instruction
stringclasses 4
values | input
stringlengths 2
1.28k
| output
stringlengths 2
886
|
---|---|---|
Bu metni özetleyin. | “Bize hıyanet eden bizden değildir. Hile ve aldatmayı yapanlar cehennemdedirler.” | “Bize hıyanet eden bizden değildir. Hile ve aldatmayı yapanlar cehennemdedirler.” |
Bu metni özetleyin. | 149. Unutarak bir şey yiyen veya fecir doğmuşken, henüz doğmamıştır sanarak veya uyku halinde oruca aykırı bir harekette bulunan kimse, artık orucunun bozulduğunu zannederek tekrar kasıtlı olarak yese üzerine kefâret gerekmez. Bu unutma ile orucunun bozulmayacağını bildiği halde iftar etse, İmâm-ı Âzam’a göre yine kefâret gerekmez. Sahih olan da budur. Çünkü bunda orucun bozulma şüphesi vardır. | 149. Unutarak bir şey yiyen veya fecir doğmuşken, henüz doğmamıştır sanarak veya uyku halinde oruca aykırı bir harekette bulunan kimse, artık orucunun... |
Bu metni özetleyin. | Mekke-i Mükerreme’yi fethettikleri gün, Kureyş hakkında uygulanan lutuf ve ikram, Resûlullah’ın ne derece büyük bir ihsan sahibi olduğuna şahittir. | Mekke-i Mükerreme’yi fethettikleri gün, Kureyş hakkında uygulanan lutuf ve ikram, Resûlullah’ın ne derece büyük bir ihsan sahibi olduğuna şahittir. |
Bu metni özetleyin. | İncelememizde faydalandığımız kaynak eserlerin geniş bir listesi de kitabın sonuna eklenmiştir. Böylelikle kaynak kitapları tanımak isteyen gayretli okuyucularımıza yardımcı olmak düşünülmüştür. | İncelememizde faydalandığımız kaynak eserlerin geniş bir listesi de kitabın sonuna eklenmiştir. Böylelikle kaynak kitapları tanımak isteyen gayretli ... |
Bu metni özetleyin. | Orucun Çeşitleri | Orucun Çeşitleri |
Bu metni özetleyin. | 57. 150 dirhem gümüşle beraber 60 veya 80 dirhem gümüş kıymetinde 5 miskal altın bulunsa, İmâm-ı Âzam’a göre 200 dirhemin kırkta biri olarak 5 dirhem zekât gerekir. Küsurlar kırka ulaşmadığı için bunlardan zekât gerekmez. İki imamın görüşüne göre, bu küsurlardan dolayı da kırkta bir nisbetinde zekât vermek gerekir. Küsurlarda bağış, iki imama göre yalnız sâime hayvanlara mahsustur. Bu bağışlanan küsur, geçerli para ile ticaret eşyalarında olmaz. | 57. 150 dirhem gümüşle beraber 60 veya 80 dirhem gümüş kıymetinde 5 miskal altın bulunsa, İmâm-ı Âzam’a göre 200 dirhemin kırkta biri olarak 5 dirhem ... |
Bu metni özetleyin. | Fakat kabrin yeri yumuşak veya ıslak olup da lahit kazılması mümkün olmazsa dere gibi çukur kazılır. Buna “şak” (yarma) denilir. Gerek duyulursa, iki tarafı kerpiç ve tuğla gibi bir şeyle örülür. Sonra ölü bunların arasına konulur. Üzerine de ölüye dokunmayacak şekilde kerpiç veya tahtalar ile tavanımsı bir örtü yapılır. | Fakat kabrin yeri yumuşak veya ıslak olup da lahit kazılması mümkün olmazsa dere gibi çukur kazılır. Buna “şak” (yarma) denilir. Gerek duyulursa, iki ... |
Bu metni özetleyin. | 173. Uykudan uyanan kimse yatağında, çamaşırında veya bedeninde bir yaşlık görünce bakılır, eğer rüyada cinsel ilişkide bulunduğunu hatırlıyorsa gusletmesi gerekir. Yaşlığın meni olup olmamasında şüpheye düşmesi bir önem taşımaz. Bunda ittifak vardır. Ancak ihtilâm olduğunu hatırlamadığı takdirde o yaşlığın mezi olduğunu anlasa veya mezi mi meni mi diye şüphe etse, gusül gerekmez. Çünkü akıntının şehvetle geldiği bilinmemektedir. | 173. Uykudan uyanan kimse yatağında, çamaşırında veya bedeninde bir yaşlık görünce bakılır, eğer rüyada cinsel ilişkide bulunduğunu hatırlıyorsa gusle... |
Bu metni özetleyin. | “Allahım! Benim kitabımı soldan ve arka tarafımdan verme ve beni zor bir hesaba çekme” der. | “Allahım! Benim kitabımı soldan ve arka tarafımdan verme ve beni zor bir hesaba çekme” der. |
