimle! Yeni ismim, Türker Oğuz! Bu kişinin ben olduğumu birkaç kişi hariç kimselere söylemiyorum. Tekrar yazmaya başladığım yeni yorumlarla birçok okurun sevgisine mazhar olduğum gibi, bir çoğunun da nefretini kazanıyorum. Yeni ismimle İnternet Haber'in belki de en çok yorum yazan ve tanınan okuru oluyorum. (Aynı ile vaki olanı arz ettiğimizden, tevazuya sırt çevirdiğimiz sanılmasın!) ERGENEKON'UN SIKI TAKİBİ Derken Kasım 2002 seçimleri gelip çatıyor. AK Parti, seçimlerden kesin zaferle çıkarken, adını sonraki yıllarda sık sık duyacağımız "Ergenekon" yapılanmasının güdümündeki bir grubun, o günden sonra İnternet medyasında daha sıkı ve organize bir çalışmaya girdiklerine şahit oluyoruz. Militarist, milliyetçi bir üslûpla yoğun bir darbe propagandası ve tehditlerle yazarları ve okurları korkutmaya çalışıyorlar ki, AK Parti lehine oluşan sempati sindirilsin. Bazen de yorumları şifereleyerek birbirlerine talimat veya mesaj gönderiyorlardı. Ancak ne kadar sistemli çalışırlarsa çalışsınlar, neticede onlar da insandı ve egoları vardı. İçlerinden bazıları derin yapıyla olan ilişkilerini ispatlamak için egolarına yenik düşüp, "darbe çalışmalarının son şeklini aldığını" açık eden yorumlar yazıyorlardı. Çok da ciddiye almadığımız bu kişilerin gerçekten de derin ilişkilere sahip olduklarını sonraki yıllarda (ayrıntıya girmiyorum) ETÖ iddianamelerinden öğreniyoruz. Bu arada İnternet Haber'in Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Özışık'la da tanışmış oluyorum. Birgün msn'de sohbet ederken, "Not et" diyor... "Kullanıcı adın şu, şifren bu... Sana editörlük yetkisi veriyorum. Hem kendi yorumlarını, hem de diğer yorumları onaylayarak bize yardımcı olursun. " O günden sonra yazdığım yorumların onaylanmasını dakikalarca beklemek zorunda kalmadan bizzat kendim, anında yayına veriyorum. İstanbul'a yolum ilk düştüğünde Süleyman Özışık ve Fikri Akyüz'le yüz yüze tanışıp uzunca sohbet ediyoruz. İnternet Haber'den kimler geliyor, kimler geçiyor. Nuh Gönültaş, Barış Yarkadaş, Nesrin Yanık, Haluk Levent, Dilek Yaraş, Mesut Yar, Behiç Kılıç, Baki Karakol... Hatta sıkı durun, Gürsel Tekin!... Kulağını arı soksa Tayyip Erdoğan'ı suçlayan, yazılarında sürekli TSK güzellemeleri yapan Baki Karakolu'u eleştiriyorum en çok. Bir de Gürsel Tekin'i... Bu arada yazılarının okunma sayısıyla rekor üstüne rekor kıran, internet medyasının kraliçesi Dilek Yaraş'ı da bazı yazılarından dolayı sert yorumlarla hırpalıyorum tabiri caizse. O günlerde aramızdan seçilip eline kalem verilen ilk kişi Serhat Atabey oluyor. SONSAYFA.COM MACERASI Sanıyorum 2005 yılı... Süleyman Özışık İnternet Haber'den ayrılıyor ve "sonsayfa.com"u kuruyor. Sayfa isminden ve tasarımından tutun, yazar seçimine kadar her konuda danışıyor sağolsun. Birkaç arkadaşla birlikte editörlük desteği de veriyoruz Süleyman'a. Bizimle birlikte çok sayıda okur da Son Sayfa'nın müdavimi oluyor haliyle.. O sırada İnternet Haber'den ayrılmış olan Serhat Atabey'i öneriyorum yazar olarak, "Emrin olur Ağabey" diyor. "Orhan Mücahit, Mustafa Marangoz ve (şimdilerde "habername.com"un sahibi) Kemal Bozkurt ve birkaç isim daha... Yine, "Emrin olur, ama sensiz de olmaz, hazırla kendini, yazmanı istiyorum...." diyor. Ben ise "Bu iş pervasızca, çalakalem yorum yazmaya benzemez, haddimi bilmem lazım" diyerek geri çeviriyorum teklifi. Günün birinde Son Sayfa'da şöyle bir manşet: "Yorumlarıyla tanıyıp sevdiğiniz Türker Oğuz, artık yazılarıyla da aramızda!" YENİ ADIM TÜRKER OĞUZ Bu emrivakiye biraz kızıyorum ama hayali Türker Oğuz'a bir de hayali resim bularak mecburen başlıyorum yazmaya. İlk günden itibaren yazılarımız çok okunup, çoğu olumlu bir hayli yorum alıyor. Murat İlkter'in de kadroya katılmasıyla, dostluğumuz aynı çatı altında daha da bir pekişiyor. Hatırlatayım, Servet Hocaoğulları, Suna Akar ve Sevda Türküsev de kadroda. Şimdilerde Star'da yazan Hikmet Genç de bomba gibi yazılarla aramıza katılıyor. DARBE OLACAĞINDAN EMİN ASTSUBAY Bu arada bazı arkadaşlarım tarafından uyarılıyorum. Bunlardan biri de muvazzaf bir subay... Diyor ki: "Aman, dikkat et, ağzından çıkanı inkâr edebilirsin, ama kaleminden çıkanı inkâr edemezsin. Başına belâ alma!" Darbe olacağına o kadar emin ki, beni korumaya çalışıyor. "VE ERGENEKON'A YAKALANIYORUM" Ancak gelin görün ki, yorum yazarken kullandığım üslûbu yazılarımda da devam ettiriyorum. Hatta "MGK toplantısında hükümetin tehdit edilmesi halinde, Başbakan'ın (önceden tertibat aldırıp) kendisini feda etme pahasına da olsa, o paşaları anında derdest ettirip, apoletleri sökük, elleri kelepçeli vaziyette medya önüne canlı yayında çıkartmasını" bile önerecek kadar ileri gidiyorum. Hâl böyle olunca, bu sefer de "yazar" sıfatıyla tehditlere maruz kalıyorum. Tehditlerin geldiği IP'leri kontrol ettiğimde, mesajların Ankara ve İstanbul'daki çok önemli merkezlerlerden yazılıp gönderildiğini öğreniyorum. Bu kişiler, bazı yazılarımdan dolayı beni tehdit ederken, bazı yazılarımı da alıntılayıp Ergenekoncu sitelerde yayınlatıyorlar; ne kadar ironik değil mi!? Alıntı yaptıkları yazılar, PKK terörüne karşı yazdıklarım; tehdit edilmeme sebep olan yazılar ise mâlum!... Her türlü suçlamaya maruz kalıyorum. Kimine göre Fethullah Gülen'in adamıyım, kimine göre MİT adına çalışıyorum, kimine göre kafatasçıyım, kimine göre de mürteci... O günkü yazının içeriğine ve yazıyı okuyanların siyasi duruşuna göre değişiyor suçlamalar. ÇETEDEN KAHVE DAVETİ Bir seferinde, çeteye ait o herkesin bildiği meşhur mail adresinden bir mesaj geliyor. Lider konumundaki adamdan "Sizi bir kahve ikram edip tanımak ve tanınmak için nereden ne zaman davete alabiliriz?" şeklinde ikna (!) daveti alıyorum. "Yahu sıradan bir internet sitesinde yazan sıradan bir adamım, amma da önemsediler beni" diyorum kendi kendime... Nereden bileyim, cuntacıların "sonsayfa.com"u da sıkı sıkıya takip ettiklerini? Cevap yazıyorum çete başına: "Varım sizinle kahve içmeye!..." Daha sonra sağlam bir kaynaktan "Bu adama fazla yaklaşmayalım, tekin değil" diyerek bana kahve ikram etmekten vazgeçtiklerini öğreniyorum. Daha sonra bu şahsın gerçek kimliğini kendi çabamla tespit ediyorum. Geçen yıl TV kanallarında maymunluk ettiğine birkaç kez şahit olduğum bu adam, "ülkücü" görünümlü ama tanınmış bir İşçi Parti yandaşı. Yorumlarında askerî terminoloji kullanmaya özen gösterip, emekli subay imajı veriyor, bunu başarıyor da... Ateist olmasına rağmen İslam'a da çok vakıf. Kimi zaman yorumlarına Besmele ile başlayıp, ayet ve hadislerle destekleyerek, ülkücülerin gönlünü kazanıyor, onları yönlendiriyor, emirler yağdırıyor... VE DEŞİFRE OLDUM... Bir süre sonra özel sorunlarımdan dolayı bırakıyorum yazmayı... Birçok mail alıyorum. Maille ulaşamayan okurlar ise yorum köşelerinden soruyorlar, "Türker Oğuz nerede?" diye... Aşırı ısrarları kıramayıp, aylar sonra yeniden başlıyorum yazmaya. Yine bir gün CHP hakkında sert bir yazı yazıyorum. Yazı yayına girdikten hemen sonra yine bir tehdit maili... Hemen belirteyim, tehditler "asarız keseriz" şeklinde değil, hep imâlı... Birkaç dakika sonra ise Muğla'daki bir kuruma ait IP adresiyle bir yorum geliyor. Yorumda, dikkat buyurun, aynen şu cümle geçiyor: "Sayın yazar, çok MUHTEŞEM yazıp, iyi TIRAŞ ediyorsun!" Yani, "Senin gerçek kimliğini biliyoruz!" diyor. Çok tehdit almıştım, ama itiraf edeyim, bazen alaya aldığım bu adamların ne kadar ciddi olduklarını bu mesajla anlamış oluyordum. Öfke ve çaresizlikle geri çekiyorum yazıyı. Çünkü yazılarımın çoğunda o zamanki adalete göre başıma iş açacak ifadeler mevcut. Kendi kendime, "Bu işi profesyonelce yapıyor olsan, sonuçlarına katlanabilirsin. Ama amatörsün ve başına bir şey geldiğinde ne halt edeceksin, ailene kim bakacak? Cesaret başka, Donkişotluk başka" diyorum... Tamam ama son bir yazı!... Marksism artıklarıyla bir olup üzerime çullanan sözde milliyetçilere adeta hakaret niteliğinde iki fıkrayla tamamladığım yazı ile son golü atıyor ve noktalıyorum yazarlık serüvenimi. (Süleyman ise, bir zaman sonra Son Sayfa'yı Baki Özışık'a devredip, İnternet Haber'e "Medya Grup Başkanı" olarak dönüyor.) Devam edelim... O ortamda tanışıp, arkadaş olduğum kişilerle irtibat halindeyiz. Yazışıyoruz, telefonlaşıyoruz, kimileriyle buluşuyoruz. Birgün Murat İlkter arıyor. "Liseden bir sınıf arkadaşımı buldum facebook'ta. Ankara'da yaşıyormuş, çok değerli bir insan, Haber Ajanda isminde bir de dergi çıkartıyor, onunla tanışmanı istiyorum" diyor. Bahsettiği kişi Yavuz Selim... Tanışıyoruz, kısa sürede hayli samimi oluyoruz. Bir keresinde, istersem Haber Ajanda'da yazabileceğimi söylüyor. Teşekkür ediyor, tarzımın polemik yazmak olduğunu, böylesi ciddi bir dergide, hele ki bunca değerli yazar ve akademisyenin arasında sırıtabileceğimi söylererek teklifi geri çeviriyorum. Ama "Hiç olmazsa tek bir yazı... Anı olarak kalsın bari" diyerek ikna ediyor beni. "İt ile yatıp pire ile kalkmayalım" başlıklı bir yazı kaleme alıp gönderiyorum. Fakat bu sefer takma isimle değil, kendi ismimle... Bir sonraki buluşmamızda "Kalemini beğendim, bırakmam seni, yazmaya devam edeceksin" emrivakisi ile "Hür Tefekkürün Kalesi Haber Ajanda" ailesine fiilen katılmış oluyorum. Sonrasında, yorum köşelerinde karşılaşıp tanıştığımız o korkusuz, o kalemi sağlam dostlar da dahil oluyorlar aileye... ERGENEKON'A SON MESAJ Gelelim teşekkür faslına... Ey, derin yapının sığ beyinli internet tetikçileri! Ey, çakma ülkücü, akademisyen müsveddesi!... Ey, kriminoloji maymunu, postal kemiricisi rezil yaratık!... Ey, kevaşeliği soyluluk sanan, soysuz apolet manyağı, psikopat kokana!... Okuyacağınızı biliyorum bu yazıyı. Kirli beyinleriniz, mikroplu salyalarınız ve tehditleriniz sayesinde çok güzel dostluklar edindik. Kerhen de olsa, ilk teşekkürüm size... YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.... | İşte Aylık siyaset, strateji ve toplum dergisi Haberajanda.com'da yayımlanan yazılarıyla tanınan Muhteşem Tıraş'ın Ergenekon takibine uzanan ilginç öyküsü... | 7 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Önce Ceylan Özgül'ün kaçışıyla ilgili söylediklerini aktaralım. Ceylan Özgül, Adnan Oktar'dan kaçışını şöyle anlattı: 'Doktordan randevu alma bahanesiyle bahçeye çıktım. Bahçede köpeğim vardı köpekle oynamaya başladım. Arabanın geldiğini gördüğümde hemen kapıdan çıkarak arabaya bindim. Üzerimde pijamalarım ve ayağımda terliğimle oradan kaçtım. Cebimde kimliğimden başka hiçbir şey yoktu. Ben oradan böyle kaçtım". | Adnan Oktar'ın kediciklerinden Ceylan Özgül (Özbudak) kaçınca eski kankalarını fena kızdırdı. Adnan Oktar'ın son dönemdeki gözdesi Tülay Kumaşçı eski arkadaşı için ağır ithamlarda bulundu. İşte Tülay Kumaşçı'nın dedikleri; | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Başbakan Erdoğan, “Bize bazen sorarlar ‘erken seçim var mı?’ diye. Zararımıza da olsa hayır. Biz seçim öncesinde buna yönelik disiplinden taviz vermedik, bunların önüne geçtik” dedi. Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde düzenlenen “8. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı”na katıldı. Toplantıda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile CEO’lar katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi’nin 2004 yılında oluşturulduğunu hatırlatarak, konseyin her bir toplantısında Türkiye’nin ekonomik görünümü ve sorunlar noktasında konsey üyelerinin katkıları olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bizlere çok farklı ufuklar kazandırılması noktasındaki katkılarını inkar edemem. Her bir öneriyi, her bir tavsiye ve eleştiriyi not ettik, bunları da bir yıl sonraki toplantıya kadar takip ettik. Yatırım Danışma Konseyi Toplantıları sadece oturduğumuz, konuştuğumuz, sonrada dağıldığımız toplantılar değildir. Bu toplantılarda küresel boyuttaki otoritelerinin, ekonominin bir röntgenini çekmesini sağlıyor, ortaya çıkan fotoğrafı da büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla değerlendirmeye alıyoruz. Ülke yönetiminde her alanda hakim kıldığımız istişare mekanizmasını ekonomide de böyle farklı bir boyutta sürdürüyor, Türkiye ekonomisi adına da son derece olumlu neticeler elde ediyoruz” diye konuştu. “2014 BÜTÇESİ HAZIRLIKLARI BAŞLADI” 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı’nı temmuz ayında kamuoyuna duyurduklarını hatırlatan Erdoğan, “Plana paralel olarak 8 Ekim’de 2014-2016 dönemi politika önceliklerimizi, orta vadeli programla açıkladık. Yine dün 5. İzmir İktisat Kongresi’ni düzenleyerek 90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin bir muhasebesini yapma, Türkiye ekonomisinin ve küresel ekonominin geleceğini uluslararası ölçekte değerlendirme imkanı bulduk. İzmir İktisat Kongresi’nin üçüncü gününde Kalkınma Bakanımız 10. Kalkınma Planı’nı Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklayacak. Bu arada 2014 bütçemizle ilgili hazırlıklar da başladı. Bütçemiz Meclis’e sunuldu ve komisyonda görüşmeler başladı” dedi. Başbakan Erdoğan, geleceğe dönük planlamanın ekonomiler için ne derece önemli olduğunu yaşayarak ve acı tecrübelerle öğrendiklerini ifade ederek, “11 yıl öncesine kadar Türkiye’de bırakınız 5-10 yıl sonrasını görmek bir ay, hatta bir gün sonrasını görmek bile mümkün değildir. Ulusal ve uluslararası dalgalanmalar piyasaları etkilediği kadar, hükümetlerin plan ve programlarını da etkiliyor, hedefler sürekli değişiyor, açıklanan plan ve programlar sürekli bozuluyordu. Sanayici, girişimci, ihracatçı, esnaf, çiftçi ve özellikle de yatırımcı önünü göremiyor ve orta vadeli, uzun vadeli planlar yapamıyordu. Enflasyonun ne olacağı, faizlerin nasıl bir seyir izleyeceği, vergi sisteminin nasıl değişeceği, finans sistemini nelerin beklediği tahmin edilemiyor, istikrarsızlık ve güvensizlik ortamı herkesi belirsizliğe itiyordu” şeklinde konuştu. 11 yıl öncesinden bugüne kadar ekonominin en büyük kazanımının tesis edilen istikrar ve güven ortamı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Daha ilk andan itibaren politikalarımız, hedeflerimiz, planlarımız, programımız gayet net bir biçimde açıklanmış, verilen sözlere sadakat gösterilmiş, sürprizlere yer verilmemiştir. Bir gün sonra ne olacağı kestirilemeyen bir Türkiye’den bir yıl, 5 yıl, 10 yıl sonrası kalem kalem, madde madde hedeflenen bir Türkiye’ye gelinmiştir” dedi. “SEÇİM EKONOMİSİNE HAYIR” Başbakan Erdoğan, konuşmasında özellikle seçim dönemlerini de hatırlatarak, şunları söyledi: “Seçim süreçlerini özellikle hatırlatmak isterim. Türkiye’de çok sık seçim yapılırdı. Her bir seçim popülist ekonomi politikalarının uygulanmasını beraberinde getirirdi. Merkez Bankası’na sürekli para batırılırdı. Birin yanında 6 tane sıfır vardı. Akşam yatıyorlardı, sabah kalkıyorlardı bir sıfır. Göreve geldiğimizde paramızın değeri kalmamıştı. Göreve geldik ve 6 tane sıfırı attık ve paramız kendine geldi. Mali disiplin diye bir şey yoktu zaten. Bunu tesis ettik, sağladık ve terk edilmiş olan hedefleri biz yeniden tesis ettik ve bu hedefler istikametinde yürümeye başladık. Toplumdaki o geçici rahatlamalardan sonra biz kalıcı rahatlamayı getirdik. Artık bizdeki girişimci, yatırımcı önünü görüyor. Gerek ulusal, gerekse uluslararası sektör bu noktada Türkiye’nin bir güvenli liman olduğunu görür hale geldi. Seçimin ardından da başta enflasyon ve faiz olmak üzere verilenler kat kat fazlasıyla geçmişte geri alınıyordu. 11 yıl boyunca seçim ekonomisine asla müsaade etmedik. ‘3 ay sonra, 5 ay sonra seçim var. Şimdi farklı bir şekilde menfaat sağlamak için adımlar atalım, ekonomideki disiplini bozalım’ gibi bir yola asla başvurmadık. 5 ay sonra seçim var, biz yine aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Bir yandan seçimlerin anayasal sürede yapılmasına azami özen gösterdik. 11 yıl öncesine kadar ülkemizde çok partili siyasi hayatta ortalama seçim dönemi 16 aydır. Biz geldikten sonra ilan edilen süre neyse biz şimdi o sürede seçimlerimizi yapıyoruz. Genel seçimler 4 yılda bir, yerel seçimler 5 yılda bir yapılıyor. Bize bazen sorarlar ‘erken seçim var mı? diye. Zararımıza da olsa hayır. 4 yılsa 4 yıl, 5 yılda 5 yıldır. Biz seçim öncesinde buna yönelik disiplinden taviz vermedik, bunların önüne geçtik. Tüm bu çabalarımız Türkiye’nin yerli ve uluslararası yatırımcılar açısından tercih edilen bir yatırım yeri olma özelliğine önemli katkılar sağladı.” “DURUP DURURKEN OLMADI” Başbakan Erdoğan, 2008 yılı son çeyreğinden itibaren küresel çapta derinleşen finansal krize rağmen güçlü iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu ve özel sektör odaklı politikaları sonucunda Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdüğünü söyledi. Türkiye’nin çok uluslu şirketler için bölgesel bir yönetim merkezi olma yolunda da önemli mesafeler kat ettiğini belirten Erdoğan, “Bazı çok uluslu şirketlerin İstanbul’u tercih etmeleri anlamlıdır. Bu durup dururken olmamıştır” dedi. Türkiye’de yatırım ortamını etkileyen tüm faktörleri bir bütün olarak ele alıp, bunların iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürdüklerini kaydeden Erdoğan, “Ekonomimizi sıçrama yaptıracak, katma değeri yüksek, ithalatı azaltacak, istihdam ve verimlilik artışı sağlayacak yatırımların artırılması amacıyla yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına sizlerin sağladığı katkıya özel bir önem atfediyoruz” diye konuştu. | Başbakan Erdoğan, “Bize bazen sorarlar ‘erken seçim var mı?’ diye. Zararımıza da olsa hayır. Biz seçim öncesinde buna yönelik disiplinden ta... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Apple'ın mobil dünyayı tam anlamıyla değiştiren akıllı telefonu iPhone'un yeni versiyonu geçtiğimiz haftalarda tanıtılmıştı. Dün yurt dışında satışa çıkan telefon daha ilk gününden beraberinde bazı sorunları getirdi. Bu sorunlardan en dikkat çekenleri; iPhone 4'ün çok dayanıksız olduğu, ekranın altında çizgilerin belirdiği ve çizilmelerin olduğu yönündeydi. iPhone 4'ün dayanıksızlığı, ufak bir kaç düşmeden sonra iPhone'un tamamen paramparca olduğu yönündedi. Ayrıca iPhone 4'te belirtilen bir diğer rahatsız edici hata ise ekrandaki sarı çizgiler. iPhone belirli bir süre açık kaldıktan sonra ekranın alt köşesinde sarı çizgiler beliriyor. ÖYLE TUTARSAN KAPANIR TABİ Ancak iPhone 4'te öyle bir hata varki, bir çok kesim tarafından tarihi hata olarak adlandırılmakta. Tüm iPhone 4G kullanıcılarını etkileyecek bu hata ise anten /şebeke sorunu. Gelen tüm yorumlar bu sorunu işaret etmekte. Peki nasıl bir sorun bu? iPhone 4'ün sol alt köşesinde bir anten kısmı bulunuyor. Doğal olarak cihaz ile uğraşırken ya da konuşurken bir çok insan gibi telefonu avuç içinde tutarız. Bu da iPhone 4'ün anten girişini kapatmaya yetecek cinsten bir tutuş şekli oluyor. Telefon kullanıcılarının çok büyük bir kesminin telefonu bu şekilde kullanıldığı düşünülürse, ortaya gerçekten büyük bir sorun çıkmakta. çünkü anten kısmını kapatacak şekilde tuttuğunuzda iPhone 4'te anında şebeke kesilmekte. "GÖRÜYORUM NASIL TUTTUĞUNUZU" teknocampus.com'un haberine göre Apple'ın bu tarihi soruna şaka gibi yapılan tarihi bir çözüm açıklaması var. Bu tarihi açıklama şirketin CEO'su Steve Jobs trafından yapıldı. Bu açıklamaya göre; bu durumun aslında sadece iPhone 4'te olmadığını aslında iPhone 3G ve iPhone 3GS'de de olduğunu, dolayısı ile bu durumun bir sorun olmadığı vurgulanıyor. Ve tarihi çözümü açıklıyor Steve Jobs: "Telefonu kullanırken sol alt köşeyi kapatmayın, telefonu o şekil tutmayın". İşte Steve Jobs'un açıklaması: "Engadget sadece iPhone 4'lerde sorun olduğunu söylüyor. Ancak bu durum 3GS ve 3G'de de böyleydi. Bu yüzden bu hatalar donanımsal olamaz. Sol alt köşeyi elinizle kapatırsanız, hatta özellikle çıplak el ile oradaki çentiği tıkarsanız bunun olması kaçınılmaz. Ben sizin videoda özellikle böyle yaptığınızı görebiliyordum." Ayrıca Apple'dan da şirket adına benzer bir açıklama geldi: "Mobil telefonlarda bu anten performansı düşüklüğünün yaşanması malesef kaçınılmaz olup her antensiz telefonda mevcut olabilen bir durum. Eğer iPhone 4'te bunu yaşadıysanız, ekranın sol alt köşesindeki metal ve siyah kısmı kapatmaktan kaçınınız." | iPhone'daki tarihi hataya şaka gibi açıklama geldi: Siz de tutmayın öyle canım! | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: Ankara Garı önündeki terör saldırısı soruşturması kapsamında gözaltına alınan kişilerin adreslerinde ele geçirilen silah, patlayıcı ve diğer malzemelerin yanı sıra saldırganların, sonucu elde edilen fotoğraflar servis edildi. Fotoğraflarda, iki canlı bombanın ticari taksiden inip Ankara Tren Garı'na doğru yürüdükleri an da yer alıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya ilişkin dün yazılı açıklama yaparak, soruşturmanın geldiği aşama hakkında bilgiler vermiş, şüphelilerin adreslerinde ele geçirilen silah, patlayıcı ve diğer malzemeleri sıralamıştı. Açıklamada, canlı bomba eylemini gerçekleştiren kişilerden birinin Yunus Emre Alagöz olduğu, diğer canlı bomba eylemcisinin teşhisinin fotoğrafla yapıldığı, açık kimliğinin belirlenmesi için çalışıldığı ve bu kişinin eylem için Türkiye'nin güney sınırlarına komşu bir ülkeden geldiği aktarılmıştı. FOTOĞRAFLAR SERVİS EDİLDİ Anadolu Ajansı, soruşturma kapsamında gözaltına alınan kişilerin adreslerinde ele geçirilen silah, patlayıcı ve diğer malzemelerin fotoğrafları ile saldırganların, güvenlik kameralarından elde edilen fotoğraflarına ulaştı. AA muhabirinin emniyet, savcılık ve emniyet kaynaklarından edindiği fotoğraflarda, bomba yapımında kullanılan amonyum nitrat, baskın yapılan bir depoda çuvallar içinde görülüyor. Başka bir fotoğrafta da uzaktan kumanda düzeneği olarak da kullanıldığı değerlendirilen cep telefonları, batarya ve şarj aletleri objektife yansıyor. AA muhabirinin edindiği diğer fotoğrafta, şüphelilerin kaldıkları evlerde yapılan aramada ele geçirilen AK-47 Kalaşnikof marka silahlar, çok sayıda mermi, şarjörler, tabanca, 22 el bombası ve 8 fünye ile intihar yelekleri görülüyor. Saldırganların, ele geçirilen kimyasal patlayıcılar da fotoğraflarda göze çarpıyor. AA'nın edindiği fotoğraflarda, iki canlı bombanın ticari taksiden inip Ankara Tren Garı'na doğru yürüdükleri an da yer alıyor. BAŞSAVCILIK AÇIKLAMIŞTI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı açıklamada, yakalanan şüphelilerin, Gaziantep'teki evlerinde, iş yerlerinde, araçlarında, depo olarak kullandıkları alanlarda ve hücre evi olarak kullandıkları evde yapılan aramalarda ele geçirilenlere silah, patlayıcı ve mühimmata ilişkin şu bilgilere ver verilmişti: "Şüphelilerce kullanılan ve soruşturmamızda 1 no'lu depo olarak nitelendirilen yerde, Ankara'daki patlama olayında kullanılan 34 DM 8574 plaka sayılı Ford Focus marka araç, 2 no'lu depo olarak nitelendirilen yerde, bomba yapımında kullanılan 400 kilo amonyum nitrat; 3 no'lu depo olarak nitelendirilen yerde, bomba yapımında kullanılan bin 100 kilo amonyum nitrat, 4 no'lu depo olarak nitelendirilen yerde 10 adet intihar yeleği, 150 metre Kortex patlayıcı, 60 kilo TNT patlayıcı, 15 kilo demir bilye, 5 kilo cıvata somunu, iki bin adet 9 mm çaplı tabanca mermisi, 10 paket kimyasal patlayıcı, çuvallar içerisine konulmuş kükürt ve amonyum nitrat, canlı bomba yeleği dikiminde kullanılan dikiş makinesi, 27x16 ebatlı fünyesi takılı olmayan TNT düzeneği, 1 adet boş TNT kalıbı, bomba yapımında kullanıldığı düşünülen sair malzemeler, 5 no'lu depo olarak nitelendirilen yerde, bomba yapımında kullanılan bin kilo amonyum nitrat, şüphelilerden birinin evinde yapılan aramada 3 adet el bombası, 1 adet av tüfeği, Ankara'da meydana gelen patlama bölgesinde bulunan fünye ile aynı tipte 1 adet el bombası fünyesi, bir diğer şüphelinin evinde yapılan aramada, 6 adet AK-47 Kalaşnikof marka silah, 1 adet susturucu aparatı olan tabanca, 22 adet F1 tipi el bombası, bin 683 adet değişik çap ve markalarda mermi, 8 adet fünye ele geçirilmiştir." | Ankara katliamı soruşturmasında gözaltına alınan kişilerin adreslerinde ele geçirilen silah, patlayıcı ve diğer malzemelerin yanı sıra saldırganların, güvenlik kameralarından elde edilen fotoğrafları yayınlandı. | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik Adana merkezli 3 ilde yaptıkları operasyonda, kurucu başkan Alpaslan Kuytul ile vakıf yöneticileri ve 'hocalar' olarak nitelenen kişilerin de aralarında bulunduğu 21 kişiyi gözaltına alındı. Polis, merkez Seyhan ilçesi Abidinpaşa Caddesi'nde bulunan vakıf merkez binasında da arama yaptı. Kasa ve çekmecelerde çıkan paralar ekipleri hayrete düşürdü. | ADANA merkezli 3 ilde, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 21 kişinin sorgusu sürüyor. Kadan çıkan paralar görenleri hayrete düşürdü. | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in İsrail meclisindeki konuşması sırasında “Kudüs Filistin'in başkentidir” yazılı pankart açan 13 Arap İsrailli milletvekili güvenlik tarafından zorla dışarı çıkarıldı. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.) | 13 Arap İsrailli milletvekili ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in İsrail meclisindeki konuşması sırasında pankart açtılar... | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Senden bir metni özetlemeni isteyeceğim; lütfen ana fikirleri koruyarak kısa bir özet yap.
| Metin: Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında, Fethullahçı Terör Örgütü ile bağlantıları olduğu iddia edilen işadamı Mehmet Takmaklı ve kardeşi Ali Takmaklı bugün sabah saat 07.00 sıralarında gözaltına alındı. Altıntaş Mahallesi'ndeki evlerine baskın düzenleyen polis, Takmaklı kardeşleri gözaltına aldı. Evlerde arama da yapan polisin, bazı evrak ve dokümana el koyduğu öğrenildi. Gözaltına alınan işadamları, Nazilli Devlet Hastanesi'nde yapılan sağlık kontrolünün ardından Nazilli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. | AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, Uğur Soğutma firmasının sahipleri Mehmet Takmaklı ile kardeşi Ali Takmaklı da darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. | 8 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: 24 Nisan Ermeni soykırımı iddialarını anma faaliyetlerine Ermeni asıllı Amerikalı şov yıldızı Kim Kardashian da destek verdi. Son günlerde hamileliğiyle magazin gündeminin baş sıralarında yer tutan yıldız, Celebuzz adlı kendi internet sitesine bir mesaj yazarak,“Ermeni soykırımı”nı asla unutmayacağını söyledi. ERMENİ SOYKIRIMINI ANLATMAK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ Ermeni kökeninden gurur duyduğunu belirten Kardashian, “O yüzden Ermeni Soykırımı’nı anlatmak benim için çok önemli. 1915 Ermeni Soykırımı’nda öldürülen 1.5 milyon Ermeni’nin anısını yaşatmak da benim için çok önemli. Dualarım ve düşüncelerim her zaman Ermeni dostlarımla birlikte olacak. ATALARIMIN YAŞADIĞI KORKUYU UNUTMAYACAĞIM Atalarımın yaşadığı korku ve acıyı asla unutmayacağım ve etrafımdakilerin gerçeği öğrenmesi için elimden geleni yapacağım” diye yazdı. | Amerikan ve dünya medyasını vücut ölçüleriyle meşgul eden Kim Kardishan'ın aklına Ermeni soykırımı geldi... | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: 28 Şubat soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir tutuklandı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, Çevik Bir ile birlikte sekiz kişiyi daha tutuklarken, üç kişiyi de serbest bıraktı. Anadolu Ajansı'nın haberine göre zanlıların nöbetçi hakimlik sorgusu yaklaşık 5,5 saat sürdü. Emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Tuğgeneral Ünal Akbulut, emekli Kıdemli Albay Serdar Çelebi, emekli Albaylar Yüksel Sönmez, Yahya Cem Özarslan, Ruşen Bozkurt, Oğuz Kalelioğlu, Cengiz Çetinkaya ve Alican Türk'ün tutuklanma sebepleri şöyle açıklandı: haklarında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, sevk maddelerindeki eylemler için öngörülen cezanın alt ve üst sınırları bu maddelerin kaçma kuşkusu doğurması adli kontrol kararı verilmesinin yetersiz kalacak olması. Tutuklular daha sonra Sincan Cezaevi'ne götürüldü. Tutuklular adliye önünde minibüse bindirilirken, bekleyen bir kişi ''Baba seninle gurur duyuyoruz'' diye bağırdı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, savcıların tutuklanmalarını talep ettiği Ümit Şahintürk, Necdet Batıran ve Hamza Özaltun'un ise salıverilmesine karar verdi. Mahkeme bu karara gerekçe olarak ''mevcut delil durumunu'' gösterdi. Ancak nöbetçi hakimlik bu kişilerin yurtdışına çıkışlarını yasakladı. Toplam tutuklu sayısı 18 Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği geçen hafta "mağdur olanların '28 Şubat'la ilgili yaptığı suç duyuruları üzerine" dönemin askeri yetkilileri hakkında soruşturma başlattığını duyurmuştu. Zanlılar ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlaması ile karşı karşıya. Savcılar 31 zanlı hakkında tutuklama emri çıkarmış, bunlardan 29'u gözaltına alınmıştı. Bunlardan dokuzu dün, dokuzu da bugün tutuklandı. Hakkında gözaltı kararı bulunan iki şüpheliye ise henüz ulaşılamadı. Operasyona adını veren 28 Şubat 1997'de MGK toplantısı yapılmış ve "irtica ile mücadele" amaçlı bir dizi karar açıklanmıştı. Bu kararlar Refah ve Doğru Yol Partileri koalisyonuna yönelik bir darbe olarak da değerlendirilmişti. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç gözaltı kararından sonra ''Çevik Bir'in 'balans ayarı yapıyoruz' derken gün gelip başka balans ayarları yapılabileceğini de bilmesi gerekirdi'' dedi. Çevik Bir o dönemde tankların "irtica" kapsamında görülen bir gösterinin yapıldığı Sincan sokaklarından geçmesini "Demokrasiye balans ayarı yaptık" sözleriyle değerlendirmişti. | 28 Şubat soruşturması kapsamında eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir dahil dokuz kişi nöbetçi mahkemede tutuklandı. Üç kişi ise salıverildi. | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), güzel sanatlar liseleri ile spor liselerine başvuru süresinin 28 Haziran'a kadar uzatıldığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin 9. sınıflarına alınacak öğrencilerin seçimi ve kayıtlarına ilişkin hususların genelgeyle duyurulduğu ancak süreçte yeni okulların açılması ve 15-24 Haziran tarihleri arasında başvuru yapamayan öğrencilerin bulunması nedeniyle süresinin uzatılması yönünde talepler alındığı belirtildi. Açıklamada, bu nedenle söz konusu öğrencilerin mağduriyetini önlemek amacıyla başvuru süresinin 28 Haziran Pazar günü saat 17.00'ye kadar uzatıldığı ifade edildi. | Milli Eğitim Bakanlığı, güzel sanatlar ve spor liseleri için kayıt başvuruları 28 Haziran'a kadar uzatıldı. | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: KPSS 2014/2 tercihleri başladı. KPSS tercih kılavuzunun yayınlanması ile beraber başlayan tercih döneminde adaylar boş kontenjan ve kadrolara göre 30 tercih yapabilecekler. Yapılacak bu tercihler için KPSS son tercih günü ise 26 Kasım. 26 Kasım'a kadar hangi ilde ne kadar boş kontenjan ve kadro var, adaylar KPSS tercih kılavuzundan bakabilirler. KPSS'de hangi ilde ne kadar boş kontenjan ve kadro var? 2014 KPSS/2 Yerleştirme ve Tercih sonuçlarıyla ilgili beklenen duyuru DPB tarafından yapıldı.Kurum tarafından yapılan 2014 KPSS/2 Yerleştirme ve Tercih sonuçları duyurusunda MEB Öğretmen kadroları ile kariyer meslek memurları dışında toplamda 5.067 kadro ve pozisyon için tercih işlemlerinin 17 Kasım 2014 tarihinde başlayacağı ve 26 kasım 2014 tarihinde sona ereceği açıklandı. KPSS'DE ÜCRET ALINACAK MI? ÖSYM, 2014 yılı KPSS başvuru kılavuzlarının her ikisinde de, KPSS tercihlerinin ücretli olacağını belirtmişti. LİSANS KILAVUZUNDAKİ İFADE "Sınavdan sonra yapılan ilk yerleştirmede adaydan yerleştirme ücreti alınmaz. Ancak, bu sınav sonucuna bağlı daha sonra yapılacak tüm yerleştirme işlemlerinde adaydan yerleştirme ücreti (10,00 TL) alınır." ÖNLİSANS-LİSE KILAVUZUNDA İFADE "Sınavdan sonra yapılan ilk yerleştirmede adaydan yerleştirme ücreti alınmaz. Ancak, bu sınav sonucuna bağlı daha sonra Merkezimiz tarafından yapılacak tüm yerleştirme işlemlerinde adaydan yerleştirme ücreti alınır." KASIM AYI’NDA ÜCRET ALINMAYACAK Yukarıdaki her iki kılavuz maddesinde de yazdığı üzere ilk yerleştirmede ücret alınmayacaktır. 17-26 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan merkezi alım 2014 KPSS puanıyla yapılan ilk yerleştirmedir ve ücretsizdir. Sonraki yerleştirmelerde ise aday başına 10 TL tercih ücreti alınacaktır. Bu kadro ve pozisyonların kamu kurum ve kuruluşlarına göre dağılımı şu şekilde; -190 sayılı KHK’ya tabi kurumlar (Üniversiteler hariç) 4.184 adet, -Üniversiteler 138 adet, -Kamu İktisadi Teşebbüsleri 745 adet, Öğrenim bazında kadro pozisyonları ise şu şekilde; Ortaöğretim 582 adet Önlisans 770 adet Lisans 3715 adet İŞTE DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞINDAN YAPILAN AÇIKLAMA: 2014 Yılı Kasım Ayında KPSS Sonucuna Göre Yapılacak Merkezi Yerleştirme İşlemi Hakkında Duyuru Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik" hükümleri çerçevesinde bu Yönetmelikte (B) Grubu olarak adlandırılan kadro ve pozisyonların kamu kurum ve kuruluşlarınca Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilmesini müteakip, bu kadro ve pozisyonlar Nitelik Kod Kılavuzu ve mer-i mevzuat açısından incelenerek ilan edilmek üzere ÖSYM Başkanlığına gönderilmekte ve bu Başkanlıkça da KPSS Tercih kılavuzlarıyla kadro ve pozisyonlar ilan edilmektedir. Adayların Kılavuzda yer alan kadro ve pozisyonlardan durumlarına uygun olanları tercih etmeleri suretiyle, aynı kadro veya pozisyonu tercih eden adaylardan en yüksek puanlı olandan başlamak üzere ÖSYM Başkanlığınca yerleştirme yapılmaktadır. Yerleştirme sonuçları ÖSYM Başkanlığınca adaylara ve bu Başkanlığa ait internet adresinde kamuoyuna duyurulmaktadır. KPSS Yerleştirme Kılavuzunda yer alan kadro ve pozisyonlara ÖSYM Başkanlığınca yerleştirilen adayların, yerleştirildikleri kadro ve pozisyonun niteliklerini taşıdıklarının ilgili kurumda oluşturulan sınav değerlendirme komisyonunca tespit edilmesi üzerine atamaları yapılmaktadır. Bu çerçevede; Kamu kurum ve kuruluşlarınca merkezi yerleştirme yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına gönderilen (Milli Eğitim Bakanlığına ait Öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları dışında kalan) toplam (5.067) kadro ve pozisyona 17 - 26 Kasım 2014 tarihleri arasında ÖSYM Başkanlığınca www.osym.gov.tr adresi üzerinden tercih işlemi yapılacaktır. KPSS tercih işlemleri nasıl yapılacak? Adaylar için yalnizca puanlar yeterli değildir. Seçenek yaparken önemli olan sıralamadır. Sıralama iki şekilde yapılır. Branş bazında sıralama ve genel sıralama olarak ikiye ayrılan bu sıralama, seçenek edeceğiniz kadroya göre ehemmiyet taşır. -Tercih Kodu Nedir? Lisans düzeyinde KPSS’ye giren her adayın kendi bölümü için belirlenen 4 haneli rakamdan oluşan bir seçenek kodu vardır. Seçenek klavuzunda adaylar, kendi seçenek kodunun bulunduğu kadroları seçenek edeceklerdir. -4001 Kodu Nedir? Bu seçenek kodu, kısım ayrımı olmaksızın tüm lisans mezunlarının seçenek yapabileceği kadroları gösterir. Her sahadan seçenek yapıldığı için genel olarak yüksek puanla kapatır. -Kaç Çeşit KPSS sıralaması vardır? Genel sıralama ve branş sıralaması olarak ikiye ayrılan sıralamalar, seçenek yaparken ehemmiyet kazanır. Genel sıralama; adayın kendi meydanından olan ya da olmayan herkesin sıralandığı sıralamadır. -Branş sıralaması; adayın yalnizca kendi bölümünden olanlar baz alınarak oluşturulmuş sıralamadır. -4001 kodu bulunan kadroları seçenek edecek olan adaylar, genel sıralamadaki yerini kullanırlar. Lisans (4 yıllık) adayları 5 Temmuz'da, 2014 yılı KPSS'ye girdiler. Önlisans (2 yıllık) ve lise mezunları ise geçtiğimiz haftasonu 27-28 Eylül'de KPSS'ye girdiler. Bu sınav sonuçlarının da dün itibariyle açıklandı. Bundan sonra sıra artık puanları kullanarak meslek sahibi olmak için tercih yapacaklar... Bu merkezi alımda hangi kurumlar yer alacak? Bu belli ve sabit bir bilgi değildir. her merkezi alımda farklı kurumlar, farklı sayılar ve farklı unvanlara yerleştirme yapılmaktadır. Bir yerleştirmede kontenjan isteyen kurum bir sonrakinde istemeyebilir. Ama genel olarak bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatlarına, belediyelere, il özel idarelerine, üniversitelere, KİT'lere ve diğer kamu kurumlarına yerleştirme yapılmaktadır. 2014 KPSS Puanı ile ilk merkezi Yerleştirme Ne Zaman Yapılacak Lisans (4 yıllık) adayları 5 Temmuz'da, 2014 yılı KPSS'ye girdiler. Önlisans (2 yıllık) ve lise mezunları ise geçtiğimiz haftasonu 27-28 Eylül'de KPSS'ye girdiler. Bu sınav sonuçlarının da bayram öncesinde açıklanmasını bekliyoruz. Bundan sonra sıra artık puanları kullanarak meslek sahibi olmak. Merkezi yerleştirme nedir? Devlet Personel Başkanlığı'nın ülke genelindeki tüm kamu kurumlarından personel talebi toplayarak oluşturduğu listedeki kontenjanlara ÖSYM tarafından yerleştirme yapılmasıdır. Yılda iki kez (Kasım-Haziran) yapılır. Merkezi yerleştirme ile kadrolu memur ile 399 KİT sözleşmeli personel alınır. İlk merkezi alım ne zaman olacak? ÖSYM ve DPB resmi sitelerinde de yer aldığı üzere ilk merkezi alım 17-26 Kasım 2014 tarihleri arasında olacak. Adaylar internet üzerinden 30 tercih yapacaklar. Bu alımda kaç kontenjan olacak? 2014 Bütçe Kanunu ile bu yıl çok az memur kadrosu ayrıldığını belirtmiştik. Bunun yansıması Haziran alımlarında açıkça görülmüş oldu. Bunun yanında engelli memur alımının artırılması, terör mağdurlarının sınavsız kadrolu memurluğa alınması, 4/B'lilerin önceki yıl kadroya geçirilmesi gibi durumlar da kurumların kadro taleplerinin düşmesinde etkili oldu. Sonuç olarak Kasım'daki merkezi yerleştirmedeki kontenjan sayısının 5-6 bini geçmeyeceğini tahmin etmek hiç de zor gözükmüyor. KPSS 60,65,70,75 PUANLA NERELERE GİRİLİR? Memur tercihleri başlarken kamu sektörü 2014 yılında memur alımına yoğunluk verdi. Devletin boş kadroları ve yeni açılan kadroları 2014 yılı içerisinde dolacak. Peki hangi kurum hangi KPSS puanına göre memur alacak? KPSS 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85 puan nerelere girilir? Memurluk gelir mi? Atanır mıyım? İşte o sorularınızın cevabı... ÖSYM, kamuya ilk defa atanacaklar için 2014 yılına ait sınav ve yerleştirme takvimini açıkladı. 17 Kasım 2014 tarihinde KPSS tercihleri başladı. Ortaöğretim İçin 085.889 SEKRETER(AKSARAY-Merkez) 092.661 TEKNİSYEN(AKSARAY-Merkez) 084.687 TEKNİSYEN(AKSARAY-Merkez) 095.520 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(ANKARA-Merkez) 080.855 HİZMETLİ(AMASYA-Merkez) 071.820 KALORİFERCİ(AMASYA-Merkez) 080.455 TEKNİSYEN(YOZGAT-Merkez) 080.377 İMAM-HATİP(ADANA-Taşra)KPSS Cafe 089.819 KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ(ANTALYA-Taşra) 090.869 TEKNİSYEN(İSTANBUL-Merkez) 077.369TEKNİSYEN(İSTANBUL-Merkez) 095.901 MEMUR(ANKARA) 094.014 ZABITA MEMURU(ANKARA) 093.135 ŞOFÖR(ANKARA-Merkez) Önlisans 089.053 ANBAR MEMURU(ADIYAMAN-Merkez) 088.060 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(ADIYAMAN-Merkez) 088.490 MEMUR(ADIYAMAN-Merkez) 082.729 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(KIRŞEHİR-Merkez) 082.777 MEMUR(KIRŞEHİR-Merkez) 084.957 TEKNİKER(KIRŞEHİR-Merkez) 085.783 AŞÇI(DİYARBAKIR-Merkez) 087.577 PROGRAMCI(DİYARBAKIR-Merkez) 082.329 082.329 SEKRETER(DİYARBAKIR-Merkez) 082.339 SEKRETER(DİYARBAKIR-Merkez) 068.842 İMAM-HATİP(ADANA-Taşra) 067.230 İMAM-HATİP(ADIYAMAN-Taşra) 068.518 İMAM-HATİP(AFYONKARAHİSAR-Taşra) 084.411 KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ(İZMİR-Taşra) 088.460 sağlık TEKNİKERİ(DÜZCE-Merkez) 085.891 TEKNİKER(DÜZCE-Merkez)KPSS Cafe 087.984 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(ERZİNCAN-Merkez) 087.976 MEMUR(ERZİNCAN-Merkez) 087.058 ORMAN MUHAFAZA MEMURU(ANKARA-Taşra) 085.791 ORMAN MUHAFAZA MEMURU(ARDAHAN-Taşra) 085.124 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(İSTANBUL-Merkez) Lisans 086.587 AVUKAT(ADIYAMAN-Merkez) 089.616 BİLGİSAYAR İŞLETMENİ(ADIYAMAN-Merkez) 066.940 DİYETİSYEN(ADIYAMAN-Merkez) 081.282 HEMŞİRE(ADIYAMAN-Merkez) 075.162 MÜHENDİS(ADIYAMAN-Merkez) 069.267 DİYETİSYEN(AKSARAY-Merkez) 077.986 Veteriner Hekim(BURSA -KARACABEY) 071.903 Mühendis (ÇANAKKALE) 065.861 Mühendis(ESKİŞEHİR) 067.088 Veteriner Hekim(KAYSERİ) 070.073 Veteriner Hekim(KAYSERİ) 080.490 KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ(AMASYA-Taşra) 062.387 İMAM-HATİP(ANKARA-Taşra) 071.912 KÜTÜPHANECİ(ADIYAMAN-Merkez) 068.585 KÜTÜPHANECİ(ADIYAMAN-Merkez) 075.264 MİMAR(ADIYAMAN-Merkez) | ÖSYM 2014 KPSS tercihlerinin boş kadroları belli oldu.Hangi ilde ne kadar boş kontenjan var? Boş kadro ve kontenjan sayıları açıklandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metni dikkatlice incele ve en önemli bilgileri içeren bir özet ver. Cevap olarak yalnızca özeti gönder.