Bu metni özetleyin. | 106. Bir âyet-i kerimeden başkasını okumaya gücü yetmeyen kimse, o âyet-i kerimeyi İmâm-ı Âzam’a göre bir rekâtta bir defa okur, üç kez okumaz. İki imama göre üç kez tekrarlar. Fakat üç âyet okumaya gücü yeten kimsenin bir âyeti üç kez tekrarlaması iki imama göre de câiz değildir. | 106. Bir âyet-i kerimeden başkasını okumaya gücü yetmeyen kimse, o âyet-i kerimeyi İmâm-ı Âzam’a göre bir rekâtta bir defa okur, üç kez okumaz. İki im... |
Bu metni özetleyin. | Peygamberimiz’in Kabileleri Dine Daveti ve Akabe Biatı | Peygamberimiz’in Kabileleri Dine Daveti ve Akabe Biatı |
Bu metni özetleyin. | Bir hadis-i şerifte de, “Zikrin en faziletlisi lâ ilâhe illallahtır. Duanın da en faziletlisi ehamdülillâhtır” buyrulmuştur. | Bir hadis-i şerifte de, “Zikrin en faziletlisi lâ ilâhe illallahtır. Duanın da en faziletlisi ehamdülillâhtır” buyrulmuştur. |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 3. Bir özür olmaksızın namazda birbiri peşine olmak üzere birkaç adım yürümek mekruhtur. Fakat görülen bir yılanı veya bir akrebi öldürmek gibi bir özür sebebiyle atılacak birkaç adım mekruh değildir. Bununla beraber bunları öldürmek, biraz yürümeye ve birkaç kez çarpmaya muhtaç olursa bununla namaz bozulur. Ancak bu halde namazı bozmaya dinde izin vardır. Çünkü herhangi bir zararı kaldırmak için namazı bozmak câizdir. Bir kimseyi ölümden kurtarmak için veya bir malı, değeri bir dirhem olsa bile, zayi olmaktan kurtarmak için namaz bozulabilir; bu mal ister namaz kılana ve ister başkasına ait olsun farketmez. | 1. 3. Bir özür olmaksızın namazda birbiri peşine olmak üzere birkaç adım yürümek mekruhtur. Fakat görülen bir yılanı veya bir akrebi öldürmek gibi bir özür sebebiyle atılacak birkaç adım mekruh değildir. Bununla beraber bunları öldürmek
2. biraz yürümeye ve birkaç kez çarpmaya muhtaç olursa bununla namaz bozulur. Ancak bu halde namazı bozmaya dinde izin vardır. Çünkü herhangi bir zararı kaldırmak için namazı bozmak câizdir. Bir kimseyi ölümden kurtarmak için veya bir malı
3. değeri bir dirhem olsa bile
4. zayi olmaktan kurtarmak için namaz bozulabilir; bu mal ister namaz kılana ve ister başkasına ait olsun farketmez. |
Bu metni özetleyin. | (İmam Mâlik’e göre, bunlar da zekâta bağlıdırlar. Çünkü zekât, mülk ve maliyet itibariyledir. Zekât buna şükür olarak verilir. İşte bu hayvanlarda da mülk ve maliyet vardır.) | (İmam Mâlik’e göre, bunlar da zekâta bağlıdırlar. Çünkü zekât, mülk ve maliyet itibariyledir. Zekât buna şükür olarak verilir. İşte bu hayvanlarda da ... |
Bu metni özetleyin. | 162. İmam hayvan üzerinde, imama uyan yaya bulunsa veya başka başka hayvanlara veya gemilere binmiş olsalar, yer değişikliği olduğundan imama uymak sahih olmaz. | 162. İmam hayvan üzerinde, imama uyan yaya bulunsa veya başka başka hayvanlara veya gemilere binmiş olsalar, yer değişikliği olduğundan imama uymak sa... |
Bu metni özetleyin. | Bayramın üçüncü gününde de zevalden sonra bu şekilde cemreleri taşlar. Eğer Mina’da iken bayramın dördüncü günü de girecek olsa, o gün de böyle taşları atar. Bu güne ait olmak üzere cemre taşları zevalden önce de atılabilir. Bu şekilde atılan taşların sayısı yetmişe ulaşır. Bu taşlar Müzdelife’de iken veya Mina’ya gelirken toplanır. İhtiyat olarak taşlar yıkanır. Bu taşları, cemrelerde biriken taşlardan alıp atmak mekruhtur. | Bayramın üçüncü gününde de zevalden sonra bu şekilde cemreleri taşlar. Eğer Mina’da iken bayramın dördüncü günü de girecek olsa, o gün de böyle taşlar... |