| Metin: "Hanımların bir kostümü diktirmek için defalarca provaya gitmelerine bir anlam veremiyorum" diyerek bu işin bir formülünü bulan ünlü terzi ByChristian, yeteneklerini Türk hanımlarına da göstermek ve muhteşem gösterilerini gerçekleştirmek üzere 27-28 Kasım tarihlerinde Türkiye'de ilk defa "Pendorya Alışveriş Merkezi'ne" geldi. Manken Ece Gürsel'le birlikte Pendorya Alışveriş Merkezi'ne özel bir gösteri gerçekleştiren İtalyan terzi ByChristian'ın en büyük özelliği ise makas ve iplik kullanmadan şapka ve giysiler hazırlıyor olması. Kendine özgü tarzıyla kısa sürede diktiği kostümlerle hanımları kendine hayran bırakan İtalyan terziyi, Pendorya ziyaretçileri de ilgiyle izledi. | Makas ve iplik kullanmadan hazırladığı kıyafetlerle dikkat çeken 'ByChristian' yaptığı şovla dikkatleri çekti. | 5 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Nergis DEMİRKAYA İNTERNETHABER ANKARA- Şanlıurfa'da kadın intihar sayısı rekora koşuyor. 2008-2009 yılında 10'u bulmayan intihar sayısı 2010 yılında 124'e, 2011'in ilk altı ayında 149'a ulaştı. Son altı ayda intihar eden 49 kadının tarım ilacı içtiği ortaya çıktı. Feodal ilişkiler ve aşiret yapısının hala çok etkili olduğu kentte intihar olaylarının artmasında bu yapının yanı sıra Suriye ile Türkiye arasında vizelerin kaldırılması da yeni bir etken olarak dikkat çekiyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun raporuna göre Türk erkekleri çokeşliliğin yasal olduğu Suriye'den nikâhsız ve az başlık parasıyla eş getirmeye başladı. Bu durum Suriye sınırına yakın ilçelerde intihar eden kadınların sayısını arttırdı. RAPOR BAKANA SUNULDU Federasyon Başkanı Canan Güllü hazırladıkları raporu bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e sundu. Şahin'le yaptıkları görüşmeden sonra kısa bir açıklama yapan Güllü, Şanlıurfa'da son 6 ay içinde 49 kadının tarım ilaçlarıyla intihar etmesine ilişkin nedenleri ve adli bilgileri içeren raporu daha sonra kamuoyuna açıklayacaklarını kaydetti. İNTİHARLARDA REKOR ARTIŞ İnternethaber işte Bakan Şahin'e sunulan o raporu açıklıyor: Araştırmayı Türkiye Kadın Dernekleri Fedarasyonu için Şanlıurfa'da yerel gazetecilik de yapan Gül San yaptı. Araştırmaya göre 2008 yılında 11, 2009 yılında 5 intihar vakası yaşanan ilde bu sayı 2010 yılında 25 kat artarak 124 intihar vakasına çıktı. 2011'in ilk altı ayında ise bilanço daha ağır oldu. 6 ayda 149 intihar olayı yaşandı. 149 kadın intiharının 49'unda kadınlar tarım ilacı içti. Rapora göre Urfa'da ürküten intihar olaylarının nedenleri: KUMA: 40 yaşın üzerinde görülen intiharlarda kuma, eşin terk etmesi veya diğer aile bireyleriyle olan geçimsizlik gibi nedenler öne çıkıyor. KÖYDEN KENTE GÖÇ: Köyden veya kasabadan göç eden aileler geleneksel yaşam tarzlarını şehre taşıyor. Değişime ve yeniliğe dirençli bu kuşağa rağmen, genç kuşak kadınlar değişime açık. Açık gezmek, erkek arkadaş, giyim, okuma ve çalışma talebi gibi konularda ailelerle ciddi çatışma yaşanıyor. EVLİLİK KURTULUŞ OLMUYOR: Genç kadınlar kurtuluşu evlilikte buluyor ancak burada da geleneksel roller sürünce hayalkırıklığı artıyor. GELENEKSELLE DEĞİŞİMİN SAVAŞI: Nesiller arasındaki kuşak çatışması çekirdek aile ve geniş aile içindeki çatışmalar gençleri bunalıma sürüklüyor. Aileler geleneksel yapıya bağlı aşiret, cemaat din gibi bağların güçlü olmasından dolayı geleneksel yaşamlarını devam ettirmek istemesine rağmen, genç kuşak değişime yeniliğe yöneliyor. TV DİZİLERİ ETKİLİYOR: TV’ de yayınlanan dizilerdeki hayat, burjuva yaşam şekline yönelim, görsel değişimi takip etmeleri eğitime açık olmaları yaşam koşullarını değiştirme istekleri aile çevre toplumsal baskılar nedeniyle çatışma yaratıyor. Bu çatışma kadınların beklentilerine ulaşamaması akabinde intihara yönelmesine neden olmaktadır. EKONOMİK BUNALIM: Ekonomik nedenler de evde erkeğe bağımlı yaşayan kadınların bunalmasına yol açıyor. Kadının çalışmasının özellikle hasta bakımı, çocuk bakımı ev işlerine gitme gibi vasıfsız işler, hem kadınlar hem de toplum tarafından kabul görmüyor. Tarım işçisi kadınların ücretleri de kocalarına ödeniyor. Kadınlar hayatlarının her evresinde erkeklere bağımlı kılınıyorlar. SEVMEK YASAK: Genç kızların erkeklerle arkadaşlığı namus sorunu yapılıyor, öldürmeye varan cezalar uygulanıyor. Kızların evlilik ve eş seçimi kararının aile tarafından alınması kadının kendine zarar vermesine yol açıyor. Kadının erkek arkadaşının olduğunun öğrenilmesi de intiharı tetikleyen unsurlardan. ÇOCUK OLMAMASI DA İNTİHAR NEDENİ: 40 yaş üstü intihar olaylarında; kadının çocuğunun olmaması, eşi tarafından terk edilmesi veya tekrar evlenmesi gibi nedenler ön sırada. SURİYE'YE VİZESİZ GEÇİŞ: Suriye ile vizesiz geçiş kolaylığı ve Suriye’de erkeğin çokeşliliğinin (dört kadına kadar ) yasal olması Suriye vatandaşları tarafından Türkiye’den biriyle evlenmenin cazip olması erkeklerin nikâhsız ve az başlık parasıyla Suriye’den eş getirmesi Suriye sınırına yakın ilçelerde intihar eden kadınların sayısını arttıran nedenlerden biri. BİREYSEL Mİ ZORLA İNTİHAR MI? Kadınlar genellikle ilaç alarak intihar ediyor. İntihar vakası hastane veya sağlık kurumuna geldiğinde aileler intihar olarak bilinmesini istemiyor. Bazı intihar vakaları gıda zehirlenmesi gibi kaydettirilmeye çalışılıyor. İLAÇLAR ZORLA MI İÇİRİLİYOR Federasyona göre ilaçla intiharlar da şüpheli. İntihar vakalarının bir kısmının da geleneksel ilişkiler va feodal baskının olduğu kentte ailelerin de zorlamasıyla olduğunu düşünüyorlar. RAPORDAN ÇIKAN SONUÇ Urfa'da artan intihar vakalarıyla ilgili raporda yaşanan durum şöyle özetlendi: "Feodal ilişkilerin aşiret yapısının yaygın ve güçlü olması yarı burjuva ilişkiler köy ile kentli yaşam arasında sıkışmış ne kentli ne de köylü yaşam tarzı arasında bocalayan toplum ne bireysel davranabiliyor ne de tam olarak feodal geleneksel yaşam devam ettirebiliyor. Kuşak çatışması çevre baskısı her şeyi dine mal eden geleneksel İslam anlayışı, birbiri tanıyan ve gözetleyen sosyal çevre nedeniyle yaşanan çatışmadan dolayı daha çok bekâr kadınlarda intihar eğilimi görülüyor. Hiçbir şey yapamamak bir isyan bir tepki olduğu düşünülürse insanların yaşanan çaresizliğine isyan etmesinin kendine zarar vererek gösterdiği tepki olarak intihar ediyorlar." | Şanlıurfa'da intihar olaylarında rekor artış yaşanıyor. Nedenlerden biri Suriye ile vizesiz geçiş kolaylığı... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Senden bir metni özetlemeni isteyeceğim; lütfen ana fikirleri koruyarak kısa bir özet yap.
| Metin: Ürdün merkezli İslami Stratejik Çalışmalar Merkezi tarafından her yıl hazırlanan "Dünyanın En Etkili 500 Müslümanı" listesinde, 2019'un En Etkili Müslümanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan'ın ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ikinci, Ürdün Kralı 2. Abdullah üçüncü oldu. Listenin dördüncü sırasında İran dini lideri Ayetullah Hamaney'e yer verildi. SOMALİ'YE DESTEK ÖVÜLDÜ Onuncu kez hazırlanan listede Erdoğan'ın özellikle Suriye meselesinde aldığı inisiyatiften ve milyonlarca sivili insani bir felaketten kurtaran Soçi mutabakatında oynadığı liderlik rolünden övgüyle bahsedildi. ERDOĞAN'IN BİYOGRAFİSİNE YER VERİLDİ Erdoğan'ın biyografisine de yer veren kuruluş Erdoğan'ın 3 dönem başbakanlık görevini yürüttükten sonra Türkiye'nin doğrudan halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olduğunu da özellikle vurguladı. 15 Temmuz'daki hain darbe girişimine ve 200 Türk vatandaşının şehit edilmesine de bir başlıkla değinen kuruluş Erdoğan'ın darbede rolü bulunan kişi ve kurumlara yönelik mücadelesini de satırlarına taşıdı. KOMŞULARLA İYİ İLİŞKİLER KURMAYA ÇALIŞIYOR Türkiye'nin Erdoğan yönetiminde tüm komşularıyla iyi ilişkiler kurmaya odaklandığı, Afrika'da yirmiden fazla yeni büyükelçilik ve konsolosluk açtığı, özellikle Somali'deki kıtlık ve kuraklıkla mücadelede önemli rol oynadığı ifadeleri de kurumun çalışmasında yer aldı. Erdoğan'ın zor durumdaki Somali'yi, Afrika dışından ziyaret eden ilk lider olduğu vurgulanırken Avrupa ile ticari ilişkileri geliştirmek için adımlar attığı da raporda vurgulandı. ÖNÜNDEKİ ENGELLER Türkiye'nin ve Erdoğan'ın önündeki engeller olarak ise Suriye meselesi, ABD ve Rusya ile olan ilişkiler, FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile ekonomik sıkıntılar gösterildi. | Ürdün merkezli İslami Stratejik Çalışmalar Merkezi, 2019 yılının En Etkili Müslümanı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçti. | 8 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: 10 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunmaktan 600 yıla yakın hapsi istenen öğretmen Muharrem B. ile ilgili iddianamenin detayları dehşet verici. İddianameye göre Ensar Vakfı ve KAİMDER’in yurtlarında yaşanan istismarlar 3 yıl sürmüş. Öğretmense kendini şöyle savunmuş: “Erkeklere ilgi duyuyorum, çocuklarla ilişkiye girdim.” Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre Karaman'da 10 çocuğun cinsel istismara uğramasına dair iddianame kabul edildi. İddianameye göre nöbetçi belletmen Muharrem B. (53), 2012-2013 ve 2014’te Ensar Vakfı’na ait yatılı evde 3, daha sonra geçtiği Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin (KAİMDER) pansiyonunda 7 olmak üzere 10 çocuğa cinsel istismarda bulundu. Çocuklar, öğretmenin kendilerine odalarında cinsel istismarda bulunduğunu anlatırken; Adli Tıp Kurumu’nun raporu da bu anlatımı doğruladı. ‘İTİRAF EDİYORUM’ Sınıf öğretmeni Muharrem B. ifadesinde başta ev özlemi çeken, gece korkan çocukların zaman zaman yanında yattığını söylese de sonra “İtiraf ediyorum” diyerek 10 yaşından beri erkeklere ilgi duyduğunu, çocuklarla ‘dayanamayıp ilişkiye girdiğini’, tedavi olmak istediğini anlattı. Çocuklara porno film izletmediğini, hayvan belgeseli gösterdiğini savundu. Öğretmenin eşi H.B. de KAİMDER’in evinde birlikte kaldıklarını, bir süre sonra eşinin kendisiyle cinsel ilişkiye girmediğini, bu nedenle 2014’ün son ayında ayrıldıklarını söyledi. ‘GECE ODAMIZA GELİYORDU’ KARAMAN Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre cinsel istismar, bu yıl ocak ayında bir çocuğun okula gitmek istememesi üzerine ortaya çıktı. Ailesinin ısrarla sorması üzerine çocuk, kaldığı Ensar Vakfı’na ait evde öğretmen Muharrem B.’nin tecavüzüne uğradığını anlattı. Bunun üzerine harekete geçen savcılık diğer mağdur çocukları tespit etti. Çocuklar, öğretmenin değişik tarihlerde gece odalarına gelerek kendilerine tecavüz ettiğini ve istismarda bulunduğu anlattı ve o tarihte, 6’ncı ve 7’nci sınıfta olduklarını ifade etti. 1 çocuğun da porno film izlettirilerek istismara uğradığı ifade edildi. VAKIF DA ŞİKÂYETÇİ OLDU Ensar Vakfı “kamuoyu nezdinde zarar gördükleri” gerekçesiyle davaya müdahil olma talebinde bulundu. Vakfın avukatı tarafından mahkemeye verilen dilekçede, sanıktan şikâyetçi oldukları belirtildi. Dilekçede, suçların işleniş biçimi, mağdurların yaşları dikkate alınarak her suç için ‘öngörülen cezaların üst sınırından hüküm tesis edilmesi ve indirim uygulanmaması’ da istendi. | Ensar Vakfı ve KAİMDER’in yurtlarında yaşanan cinsel istismarlara ilişkin hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: 15 Ağustos evde bakım maaşı yatan iller hangisi oldu sorusunun yanıtı her gün binlerce hasta bakıcı tarafından aranıyor. 15 ağustos evde bakım maaşları 33 ilde yattı. Tokat, Hatay, Diyarbakır, Aksaray, Bursa, İstanbul, Mersin, Terkirdağ olmak üzere zamlanan ve 1179 lira olan evde bakım maaşları hesaplara yattı. 15 Ağustos evde bakım maaşı 33 ilde hesaplara yattı. Kurban Bayramından önce ayın 16'sına kadar 1179 lira olan evde bakım maaşlarının 81 ilde de hesaplara yatırılması bekleniyor. 15 Ağustos çarşamba günü itibarıyla toplam 33 lde evde bakım maaşları yattı. Evde bakım maaşı yatan iller listesi güncelendikçe yeni detaylar haberimizde olacak. 15 ağustos evde bakım maaşı yatan iller hangisi... Evinde hasta, engelli ya da yaşlı vatandaşlara bakan kişilere ödenen evde bakım maaşlarının en geç 16 Ağustos'a kadar tüm illerde yatması bekleniyor. Hasta bakıcıların bir diğer gündemi ise 1000 liralık bayram ikramiyesi. Bu konuda henüz resmi kaynaklardan bir bilgi yok fakat Ramazan Bayramı'nda hasta bakıcılara 1000 liralık bayram ikramiyesi ödemesi yapılmamıştı. Temmuz ayından itibaren evde bakım maaşları zamlandı. Yeni hasta bakıcı maaşları 1150 lira oldu. Peki 15 Ağustos çarşamba evde bakım maaşları yatan iller oldu mu? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın takibinde olan evde bakım parasına gerekli olan şartları taşıyan herkes başvurabiliyor. Gerekli şartları sağlayan ve engellisine bakan kişiye 2018 yılı için aylık 1179 TL ödeme yapılıyor. Evde bakım parasının alınabilmesi için engellinin bulunduğu hanede kişi başına düşen gelirin asgari ücretin üçte ikisinden düşük olması gerekmektedir. EVDE BAKIM AYLIĞI TAKİBİ: Engelli aylığından yararlanmak isteyen kişiler Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nden aldıkları sevk ile sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelere gidiyorlar. Raporda belirlenen engellilik oranı sonrası muhtaçlık değerlendirmesi yapılıyor ve engellilik oranına göre belirlenen evde bakım aylığı bağlanıyor. Peki evde bakım aylığının takibi nasıl yapılıyor? EVDE BAKIM MAAŞI SORGULAMA: Evde bakım maaşı yattı mı? sorusuna yanıt bulmanın iki yolu bulunuyor. İster sms isterseniz e Devlet sistemi üzerinden emekli maaşı sorgulaması yapabilirsiniz. Devlet dairelerinde yapılan pek çok işlemi online olarak gerçekleştirmemizi sağlayan e Devlet’in “Engelli Evde Bakım Ödeme Bilgileri Sorgulama” sayfasından evde bakım aylığı sorgulanabiliyor. Sisteme kayıtlı olan vatandaşlar, şifreleri ve T.C kimlik numaralarıyla sorgulama işlemini gerçekleştirebiliyor. SMS İLE SORGULAMA: Maaşlarınızı Ziraat Katılım Bankası aracılığı ile alanlar, cep telefonlarının mesaj bölümüne BAKIYE yazıp, 4747’e sms atmaları gerekiyor. Mesaj göndermeniz dahilinde 1 sms ücreti operatörünüz tarafından tahsil edilir.Ziraat bankası sms kodu ile her ay bakiyenizi takip edebilirsiniz. EVDE BAKIM AYLIĞI NEDİR: Bakıma muhtaç olduğu gerekli belgelerde kanıtlanmış hastalara bakan kişilere verilen hasta bakım parası ne kadar? Tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden az olan bakıma muhtaç engellilerin bakımını üstlenen akrabası, vasisi gibi üçüncü kişilere ödenen aylığa evde bakım aylığı denir. EVDE BAKIM MAAŞI NE KADAR: Ağır engelliler için alınan evde bakım maaşında ise kişi başı 2018 yılı gelir oranı 967.27 TL'dir. 2018 yılında 2022 sayılı yasada engelli zamlı maaşları şöyle oldu; raporu yüzde 40-69 arası olanlar bin 247 TL alacak. Raporu yüzde 70'den yukarı olanlar bin 845 TL alacak. 2018 yılı evde bakım zamlı maaşları 2018 Ocak-Temmuz arası bin 68 TL, 2018 Ağustos-Aralık arası bin 179TL Evde Bakım Parası Kimlere Verilir: Evde bakım maaşı üveyler de dahil olmak üzere bakıma muhtaç engellinin; eşi, çocukları ile çocuklarının eşleri, ana ve babası ile bunların ana ve babası, torunları ile torunlarının eşleri, kardeşleri ile kardeşlerinin eşleri, kardeşlerinin çocukları ile kardeş çocuklarının eşleri, eşinin ana ve babası, eşinin kardeşleri, eşinin kardeşlerinin eşleri ile çocukları, amcaları ve amcalarının eşleri, amca çocukları ile bunların eşleri, halaları ile halalarının eşleri, hala çocukları ile bunların eşleri, dayıları ve dayılarının eşleri, dayı çocukları ile bunların eşleri, teyzeleri ve teyzelerinin eşleri, teyze çocukları ile bunların eşlerinin engellinin bakımını sağlaması durumunda verilir. Evde Bakım Ücreti Alma Şartları Nelerdir: Ağır engelli olduğu belirtilen sağlık kurulu raporu- Bakıma muhtaçlık kriterlerinin olması- Gelir kriterlerine uygun olması 1 ) Evde bakım maaşı almak için tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu tarafından düzenlenmiş engel oranının en az %50 olan ve “ağır engelli” bölümünde “evet” yazan rapor gerekmektedir. Bu maddede küçük çocuklar için ekstra bir durum söz konusudur. Küçük çocuklar zaten bakıma muhtaç oldukları için yaşıtlarına göre gerilik ancak yaşları ilerledikçe kendisini göstermektedir ve erken yaşta alınan sağlık kurulu raporlarında engel oranının tespiti bu sebeple zorlaşmaktadır. Bu yüzden küçük çocuklar için bu rapor süresiz olarak değil de 1 veya 2 senelik süreler dahilinde verilir. Ayrıca raporda bulunan ağır engelli ibaresi de işaretlenmez. 2 ) Madde 2 deki bakıma muhtaçlık kriterleri için bakıma muhtaç engelli tanımını irdelememiz yeterli olacaktır. Bakıma muhtaç engelli, yeme, içme, tuvalet, banyo gibi her türlü ihtiyaçlarını tek başına yerine getirmekte zorlanan ya da hiç yerine getiremeyen ve hayatını devam ettirmek için sürekli başkasının yardımına ve bakımına ihtiyaç duyan kişidir. 3) Engellinin bulunduğu hanede yaşan tüm vatandaşların kişi başı geliri asgari ücretin 2/3 ünü geçmemelidir. Ancak bakmakla yükümlü olmadığı halde bir engelli vatandaşa bakanlar için hanedeki tüm gelir dikkate alınmaz sadece engellinin kendisine ait gelirlerin net asgari ücretin 3/2’ü geçmemesi gerekmektedir. Engelli zamlı maaşları şöyle oldu; raporu yüzde 40-69 arası olanlar bin 247 TL alacak. Raporu yüzde 70'den yukarı olanlar bin 845 TL alacak. 2018 yılı evde bakım zamlı maaşları 2018 Ocak-Temmuz arası bin 68 TL, 2018 Ağustos-Aralık arası bin 105 TL | 15 Ağustos evde bakım maaşı yatan iller hangisi oldu sorusunun yanıtı her gün binlerce hasta bakıcı tarafından aranıyor. 15 ağustos evde bakım maaşları 33 ilde yattı. Tokat, Hatay, Diyarbakır, Aksaray, Bursa, İstanbul, Mersin, Terkirdağ olmak üzere zamlanan ve 1179 lira olan evde bakım maaşları hesaplara yattı. | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: Akbank'tan yapılan açıklamada, tüketicilerin ihtiyaçlarına en hızlı ve en kaliteli şekilde finansal çözüm geliştirmeyi amaçlayan bankanın, yılbaşı öncesinde, her türlü nakit ihtiyacına yönelik olarak başlatılan avantajlı ihtiyaç kredisi kampanyasında, masrafsız kredinin yüzde 0,94 faiz oranı ile sunulduğu kaydedildi. Müşterilerin, 30 bin liraya kadar olan nakit ihtiyaçlarını masraf ödemeden yüzde 0,94 faiz ile karşılarken, taksit ödemelerine ise dilerlerse 3 ay ertelemeli olarak Nisan 2011'de başlayabildikleri belirtildi. Düşük tutarlı kredi ihtiyacında olan müşterilerin ise yeni yıl kampanyasında yüzde sıfır faiz ile 3 bin liraya kadar ihtiyaç kredisi kullanabildikleri, 3 bin lira için sıfır faizli 12 ay vadeli kredinin taksitinin 250 lira, masrafının ise 209 lira olduğu vurgulandı. Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, düzenledikleri yeni kampanya ile müşterilerine yeni yıl müjdesini erken getirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Her zaman olduğu gibi yılbaşı öncesinde de tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına yönelik farklı kampanya seçenekleri ile her keseye uygun finansal çözümler geliştiriyoruz. Yeni yıl kampanyamız da, tüm müşterilere ihtiyaç kredisinde çok özel avantajlar sunuyor. Örneğin, yüksek tutarlı nakit ihtiyacı olan müşterilerimize masrafsız ve sadece yüzde 0,94 gibi düşük bir faiz oranı ile kredi kullandırıyoruz. Üstelik, dileyen müşterilerimiz de kredi taksitlerini Nisan ayına kadar erteleyebiliyor, böylece yeni yılın ilk aylarında rahat ediyorlar. Diğer yandan, düşük tutarlı nakit ihtiyacı olan müşterilerimiz için ise, 3.000 liraya kadar sıfır faizli kredi seçeneğimiz var. Bu kredide müşterilerimiz 12 ay vadede sadece 209 lira masraf ödeyerek 250 lira taksitle kredilerini kullanabiliyor.'' 31 Aralık tarihine kadar devam edecek olan Akbank Yeni Yıl Kredisi Kampanyasından yararlanmak isteyen tüketiciler, tüm Akbank şubeleri ile 444 25 25 nolu Akbank Cep Şubesi ve www.akbank.com WEB adresinden başvuru yapabiliyor. | Akbank, yeni yıl kampanyası ile her keseye uygun çok avantajlı ihtiyaç kredisi seçenekleri sunduğunu bildirdi. | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Diyanet İşleri'nden, Başkan Görmez'in Facebook ve Twitter'ı, "zehirli aygıtlar" olarak nitelendirdiği haberine düzeltme geldi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in 15 Kasım 2010 tarihinde yayınladığı göreve başlama mesajı ve Diyanet Aylık Dergisi Aralık sayısında yayınlanan başyazıdan hareketle Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerini "aşırı bilgi kirliliği" ve "zehirli ağlar" olarak ifade ettiğine yönelik haberle basında yer almıştı. Diyanet İşleri başkanlığı'ndan yapılan açıklamada bu ifadelerin sosyal paylaşım siteleri için kullanılmadığı, bu sitelerin adlarının ilgili yazılarda geçmediği belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in 15 Kasım 2010 tarihinde yayınladığı göreve başlama mesajı ve Diyanet Aylık Dergisi Aralık sayısında yayınlanan Başyazıdan hareketle 'aşırı bilgi kirliliği've 'zehirli ağlar' ifadelerinin Facebook ve Twitter ile ilintilendirilerek haberleştirilmesi üzerine Başkanlığımızca aşağıdaki açıklamanın yapılmasına lüzum görülmüştür. Söz konusu mesaj ve makalede Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, haberlerde iddia edildiği gibi Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarını zehirli aygıtlar olarak nitelememiş hatta sosyal paylaşım sitelerinin adını dahi zikretmemiştir. Sadece ülkemizde değil; dünyanın dört bir yanında sosyal paylaşım ağlarının, elinde medya gücü olmayan bireyler için ne denli önemli bir misyona sahip olduğunu bilen, bu alandaki gelişmeleri yakından takip eden ve bu konuda bazı çalışmaları da bulunan Prof. Dr. Görmez böyle bir düşünceye sahip değildir. Aynı mesaj ve makalede çağımızda sivil inisiyatifin ve bireyin özgürlük alanının olabildiğince genişlediği tespitini yapan Diyanet İşleri Başkanı, dinin asli kaynaklarından güvenilir yöntemle elde edilen bilginin, toplumun her kesimiyle paylaşılması için çalışmalar yapılacağını da ifade etmiştir. 15 Kasım tarihli mesajın bazı yakıştırmalarla haberlere konu teşkil eden kısmının aslı şu şekildedir. 'Bugün her zamankinden daha fazla şefkat ve merhamete muhtaç bir dünyada yaşıyoruz. Daha çok maddi refah, daha ölümcül silahlar, daha çok gürültü, aşırı bilgi kirliliği, başta aile olmak üzere; çocuk, kadın, gençlik ve toplumun diğer kesimlerini tahrip eden zehirli aygıtlar, ahlâkî değerleri çürüten etkili ağlar ve acımasız menfaat savaşları günümüz insanını birbirine düşman ediyor, güçsüzleştiriyor ve yalnızlaştırıyor. Manevi değerlerin olabildiğince örselenip çöktüğü, dinin diriltici nefesinin hayata değmediği ve merhamet yüklü sesinin yankılanmadığı bir dünyada ne birey, ne aile, ne de toplum ayakta kalabilir. Çağın zayi ettiği bu yitik, güçsüz ve himayeye muhtaç kesimlere dinin merhametli ve diriltici soluğunu ulaştırmak dini olduğu kadar insani görevlerimizdendir.'" | 'Butto' krizisiyle sarsılan Diyanet İşleri Başkanlığı, daha önce Facebook ve Twitter'la ilgili fetva haberlerini düzeltti. | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Taşeron işçilerin kadro sorunu bir türlü çözülemiyor. Yıllardır kadro bekleyen taşeronlara kötü haberi Mehmet Şimşek verdi. 800 bin taşeron işçinin kadoyaya geçmesinini maliyetinin çok yüksek olacağını belirten Mehmet Şimşek, işçilerin durumlarının iyileştirilmesi için adımların atıldığını belirtti. Taşeron işçilere yönelik yapılan çalışmaları da anlatan Şimşek, 800 bin taşeron işçiyi kadroya almak gibi bir planlarının bulunmadığını bildirdi. Çünkü bunun maliyetinin, aynı iş kolundaki işçinin aynı maaşı alması koşuluyla 25 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, buna karşın, konuyla ilgili bir kanun geçirdiklerini söyledi. Söz konusu kanunla taşeron işçilerinin özlük haklarının garanti altına alındığını anlatan Şimşek, geçen 1 yıl içinde taşeron işçilerin durumlarını iyileştirecek adımların atıldığını ifade etti. Şimşek, "Hizmet alımına konu olan alanlarda mevcut sistem devam edecek ama asli işi yapanları... Onun da kadroya geçirilmesinin önünü açtık. Onunla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çalışma yapılıyor" dedi. | Taşeron işçi haberleri ile ilgili son dakika açıklamaları Mehmet Şimşek yaptı. Kadro bekleyen taşeron işçilere kötü haberi veren Şimşek böyle bir şey mümkün değil dedi. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Kiralık Aşk 29 Ocak 2016 Cuma akşamı yayınlanan 31. son bölümünde aşkta yeni dönem... Defne’nin Ömer’e, Ömer’inse bazı soruların cevabına ihtiyacı var. Ömer, saklanan büyük sırrın peşine düşüyor. Diğer yandan Neriman’ın oyunu sürdürdüğünü öğrenen Necmi, Sude’nin eline saatli bir bomba bırakıyor. Kiralık Aşk’ta sırrın kapışması başlıyor. İpler geriliyor. Sude büyük "Kiralık Aşk" oyununu bozacak mı? Ömer, sırra ulaşabilecek mi? Defne’nin imdadına kim yetişecek? | Kiralık Aşk 31. son bölümü final sahneleri... Kiralık Aşk'ta bu hafta 29 Ocak 2016 Cuma akşamı yayınlanan 31. son bölümünde neler oldu? | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş "Bugün Bakanlar Kurulu'nda 3 konu gündeme geldi. Birisi kıdem tazminatı konusuydu. İşçiye hak kaybı getirmeyecek, sürdürülebilir bir yapının ortaya koyulduğu reform bakanlar kurulu ile paylaşıldı. Mevcut yapıyla bu reformun yapılabileceği ortaya koyuldu" dedi. Kurtulmuş, "Bu bakanlar kurulundaki ilk bilgilendirmedir. İleriki günlerde Kıdem tazminatı reformu gündeme gelecektir. Şu anda olgunlaşma aşamasındadır" diye konuştu. | Bakanlar Kurulu'nda kıdem tazminatı ile ilgili flaş açıklama geldi. Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: 'Kıdem tazminatı reformu olgunlaşma aşamasında' dedi | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, döviz kurundaki hareketliliğe bağlı olarak ilaç temininde ve fiyatlandırmasında vatandaşı tedirgin edecek bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, "İlaç fiyatlarında şu an herhangi bir artış söz konusu değil. Bu anlamda ilaç tedarikinde de herhangi bir sorun yaşanmamaktadır" dedi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Euro bazında tespit edilen dönemsel uygulamalarımız, fiyatını belirlediğimiz ilaçlarımız var. Bununla ilgili olarak da sektörle belli aralıklarla zaten görüşüyoruz. Bu anlamda yapılabilecek olana hep birlikte karar veriyor ve yol alıyoruz. Şu an depolarda herhangi bir sıkıntının olmadığını biliyoruz" diye konuştu. "HERHANGİ BİR SORUN YAŞANMIYOR" Bakan Fahrettin Koca, bu süreçte özellikle hekimlerin ve vatandaşların eş değer ilaç kullanmaları konusunda daha hassas davranmalarını isteyerek, "Muadili olan, yerli ve ülkemizde üretilen ilaçların tercih edilmesi önemli" ifadelerini kullandı. İlaç fiyatlarında bir artış olup olmayacağına ilişkin olarak da Fahrettin Koca, "İlaç fiyatlarında şu an herhangi bir artış söz konusu değil. Bu anlamda ilaç tedarikinde de herhangi bir sorun yaşanmamaktadır" dedi. | Dövizdeki hareketlilik ve ilaç fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fahrettin Koca, "İlaç fiyatlarında şu an herhangi bir artış söz konusu değil. Bu anlamda ilaç tedarikinde de herhangi bir sorun yaşanmamaktadır." dedi. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell , ABD olarak ifade özgürlüğü hakkının güçlü destekçisi olduklarını ancak herhangi bir dinin mensuplarını kasten karalayan sözleri de tasvip etmediklerini söyledi. Ventrell, günlük basın brifinginde, Fazıl Say 'a verilen hapis cezasıyla ilgili bir soruyu da yanıtladı. Türkiye'de ifade özgürlüğüyle ilgili kaygılarında "yüzde 100" net olduklarını ifade eden Ventrell, "Uluslararası tanınmış bir hak olan ifade özgürlüğü hakkını kullanmalarından dolayı bireyleri cezalandırmaya yönelik her türlü girişimden kaygılıyız. Dolayısıyla bu tür yasaların, temel insan hakları uygulamalarıyla tutarlı olduğuna inanmıyoruz" dedi. Bunun yanında, nefret içeren sözleri de kınadıklarını, herhangi bir dinin mensuplarını kasten karalayan sözleri tasvip etmediklerini kaydeden Ventrell, "Aynı zamanda da ifade özgürlüğü hakkının güçlü destekçisiyiz. Dolayısıyla Türkiye'nin uzun vadeli istikrarı, güvenliği ve refahını en iyi şekilde garanti altına almanın yolu, tüm demokrasilerin sağlığı için kritik öneme sahip temel özgürlükler olan ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüklerini desteklemektir" diye konuştu. RİCCİARDONE'NİN İLK SÖZLERİ, Ventrell, bir soru üzerine, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin Türk medyasına yansıyan "Piyanist yanlış tuşa bastı" şeklindeki yorumunu görmediğini belirtirken, "Ancak hem Türkiye'deki misyonumuzdan, hem de burada Dışişleri Bakanlığı'ndan kaygılarımız hakkında çok netiz ve bunları, Türkiye ile alakalı ifade özgürlüğü kaygılarımız olduğunda açıkça dile getiriyoruz" ifadesini kullandı. | ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell Fazıl Say'a verile 10 ay hapis cezasını değerlendirdi. | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi ekipleri, yapılan bir ihbarın ardından, emekliliği dolmayan kişileri aldıkları para karşılığı usulsüz şekilde emekliye ayırıp maaş bağlanmasını sağlandığı iddiası üzerine araştırma başlattı. TAKİP 6 AY SÜRDÜ Savcılıktan alınan izin ile 6 ay süren takip sonucu bu sabah polis operasyon için düğmeye bastı. Eş zamanlı baskınlarda, aralarında SGK'da görevli memurların, aracıların ve haksız yere emekli olup maaş bağlanan kişilerin de bulunduğu 40 kişi, evlerinde gözaltına alındı. Yetkililer, sorgulama aşamasında bu sayının daha da artabileceğini söylediler. Olayla ilgili soruşturmaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nca başlandı. | Bursa'da SGK İl Müdürülüğü'nde emekliliği dolmayan kişileri usulsüz bir şekilde emekli ettikleri tespit edilen 40 kişi gözaltına alındı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Kilis'ten YPG'nin terör mevzilerini hedef alan çok sayıda top atışı, kent sakinleri tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Kayıtta dikkat çeken detay, arka arkaya gümbürdeyen topların sayılması. Türk savaş uçakları gece boyunca Reyhanlı'nın kuzeyindeki Cinderes bölgesi ile doğudaki Menbic'te hava saldırıları düzenledi. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.) | YPG'lilerden geri alınan Abudan köyünde terör örgütü PKK'nın paçavraları ve terör başının posterleri imha edildi. Köy, Kilis'in hemen batısında sınıra yakın bir noktada. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Senden bir metni özetlemeni isteyeceğim; lütfen ana fikirleri koruyarak kısa bir özet yap.
| Metin: Bir adam Resulullah'a geldi ve "kalbim son derece katı" dedi. Peygamberimiz ona şöyle cevap verdi: Kalbinin yumuşamasını istiyorsan yetimin başını okşa ve fakiri doyur. Sabah yazarı Nihat Hatipoğlu, fakirlere yardımın önemini gösteren bir hadisi köşesinde paylaştı. (...)Ebu Zerr (ra) diyor ki; "Peygamber efendimiz bana yedi şeyi vasiyet etti. Fakirleri sevmemi, fakirlere yaklaşmamı, dünyalıkta kendimden daha aşağıda olanlara bakmamı, kendimden daha yukarıda olanlara bakmamı, benden uzaklaşsalar bile akrabalarımla bağımı kesmememi, 'La havle vela kuvvete illa billah' sözünü bol bol söylememi, gerçeği acı da olsa söylememi, Allah'a çağırma konusunda hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmememi, insanlardan hiçbir şey istememeyi bana vasiyet etti" (Taberani) Bir adam Resulullah'a geldi ve "kalbim son derece katı" dedi. Peygamberimiz ona şöyle cevap verdi: Kalbinin yumuşamasını itiyorsan yetimin başını okşa ve fakiri doyur. | Sabah yazarı ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu, bugünkü köşesinde Hz. Muhammed'in bir sahabeye anlattığı vasiyeti yazdı. | 8 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 29. ve 32. Asliye Mahkemeleri'nin kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan tahliye kararlarının geçersiz olduğunu belirterek, Samanyolu Grup Başkanı Hidayet Karaca ve polis memurlarının tutukluluk hallerinin devam ettiğini açıkladı. Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca ve 75 polis hakkında 32. Asliye Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdi. Buna karşılık İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tahliye talebi veren Asliye Ceza Mahkemesi kararının yok hükmünde olduğunu gerekçe göstererek tahliyelerin durdurulmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden halen başsavcılığa göndermediği kararlarla, "paralel yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan şüphelilerin tahliyesine karar verdiğini belirterek, sanıkların tutukluluk hallerinin devam ettiğini açıkladı. Salihoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, halen kamuoyunun takip ettiği yetkisiz mahkemenin tahliye talebiyle ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen işlemlerle ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilmesine Başsavcılıkça karar verildiğini belirtti. ''29 ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NİN GÖREVİNE GİRMEMESİNE RAĞMEN...'' İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyalarında halen tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları tarafından İstanbul muhabere nöbetçisi olan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nden reddi hakim ve tahliye talebinde bulunulduğunu anımsatan Salihoğlu, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Nisan'da 2015/92 değişik iş sayılı kararla görevsiz ve yetkisiz olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevlendirilmesine karar verdiğini kaydetti. Salihoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ' "6545 sayılı kanunda bu konuda tahliye taleplerinin görevli ve yetkili mahkemesinin sulh ceza hakimlikleri olduğu açıktır. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24 Nisan günü 2015/92 değişik iş sayılı kararının Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebiyle vermiş olduğu bu kararla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin 25 Nisan günü aldığı kararlarla İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği değişik iş sayılı kararın bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararıyla hukuken geçersiz olduğuna dair kararın verildiği ancak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden halen Cumhuriyet Başsavcılığımıza göndermediği kararlarla tahliyeler yapılmasına karar verdiği ve bu kararları avukatlara tebliğ ettiği ancak bu karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığımızca yeniden 25 Nisan günü yazıyla bu verilen kararların yerinde olmadığı ve infaz edilmemesi ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istenmiş olup, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen 25 Nisan gün 2015/847 sayılı karar ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye kararlarının hukuken geçersiz ve hükümsüz olduğu aşağıdaki şekilde;'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talebinin kabulüyle, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararların açıkça usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan yok hükmünde sayılması gereken kararlar olduğunun tespiti ile bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararlarında belirtilen tutuklu şüphelilerin tahliyesine ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na ait soruşturmalardaki şüpheliler hakkında İstanbul sulh ceza hakimliklerince şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına ilişkin verilmiş olan kararların halen geçerli olduğunun tespiti ile şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına' belirtilerek karara bağlanmış olup, bu hukuki durum milletimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur." | İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Samanyolu Grup Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliye kararıyla ilgili açıklama yaptı. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: ŞIRNAK Silopi'de, dün gece saat 00:20 sıralarında PKK'lılar tarafından saldırıya uğrayan 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı Akdizgin Karakolu'nda şehit düşen 21 yaşındaki Barış Aytek'in, Facebook hesabından yaptığı son paylaşımı yürek burktu. TERHİSİNE GÜNLER KALA ŞEHİT OLDU Şehit düşen 21 yaşındaki Barış Aytek'in memleketi Malatya'nın Doğanşehir ilçesindeki baba ocağına ateş düştü. 1994-4 tertip olduğu ve tezkeresine sayılı günler kaldığı öğrenilen şehit Barış Aytek'in acı haberini alan yakınları sinir krizleri geçirdi. PAYLAŞIMI YÜREK BURKTU Şehit asker Barış Aybek'in sosyal paylaşım sitesinde hayranları arasında Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın olması dikkatleri çekerken, hesabında annesi için yazdıkları yürekleri burktu. 