Bu metni özetleyin. | Bu ikinci secdenin arkasından “Allahüekber” denilerek ikinci rekâta kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fâtiha sûresi ve bir miktar Kur’an okunur. Birinci rekâtta olduğu gibi rükû ve secdeler yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki buna “ka‘de” (oturuş) denir. Burada “Ettahiyyâtü lillâhî, Allahümme salli ve Bârik, Rabbenâ âtinâ” duaları sonuna kadar okunur. Sonra “esselâmü aleyküm ve rahmetullah” diyerek sağ tarafa ve yine “esselâmü aleyküm ve rahmetullah” diyerek sol tarafa selâm verilir. Böylece iki rekâtlı namaz bitmiş olur. | Bu ikinci secdenin arkasından “Allahüekber” denilerek ikinci rekâta kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fâtiha sûresi ve bir miktar Kur’... |
Bu metni özetleyin. | Hz. Peygamber’in Yüksek Hayâsı | Hz. Peygamber’in Yüksek Hayâsı |
Bu metni özetleyin. | 11. Ziyaret tavafında erkeklerin “ıztıba” etmeleri (tavafa başlamadan önce, omuza alınan örtüyü sağ koltuğun altından geçirerek sol omuz üzerine atmaları). | 11. Ziyaret tavafında erkeklerin “ıztıba” etmeleri (tavafa başlamadan önce, omuza alınan örtüyü sağ koltuğun altından geçirerek sol omuz üzerine atmal... |
Bu metni özetleyin. | Bütün bu insanlar ve diğer nice yaratılmış varlıklar boşuna mı yaratılmıştır? Geçici bir zaman için yaşayıp da sonra tamamen yok olsunlar diye mi, bu kadar mükemmel sûrette meydana getirilmişlerdir? | Bütün bu insanlar ve diğer nice yaratılmış varlıklar boşuna mı yaratılmıştır? Geçici bir zaman için yaşayıp da sonra tamamen yok olsunlar diye mi, bu ... |
Bu metni özetleyin. | 118. Zevcesinin sıcaklığını duymayacak şekilde elbisesi üstünden tutmakla inzal olsa orucu bozulmaz, sıcaklığını duymuşsa bozulur. | 118. Zevcesinin sıcaklığını duymayacak şekilde elbisesi üstünden tutmakla inzal olsa orucu bozulmaz, sıcaklığını duymuşsa bozulur. |
Bu metni özetleyin. | 114. Peygamberliğin 14. yılı idi. Mekke’deki müslümanlar Medine’ye hicret etmişlerdi. Mekke şehrinde yalnız Hz. Peygamber ile aile halkı ve Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ali kalmışlardı. | 114. Peygamberliğin 14. yılı idi. Mekke’deki müslümanlar Medine’ye hicret etmişlerdi. Mekke şehrinde yalnız Hz. Peygamber ile aile halkı ve Hz. Ebû Be... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 198. Yemin birkaç tane olunca, kefâretler de ona göre olur. Yeminlerin yapıldığı yer değişmese de yine hüküm böyledir. Buna göre, bir kimse şöyle yapacağına veya yapmayacağına “vallahi” diye yemin ettikten sonra başka başka yerlerde benzeri yeminler yapsa yeminler birkaç tane olur. Bozduğu bu yeminlerin her birinden dolayı ayrı ayrı kefâret ödemesi gerekir. Fakat İmam Muhammed’e göre, yemin kefâretleri çoğalınca, bunlar bir kefâret ile ödenir. Tercih edilen görüş budur. | 1. 198. Yemin birkaç tane olunca
2. kefâretler de ona göre olur. Yeminlerin yapıldığı yer değişmese de yine hüküm böyledir. Buna göre
3. bir kimse şöyle yapacağına veya yapmayacağına “vallahi” diye yemin ettikten sonra başka başka yerlerde benzeri yeminler yapsa yeminler birkaç tane olur. Bozduğu bu yeminlerin her birinden dolayı ayrı ayrı kefâret ödemesi gerekir. Fakat İmam Muhammed’e göre
4. yemin kefâretleri çoğalınca
5. bunlar bir kefâret ile ödenir. Tercih edilen görüş budur. |