2014 yılı Kasım ayında askere giden Barış Aybek, 27 Ocak tarihinde sosyal paylaşım sitesinde ekmek yapan annesinin resmini paylaşarak 'Canım anam... Bir sen varsın gerisi yalan... (İyi ki varsın annem) yorumunu yapmış. Kasım ayında vatan görevini yapmak üzere askere giden Barış Aybek'in 31 Ekim 2014 tarihinde yaptığı paylaşım da dikkatleri çekti. Aybek, 'O şimdi asker. Vedalar zor olsa da bazen gitmek gerekir' şeklinde bir paylaşımda bulunmuş. GENELKURMAY'IN AÇIKLAMASI Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "11 Ağustos 2015 tarihinde saat 00.20 sularında 6'ncı Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Akdizgin Üs Bölgesine Bölücü Terör Örgütü mensubu bir grup terörist tarafından uzun namlulu silahlarla saldırıda bulunulmuştur. Saldırı sonucu Kahraman bir erimiz ağır yaralanmış ve sevkedildiği Şırnak Asker Hastanesinde kurtarılamayarak şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu menfur ve alçakça gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden Kahraman Şehidimize Allah'tan rahmet, değerli ailesine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımıza ve Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır temenni ediyoruz" denildi. ŞIRNAK'TAN 6. ŞEHİT HABERİ Dün de Şırnak'ın Silopi ilçesinde 3 gün önce çıkan olaylardan sonra güvenlik önlemi almaya giden araca mayınlı saldırı yapılmış 4 polisimiz şehit düşmüştü. Bu saldırıdan bir süre dakikalarda öncede Beytüşşebap ilçesinde terhis olan askerleri taşıyan helikoptere doçkalı saldırı yapılmış ve evine gitme heyecanı yaşayan askerimiz şehit olmuştu. 2 gün içerisinde Şırnak'tan 6. şehit haberi geldi. | Şırnak Silopi'de terhisine sayılı günler kala şehit düşen Barış Aytek'in 'Canım anam' diyerek yer verdiği son paylaşımı yürek dağladı. | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Arjantin Ekonomi Bakanı bugün ülkenin kreditörleriyle son bir kez masaya oturarak borcun yeniden yapılandırılması olasılığını görüşecek. Görüşmeler yine sonuçsuz kalırsa Arjantin'in moratoryum ilan ederek borcunu ödeyemediğini açıklaması bekleniyor. Arjantin tahvillerine yatırım yapan kreditörler vadesi gelen 1,3 milyar dolarlık tahvilin geri ödemesini talep ediyor. Ülkenin Ekonomi Bakanı Axel Kicillof, Salı gecesi kreditörlerle New York'ta uzun bir toplantı yapmış ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştı. Arjantin'in istekleri borcun yeniden yapılandırılması ve faiz geri ödemelerinde kesinti yönünde. Daha önce kreditörler konuyu ABD'de mahkemeye götürmüş ve Arjantin hükümetine dava açmıştı. Mahkeme ise, Çarşamba gününe kadar uzlaşı sağlanmaması durumunda Arjantin'in talep edilen ödemeyi yapması gerektiğine hükmetmişti. Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te anlaşma ümitlerinin oldukça azaldığı belirtiliyor. 'Akbabalar' Arjantin hükümeti, spekülatif yatırım fonlarının ülkenin en zor zamanlarında tahvilleri ucuza aldığını ve borcu yeniden yapılandırma tekliflerine de hiçbir zaman yanaşmadıklarını söylüyor. Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner, kreditörleri 'akbabalar' olarak tanımlarken Arjantin'in borç sorunundan faydalanıp kâr peşinde koşmakla suçluyor. Arjantin diğer tahvil yatırımcılarından borçlarının yeniden yapılandırılmasını talep etmiş ve faiz ödemelerinde yüzde 70'e varan kesintiler elde etmeyi başarmıştı. Ancak spekülatif fonlara olan borcun tümünün geri ödenmesi gündeme gelirse, diğer yatırımcılar da daha önceki anlaşmayı yok sayıp yatırımlarının tümünün geri ödemesini talep edebilecek. Arjantin halkı ise ülkenin borç sorununu 'fazlasıyla karmaşık' buluyor ve krizin nedenlerini anlamakta güçlük çektiklerini dile getiriyor. Ancak ülkenin büyük kısmı için krizin nedeni iki kelimeden ibaret: Akbaba fonları. Yine temerrüt mü? Her ne kadar Arjantin hükümeti ülkenin bu kez temerrüde düşmeyeceğini ve yükümlülüklerini yerine getireceğini savunsa da, Arjantin halkı daha önce yaşanan temerrüdlerin bir benzerinin gerçekleşebileceğini düşünüyor. Birikimi olanların paralarını çekmek için bankaların önünde kuyruklar oluşturmaya başladığı gelen haberler arasında. BBC'ye konuşan iki çocuk annesi Carina Etchegaray 2001'deki temerrüt ilanıyla birlikte neredeyse tüm birikimini kaybettiğini söylüyor ve "O dönemde bir ev almayı hayal ediyorduk. Ancak hükümet bankalardaki mevduat hesaplarını dondurduğunu açıkladı ve paramızı dahi çekemedik. Sonunda bloke hesap açıldı ancak o zamana kadar Arjantin pesosu çoktan devalüasyona uğramıştı. Tüm bir anda birikimimiz buharlaştı" diyor. O zamandan bu güne kadar sürekli bir kriz beklentisiyle yaşadıklarını söyleyen Etchegaray, "Ama yapacak bir şey yok. İki de çocuğunuz varsa duruma uyum sağlayıp bir şekilde çalışmaya devam etmeniz gerekiyor" diye ekliyor. | Arjantin Ekonomi Bakanı bugün ülkenin kreditörleriyle son bir kez masaya oturarak borcun yeniden yapılandırılması olasılığını görüşecek. Görüşmeler yine sonuçsuz kalırsa Arjantin'in moratoryum ilan ederek borcunu ödeyemediğini açıklaması bekleniyor. | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: Hatay’ın Suriye sınırında Kürtlerin kontrolündeki Afrin sınırına beton bariyer çeken görevlilerin üstüne karşı taraftan ateş açılınca Türk askeri, bölgede geniş güvenlik önlemi alarak eylem düzenlemek isteyen Suriyelileri tazyikli su sıkarak dağıtmaya çalıştı. Kırıkhan İlçesi’ne bağlı Kaletepe Köyü çevresinde dün başlayan, bugün de devam eden protestolarda, Suriye’nin Kürt bölgelerinden biri olan Afrin’in sınıra yakın hattına beton bariyer yerleştiren görevlilere, karşı taraftan uzun namlulu silahla ateş açıldı. Bunun üzerine bölgede görevli Türk askerleri olaya müdahale etti. ASKER HAVAYA ATEŞ AÇTI Karşı tarafta toplanıp beton bariyer çekilmemesi için eylem yapan Suriyeli köylüleri dağıtmak için tazyikli su sıkan Türk askeri, aralıklı olarak havaya ateş açtı. Dün dağılan Suriyeliler bugün tekrar toplanarak görevlilere taş atıp, bariyer çekilmemesi için eylemlerini sürdürmek istedi. Ancak Suriyelileri bölgeden uzaklaştırmak isteyen Türk askeri bugün de toplananların üzerine tazyikli su sıktı. DUVAR ÖRÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ Bölgede yaşayan ancak adını açıklamayan Kaletepe Köyü sakinlerinden biri, "Bariyerin karşı tarafında kalan bölgede bizim zeytinliklerimiz, akrabalarımız var. Biz bu bölgeye duvar çekilmesini istemiyoruz. Suriyeliler de bu duvarı istemiyor. Bu yüzden eylem yapıp karşı çıkıyorlar. Bu duvar çekilirse biz de karşı tarafta kalan zeytinliklerimizi kaybedeceğiz" dedi. Bölgede gerginlik devam ediyor. | Hatay'da Afrin’in sınıra yakın hattına beton bariyer yerleştiren görevlilere, karşı taraftan uzun namlulu silahla ateş açıldı. Bunun üzerine bölgede görevli Türk askerleri olaya müdahale etti. | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Afyonkarahisar'da akşam saatlerinde yolcu otobüsü, kamyon, minibüs ve panelvanın karıştığı kazada ölenlerin sayısı 7'ye çıktı. Afyonkarahisar-Konya Karayolu'nun 20'nci kilometresinde bir yolcu otobüsü ile Çobanlar bir panelvanın çarpıştı. Bir kamyon ve otomobilin de karıştığı kaza nedeniyle olay yerine çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi sevk edildi. Kazaya karışan panelvanda bulunan Baki Yılmaz (55), Mişa Aybakır (22) ile yaralılara müdahale etmek isterken yolcu midibüsünün çarptığı Adem Aslantaş (33), Cumaali Güç (29), Yılmaz Adıgüzel (58), Özkan Metdar (29) ve İbrahim Aydın (21) isimli asker hayatını kaybetti. Sultandağı'ndaki birliğinden rahatsızlığı nedeniyle Afyonkarahisar'a gittiği belirtilen Aydın'ın dönüş yolunda kazayı gördüğü ve diğer yolcularla birlikte yaralılara müdahale etmek isterken yolcu minibüsünün çarpması sonucu yaşamını yitirdiği öğrenildi. Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, kazada yaralananların tedavi gördüğü hastanelerde ziyaret etti. Yaralılara geçmiş olsun dileklerini ileten vali Balkanlıoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bölünmüş yolda otobüsle panelvanın çarpışmasında ilk belirlemelere göre 2 hayatı kaybederken, yaralanan vatandaşlarımız olmuş. Yolun karşısındaki petrol istasyonundan ve kazayı görüp, araçlarından inip 'yardım edelim' düşüncesinde olanlar var. Yardım etmek için gidenlere ilçemizin otobüsü çarpıyor. İlk belirlemelere göre 28 yaralımız, maalesef 7 ölümüz var. Bu ölenlerden birisi de otobüsünden inip yaralılara yardım etmek isteyen ve Sultandağı'nda vatani görevini yapan jandarma er. Benim vatandaşlara tavsiyem; bir kaza gördüğü zaman, merak amacıyla yolda durmamaları. Bu trafiği aksatıyor, zincirleme kazalara yol açıyor. Güvenlik önlemleri alınmadan hemen yola fırlamamaları, yolda güvenlik önlemi alınmadan topluca bir yerde kalmamaları gerekir. Kazada sadece iki ölü varken, şimdi ölü sayımız 7, yaralı sayımız 28 oldu. Allah başka acı göstermesin. Ölenlerimize rahmet diliyorum, yaralılara sağlık diliyorum. Arabanın içinde mi, yoksa yardım ederken mi ölmüşler tespitleri devam ediyor" diye konuştu. | Afyonkarahisar'da akşam saatlerinde otobüsle panelvanın çarpıştı. Yardım etmek için kaza yerine giden vatandaşlara da otobüs çarpması sonucu ölü sayısı 7 ye yükseldi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: NASA'nın 2006'da uzaya ateşlediği New Horizons uydusu, sekiz yılı aşkın yolculuğunun sonunda hedefi olan Plüton sistemine ulaşmayı başardı. NASA, astronomi tarihinde ilk kez elde edilecek yüksek çözünürlüklü Plüton fotoğrafının heyecanla beklendiğini belirtti. New Horizons görevinin baş mühendisi Alan Stern, "Herkes Plüton sistemine ait fotoğrafları bekliyor" ifadesini kullandı. Gökbilimciler, Güneş Sistemi'nin ucundaki cüce gezegenin en yüksek çözünürlüklü fotoğrafını 2010 yılında Hubble Uzay Teleskobu ile elde etmişti. Birkaç piksellik fotoğrafın belirgin bir hal alabilmesi için eşzamanlı çalışan 20 bilgisayarın 4 yıl boyunca fotoğraf üzerinde işlem yapması gerekti. SADECE KAYA VE BUZ PARÇASI DEĞİL NASA, 'buzul ve pekmez renkli' olarak ifade edilen Plüton'un önemli mevsimsel değişiklikler yaşadığını ve 'sadece bir kaya ve buz parçası olmadığını' belirtti. Plüton ve uydusu Charon'a ait mevcut en detaylı fotoğraf, Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekildi. New Horizons, 3 milyar kilometrelik yolculuğunda geride kalan 220 milyon kilometrede LORRI teleskobunu kullanarak Plüton'u gözlemleyecek. Hedefine iyice yaklaştığı süreçte Plüton'un Hubble tarafından elde edilen fotoğraflarından çok daha iyilerini elde edecek olan New Horizosn, diğer kamera ve donanımlarını da kullanarak Plüton'un uyduları Charon, Nix, Hydra, Kerberos ve Styx'i de gözlemleyecek. Stern, "Plüton yılbaşı ağacının altında duran bir hediye gibi açılmayı bekliyor. Neler göreceğimizi çok merak ediyorum" yorumunda bulundu. Plüton sistemine 14 Temmuz 2015'te girmesi beklenen New Horizons, 0.7 metre yüksekliğinde ve 2.1 metre uzunluğunda. 478 kilo ağılığındaki uzay aracı, nasıl bir gezegen olduğu halen büyük bir sır olan Plüton'un gizemini çözecek ilk insan yapımı araç olacak. | New Horizons uydusu, 3 milyar kilometrelik yolculuğunu tamamlayarak Plüton sistemine girdi. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kartal Sahil Meydanı’nda düzenlenen törende 110 yeni İETT otobüsünü daha hizmete aldı. Engelli vatandaşlar ve bisiklet kullanıcıları için özellikleri olan yeni otobüslerde artık internete girilip cep telefonları da şarj edilebilecek. 2013 yılında yapılan alımlarla sayısı bin 595 adede ulaşan ve engelli vatandaşların da kullanımına uygun olan çevre dostu otobüsler Kartal Sahil Meydanı’nda düzenlenen törenle hizmete girdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ev sahipliğinde Kartal Sahil Meydanı’nda düzenlenen hizmete alım törenine AK Parti İstanbul Milletvekilleri Erol Kaya, Alev Dedegil, İsmet Uçma, İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı ve çok sayıda vatandaş katıldı. ’’İSTANBUL’U YENİDEN İNŞA EDİYORUZ’’ Törende bir konuşma yapan Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Bugün burada 110 yeni otobüsün hizmete alınış törenindeyiz, büyük bir heyecanımız var. Çünkü birçok eksiklik birer birer gideriliyor ve biz İstanbul’u yeniden inşa ediyoruz. Geleceğe birlikte yürüyoruz. Hep beraber büyük Türkiye olmanın dünya ile yarışmanın ve parlayan yıldız İstanbul’da yaşamanın onurunu yaşamaktayız. Biz bu kente hizmet etmenin sevdasını yaşıyoruz. Bizlere onurlu bir görev verdiniz bundan dolayı sizlere teşekkür ediyorum” dedi. Topbaş, “İstanbul’da metrodan bahsetmek hayaldi. Kadıköy, Maltepe, Kartal, Pendik ve Tuzla hattı olarak metronun yakın zamanda tamamlaması ile şu anda Kartal’a kadar olan hat bu bölge ye ciddi anlamda hizmet verecektir. Bu metro Cumhuriyet tarihinin en büyük metrosudur. 3 milyarlık yatırımı ile en büyük yatırımdır. Önümüzde bir seçim dönemi var, anlatılacak çok şey var. Toplam 276 kavşak yapmışız, 30 tanesi devam ediyor. İstanbul’da kavşak yapacak nokta nerdeyse kalmadı. Şehri şantiyeye çevirdik. Bu ne hal dediler biz de şöyle cevap verdik. Dönem sonuna gelindiğinde İstanbullular diyecek ki ya bu adamdan kurtulmamız lazım ya da bu adam bu işi biliyor ve İstanbullular bu adam bu işi biliyor dediler” diye konuştu. “ARTIK IKARUS OTOBÜS DEVRİ BİTTİ” İstanbullulara müjde de veren Kadir Topbaş, artık Ikarus otobüslerinin devrinin bittiğini söyledi. Topbaş, “Artık kurtuldunuz, artık akıllı otobüs devri başladı. Bu otobüslerle bisikletinizle bile yolculuk yapabileceksiniz. Önünde aparatı var, durakta bisikletinizi koyup indiğiniz yerde alıp tekrar yolunuza bisikletinizle devam edebileceksiniz. Bu hizmetlere layıksınız bu hizmetleri kim yapar işte ancak AK Partili belediyeler yapar. Bu otobüsler ilk etapta sahil güzergahlarında çalışacak giderekte sayıları artacak. Artık kokan sıkıntı veren otobüslerin dönemi bitti. Yeni çözümler arıyoruz. Farklı çözümlerle yoğunlukları azaltıcı çalışmalarımız var. Araçlarımız sürekli dezenfekte ediliyor. Bunlar bilinmeyen çalışmalardır bu çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmanın ardından kurdele keserek otobüsleri hizmete sokan Başkan Topbaş, araçların önünde bulunan aparatlara bisikletlerin nasıl yerleştirileceğini basın mensuplarına gösterdi. Direksiyona geçen Topbaş, buradan tekrar Ikarus’ların artık tamamen kaldırıldığını yineledi. (İHA) | İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kartal Sahil Meydanı’nda düzenlenen törende 110 yeni İETT otobüsünü daha hizmete aldı. En... | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Emniyet Müdürü Erkan Tektaş, 2-3-4 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan 17. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali nedeniyle personelin izinlerinin kaldırıldığını açıkladı. Festival etkinliklerinin huzur ve güven içerisinde yapılabilmesi için festival alanı ve merkezde güvenlik ve trafik tedbir planlarının en üst düzeyde planlandığını belirten Tektaş, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'nden de takviye ekibin geldiğini söyledi. Tektaş, "2-3-4 Temmuz 2010 tarihlerinde ilçemizde düzenlenecek olan 17. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali etkinliklerinin huzur ve güven içerisinde yapılabilmesi için İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak en üst seviyede genel güvenlik ve trafik tedbir planları hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. İlçe Emniyet Müdürlüğümüze ait personelin tamamı festival öncesi, festival süresince ve festival sonrasında görevlendirilmiştir. Bu nedenle personelin hafta sonu izinleri durdurulmuş olup senelik izinleri kapatılmıştır. Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğümüzden yeteri kadar personel takviye kuvvet olarak festival süresince etkinliklerde görevlendirilecektir. Alınan tüm tedbirlere ilaveten 110 özel güvenlik görevlisi görevlendirilerek genel güvenliğe katkı sağlayacaktır. Bu festivalde ilk defa kamera kayıt sistemi yani ilçemizde mobese sistemi kullanılacaktır. Uzun süreden beri yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde toplam 14 adet yüksek çözünürlüğe ve zoomlama özelliğine sahip kameralar kullanılacaktır. Bu kameralar 24 saat boyunca kesintisiz kayıt yaparak haber merkezimizde görevlendirdiğimiz uzman polislerimiz tarafından canlı olarak takip edilecektir. Festival alanının tamamı bu kameralar sayesinde kontrol altında tutulacaktır. Böylelikle Karadeniz Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak güvenlik olgusuna teknolojinin yeni imkanları kullanılarak halkımızın hizmetine sunulmuş ve sunulmaya da devam edilecektir. İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak Karadeniz Ereğli İlçesinde festival süresince uygulamaya koyduğumuz güvenlik tedbirlerine vatandaşlarımızın da katkı sağlaması amacıyla aşağıda belirteceğimiz uyarılarımıza dikkat etmelerini talep ediyoruz" dedi. Vatandaşların ev ve iş yerlerinden çıkarken, kapı ve pencereleri dikkatli bir biçimde kapatmalarını isteyen Tektaş, "Festival etkinlikleri boyunca vatandaşlarımız ikametlerinden ve işyerlerinden çıkarken, otolarını park yaptıktan sonra kapılarını kilitlediklerinden emin olmalarını, apartmanda oturan vatandaşlarımızın apartman dış kapılarının sürekli olarak kapalı kalmasını, apartman içerisine satıcıların girmesini engelleyici tedbirlerin almasını, festivale katılmayacağını bildikleri komşularından kendi ikametlerini, işyerlerini ve otolarını gözetleyerek sahip çıkmaları konusunda rica etmelerini, Karadeniz Ereğli'de yaşayan vatandaşlarımız güvenlik amaçlı mevcut bulunan kamera ve alarm gibi sistemlerin çalışır durumda olduğundan emin olmalarını ve bulundukları yerlerde aydınlatma sisteminin mutlaka çalışır durumda bırakmalarını, vatandaşlarımızın çevrelerindeki şüpheli gördükleri, tanımadıkları şahısları, araçları ve diğer şüpheli durumları mutlaka 155 polis imdat telefonuna bildirmelerini istiyoruz. 155 Polis İmdat telefonuna yapılan ihbarlarla ilgili hiçbir vatandaşımız sorumlu tutulmamaktadır. Ayrıca kimliğini açıklamak istemeyen vatandaşlarımıza kesinlikle kimliği sorulmayacağını da özellikle vurgulamak istiyorum. Yapılan ihbarlar bir vatandaşlık görevidir. Bildirilmeyen en küçük şeyin yarın daha büyük bir şekilde kendi önümüze çıkabileceğini unutmamamız gerekir" diye konuştu. | Kdz. Ereğli İlçe Emniyet Müdürü Erkan Tektaş, 2-3-4 Temmuz'da yapılacak olan festival nedeniyle izinlerin kaldırıldığını açıkladı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metinde verilen ana noktaları göz önünde bulundurarak, metnin özetini yazar mısın?