Bu metni özetleyin. | 22. İtimat: Güvenmek ve emniyet etmek, bir şeye kalben güvenip dayanmak demektir. Halkın güvenini kazanmak bir başarı eseridir. İktisadî ve içtimaî hayatın devamı itimadın varlığına bağlıdır. Onun için insan, güzel ve doğru hareketleriyle herkesin güvenini kazanmaya çalışmalıdır. İtimada aykırı olan şey, hıyanettir, işi kötüye kullanmaktır ki bunun sonucu pek korkunçtur. | 22. İtimat: Güvenmek ve emniyet etmek, bir şeye kalben güvenip dayanmak demektir. Halkın güvenini kazanmak bir başarı eseridir. İktisadî ve içtimaî ha... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 288. Kazâya kalmış namazlar (fâiteler) birkaç tane olur da vakit bunlardan yalnız bir kısmı ile vakit namazına müsait bulunsa, sahih olan görüşe göre, sırayı gözetme gereği düşer. | 1. 288. Kazâya kalmış namazlar (fâiteler) birkaç tane olur da vakit bunlardan yalnız bir kısmı ile vakit namazına müsait bulunsa
2. sahih olan görüşe göre
3. sırayı gözetme gereği düşer. |
Bu metni özetleyin. | 2. Nezredilen şeyin cinsinden olan farz veya vâcip bizzat kastedilmiş olmalıdır, başka bir farz veya vâcibe vesile olmamalıdır. Buna göre, “İki rekât namaz kılayım” diye yapılan bir nezir sahihtir. Fakat, “Nezrim olsun abdest alayım” veya “Tilâvet secdesinde bulunayım” diye yapılacak bir adak geçerli değildir. Çünkü abdest ile tilâvet secdesi, bizzat kastedilen ibadet değildir. Bizzat kastedilen ibadetlere birer vesiledir. | 2. Nezredilen şeyin cinsinden olan farz veya vâcip bizzat kastedilmiş olmalıdır, başka bir farz veya vâcibe vesile olmamalıdır. Buna göre, “İki rekât ... |
Bu metni özetleyin. | Abdesti Bozan Şeyler | Abdesti Bozan Şeyler |
Bu metni özetleyin. | 40. Akîka kurbanının kemikleri, çocuğun sağlık ve selâmetine bir hayır dileği olsun diye, kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve öylece pişirilir. Bunu yapmak müstehaptır. Diğer bir bakımdan da çocuğun mütevazi olmasına ve kötü huylardan korunmuş olmasına bir işaret olsun diye kemiklerin kırılması müstehap görülmüştür. | 40. Akîka kurbanının kemikleri, çocuğun sağlık ve selâmetine bir hayır dileği olsun diye, kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve öylece pişirilir... |
Bu metni özetleyin. | 66. Kadınların birbirlerine veya kocaları olmayan erkeklere bakmaları da erkeklerin birbirlerine bakmaları gibidir. Onun için müslüman kadın, diğer bir kadının veya bir erkeğin göbeği altından diz kapakları altına kadar olan kısmına bakamaz, diğer uzuvlarına bakabilir. Ancak bir şehvet duygusu, kalben bir istek ve meyil bulunmamalıdır. | 66. Kadınların birbirlerine veya kocaları olmayan erkeklere bakmaları da erkeklerin birbirlerine bakmaları gibidir. Onun için müslüman kadın, diğer bi... |
Bu metni özetleyin. | 20. Bir ücret karşılığında hizmet gören kimse, hizmet ve çalışmasına noksanlık verecekse, işverenin rızası olmadıkça nâfile oruç tutamaz. Fakat böyle bir zarara sebebiyet vermeyince, işverenin izin vermesine bakmaksızın nâfile oruç tutabilir. | 20. Bir ücret karşılığında hizmet gören kimse, hizmet ve çalışmasına noksanlık verecekse, işverenin rızası olmadıkça nâfile oruç tutamaz. Fakat böyle ... |
Bu metni özetleyin. | Yüce Allah dilerse bir anda binlerce âlemi yoktan var eder ve dilerse onları bir anda yok eder. Çünkü dilediğini bir anda yerine getiremeyen, istediğini yapamayan bir varlık, kâinatın ilâhı olamaz. | Yüce Allah dilerse bir anda binlerce âlemi yoktan var eder ve dilerse onları bir anda yok eder. Çünkü dilediğini bir anda yerine getiremeyen, istediği... |
Bu metni özetleyin. | 546. Ölen erkek veya kadın her müslümanı bedenini örtecek şekilde bir giysi ile kefenlemek farzdır. Bu farz görevini yapmayan müslümanlar günahkâr olurlar. Ölünün kefenlenmesi üç şekilde olur: | 546. Ölen erkek veya kadın her müslümanı bedenini örtecek şekilde bir giysi ile kefenlemek farzdır. Bu farz görevini yapmayan müslümanlar günahkâr olu... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 163. Evtas olayına gelince: Huneyn Savaşı sonunda Benî Hevâzin kabilesi İslâmiyet’i kabul ettiği için âzat edilmişti. Kaçan düşmanlardan bazıları Evtas denilen vadide toplanmışlardı. Gönderilen bir İslâm birliği tarafından esir edildiler. İçlerinde Benî Sa‘d kabilesinden Hâris’in kızı Şeymâ da vardı. Şeymâ, Hz. Peygamber’in süt kız kardeşi idi. Resûl-i Ekrem onun esir düştüğünü öğrenince üzüldü ve mübarek gözlerinden yaşlar aktı. Hakkında birçok lutuf ve ikramda bulunduktan sonra kabilesine gönderdi. | 1. 163. Evtas olayına gelince: Huneyn Savaşı sonunda Benî Hevâzin kabilesi İslâmiyet’i kabul ettiği için âzat edilmişti. Kaçan düşmanlardan bazıları Evtas denilen vadide toplanmışlardı. Gönderilen bir İslâm birliği tarafından esir edildiler. İçlerinde Benî Sa‘d kabilesinden Hâris’in kızı Şeymâ da vardı. Şeymâ
2. Hz. Peygamber’in süt kız kardeşi idi. Resûl-i Ekrem onun esir düştüğünü öğrenince üzüldü ve mübarek gözlerinden yaşlar aktı. Hakkında birçok lutuf ve ikramda bulunduktan sonra kabilesine gönderdi. |
Bu metni özetleyin. | 4. Âmir, âdet üzere yol masrafını vermelidir. Onun için nâib kendi malı ile haccederse kendi adına haccetmiş olur. Fakat kendi malından harcadığı mal, nisbet olarak âmirinkinden çok az ise bu niyabet câizdir. | 4. Âmir, âdet üzere yol masrafını vermelidir. Onun için nâib kendi malı ile haccederse kendi adına haccetmiş olur. Fakat kendi malından harcadığı mal,... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 175. Oruç kefâreti, oruç tutmak suretiyle olunca, bunda kesintisiz arka arkaya tutmak şarttır. Onun için bu oruca başlayan kimse ara vermeden iki ay oruç tutar. Eğer daha iki ay dolmadan herhangi bir sebeple (özürlü veya özürsüz) orucunu bozarsa yeniden iki ay oruç tutmaya başlar. Bundan kadınların lohusa halleri değil de, âdet halleri müstesnadır. Geçirecekleri âdet günleri kesinti sayılmaz. Çünkü bu halden kurtulmak kadınlar için mümkün olmayacak derecede zordur. Ramazan orucunun veya muayyen bayram günlerinin araya girmesi de kefâretin arka arkaya olmasına engeldir. | 1. 175. Oruç kefâreti
2. oruç tutmak suretiyle olunca
3. bunda kesintisiz arka arkaya tutmak şarttır. Onun için bu oruca başlayan kimse ara vermeden iki ay oruç tutar. Eğer daha iki ay dolmadan herhangi bir sebeple (özürlü veya özürsüz) orucunu bozarsa yeniden iki ay oruç tutmaya başlar. Bundan kadınların lohusa halleri değil de
4. âdet halleri müstesnadır. Geçirecekleri âdet günleri kesinti sayılmaz. Çünkü bu halden kurtulmak kadınlar için mümkün olmayacak derecede zordur. Ramazan orucunun veya muayyen bayram günlerinin araya girmesi de kefâretin arka arkaya olmasına engeldir. |
Bu metni özetleyin. | 163. Yolcu, hasta, hayız ve lohusa halinde bulunanların kendilerini oruçlu gibi göstermeleri gerekmez. Yolcu ile hasta âşikâre yiyebilirler. Ancak kendilerini yolcu veya hasta tanımayan insanlara karşı açıkta yemeleri uygun değildir. Suçlanmadan kurtulmak ve din kardeşlerine saygı göstermek için meydanda yememelidir. Hayızlı ve lohusa kadın için de gizli yiyip içmek edebe daha uygundur. | 163. Yolcu, hasta, hayız ve lohusa halinde bulunanların kendilerini oruçlu gibi göstermeleri gerekmez. Yolcu ile hasta âşikâre yiyebilirler. Ancak ken... |
Bu metni özetleyin. | “Kötülüklerinden komşusu emin olmayan kimse, gereği üzere Allah’a iman etmiş olmaz.” | “Kötülüklerinden komşusu emin olmayan kimse, gereği üzere Allah’a iman etmiş olmaz.” |