| Metin: Myanmar Devlet Televizyonu, Müslüman ve Budist gruplarla olayların yaşandığı Meikhtila'ya 64 kilometre mesafedeki Yamethin'de 1 cami ve 50 evin bazı gruplar tarafından ateşe verildiğini belirtti. Ayrıca Naypyitaw bölgesindeki Lewei'de 1 cami ve çok sayıda binanın ateşe verildiği kaydedildi. Meikhtila kasabasında 4 gün önce Müslüman ve Budist gruplar arasında çıkan çatışmalarda da 5 cami ateşe verilmiş, 32 kişi ölmüştü. Bölgedeki olaylar üzerine Devlet Başkanı Thein Sein Meikhtila'da olağanüstü hal ilan etmesinin ardından ordu, güvenliği kontrol altına almıştı. | Myanmar'ın Yamethin kentinde 2 cami ve 50 evin ateşe verildiği açıklandı... | 7 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, siyasi hayatı boyunca başörtüsüne özgürlüğü savunduğu için sanık muamelesi gördüğünü anlatırken duygulandı. Bursa’da hayırsever iş adamı Cemalettin Can tarafından inşa edilen Mihraplı Abdulkadir Can İmam Hatip Lisesi’nin açılışı Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın katılımıyla yapıldı. Açılışta konuşan Bülent Arınç, eğitim kurumunu Bursa’ya kazandıran herkese teşekkür etti. Bursa’nın hayırseverler açısından bereketli olduğunu kaydeden Arınç, "Bugüne kadar 100’den fazla eğitim kurumu yapıldı. Hepsinin bu ülkeye çok büyük katkısı olacaktır. Bu kurumla birlikte hayırseverlerin Bursa’ya kazandırdığı destek 334 milyon lirayı buldu. Eski rakamla 334 trilyon. Vatandaş, cebinden çıkardığı helal kazançla bizlere eğitim kurumu yaptılar. Her ilimizde böyle hizmetler var. İmam hatip liseleri 10 sene önce şu kadardı, şimdi ise 49 adet Bursa’da imam hatip lisesi var. 25 bin öğrencisi var. Bu büyük bir başarıdır. Bu kadar derslik yetmeyince ilave derslikler yapılıyor. Bütün okullarımız, yavrularımızın geleceğe hazırlandığı bir yer" dedi. “TÜRKİYE’DE ZİHNİYET DEĞİŞİMİ YAŞANIYOR” 31 Ekim tarihinden bu yana TBMM’ye başörtülü hanım milletvekillerinin gelebildiğini dile getiren Arınç, "Bu çok büyük bir başarı ve zenginliktir. Bir zamanlar partilerin kapatıldığı, darbe hazırlıkları yapıldığı, bir zamanlar başörtüsünü savunmanın en büyük suç olarak kabul edildiği Türkiye’den geliyoruz. Daha 14 yıl evvel başörtülü ant içmeye gelen hanımefendiye ne yapıldığını biliyoruz. Bütün partilerin de en azından ses çıkarmayarak, karşı duymayarak kabul ettiği bir gerçek var. Kadınları başı örtülü ve başı açık olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu haliyle seçilen milletvekillerini kendi iradesiyle başlarını örtüp meclise gelmelerinde bir sakınca yoktur. Allah’a hamd etmeliyiz. Türkiye’de zihniyet değişimi oluyor, yasaklar kalkıyor, ayrımcılıklar kalkıyor. Bugün kardeş olduğumuzu, bu ülkenin birinci sınıf yurttaş olduğumuzu daha yakından görüyoruz. O güzel örneklerden birisi de Canan hanımdır. Burada yaptığı konuşma da çok önemlidir. Başının örtüsünü bir şeref madalyası olarak taşıması çok önemlidir. Kendisini tebrik ediyorum" diye konuştu. “BİRİLERİNİ TEPEYE ÇIKARIR, BİRİLERİNİ ÇUKURA SOKARSANIZ ÜLKEDE FERAH BULAMAZSINIZ” Konuşması esnasında siyasi hayatında başörtüsünü savunduğunu anlatırken duygulanan Arınç, “Biz ayrımcılık yapmadık. Hanım kardeşlerimizi başı açık ve kapalı olarak görmedik. Herkes kendi kararını verir. Onları bir bir ayırt eder, tepeye çıkarır çukurun içine sokarsanız bu ülkede ferah bulamazsınız. Yolsuzluklar ve yasaklar kalkıyorsa, artık bu yasaklar ‘ne kadar garipmiş’, ‘ülkeyi nelerle meşgul etmişler’ bunu düşünmemiz lazım. 4 siyasi partisi kapanan bir milletvekiliyim. Her kapatma davasında ikinci sanıktım. Tek suçum vardı Başörtüsünü savunmaktı. Başkalarını suçu başka şeylerde. Bizim suçumuz başörtüsünü savunmaktı. Affedilemez bir suçtu. (duygulandı) Şimdi yeni bir Türkiye var. Bu yeni Türkiye, herkesin inancını rahatlıkla yaşayacağı bir Türkiye oldu” şeklinde konuştu. “İMAM HATİPLERİ TEHLİKE OLARAK GÖRDÜLER” İmam hatip liselerinin uzun süre önünün kapatıldığını kaydeden Arınç, ”Buraları irtica yuvası olarak gördüler. Onlar kapatılsın diye başka meslek liseleri gözden çıkardılar. Buradan çıkan insanları tehlike olarak gördüler. Kendi insanına düşman bir zihniyet vardı. Türkiye bu acı günleri yaşadı. Şimdi görüyoruz ki, tekrar imam hatip liselerine arzu ve özlem var. En güzel okullar yapılıyor. En çok öğrencinin ilgi gösterdiği okullardan birisi oluyor. Veliler yarış olsun diyorlar. Aynen başörtüsü yasağının yıllarca sürdüğü gibi, yıllarca sürdüğü gibi imam hatip düşmanlığından bugün geldiğimiz nokta budur. 25 bin öğrenciyle bu liseler atağa kalktı. Bu bir tercih meselesidir. İnsanların önüne tercihleri kısıtlayacak şekilde duramazsınız. İsteyen meslek, isteyen özel okullara, isteyen düz liselere gider. Her tarafta tercih meydana getirmek demokratik ülkelerde vazgeçilmez şartlardır” dedi. “ALLAH BUYRUĞUNUN TARİHİ GELDİĞİ ZAMAN ONUN ÖNÜNE KİMSE GEÇEMEZ” İmam hatip lisesi ve başörtüsü konusunda değerlendirmelerini sürdüren Arınç, bir şairin sözünden alıntı yaparak, “Yıllarca baskı kurarsınız ama o bir gün ben varım diye ortaya çıkar. Onu engellemek yok. Allah buyruğunun tarihle randevusu vakti geldiği zaman onun önüne geçecek hiç kimse bulamazsınız. Bugün o günlerden birisidir. Türkiye’de gerçek laik budur ki. Herkes din ve vicdan özgürlüğü olacaktır. Hiçbir engel olmayacaktır. Gerçek vatanseverlik ve demokratlık bu anlayışla mümkün olacaktır. Eskiden gelen baskıcı anlayış gitti, artık inançlara saygılı, özgürlük isteyen kılık kıyafete karışmayan önüne öğrenci ve öğretmen seçeneği koyan bir Türkiye geldi " dedi. "DÜNYA MALI DÜNYADA KALIR" Okulun yapılmasına birkaç dakika içinde karar verdiklerini belirten İşadamı Hayırsever Cemalettin Can, "Bu okulu yapmak benim için büyük bir gurur. Sesimi duyan herkese sesleniyorum. Dünya malı dünyada kalır. Allah rızası için yaptıklarımız önem.li. Fakir ve zengin herkesin yapabileceği bir sadaka vardır. Bir hayra vesile olabiliriz. Bunun karşılığını yüce Rabbimiz verir" dedi. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, eylül ayında okulun tamamlandığını hatırlatarak, hayırsever vatandaş Cemalettin Can’a teşekkür etti. "EYVAH HANIMA SÖYLEYECEĞİM" Programın sonunda Arınç, Bursa protokolü ile birlikte okulun açılışını yaptı. Açılışa, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, Bedrettin Yıldırım, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ve Bursa protokolü katıldı. Sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet eden Arınç, “Aranızda Münevver var mı” sorusuna ‘hayır yok’ cevabı alınca, “Eyvah hanıma söyleyeceğim” demesi gülüşmelere yol açtı. Arınç, programın sonunda kendisinden imza isteyen öğrencilerin isteklerini karşılıksız bırakmadı. (İHA) | Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, siyasi hayatı boyunca başörtüsüne özgürlüğü savunduğu için sanık muamelesi gördüğünü an... | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: Türkiye'ye getirilen 3 yaralının durumundan şüphelenilmesi üzerine, uzmanlar tarafından yaralılar üzerinde kimyasal ölçüm yapıldıktan sonra, şüpheli bir durum olmadığı belirlendi. Edinilen bilgiye göre, Yaralılar, muhaliflerin kontrolündeki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Durumu ağır olan ve vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar bulunan 2’si bayan 3 kişi Türkiye-Suriye sınırındaki tampon bölgeye getirildi. Ambulanslar ile Kilis’in Öncüpınar Sınır kapısı üzerinden Kilis Devlet Hastanesi’ne getirilen yaralılarda kimyasal şüphe olasılığına karşı hastaneye AFAD ekibi çağrıldı Adana Arama Kurtarma ekibinde görevli kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer (KBRN) uzmanları, ile AFAD Kilis İl Müdürlüğü ekipleri hastaneye geldi. Özel kıyafetler giyen uzmanlar kimyasal şüphesi bulunan Suriyeli hastaların üzerinde teknolojik cihazlar ile kimyasal ölçüm yaptı. Yapılan ölçümde herhangi bir kimyasal bulgu bulunmadığı belirlendi. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar bulunan 3 Suriyeli’nin çevre illere sevk edileceği öğrenildi. | Suriye’nin Halep kentine bağlı Tel Hediye köyüne düzenlenen uçaklarla hava saldırısında 11 kişi olay yerinde hayatını kaybederken 50 kişi ise yaralandı. | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Süleyman Demirel, rapolar ilgili olarak "Vadesiyle ölmüş. O zaman başından beri doktorların söylediği şey doğru çıktı. Ben de başından beri aynı şeyi söylüyorum. Ben doktorlara dayanarak söylüyorum. Doktorların dediği çıktı neticede" dedi. KKTC devlet televizyonu Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRT) Ankara bürosuna bir röportaj veren 9. Cumhurbaşkanı Demirel, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp raporuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Demirel, "Rapor kesin. Ölümü zehirlenmeden değil. Raporda tereddüt yok. Ölüm nedeni zehirlenme demiyor. Mesele yok. Rapor merhum Özal'ın zehirlendiğini söylemiyor. O zaman zehirlenmemiş. Zehir varmış ama o zehirlenmemiş. Baştan beri aynı yorumu yapıyorum. Vadesiyle ölmüş. O zaman başından beri doktorların söylediği şey doğru çıktı" diye konuştu. DOKTORLARA DAYANAKRAK SÖYLEDİM Kendisinin de başından beri aynı şeyi söylediğine işaret eden Demirel, "Ben doktorlara dayanarak söylüyorum. Doktorların dediği çıktı neticede" dedi. Demirel, Özal'ın ölümünün ardından otopsi yapılmamasına yönelik eleştirilerle ilgili ise, "Onları bilemem. Onlar tıbbın işleri. Başındaki hekimler büyük hekimler yalnız. Bir kusur yapmazlar. Türkiye'nin güvendiği büyük hekimler. Onlara ben güvendim. Onların yanlış bir şey yapacağını sanmadım. Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı. ÖLECEK ADAMIN PEŞİNDEN SİYASET YAPMAYIN Kanaltürk ekranlarında yayınlanan Merkez Siyaset Programında konuşan eski Sağlık bakanı Halil Şıvgın, Özal'ın ölümünün perde arkasına dair çarpıcı açıklamalar yaptı... Özal'ın kabrinin açılması ve alınan parçalarda 'zehirlenme ' iddiasını doğrulayan bulgular elde edilmesi üzerine Şıvgın yeni bir iddiada bulundu: Demirel Özal’ın öleceğini biliyordu… Dönemin Başbakan'ı Süleyman Demirel'in önemli şeyler bildiğini vurgulayan Şıvgın o dönemi şöyle anlattı. Milletvekili arkadaşımız Cindoruk’la görüşmüş Cindoruk’a da Süleyman Demirel söylemiş; “Ben bugün Cindoruk’la görüştüm Sayın Cindoruk’la ona Demirel demiş ki Özal bu yazı çıkaramaz. Özal ölecek, ölecek adamın peşinden neden siyaset yapıyorsunuz.” DEMİREL ÖZAL'IN ÖELCEĞİNİ BİLİYORDU Ben dedim ki bunlar sizi caydırmak için uydurulan hikâyeler bu hikâyelere inanmayın. Arkadaşlarımızla konuştuk üstü örtüldü. 17 Nisan’da Turgut Bey vefat etti. Bana o gün arkadaşımızın söylediği şey aklıma geldi. 25 Nisan’da Emin Çölaşan Hürriyet gazetesinde ”Demirel Özal’ın öleceğini biliyordu” şeklinde bir yazı yayınladı. Daha sonra Özal’ın ölümüyle ilgili Emin Çölaşan Hürriyet gazetesinde 1 Mayıs 2002 tarihinde ”Özal’ı öldürmüşler” diye bir yazı daha yazdı.” Yazılan yazılardan sonra ortada bir komplo olduğunu anladım fakat komployu ispat edecek ortaya götürecek bir tablo yok elimde çünkü öldüğü gün daha ilk akşam cumhurbaşkanlığı köşkündeyiz bir arkadaşım geldi “bakanım şimdi başkan kim olacak?” diye sordu. Daha sonra tekrar aynı soruyu sorarak “Semra Hanım’dan daha iyi bir başkan mı bulacağız” dedi. Bunun üzerine ben şaşırdım ve sen ne diyorsun kardeşim bir cenazemiz var cenazemizi kaldırırız ondan sonra ne gerekiyorsa onu yaparız dedim. | 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Adli Tıp raporuna göre Turgut Özal'ın ölümünün zehirlenmeden olmadığına işaret etti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Senden bir metni özetlemeni isteyeceğim; lütfen ana fikirleri koruyarak kısa bir özet yap.
| Metin: Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) kararını açıklamasına saatler kala, beklentisini Twitter üzerinden açıkladı. Zeybekci Twitter hesabında, "Faizin enkısa sürede 29 Ocak seviyesine inmesini istememiz için gerekli şartlar oluşuyor ama bunu sağlayacak indirimi bugün beklemiyorum" dedi. Zeybekci Twitter hesabında, sırasıyla şu görüşlerini açıkladı: "Ekonomiyi sadece para piyasalarını reflekslerine indirip bu doğrultuda yorum ve tepki vermek ekomik cahillik olur. Ekonomi ihracat, üretim, yatırım, büyüme, istihdam, tüketim arz talep ve fiyat oluşumlarıyla hayatını devam ettiren bir organizmadır. Ekonomi faiz ve enflasyonla sonuç tepkilerini verir. Ekonomimiz olumsuz beklentileri haketmeyecek olumlu gelişmeleri sağladı ve önümüzdeki dönemde sağlamaya devam edecektir.birileri üzülecek." Zeybekci, Merkez Bankası PPK'ya, "29 Ocak seviyesini bugün beklemiyorum ama piyasaların olumlu yöndeki hareketlerini cesaretlendirici bir adım bugün atılmalı" çağrısında da bulundu. | Merkez Bankası'nın faiz kararını açıklamasına kısa bir süre kala Ekonomi Bakanı Nihat Zeybetçi'den sıcak açıklamalar geldi. | 8 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Boeing uçaklarının en yeni modellerinden 787-9 Dreamliner uçağı Paris Hava Gösterisi için prova yaparken görüntülendi. Normal kalkış yapan uçak birden dikey bir şekilde yükselmeye başlamıştı. () Böyle bir kalkışı normal havaalanlarında göremezsiniz elbette. Dik tırmanış büyük bir hava direnci yaratır, çünkü uçak ileri doğru giderken daha az aerodinamik bir konumdadır. Bu uçağın hızını azaltır ve durma noktasına yaklaştırır. Peki böyle büyük bir uçak nasıl oluyor da böylesine aşırı bir açıda havada kalabiliyor? Bunun sırrı kanatların altındaki iki büyük General Electric motorunda yatıyor. Birden fazla motoru olan tüm uçaklar motorların tümünü kullanmadan kalkış yapma gücüne sahip olması gerekir. Yani eğer uçağın iki motoru varsa kalkışı tek motorla, dört motorluysa üç motorla yapabilmelidir. Boeing 787’lerde her iki motorun normal çalışması demek epeyce büyük bir yedek gücün ihtiyaç olduğunda kullanılabilmesi demek. Herhangi bir yolcu ve kargo taşınmıyor olması da ekstra güç sağlamış oluyor. Paris Hava Gösterisinde insanlar bu türden görüntüleri izlemek için epey para ödüyor. Amerikan Donanmasına bağlı P-8 Poseidon uçağının yaptığı benzer bir gösteriyi . (ikinci video) Askeri uçaklar sesten hızlı uçabilen ve manevra yeteneği yüksek araçlardır. Bu nedenle bu türden dik kalkışları daha rahat yapabilirler. 1950’lerden 80’lere değin kullanımda olan İngiliz Hava Kuvvetlerine bağlı BAC Lightning avcı uçakları bu rahat dik kalkışlarıyla tanınıyordu. Bu uçakları kullanan pilotlar kendilerini rokete binmiş gibi hissettiklerini ifade ediyordu. bu kalkışı görebilirsiniz (1:20 dk’dan itibaren). Bu makalenin aslını ’da okuyabilirsiniz. Dergideki diğer makalelere . | Dik kalkış yapan uçak gördünüz mü? Uçakların böyle bir manevra yapabileceğini düşünmemişsinizdir. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metinde verilen ana noktaları göz önünde bulundurarak, metnin özetini yazar mısın?
| Metin: Tecavüz rolleriyle hafızalara kazınan ünlü oyuncu Nuri Alço, "Gazoz sayesinde genç kızlara, ailelere çok yerinde mesajlar verdik" dedi. Zaman gazetesinden Reyhan Gül'e konuşan ünlü oyuncu Nuri Alço, "Gazoz denince akla gelen ilk isim sizsiniz. Rahatsız olmuyor muydunuz ailelerin uyardığı biri olarak anılmaktan?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Aslında ilk alkolle başladı. Daha sonra onu gazoza çevirdiler. İyi ki de öyle olmuş. Gazoz sayesinde genç kızlara, ailelere çok yerinde mesajlar verdik. Aileler, küçük kızlar okul çağına geldiğinde ‘Aman tanımadığın biri sana gazoz verirse alma, içme.’ diye uyarıyordu. Bu şekilde anılmaktan rahatsız değil, bilakis çok mutluydum. Zira anne-babalar beni gördüğünde ‘Allah razı olsun. Kızımız senin vesilenle kurtuldu.’ diyordu. Çok kişinin hayatı kurtuldu gerçekten." HERKESİN DERS ÇIKARMASI LAZIM "Siz böyle diyorsunuz ama özellikle Özgecan cinayeti sonrası sizin rol aldığınız tarzda film ve diziler tecavüzü özendirdiği gerekçesiyle çok eleştirildi" sorusuna ise Nuri Alço, Özgecan cinayetinin apayrı bir şey olduğuna işaret etti: Bu tür filmler birer örnektir. Özgecan cinayeti, apayrı insanlık dışı bir şey. Sinema yaşanmış olayları aktarır. Oyuncuların görevi rolünü en iyi şekilde oynamaktır. Bir filmde nasıl iyi karakterler varsa, kötüleri de olacaktır. Bu tarz bir olay binde bir olacak bir vahşet. Sinemanın, dizilerin özendirmesiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bakın tecavüzcü Coşkun yıllarca bu şekilde anıldı ama özel hayatında bambaşka biri. Üç kızı var. Hepsini pırıl pırıl yetiştirmiş, okutmuş.Bir restorana gittiğinde ceketinin düğmeleri ilikli oturur. Bir hanımefendi gördü mü rahatsız etmesin diye başını öne eğen tam bir beyefendi. Biz rol gereği hayatta bu tarz insanların da olduğunu gösterdik. Kim ne derse desin. Sorun değil ben mutluyum. Herkesin bizim oynadıklarımızdan ders çıkarması lazım. Biz yaptığımız işlerle teşvik etmedik, insanları tedbirli olmaya sevk ettik. Bu tarz suçlamaları yersiz buluyorum. | Türk sinemasında tecavüzcü rolüyle bilinen Nuri Alço, ailelerin kendisine kızlarını kurtardığı için teşekkür ettiğini dile getirdi. | 7 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: İŞTE DEĞİŞİKLİĞİN AYRINTILARI Üniversite sınavında değişikliğin ayrıntıları belli oldu.Yeni sisteme göre artık LYS-YGS ayrımı kalkacak. Baraj puanı uygulaması sona erecek. Puan türü 18'den 4'e düşürülecek. Bunlar sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil olacak. Toplam 5 günde yapılan sınavlar artık yılda bir hafta sonunda yapılacak. Türkçe ve matematik puanının tüm puan türlerinde etkisi olacak. Milli Eğitim müfredatı sınavlarda sorular için belirleyici olacak. YÖK BAŞKANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMIŞTI YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversiteye girişte yapılan düzenlemeler hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Saraç, "Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp bitirmeyi planlamaktayız. 18 puan türünü azaltmaya gidiyoruz" açıklaması yaptı. | YÖK, üniversiteye girişte YGS-LGS ayrımını kaldırdı. 5 oturumda yapılan sınav tek oturumda yapılacak. Puan türü 18'den 4'e düşürülecek. Baraj puan uygulaması devam edecek. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metni dikkatlice incele ve en önemli bilgileri içeren bir özet ver. Cevap olarak yalnızca özeti gönder.