Bu metni özetleyin. | 201. Bir kimse, cuma günü özrü bulunmadığı halde, cuma namazını kılmadan öğle namazını kılacak olsa, bu namazı sahih olsa da cuma namazını terkettiğinden günaha girmiş olur. Fakat böyle bir kimse, daha sonra cuma namazını kılmak için -daha cuma namazı kılınmadan- camiye yönelse, kıldığı öğle namazı nâfile yerine geçer. cuma namazına ister yetişsin, ister yetişmesin ve ister niyetinden vazgeçsin, ister vazgeçmesin. Bu itibarla cuma namazına yetişemezse o öğle namazını yeniden kılması gerekir. | 201. Bir kimse, cuma günü özrü bulunmadığı halde, cuma namazını kılmadan öğle namazını kılacak olsa, bu namazı sahih olsa da cuma namazını terkettiğin... |
Bu metni özetleyin. | Böyle on beş yaşını bitirmiş olduğu halde, kendisine ihtilâm ve gebelik gibi bulûğ eseri belirmeyen kimse, hükmen bâliğa sayılır. | Böyle on beş yaşını bitirmiş olduğu halde, kendisine ihtilâm ve gebelik gibi bulûğ eseri belirmeyen kimse, hükmen bâliğa sayılır. |
Bu metni özetleyin. | Şâfiîler’e göre, cenazeleri başka yerlere taşımak esasen haramdır. Eğer ölülerini kendi beldelerinden başka bir yere gömmeyi âdet edinmişlerse oraya taşıyabilirler. Bir de Mekke-i Mükerreme’ye, Medine-i Münevvere’ye, Beytülmakdis’e ve iyi kimselerin mezarlığına yakın bir yerde ölenlerin, rayihaları (kokuları) değişmedikçe buralara taşınmaları sünnettir. Bununla beraber bunların taşınmadan önce yıkanıp kefenlenmesi ve üzerlerine namaz kılınmış olması gereklidir. Değilse taşınmaları haramdır. Gömüldükten sonra taşınmaya gelince, bu ancak zaruret halinde olabilir. Haksız yere ele geçirilmiş bir araziye ölüyü gömmek gibi. Sahibinin isteği üzerine oradan başka bir yere götürülmesi câiz olur. | Şâfiîler’e göre, cenazeleri başka yerlere taşımak esasen haramdır. Eğer ölülerini kendi beldelerinden başka bir yere gömmeyi âdet edinmişlerse oraya t... |
Bu metni özetleyin. | Yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra sehiv secdelerinin yapılması daha faziletlidir, ihtiyata uygundur. Bundan dolayı, cemaatle kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmaması için, yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra sehiv secdesi yapılması tercih edilmiştir. | Yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra sehiv secdelerinin yapılması daha faziletlidir, ihtiyata uygundur. Bundan dolayı, cemaatle kılınan namazlarda ... |
Bu metni özetleyin. | 97. Oruçlu kimsenin cünüp olarak sabahlaması veya gündüzün uyuyup ihtilâm olması orucuna zarar vermez. Fakat mümkün olduğu halde geceleyin yıkanmamak mekruh değildir, denemez. | 97. Oruçlu kimsenin cünüp olarak sabahlaması veya gündüzün uyuyup ihtilâm olması orucuna zarar vermez. Fakat mümkün olduğu halde geceleyin yıkanmamak ... |
Bu metni özetleyin. | 112. Medine’nin eski adı “Yesrib” idi. Oraya Yemen’in Ezd kabilesinden bir toplum gelip yerleşmişlerdi. Bu toplumun başkanı olan Hâris ölünce, Evs ve Hazrec adlarındaki iki oğlunu bırakmıştı. O toplum da ikiye ayrıldı. Bir kısmı Evs’e, diğer bir kısmı da Hazrec’e bağlandı. Böylece Medine’de Evs ve Hazrec adında iki kabile türemiş oldu. Daha sonra bunların arasına şiddetli bir düşmanlık girdi. Daima birbirleriyle çarpışıp dururlardı. Dünyayı verseler aralarını bulmak ve kalplerini birleştirmek mümkün değildi. Fakat ne zaman ki İslâmiyet nurları parlamaya başladı, hemen o eski düşmanlığı unuttular. Bu düşmanlık yerine bir sevgi ve bir kardeşlik meydana geldi. Birbirine din bağı ile bağlandılar ve birbirinin selâmetine, mutluluğuna çalıştılar. Böylece ortak düşmanları olan yahudilere üstün geldiler. | 112. Medine’nin eski adı “Yesrib” idi. Oraya Yemen’in Ezd kabilesinden bir toplum gelip yerleşmişlerdi. Bu toplumun başkanı olan Hâris ölünce, Evs ve ... |
Bu metni özetleyin. | İmamın karşısında bulunan sütre (duvar gibi bir engel), cemaat için de yeterlidir. Daha önce bu açıklanmıştı. | İmamın karşısında bulunan sütre (duvar gibi bir engel), cemaat için de yeterlidir. Daha önce bu açıklanmıştı. |
Bu metni özetleyin. | 12. Pıhtılaşmış bir halde kusulan kan parçası. | 12. Pıhtılaşmış bir halde kusulan kan parçası. |
Bu metni özetleyin. | İran Devleti parçalandı, büsbütün sönüp İran ülkesi müslümanların eline geçti. Bunlur, Hz. Peygamber’e [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun mukaddes dinine ihanet edenlerin dünyevî cezaları, uhrevî cezalarını ise artık düşünmeli! | İran Devleti parçalandı, büsbütün sönüp İran ülkesi müslümanların eline geçti. Bunlur, Hz. Peygamber’e [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun mukaddes d... |
Bu metni özetleyin. | Bu devletler, sonradan doğru yoldan çıktılar. İsrâil Devleti, Asurlular tarafından yok edildi. Yahuda Devleti de Buhtunnasr’ın saldırısına uğradı. Yahudilerin birçoğu Bâbil esaretine düştü. Daha sonraları İsrâiloğulları, İranlılar’ın, Yunanlılar’ın ve Romalılar’ın hâkimiyetleri altına düşerek kendi hâkimiyetlerini elden çıkardılar. | Bu devletler, sonradan doğru yoldan çıktılar. İsrâil Devleti, Asurlular tarafından yok edildi. Yahuda Devleti de Buhtunnasr’ın saldırısına uğradı. Yah... |
Bu metni özetleyin. | Kadınların, namazları ile evlerini nurlandırmaları kendileri için çok büyük bir şereftir. Diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur: | Kadınların, namazları ile evlerini nurlandırmaları kendileri için çok büyük bir şereftir. Diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur: |
Bu metni özetleyin. | 70. Ramazan orucuna başlanması veya bayram yapılması için astronomi ilmini bilen adalet sahibi vakit uzmanlarının sözlerine başvurulup vurulamayacağı hususunda fıkıh âlimleri arasında iki görüş vardır. Sahih kabul edilen çoğunluğun görüşü, bu konuda onların sözü kabul edilmez. Öyle ki bir vakit uzmanının yaptığı hesap ile kendisinin işlem yapması bile câiz değildir. Gerçekten fennî hesaplar kesin ise de bu hesapları yapanların hata yapmayacakları kesin değildir. Bundan dolayı takvimler arasında daima ayrılık görülmektedir. | 70. Ramazan orucuna başlanması veya bayram yapılması için astronomi ilmini bilen adalet sahibi vakit uzmanlarının sözlerine başvurulup vurulamayacağı ... |
Bu metni özetleyin. | 2. Hac ve umrede ihrama girerken ve arefe günü vakfe yapmak için yıkanmak (gusletmek). | 2. Hac ve umrede ihrama girerken ve arefe günü vakfe yapmak için yıkanmak (gusletmek). |
Bu metni özetleyin. | Çocuklara gelince, bunlar akılları başlarında olarak bulûğa ermedikçe, zekât vermekle yükümlü olmazlar. Onun için bunların mallarından velileri zekât veremez. Bunların zekât vermeleri bulûğ çağına ermekle başlar. Bir sene sonunda yerine getirilmesi gerekir. | Çocuklara gelince, bunlar akılları başlarında olarak bulûğa ermedikçe, zekât vermekle yükümlü olmazlar. Onun için bunların mallarından velileri zekât ... |
Bu metni özetleyin. | Kızgınlık ve darılma halleri, kalpteki kanın taşması zamanında meydana gelen bir nefis değişikliğidir ki haksız yere olunca bir kusur sayılır, pişmanlığı gerektirir. Fakat akla uyarak haksızlığa karşı olan bir öfke iyidir. Çünkü kutsal inançlar bununla korunur. | Kızgınlık ve darılma halleri, kalpteki kanın taşması zamanında meydana gelen bir nefis değişikliğidir ki haksız yere olunca bir kusur sayılır, pişmanl... |