| Metin: Kırlangıç Fırtınası 3. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı; 20 Mart 2017 Pazartesi akşamı FOX'ta... Evlilik dışı hamile kalan Ülfet, doğum sırasında oğlunu ağabeyi Kudret’e vermek zorunda kalır. Bu sırada Kudret’in eşi Meryem de doğum yapar. Kudret, Ülfet’in oğlunu da kendi çocuğunun yanına koyar ve çocukların ikiz doğduğunu söyler. Aradan yıllar geçer. Bu çocuklar Şahin ve Yusuf’tur. Ne Ülfet ne de Meryem gerçeklerden haberdar değil, Kudret de hangisinin kendi oğlu olduğunu bilmiyordur. Yaşananları tüm gerçekleriyle bilen Fikret Ana, yıllardır sakladığı sırrı ne zamana dek içinde tutmayı başarabilecektir? | Kırlangıç Fırtınası dizisi 3. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Kırlangıç Fırtınası 3. yeni bölümüyle 20 Mart 2017 Pazartesi akşamı FOX'ta olacak. Kırlangıç Fırtınası'nın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak? | 5 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Sakarya'nın Hendek ilçesinde 16 Aralık günü gecesi alkollü olduğu iddia edilen H.U., yolda yürürken tartıştığı Kadir Sakçı (38) ve oğlu Burhan Sakçı'yı (16) kurşun yağmuruna tutmuş, olayda baba ölürken, oğlu yaralanmıştı. Olaydan günler sonra sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde, konunun 'irkçı tartışma'dan kaynakladığı yönünde iddialar ortaya atıldı. 'Kürt müsünüz dedi, sonra vurdu' iddiaları, sosyal medyada gündem oldu. Habertürk yazarı Nagehan Alçı, pazartesi günü "Sakarya’da işlenen korkunç cinayet ve değişmesi gereken gelenek" başlıklı yazısında bu konuya değinmişti. Yazı üzerine kendisisini aradığını söylediği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarını köşesine taşıdı. SOYLU'DAN AÇIKLAMA Soylu'nun bu olayın ırkçılıkla hiç ilgisi olmadığını ifade ettiğini kendisine söylediğini belirterek, Soylu'nun "Bu menfur olayda o kişi alkollü, sabıkası da kabarık biriymiş. Silahını çekip ateş ediyor ama vurduklarını ne tanıyor ne biliyor. Irkçılık, ayrımcılık, bu nedenlerden kaynaklanan bir husumet söz konusu değil. Zaten ırkçılığın karşısında en kuvvetli şekilde biz dururuz." sözlerine yer verdi. ÖLENİN ABİSİ KONUŞTU Nagehan Alçı, ayrıca olayda yaşamını yitiren Kadir Sakçı’nın ağabeyi Fahrettin Sakçı’nın Anadolu Ajansı’na söylediği "Aramızda herhangi bir dava, bir mesele olmadığını herkes biliyor. O şahsı hiç tanımıyoruz… Burada 30 senedir Türk-Kürt davası yaşamadık. Çoluğumuz, çocuğumuz burada evlendi… Bu olay Türkçülük, Kürtçülük malzemesi yapılmasın…" açıklamayı yazısına taşıdı. Nagehan Alçı'nın yazısının tamamı SANIK ALKOLLÜ VE ÇOK SAYIDA SABIKASI VAR Öte yandan açıklama yapan Sakarya Valiliği, söylentileri yalanladı. Açıklamada olayın 'ırkçı tartışma' sebebiyle gerçekleşmediğinin kanıtlarla doğrulandığı belirtilerek şöyle denildi: "Kimi basın organlarında ve sosyal medya hesaplarında; ilimiz Hendek ilçesinde 16 Aralık günü meydana gelen cinayet olayının sebebinin çarpıtılarak, 'etnik bir nedenden kaynaklanmış gibi algı yaratılmaya çalışılmasının' gerçekle hiçbir alakası yoktur. Olayda her iki tarafın da önceden birbirlerini kesinlikle tanımadıkları, alkollü olan ve pek çok suçtan sabıkası bulunan zanlının yüksek sesle ve küfürlü konuşması üzerine ikaz edildiği için çıkan tartışmaya bağlı olarak bu müessif hadisenin yaşandığı tanık beyanlarından açıkça anlaşılmıştır. Cinayet faili olaydan sonra güvenlik görevlilerimizin ısrarlı takibi sonucunda Bursa ilinde yakalanarak tutuklanmıştır. Sosyal medyada yer aldığı şekilde tahkikatın hiçbir aşamasında belirtilen türden bir ifade mevcut değildir. Toplumu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya yönelik bu tür maksatlı ve asılsız haber ve beyanlara itibar edilmemesini kamuoyuna saygıyla duyururuz." | Sakarya'nın Hendek ilçesinde işlenen cinayet sonrası ırkçılık iddiası ortaya atılmıştı. Konuyu pazartesi günkü yazısında gündeme getiren Habertürk yazarı Nagehan Alçı'yı arayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın aslını anlattı. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: İddiaya göre, Burcu G. (22) başka bir kızla ilişkisi olduğunu öğrendiği erkek arkadaşı Recai Y'i konuşmak için portakal bahçesine çağırdı. BU BÖYLE OLMAZ Burcu G., yanına babasının av tüfeğini de alarak bahçeye gidip beklemeye başlarken, erkek arkadaşı da geldi. Burcu G., erkek arkadaşına, "Sen hem benimle hem de başka bir kızla aynı anda sevgili hayatını yaşıyorsun. Bu böyle olmaz" diye tepki gösterdi. Bunun üzerine erkek arkadaşı Recai Y., genç kıza hakaret etmeye başladı. HASTANEYE KENDİSİ GÖTÜRDÜ Genç kız hakaret nedeniyle önce erkek arkadaşını korkutmak için elindeki tüfekle havaya ateş açtı. Buna rağmen erkek arkadaşı hakaret etmeye devam edince Burcu G., beş el daha ateş açtı. Bu sırada Recai Y., yüzüne ve sırtına isabet eden saçmalardan yaralandı. Genç kız erkek arkadaşının yaralandığını görünce onun aracıyla hastaneye götürerek buradaki polise teslim oldu. Olay jandarma mıntıkasında olduğu için polis, genç kızı İl Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim etti. Genç kız yapılan sorgunun ardından adli tıp kurumuna sağlık kontrolüne getirilerek adliyeye sevk edildi. Genç kız burada kendisini görüntüleyen basın mensuplarına "Sizi öldüreceğim" diyerek tepki gösterdi.Burcu G.'nin elinde zulüm, parmaklarında ise zalim yazılı dövme olması dikkat çekti. | Kendisini aldattığını iddia ettiği erkek arkadaşını av tüfeğiyle vurup daha sonra hastaneye götüren genç kız habercileride tehdit etti. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: ABD'nin Montana eyaletindeki Missoula'da geçen Pazar gecesi, komşunun garajına girdiği iddia edilen 17 yaşındaki Diren Dede başından ve gögsünden vurularak öldürüldü. Almanya doğumlu Diren Dede'yi av tüfeğiyle öldüren 29 yaşındaki Markus Kaarma mahkemeye çıkarıldı. Markus Kaarma'nın avukatı Paul Ryan, müvekkilinin öldürmek amacıyla ateş etmediğini belirterek, "Hiç kuşkusuz trajediyle sonuçlanan bir olay" dedi. Alman Bild gazetesinde yer alan habere göre, gerçeğin çok farklı olduğu iddia edildi. Kaarma'nın olası bir soyguna karşı evinin garajına kamera ve alarm yerleştirdiği belirtildi. Kaarma'nın olası hırsızı tuzağa düşürmek için garaja bir çantada koyduğu ileri sürüldü. 17 yaşındaki Diren Dede'nin garajına girdiğini kameradan gören Markus Kaarma'nın av tüfegini alarak cinayet yerine gittiği ve talihsiz genci hedef alarak silahı ateşlediği belirtildi. Kaarma'nın otomobili zarar görmesin diye yukardan hedef aldığı ve Diren Dede'yi başından ve gögsünden vurduğu ifade edildi. 'ATEŞ EDECEK GÜNÜ BEKLİYORUM' Alman Bild gazetesindeki haberde, Markus Kaarma'nın olası hırsız için garajında tuzak kurduğunu bir hafta önce gittiği berberde itiraf ettiği de iddia edildi. Kaarma'nın berberde şu sözleri söylediği ileri sürüldü: "Kahrolası bir çocuğa ateş edecek günü bekliyorum." Almanya'nın Montana eyaletinde, yasalar evine ya da bahçesine izisiz girilen ev sahibine silahla ateş etme hakkı tanıyor. ABD'de ateşli silahlarla her yıl 30 bin kişi yaşamını yitiriyor. | Türk asıllı 17 yaşındaki Diren Dede, Almanya'dan "öğrenci değişimi" kapsamında gittiği ABD'de tüfekle vurularak öldürüldü. | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Avusturya'da milyon lira değerinde trafik kazası oldu. Siyah-mavi renkteki Bugatti Veyron'un sürücüsü otoyolda kontrolünü kaybetti ve yoldan dışarı çıkarak ormanlık alana girdi. Yapılan araştırmalarda sürücünün 65 km/s hız limiti olan yolda süratli gittiği ortaya çıktı. Yağışlı havada yapılan bu kazanın milyon lira değerinde bir hasara yol açtığı tahmin ediliyor. Yolcu rahatça çıkarken ise aracın saplandığı yerden çıkması ise bir buçuk saat sürdü. | Dünya'nın en pahalı ve en hızlı otomobillerinden biri olarak bilinen Bugatti Veyron'un hazin sonu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Cuma günü bir meteorun çarptığı Rusya'nın Güney Urallar bölgesinde sokaklarda büyük bir temizliğe başlandı. Yaklaşık 1200 kişinin yaralanmasına yol açan meteorun çarpışma anında yol açtığı şok dalgaları, Çelyabinsk kentinde binlerce binanın pencerelerini indirdi. Yaralanmaların çoğunun havada uçuşan cam parçalarından kaynaklandığını söyleyen Rus yetkililer, meteorun neden olduğu maddi hasarın 30 milyon doları aştığını tahmin ediyor. Gölde arama Meteorun donmuş bir göle düştüğü bildirilirken, bir grup dalgıç uzaydan gelen bu davetsiz misafiri gölün tabanında aramaya koyuldu. Öte yandan Rusya'da meteorun düşüşüyle ilgili komplo teorileri halen tartışılıyor. İki askeri üs arasında bir bölgede bulunan Çelyabinsk kentine aslında füze düştüğünü iddia eden komplo teorisyenleri, ateş-topu halindeki cismin arkasındaki duman izinin ve yardım çalışmalarını sadece ordunun yapmasının bu kanıyı güçlendirdiğini söylüyor. Ancak bu iddialar hiçbir yetkili ya da bilim insanı tarafından doğrulanmadı. Işık topu Çelyabinsk'den görgü tanığı Sergey Hamitov, olay anını gazetecilere anlatırken, "Önce bir ışık topu görüp ne olduğuna bakmak için dışarı fırladık, sonra gök gürültüsü gibi hakikaten çok güçlü bir ses geldi" dedi. Yetkililer büyük bir meteorun dünyanın yakınından geçerken atmosferde kısmen yandığını, bunun sonucunda kopan parçaların dünyaya düştüğünü söyledi. Moskova'nın 1,500 kilometre kadar doğusunda bulunan 46 bin nüfuslu Çelyabinsk ve yakınlarında çok sayıda fabrika, bir nükleer enerji santrali ve Mayak nükleer atık ve dönüştürme deposu bulunuyor. Dünyaya bu tür meteor düşüşü çok sık yaşanmıyor ama 1908'da Sibirya'ya düşen dev bir meteorun 2 bin kilometrekarelik bir alanı yakıp yıktığı biliniyor. | Rusya'nın Güney Urallar bölgesine düşen ve 1000'i aşkın kişinin yaralanmasına yol açan meteorun ardından, Çelyabinsk kentinde kırılan pencere cam parçalarıyla dolu sokaklar temizleniyor. | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: AK Parti'de 7 Haziran seçimleri öncesinde aday listelerine sızma girişimi konusunda üst düzey önlemler alındı. Ayrıca partideki aday adaylarıyla ilgili en fazla bilgi paylaşımının yapıldığı 'Başkentçi' rumuzlu Twitter hesabının kimin olduğuna yönelik ise inceleme başlatıldı. Ak Parti’de 7 Haziran’da seçime girecekler isimlerin belirlenmesi konusunda sona gelindi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen, milletvekili adaylarının tespitine ilişkin Üst Kurul Toplantıları da önceki gün ve dün de sürdü. Yeni Akit Gazetesi'nin haberine göre; Üst komisyon çalışması öncesi AK Parti’de yoğun güvenlik önlemi alındı. Komisyonun çalışmalarını yürüttüğü 9’uncu kat, adeta kozmik odaya dönüştürüldü. ÖNCE BÖCEK ARAMASI SONRA TOPLANTI Genel Merkez’de, haftalık rutin olarak yapılan “böcek” araması, üst komisyon öncesinde tüm binayı kapsayacak şekilde gerçekleştirildi ve çalışmalara bunun ardından başlandı. Özellikle Başbakan’ın makam odasının bulunduğu 8. katta haftalık düzenli olarak gerçekleştirilen “böcek araması”nın, bu sefer üst komisyon öncesinde yapıldığı belirtildi. 'BAŞKENTÇİ' İÇİN İNCELEME Dinlemeye karşı alınan tedbirin yanı sıra, hesaplardan paylaşılan kulis bilgilerine karşı da tedbirler alındı. Partideki aday adaylarıyla ilgili en fazla bilgi paylaşımının yapıldığı twitter hesabı olan “Başkentçi”nin kim olduğuna yönelik partide bir inceleme yapılıyor. | 7 Haziran Genel Seçimleri milletvekili adayları için mesainin sürdüğü AK Parti'ye 'başkençi' alarmı! | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi 8. dönem mezuniyet ve yemin töreninde, 98'i kadın toplam 701 genç polis adayı diplomalarını aldı. Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi Spor Salonu'nda düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da birer kutlama telgrafı gönderdiği törende, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş konuşma yaptı. Altıntaş, mezun öğrencilere seslenerek, ''Ülkemiz kendini yetiştirmiş, nitelikli, bilgili, hızlı düşünen, çabuk ve doğru karar vererek hareket eden, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı, Atatürk ilke ve inkılaplarını şiar edinmiş, inisiyatif sahibi görevlilere ihtiyaç duymaktadır'' dedi. Eğitimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğunu ifade eden Altıntaş, ''Kendinizi sürekli yenileyip yetiştirmek ve ülkemiz insanlarına en iyi hizmeti vermek mecburiyetinde olduğunuzu da unutmayınız'' öğüdünde bulundu. Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Ayhan Pamuk da amaçlarının, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne duyarlı, laik cumhuriyetin savunucusu, insan haklarına saygılı, milli, ahlaki, manevi, kültürel değerlerini taşıyan polisler yetiştirmek olduğunu belirtti. Pamuk, şöyle devam etti: ''Huzurlarınızda başları dik, kendilerinden emin olarak duran genç meslektaşlarım, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü ve cumhuriyetimizi her ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı, hukukun mutlak üstünlüğüne inanan, toplum yararını şahsi menfaatinin üstünde tutan, polis olmanın şeref, gurur ve şuurunu taşıyan, üzerindeki üniformada devletin sıcaklığını, sevgisini, hoşgörüsünü ve şefkat elini hissettiren idealist polisler olarak yetiştirildiler.'' Dönem birincisi İsmail Ural'ın yaş kütüğüne plaket çakmasının ardından, okulu en iyi dereceyle bitiren ilk 10 öğrenciye diploma ve plaketleriyle çeşitli hediyeler verildi. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın kutlama mesajı gönderdiği törende yemin eden öğrenciler, kep atarak mezuniyetlerini kutladı. Daha sonra konuklar tarafından seçilen 20 öğrenci, 10 Nisan Atış Alanı'nda atıcılık gösterisi sundu. Törenin bitmesinin ardından da okul müdürü Ayhan Pamuk, konuklar ve basın mensuplarına interaktif atış derslerinin yapıldığı eğitim sınıfını tanıttı. | Bugün Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi'nde diploma heyecanı yaşandı. Törende 701 polis diplomalarını aldı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: Ağrı’nın Patnos ilçesinden nefes alma sorunu bulunduğu için ambulansla il merkezine sevk edilen bebeğin, yolda oksijen tüpünün bitmesi sonucu hayatını kaybettiği öne sürüldü. Patnos’un Uzunca köyünde ikamet eden Hatice Yıldırım, 19 Aralık Perşembe günü eşi ile birlikte ikinci çocuğunun doğumu için Patnos Devlet Hastanesine gitti. Burada dünyaya gelen bebeğe, bir anda ağlamasının kesilmesi üzerine doktorlar tarafından oksijen verilmeye başlandı. Yaklaşık 2 saat süren oksijen verme işleminin ardından Ağrı Devlet Hastanesine sevk edilen bebek, iddiaya göre yolda oksijen tüpünün bitmesi üzerine hayatını kaybetti. Acılı baba Cüneyt Yıldırım, bebeğinin normal doğumla dünyaya geldiğini belirterek, “Bebeğimiz dünyaya geldiğinde sadece bir kere ağladı. Annesi sesini duymuş. Daha sonra bebeğin sesi kesildi ve anında oksijen verildi. Yeni doğan bebeğimizin nefes alma sorunu olduğu anlaşıldı. Patnos Devlet Hastanesinde iki çocuk doktoru bulunuyor ve ikisinin de aynı gün izne çıktığını öğrendik. Bizi apar topar Ağrı Devlet Hastanesine sevk ettiler. Yarı yolda oksijen tüpünün bittiğini yanımızdaki hemşire söyledi. Kendimizi Hamur Devlet Hastanesine attık. Burada bir kadın doktor ilk müdahaleyi yaptı ve kendi aralarındaki konuşmada oksijenin veriliğini ancak akciğerdeki kanamayı durduramadıklarını söylediklerine şahit oldum. Oksijen tüpünü ve o kadın doktoru yanımıza alarak Ağrı Devlet Hastanesine geldiğimizde evladım çoktan vefat etmişti. Hastanenin bu ihmali ölüm getirdi. Hastanede yönetim yok, kimsenin kimseden haberi yok, kimse bize yardımcı olmadı” iddialarında bulundu. Cüneyt Yıldırım, avukatı Mücahit İçen aracılığı ile konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Patnos Devlet Hastanesi Başhekimliği yetkilileri, bu olaydan sonradan haberleri olduğunu, bu ihmalde kusuru olanlar hakkında gereken işlemlerin yapılacağını söyledi.Ağrı İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise, konunun savcılığa intikal ettiğini ve bundan dolayı herhangi bir açıklama yapamayacaklarını belirtti. (İHA) | Ağrı’nın Patnos ilçesinden nefes alma sorunu bulunduğu için ambulansla il merkezine sevk edilen bebeğin, yolda oksijen tüpünün bitmesi sonuc... | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda paylaşılan metnin kısa ve anlaşılır bir özetini hazırlamanı istiyorum.
| Metin: Kaset depreminin yaşandığı MHP'de muhalifler kılıçları çekti! Bir dönem Bahçeli'nin en yakınındaki isim olan Suat Başaran, seçim sonuçlarını başarısızlık kabul etti ve mazeret yerine gereğini yapmasını istedi. Başaran, İstanbul İl Kongresi'nde Bahçeli'nin desteklediği İhsan Barutçu'ya karşı mücadele etmişti. Barutçu'nun adı kaset skandalına karışmış, Bahçeli'nin istifa et çağrısına rağmen adaylıktan çekilmeyerek milletvekili seçilmişti. Muhalifler, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye isyan bayrağı açtı. Baraj altı tehditleri ve kaset saldırılarının da etkisiyle yüzde 13'lük oyla 53 milletvekili çıkaran MHP'de erken esen kongre rüzgarları, yaz sıcağına rağmen sert esmeye başladı. İLK ELEŞTİRİ ÇOK YAKININDAKİ BİR İSİMDEN Bahçeli'ye en sert eleştiri ise bir dönem çok yakınındaki bir isimden geldi. İstanbul il BALGAT'I ABLUKAYA ALACAKLAR Sonbaharda başlayacak olan kongre süreci Bahçeli'yi sallayacağa benziyor. Kaset skandalları altında yaşanan seçim süreci ve alınan sonuçlar, MHP'de muhalefeti harekete geçti. Şu anda MHP'de üçlü muhalif grubu bulunuyor. Koray Aydın'ın başını çektiği gruptan ayrı olarak Suat Başaran'a yakın bir ekipte ayrı olarak çalışıyor. Başaran ile birlikte hareket eden Türkmen Onur'un kimi destekleyeceği şimdilik belli değil. Kongre sürecinde aday olacağı söylenen son isim ise Bahçeli'nin İstanbul'dan aday gösterdiği ancak seçilemeyen Ümit Özdağ bulunuyor... başkanlığına aday olan ve kongrede, Bahçeli'nin desteklediği İhsan Barutçu'ya karşı mücadele veren Suat Başaran, MHP yönetiminin istifa etmesini istedi. 2023 adlı haber sitesinde haftalık makaleler kaleme alan Başaran, seçim sonuçlarının MHP için başarısızlık olduğunu iddia ederken, seçim sonrası MHP yönetiminin yaptığı açıklamalara yönelikte mazeret değil gereğini yapın dedi. İşte Başaran'ın o sözleri; "..... Âcizane, ben seçim sonuçlarını başarısızlık olarak değerlendirenlerdenim… Bu değerlendirmeyi yaparken, tamamen adil davrandığımı düşünüyorum… Adil davrandığımı düşünüyorum, çünkü ölçü olarak kullandığım, muhataplarımın ölçütleridir… Onların hedeflerini ve beklentilerini temel alan bir değerlendirmedir benimki… Mevcut yönetim, hedef olarak “Tek Başına İktidar”ı belirlemiş, bunun rakamsal karşılığını da ifade etmişti… Benim yaptığım, onların beklentileriyle, sonucu karşılaştırmaktır sadece… "ÇITAYI KENDİLERİ BELİRLEDİ" Çıtayı kendisi belirleyenin onu aşamaması dünyanın her yerinde başarısızlıktır… Mazeretler avunma aracıdır sadece, insanın kendini kandırmasıdır… Rakiplerin ya alay eder seninle ya da acır… Bir liderin, gerek hedef belirlerken ve gerek takımını mücadeleye hazırlarken bütün ihtimalleri değerlendirdiği varsayılır… Zaten liderlikten beklenen de budur… Onun için takip edilir liderler, onun için baş tacı edilirler… Lider mazeret üretmez, gereğini yapar… Başarısızlığın sorumluluğunu yüklenmek de bu gereklerden biridir… Ya ders aldığını gösteren davranış değişikliğiyle kendini belli eder bu sorumluluk ya da yerini bırakmakla…" | MHP'de kongre rüzgarı erken esti, muhalifler Bahçeli'yi istifa davet etti... | 6 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sunacağım; senden bu metni anlam kaybı olmadan kısaca özetlemeni rica ediyorum.
| Metin: Kurban Bayramı, her yıl biraz daha geriye gelerek yaz aylarına doğru çekilmeye başladı. Peki, 2017 Kurban Bayramı ne zaman başlayacak? 2017 KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN? Kurban Bayramı, her yıl biraz daha geriye gelerek yaz aylarına doğru çekilmeye başladı. Bu yıl, 31 Ağustos Perşembe günü Arefe olarak kabul edilecek. 01 Eylül- 04 Eylül arası ise Kurban Bayramı'nın dört günü olacak. Yani bu yıl, arefe günü de dahil edilirse Kurban Bayramı 31 Ağustos Perşembe günü başlayıp 04 Eylül Pazartesi günü son bulacak. AREFE GÜNÜ TAM GÜN OLABİLİR Özellikle tatil merkezlerinin merakla beklediği tatil uzatma ve birleştirme kararı bu yıl uzun soluklu olmasa da, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın resmi tatil olması, arefe gününün tam gün ilan edilebilmesi konusunu gündeme taşıdı. Bu gelişmeyle birlikte toplam tatil süresi 6 güne çıkabilir. KURBAN BAYRAMI NE ANLAMA GELİYOR? Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, Kurban Bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Böylece hem maddi durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere yardımda bulunmuş, hemde Cenab-ı Hakka yaklaşmış olur. Kurban ibadeti, İslam toplumlarının şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri yerine getirilmektedir. Kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Kurban Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise sünnet-i müekkededir. Dini kaynaklarda Peygamber efendimizin kurbanını daima kestiği ifade edilmektedir. | Kurban Bayramı ne zaman başlayacak sorusu binlerce Müslüman vatandaş taraİştefından merak ediliyor. İşte 2017 yılı Kurban Bayramı tarihi... | 2 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Jennifer Lopez kendisinden 18 yaş küçük sevgilisi Casper Smart'la düğün hazırlıkları yapıyor. SADE BİR PARTİ VERECEKLER Ünlü şarkıcının düğün yerine Jennifer Aniston-Justin Theroux çiftinin yaptığı gibi evinde küçük ve basit bir parti vermeyi planladığı öne sürülüyor. SÜRPRİZ HABER VAR Yakın çevresine Marc Anthony'den olan iki çocuğuyla müstakbel eşinin çok iyi anlaştığını söyleyen Lopez'in sade düğünü sırasında sürpriz bir hamilelik haberi de verebileceği iddia edildi. | Dünyaca ünlü yıldız Jennifer Lopez, 28 yaşındaki kareografist sevgilisi Casper Smart ile evlilik planları yapıyor. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Yunanistan, nakit bulmak için adaları satmaya hazır.Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, hükümetin adaların bazılarını satmayı veya kiraya vermeyi düşündüğünü açıkladı. Fransız Le Monde Gazetesi'ne demeç veren Samaras, bazı adaların, ulusal güvenlik sorunu yaratmaması koşuluyla, ticari olarak kullanılabileceğini söyledi. Satmayı ve kiraya vermeyi düşündükleri adaların yerleşim bölgesi olarak kullanılmayanlar olacağını söyleyen Samaras, konunun, adaların elden çıkarılması veya ucuza satılması olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı.Samaras, adaları ticari olarak kullanmanın, kullanılmayan arazinin adil bir fiyat karşılığında gelir getirecek bir sermayeye dönüştürülmesi olduğunu belirtti. Seyahat sitelerinde,, Girit'e yakın Krissi adasını, yerleşim bölgesi olarak kullanılmayan adalardan biri olarak yer alıyor. Yunanistan, Troyka'nın ikinci yardım paketinden henüz hiçbir kredi dilimini serbest bırakmaması nedeniyle, ekonomisini ayakta tutmak için nakit bulmaya çalışıyor. Aslında kamuya ait arazilerin satışı Yunanistan'da siyasi açıdan hassas bir konu. Eski Başbakan Yorgo Papandreu, kamu arazilerinin satılmasına karşı çıkmıştı. | Yunanistan Başbakanı Samaras, hükümetin adaların bazılarını satmayı veya kiraya vermeyi düşündüğünü açıkladı | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Son yıllarda artan antibiyotik direnci, özellikle tıp pratiğinde hastane enfeksiyonları başta olmak üzere toplum kökenli enfeksiyonlarda da tedavisi imkansız durumlara sebebiyet veriyor. Günümüzde halen dünya genelindeki ölümlerin yüzde 25’i enfeksiyonlara bağlı olurken, direnç gelişimi bu oranın artmasını beraberinde getiriyor. Uzmanlar direnç arttıkça toplumda enfeksiyon hastalıklarının daha uzun sürdüğünü, yayıldığını ve ölüm riskinin arttığını bildirdi. İnsan hayatında olduğu gibi hayvancılıkta da bilinçsiz antibiyotik kullanımı, direnç gelişiminin yanında antibiyotiklere dirençli gıda kökenli enfeksiyon riski de oluşturuyor. Bursa’da ‘Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’ çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından ‘Veteriner hekimliğinde alarm. Antimikrobiyel direnç’ konulu panel düzenlendi. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji ABD Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Cengiz, antibiyotik kullanımındaki yanlışlıklardan bahsetti. Antimikrobiyal direncin küresel bir problem olduğu için oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Cengiz, bakterilere karşı en önemli savunma araçları olan antibiyotiklerin çok yakın bir gelecekte etkinliklerini yitirebileceğini kaydetti. Bütün çabanın mevcut durumun daha kötüye gitmesine engel olmak olduğunu belirten Cengiz, “Yeni birtakım stratejilerle direncin üstesinden gelmeye çalışmalıyız. Şu an ülke olarak bu işin çok başındayız. İlaç direnci bakımından insan ve hayvan ayrımı yapmıyoruz. Elinizdeki en önemli savunma araçlarıyla çözüm üretemiyorsanız ve elinizde başka seçeneğiniz yoksa çok basit enfeksiyonlardan insanların ve hayvanların hayatını kaybetmesi söz konusu olabilir” dedi. “ELİMİZDEKİ VERİLER YETERSİZ” Türkiye’de bu konuyla ilgili olarak ulusal izleme programı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Cengiz, “Datalarımız henüz yetersiz. Özellikle veteriner hekimlerdeki anti mikrobiyal ilaçların kullanım rakamları konusunda büyük eksikliğimiz var. Bu rakam bize klinik değerlendirme yapmadan ne kadar ilaç kullandığımızı gösteriyor. Bu datadan da yoksunuz. Bu konuda kapsamlı verilere sahip değiliz. Bu konuda yol haritası oluşturulmalı. Anti mikrobiyal kemoterapi yaparken felsefesine uygun hareket etmeliyiz. Kullandığımız antibiyotiklere karşı korunmaya çalıştığımız ajanların duyarlı olup olmadığının araştırılması gerekiyor. Aksi halde kullandığımız dozların bakteriyi elemine etmekte başarısız olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. "ANTİBİYOTİKTE DOZA DİKKAT" Direniş artışındaki en büyük sebebin antibiyotik tüketimindeki artış olduğuna dikkat çeken Uzman Veteriner Hekim Dr. Figen Tavukçuoğlu, “Bilinçsiz ve aşırı kullanım sonucunda bugün gelinen noktada birçok mikroorganizmanın geliştirdiği ‘çoklu direnç’ daha karmaşık ve ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. ‘Gizli tehdit’ veya ‘gizli salgın’ olarak adlandırılan bu mesele Dünya Sağlık Örgütü'nün öncelikli gündemi haline geldi. Hayvanlarda aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı direnç gelişimini yanında antibiyotiklere dirençli gıda kökenli enfeksiyon riski de oluşuyor. Veteriner hekimlikte hayvanlara yönelik uygun dozda, uygun sürede, uygun yoldan antibiyotik kullanımına özen gösterilmeli. Bunun veteriner kontrolünde yapılması lazım” dedi. Halk sağlığı açısından da önemi düşünülerek kullanılacak ilaçlarda arınma sürelerine dikkat edilmesini isteyen Tavukçuoğlu, “Antibiyotik kullanımını azaltmanın bir başka yolu da hayvani üretim yapılan işletmelerde uygun barınma ve hijyen şartlarının sağlanmasıdır” diye konuştu. | Türkiye’de antibiyotik ilaçların bilinçsiz kullanımı insanlarda ve hayvanlarda ölümlere yol açabiliyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıda verilen metni özetleyebilir misin? Lütfen detayları mümkün olduğunca koruyarak kısa ve net bir özet oluştur.
| Metin: Başkent Nairobi'de bir sanat galerisindeki film gösterimine çok sayıda Kenyalı sinemasever katıldı. Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi Deniz Eke, gösterimin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nairobi'de büyükelçilikleri bulunan Avrupa ülkeleriyle 26'ncı Avrupa Film Festivali çerçevesinde bir film haftası düzenlediklerini ve Türkiye'den de "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" adlı yapımı seçtiklerini söyledi. Eke, "Türkiye ile Kenya arasında kültürel anlamda çok büyük yakınlıklar olduğunu düşünüyorum. Sanatın da bu yakınlığı ortaya koymak ve karşılıklı anlaşılmasını sağlamak için en iyi yöntem olduğuna inanıyorum. O anlamda da gençlerin hayalleri, idealleri, sinemayı kendi kendilerine yokluklara ve zorluklara rağmen geliştirme hedeflerini içeren bir gençlik filmi seçtik." dedi. Büyükelçi Eke, Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya iş birliğinde gelecek ay da bir film haftası gerçekleştirmeyi planladıklarını bildirdi. Seyircilerden 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Dan Mugeshi de bugüne kadar ilk kez bir Türk filmi izlediğini ve çok beğendiğini dile getirdi. Dan,"'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmi gerçekten hem duygusal hem de gençlere, çocuklara ümit aşılayan bir film. Kenya'nın köylerinde de filmde anlatılan hikayeleri yaşayan çocuklar var." diye konuştu. | KENYA'daki 26'ncı Avrupa Film Festivali kapsamında gösterimi yapılan Türk filmi "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" sanatseverlerin beğenisini topladı. | 1 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Gaziantep'de eski eşini, Mersin'de de bir elektrikçiyi öldürdüğü ileri sürülen emekli polis memuru, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Eylül'de Gaziantep'te ayrıldığı eşi Türkan M'yi, 3 gün sonra da Mersin'de elektrikçi Hakim Suna'yı (62) işyerinde öldürdüğü iddiasıyla Bozan A'yı yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, Bozan A'yı Mezitli ilçesi Çiftlikköy Mahallesi'ndeki bir eve düzenledikleri operasyonda gözaltına aldı. Evde yapılan aramada suç aleti tabancanın bulunduğu belirtildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından zanlı, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bozan A.'nın emniyetteki ifadesinde, eski eşiyle öldürdüğü elektrikçi Hakim Suna arasında ilişki olduğunu öğrendiğini ve cinayetleri namus meselesinden dolayı işlediğini söylediği öğrenildi. | Eşi ve bir esnafı ilişkisi olduğu iddiasıyla öldüren emekli polis memuru, Mersin'de düzenlenen bir operasyonla yakalandı. Zanlı, cinayetleri namus meselesinden dolayı işlediğini itiraf etti. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Pendik Belediyesinin Batı ve Doğu Mahallelerinin bazı sokak ve caddelerinde 20 Haziran’da uygulamaya koyduğu ‘saatli çöp toplaması’ vatandaşlar tarafından ilgi görüyor. Görüntü kirliliğini ve etrafa yayılan pis kokuların önüne geçmek amacıyla konteynerleri kaldıran yetkililer, vatandaşlardan 10.00 - 10.30 ve akşam 22.00 – 22.30 saatleri arasında kapı önüne çöp poşetlerini bırakmalarını istedi. Bu çalışma çerçevesinde vatandaşların uygulamaya alışabilmeleri amacıyla 70 bin çöp poşetini merkezdeki ev ve dükkânlara dağıtan yetkililer, vatandaşlardan çöp torbalarını ağzı bağlı bir şekilde belirlenen saatlerde koymalarını istediler. | Temizlik İşleri Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşların uygulamaya koyulan saatli çöp toplaması uygulamasına alışabilmeleri amacıyla 70 bin çöp poşetini dağıttı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin sağlayacağım ve bu metnin özlü bir özetini yazmanı isteyeceğim. Lütfen kısa ve anlaşılır bir özet yap.
| Metin: Diyarbakır'ın Lice ilçesinde terör örgütü mensuplarınca açılan taciz ateşinde 1 asker hafif şekilde yaralandı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 30 Ağustosta Lice ilçesinde güvenlik güçlerinin bulunduğu üs bölgesinde bir grup bölücü terör örgütü mensubu tarafından açılan taciz ateşi sonucu, 1 askerin hafif şekilde yaralandığı bildirildi. Açılan karşı ateş sonucu bölücü terör örgütü mensuplarının kaçtığı, bölgede operasyonlara devam edildiği belirtildi. | Terör örgütünün sözde ateşkes kararı havada kaldı. Lice'de askeri üsse teröristler ateş açtı. | 4 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metnin en önemli ayrıntılarını içeren bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Guti, internetteki sosyal paylaşım sitesi twitter'daki hesabından yolladığı mesajlarda ''Bunu söyledim ve tekrar ediyorum Avrupa'da oynamayacağım'' dedi. Asya'da bir takıma gitme olasılığı da azalmış gözüken Guti, ''Kaderim çocuklarımın yanı. Öyle gözüküyor ki, futbol benim için her geçen gün daha fazla kapanan bir kapı'' diye yazdı. 35 yaşındaki İspanyol futbolcu ayrıca, son dönemlerde sürekli mesajlar yazdığı twitter hesabını kapatacağını da açıkladı. | Beşiktaş'ın eski futbolcusu Guti, Almanya'nın Schalke 04 takımına gideceği hakkında çıkan transfer iddialarını yalanladı. | 9 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metni dikkatlice incele ve en önemli bilgileri içeren bir özet ver. Cevap olarak yalnızca özeti gönder.
| Metin: İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, kendisine yönelik tutuklu bulanan Babek Zencani'yi desteklemek ve yolsuzluğa karıştığı yönündeki iddialarının ispatlanması için 48 saat süre verdiğini, aksi takdirde konuşacağını açıkladı. AKSİ TAKTİRDE KONUŞACAĞIM: Dolate Bahar tarafından yayınlanan bir videoda kendisine yönelik iddialara cevap verdi. Nejad konuşmasında, "Beni yolsuzluk, fitne çıkarmak ve Babek Zencani'yi desteklemekle suçlayanlara bunu ispatlamaları için 48 saat mühlet veriyorum. Aksi takdirde konuşacağım. Yargı ıslah olursa ülke ıslah olacaktır" ifadelerine yer verdi. Babek Zencani kimdir? İran ve Reza Zarrab'la ilişkisi ne? GEREKLİ CEVABI VERECEĞİZ: Ahmedinejad'ın videosunun ardından açıklama yapan İran Başsavcısı ise "Ahmedi Nejad'a gerekli cevabı vereceğiz" dedi. İRAN'DAKİ YOLSUZLUK İDDİALARI: Ahmedi Nejad ve İran yönetimi arasındaki gerilim bir süredir devam ediyor. İran Meclis Başkan Yardımcısı Mutahhari geçtiğimiz günlerde "Ahmedi Nejad'ın elinde rejime karşı kullanabileceği belgeler olabilir" demişti. Nejad İran dini lideri Ruhani'ye yazdığı mektubunda ise "Üst düzey sorumlu makamların gafleti görülmemiş bir ekonomik durgunluğa yolaçmış, işsizlik, fakirlik ve sınıf farklılığı had safhaya ulaşmış ve her an ülke ve halkı beklenmedik krizlerle karşı karşıya getirebilir.." ifadelerine yer vermişti. | İran, Reza Zarrab'ın ortağı olan ve tutuklu olan Babek Zencani üzerinden eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'a yönelik yolsuzluk suçlamalarla çalkalanıyor. Ahmedinejad iddiaların ispatlanması için 48 saat süre verdiğini açıkladı. | 5 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Yakalama’ kararları nedeniyle terfileri tehlikeye düşen komutanları, Balyoz belgelerinde isimlerinin karşısında bulunan (+) ve (-) işaretleri yaktı. Komutanların “Uyumu ve işbirliği iyi. Sorun olmaz. Ortada ama bağlantı kurulabilir” anlamında (+), “Tarikat yanlısı. Aşırı solcudur. Güvenilmez” anlamında (-) işareti ile gösterildiği belirtiliyor İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz davası kapsamında generaller hakkında ‘yakalama’ kararı verilmesi hafta sonu toplanacak Yüksek Askeri Şûra’yı krize sokarken, ‘Yakalama’ kararları nedeniyle terfileri tehlikeye düşen komutanları da Balyoz belgeleri arasında bulunan “hassasiyet raporu”daki işaretlerin yaktığı ortaya çıktı. Üzerinde hiçbir açıklama bulunmayan raporda isimlerinin karşılarında komutanların karşısında (+) ve (-) işareti bulunuyor. YAŞ’ta terfileri sorun yaratan 9 generalden dördünün karşısında üç artı işareti yer alırken, birinde ise tek artı işareti bulunuyor. İçişleri Bakanı Atalay’ın ‘Amanosları temizleyin’ talimatı verdiği, Nejat Bek’in isminin önünde üç (+) var. İsminin önünde tek (+) bulunan Mehmet Otuzbiroğlu, “Artının iyi mi yoksa kötümü anlama geldiğini de anlayamadım” diye ifade verdi. TERFİYİ ZORA SOKAN SUÇLAMALAR Balyoz davası kapsamında haklarında ‘yakalama’ emri verilmesi nedeniyle terfileri tehlikeye giren 11 komutan, iddianamede seminere katılmak ve “hassasiyet raporunda” isimlerininönlerinde (+) işaretinin bulunmasıyla suçlandı. Komutanlar nelerle suçlanıyor? KORGENERAL NEJAT BEK: 2003’te 1. Ordu Kurmay Başkanı olan Bek için “Devlet otoritesi hâkim kılınıncaya kadar kamu görevlerinin ifası için asker ve sivil şahıslar atanacaktır. Bu maksatla; bütün kilit görevleri askeri personel devralacaktır” ifadelerinin yer aldığı planda ismine imza açıldı. “Hassasiyet durumu” listesinde ‘üç kırmızı (+) ile işaretlendi”. Karargâhtaki 108 kişiyi fişledi. Seminerde konuştu. KORAMİRAL MEHMET OTUZBİROĞLU: 2003’te tümamiral rütbesi ile Çanakkale Boğaz Komutanı olarak görev yapan Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Otuzbiroğlu, planda “Çalışma Grupları Görev Bölümü” başlığı altında Suga Harekat Planı kapsamında oluşturulacak çalışmanın grup başkanı olduğu belirlendi. İsminin önünde tek (+) bulunan Otuzbiroğlu, “Artının iyi mi yoksa kötü mü anlama geldiğini de anlayamadım” demişti. TÜMGENERAL GÜRBÜZ KAYA: O dönem 18’inci Zırhlı Tugay Komutanı olan Gürbüz Kaya’nın, özel hastaneler, ecza depoları gümrükler, depolar, ambarlarda ve alışveriş merkezlerinde görevlendirilecek personeli belirledi, talimata uygun şekilde liste hazırlattı. ‘Hassasiyet’te (+++) üç artı aldı. TÜMGENERAL SALİM ERKAL BEKTAŞ: 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı olan Salim Erkal Bektaş, Balyoz belgesinde, planın uygulanması sırasında alışveriş merkezleri, hastaneler ve mahkemelerde görevlendirilecek personel için görevlendirme yazısında ismine imza açıldığı belirlendi. ‘Hassasiyet’te (+++) üç artı aldı. TÜMGENERAL HALİL HELVACIOĞLU: O dönem Jandarma İstihbarat Başkanı olması nedeniyle Jandarma İstihbarat Şube Müdürlükleri ile planın uygulanması sırasında gözaltına alınacaklarla ilgili çalıştı. Üniversiteler ve kamu görevlilerini fişledi. TÜMGENERAL AHMET YAVUZ: O dönem 55. Mekanize Tugay Komutanı olarak planın uygulamasında özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirme ile suçlandı. ‘Hassasiyet’te üç artı (+++) aldı. TUĞGENERAL ALİ AYDIN: Balıkesir İl Jandarma Komutanı olarak kilit görevlere atanacak personel listesini hazırlamakla suçlandı. Listede siviller ile emekli askerlerin isimleri yer aldı. Üniversiteler ve kamu görevlilerini fişlediği, etnik unsurların ve azınlıkların etkisizleştirilmesine imkan sağlayacak özel planlar hazırlamakla görevlendirildiği iddia edildi. TUĞAMİRAL AHMET TÜRKMEN: Planda, “ülke genelinde milli mutabakatın oluşturulması maksadıyla gerekli eylem planlarının hazırlanması” şeklinde tarif edilen görevle ilgili olarak görevlendirilen grup personeli içerisinde yer almakla suçlandı. TUĞAMİRAL ABDULLAH GAVREMOĞLU: 2003’te Beykoz 1’inci Hücumbot filo komutanı olarak görev yapan Gavremoğlu, iddianamede, planın uygulanması sırasında İstanbul Bölgesi Koordinatörü olarak görevlendirildiği öne sürüldü. BAZISINDA KIRMIZI 3 ARTI VAR Belgedeki bazı isimlerde siyah tek artı, bazısında kırmızı üç artı, bazısında eksi, bazısında ise soru işareti var. Savcılar, işaretleri iddianamede açık açık yazdı. ARTI – EKSİ NE DEMEK? İddianamede, Balyoz belgelerinde komutanların (+) ve (-) ile işaretlendiği, bu isimlerin hükümete bakış açısını ve olası darbe girişimine katkı sağlayıp sağlamayacağını gösterdiği öne sürülüyor. Bazı isimlerin karşısında tek, bazılarında ise iki ve üç (+) işareti bulunuyor. Generallerin isimlerinin karşısında siyah renkli (+) , kırmızı renkli (++) işareti, (-) ve (?) işaretleri dikkat çekiyor. Jandarmada ise 28 tuğgeneral, tümgeneral, korgeneral için “DESTEKLER, DESTEKLEMEZ, DESTEKLER-GÖREVLİ” yazılmış. (Habertürk) | Yakalama kararı çıktığı için terfileri zora giren komutanları, Balyoz belgesindeki darbe destekçisi olarak yorumlanan '+' işaretleri yaktı. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: EDİRNE için Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 yılının kurban bayramı namaz saatini belirledi. Edirne Kurban Bayramı Namaz Saati : 07:20 olarak açıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığı diğer illerin bayram namazı saatlerini de listeledi. İlinizin 2017 yılı Kurban bayramı namaz saatini öğrenmek için tıklayın! Kurban Bayramı Namazı da tıpkı Ramazan bayramı namazı gibi 2 rekat olarak kılınır. Cuma namazı farz olan kimselere, Kurban bayramı namazını kılmak da vaciptir. Bayram namazı cemaatle birlikte kılınır. Bayram namazlarında ezan okumak, ikamet getirmek yoktur. Bayram hutbesi sünnettir ve namazdan sonra okunur. Bayram namazına niyet ederken 'Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama' denilir. Diğer namazlardan farklı olarak bayram namazlarının birinci rek'atında üç, ikinci rek'atında da üç kere olmak üzere fazladan altı tekbir alınır. Bunlara "Zevaid" tekbirleri denir. BAYRAM NAMAZI BİRİNCİ REKATIN KILINIŞI 2 rekatlık bayram namazının birinci rekatının kılınışı ayrıntılı olarak şöyledir. -Cemaat düzgün sıralar halinde imamın arkasında yer alır ve "Niyet ettim Allah rızası için Ramazan yada Kurban Bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet eder. -İmam "Allahu Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırınca. Cemaat de "Allahu Ekber" diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altına bağlar. Hem imam, hem de cemaat gizlice "Sübhaneke"yi okur. Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir: Birinci Tekbir: imam yüksek sesle, cemaat da onun peşinden gizlice "Allahu Ekber" diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverirler. Burada kısa bir süre durulur. İkinci Tekbir: ikinci defa "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılıp yine aşağıya salıverilir ve burada da birincide oldugu kadar durulur. Üçüncü Tekbir: Sonra yine "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır. Bundan sonra imam, gizlice "Euzü Besmele", açıktan Fatiha ve bir sure okur .(Cemaat bir şey okumaz, imamı dinler) Rüku ve secdeler yapılarak ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır. BAYRAM NAMAZI İKİNCİ REKATIN KILINIŞI -İmam gizlice Besmele, açıktan da Fatiha ve bir sure okur. Sure bitince imam yüksek sesle, cemaat da içinden (birinci rek'atta oldugu gibi) üç kere daha tekbir alır, üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varılır, sonra da secdeler yapılarak oturulur. - Oturuşta İmam ve cemaat, Ettehiyyatü. Allahumme salli, Allahumme barik ve Rabbena atina... duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selam verip namazı bitirirler. Namazdan sonra hutbe okunur. | Edirne 2017 yılı kurban bayramı namazı saatlerini Diyanet İşleri Başkanlığı belirledi. 1 Eylül 2017 cuma günü Kurban bayramı namazın kılınması ile başlayacak. Peki Edirne bayram namazı saat kaçta kılınacak sabah ezanı kaçta okunacak? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Aşağıdaki metni inceleyip, ana fikirlerini belirten bir özet oluşturabilir misin?
| Metin: Çocuklar Duymasın dizisinin Meltem'i Pınar Altuğ, köpeğinin fotoğrafını Instagram hesabından 'Lokumum' notunuya paylaştı. Bir takipçisinin yorumu ise Pınar Altuğ'u kızdırdı "HADSİZ": "Bir köpeğe bir tomar para verirler bir yetimi doyurmazlar sizin ünlünüz de ünsüzününe de nalet olsun bee" notunu yazan takipçisine Pınar Altuğ, "Pardon bu samimiyet nereden geliyor? Hadi hadsizsiniz onu anladık da" yazarak sert bir dille cevap verdi. | Oyuncu Pınar Altuğ Instagram hesabından köpeğinin fotoğrafını Lokumum' notunuya paylaşınca olanlar oldu. Bir takipçisinin Altuğ'un fotoğrafına "Bir köpeğe bir tomar para verirler bir yetimi doyurmazlar" yazması güzel oyuncuyu çileden çıkardı. | 3 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Metni dikkatlice incele ve en önemli bilgileri içeren bir özet ver. Cevap olarak yalnızca özeti gönder.
| Metin: Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde sınırdaki bir askeri birliğin nöbet kulübesine yıldırım isabet etmesi sonucu nöbette bulunan 1 asker şehit oldu. Hakkari'nin Kuzey Irak Sınırı'nda bulunan Çukurca İlçesi'nde dünden beri etkili olan sağanak yağış hayatı olumsuz yönde etkilerken, Işıklı Jandarma Karakolu Gezgintepe Üst bölgesindeki bir nöbet kulübesine yıldırım isabet etti. Yıldırım düşmesi sonucu nöbet kulübesinde bulunan 1 asker şehit oldu. | Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde, sınırdaki askeri birlikte nöbet tutan bir er şehit oldu. | 5 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: HAKKARİ’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Dağlıca Bölgesi’nde güvenlik güçleri ile PKK’lı teröristler arasında çıkan çatışmada uzman çavuş İhsan Mert şehit oldu. Bölgeye helikopterlerle takviye birlikler sevk edildi. Yüksekova İlçesi’ne yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunan Dağlıca Bölgesi’nde busabah arama- tarama faaliyetini sürdüren askerler, bir grup PKK’lı teröristle karşılaşınca çatışma çıktı. PKK’lı teröristlerin açtığı ilk ateşle uzman çavuş İhsan Mert, şehit düştü. Çatışma bölgesine takviye birlikler sevk edilirken, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’ndan kalkan helikopterler Dağlıca Bölgesi’ne doğru gitti. Bölgede teröristlerle güvenlik güçleri arasında yer yer sıcak temasın sağlandığı belirtildi. GENELKURMAY'DAN AÇIKLAMA Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari’nin Dağlıca bölgesindeki çatışmada bir askerin şehit olduğunu, 2 askerin ise yaralandığını duyurdu. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “14 Mayıs 2016 Cumartesi günü saat 07.15 sularında, Hakkâri Yüksekova Dağlıca bölgesinde teröristlerle çıkan silahlı çatışma esnasında bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, biri ağır olmak üzere iki kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır. Yaralılar derhal hastaneye sevk edilmiş ve tedavilerine başlanmıştır. Çıkan çatışmada iki terörist etkisiz hale getirilmiş olup, operasyona devam edilmektedir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, şehidimizin değerli ailesine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza acil şifalar diliyoruz” denildi. ÇIĞLI BÖLGESİNDE OPERASYON Hakkari’nin Irak sınırında bulunan Çukurca İlçesi’nin Çığlı Üs Bölgesi’ne dün sabaha karşı PKK’lı teröristlerin ağır silahlarla saldırması üzerine çıkan çatışmada 6 askerin şehit olması ve bölgeye takviye olarak giden taarruz helikopteri Kobra’nın da teknik bir arıza nedeniyle düşmesi sonucu 2 pilotun şehit olması ardından bölgede kapsamlı operasyon başlatıldı. Dün geç saatlere kadar hava hareketliliğinin görüldüğü bölgede operasyonlar bugünde devam ediyor. | Suriye'de tespit edilen DAEŞ hedeflerine, TSK'nın Fırtına obüsleriyle yapılan topçu atışları ve koalisyon güçlerinin hava harekatı sonucu 45 DAEŞ mensubu etkisiz hale getirildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
End of preview. Expand
in Dataset Viewer.
README.md exists but content is empty.
- Downloads last month
- 35