Bu metni özetleyin. | 5. Bu ziyaretçi 1 metre yürüyerek Ebû Bekir es-Sıddık’ın [radıyallahu anh] mübarek başı karşısında durmalı. Şöylece selâm ve hürmetlerini sunmalı: | 5. Bu ziyaretçi 1 metre yürüyerek Ebû Bekir es-Sıddık’ın [radıyallahu anh] mübarek başı karşısında durmalı. Şöylece selâm ve hürmetlerini sunmalı: |
Bu metni özetleyin. | Umrenin şartları, haccın şartları gibidir. Yalnız umre için belli bir vakit gerekli değildir. Her mevsimde yapılabilir. Buna göre ihram da umrenin bir şartıdır. | Umrenin şartları, haccın şartları gibidir. Yalnız umre için belli bir vakit gerekli değildir. Her mevsimde yapılabilir. Buna göre ihram da umrenin bir... |
Bu metni özetleyin. | 3. Yalnız ahiret bakımından şehid olanlar. Bunlar da birer hakiki ve uhrevî şehiddirler. Böylece şehidler üç kısımdır. | 3. Yalnız ahiret bakımından şehid olanlar. Bunlar da birer hakiki ve uhrevî şehiddirler. Böylece şehidler üç kısımdır. |
Bu metni özetleyin. | 257. Misafir kimse, vatanına dönünce yolculuk hükmünden çıkar. Vatanında beklemeyi niyet etmesi şart değildir. Fakat kendi asıl vatanından başka bir yere gidip niyetsiz olarak beklemekle misafir olmaktan çıkmaz. Ancak en az on beş gün bu beldede oturmayı niyet ederse o zaman sefer hükmünden çıkar. Onbeş günden az ikamete (oturmaya) niyet etse veya ayrı ayrı iki beldede on beş gün ikamete niyet edip bunlardan yalnız birinde on beş gün durmasa misafirlik hükmü son bulmaz. | 257. Misafir kimse, vatanına dönünce yolculuk hükmünden çıkar. Vatanında beklemeyi niyet etmesi şart değildir. Fakat kendi asıl vatanından başka bir y... |
Bu metni özetleyin. | Fakat İmam Muhammed ve İmâm-ı Âzam’dan diğer bir rivayete göre cuma namazı, bir beldede bulunan birçok camide kılınabilir. Doğru olan da budur. Uygulama da böyle yapılmaktadır. | Fakat İmam Muhammed ve İmâm-ı Âzam’dan diğer bir rivayete göre cuma namazı, bir beldede bulunan birçok camide kılınabilir. Doğru olan da budur. Uygula... |
Bu metni özetleyin. | 6. Bundan sonra da ashâb-ı kirâmdan Ebû Lübâbe’ye [radıyallahu anh] nisbet edilen ve kabr-i saadetle minber-i şerif arasında bulunan direğin yanına gelerek kerâhet vakti dışında dilediği kadar nâfile namaz kılmalı, tövbe ederek yüce Allah’tan dileklerde bulunmalı. | 6. Bundan sonra da ashâb-ı kirâmdan Ebû Lübâbe’ye [radıyallahu anh] nisbet edilen ve kabr-i saadetle minber-i şerif arasında bulunan direğin yanına ge... |
Bu metni özetleyin. | Sonuç: O yüce Peygamber’in kutsal vücudu, bütün kâinat için bir ilâhî rahmet timsalidir. Bunun içindir ki hakkında, | Sonuç: O yüce Peygamber’in kutsal vücudu, bütün kâinat için bir ilâhî rahmet timsalidir. Bunun içindir ki hakkında, |
Bu metni özetleyin. | 1. Teyemmüme başlarken besmele getirip namaz için tahareti niyet etmelidir. | 1. Teyemmüme başlarken besmele getirip namaz için tahareti niyet etmelidir. |
Bu metni özetleyin. | 77. Arabistan’da oturanlar, öteden beri Arap kabileleridir. Bunlar şu dört kısma ayrılmıştır: | 77. Arabistan’da oturanlar, öteden beri Arap kabileleridir. Bunlar şu dört kısma ayrılmıştır: |
Bu metni özetleyin. | 12. Mallar, “emvâl-i bâtıne” ve “emvâl-i zâhire” (kapalı ve açık mallar) adı ile iki kısımdır. Nakit paralarla evlerde ve mağazalarda bulunan ticaret malları “emvâl-i bâtıne”dir (kapalı mallar). Sâime denilen (yılın çoğunu kırlarda otlayarak beslenen) hayvanlar ile bir kısım arazi gelirleri ve madenler, yer altındaki hazineler ve gümrüklere uğrayan ticaret malları “emvâl-i zâhire” dendir (açık mallar). Bunların hepsi de belli bir ölçüde zekâta bağlıdır. | 12. Mallar, “emvâl-i bâtıne” ve “emvâl-i zâhire” (kapalı ve açık mallar) adı ile iki kısımdır. Nakit paralarla evlerde ve mağazalarda bulunan ticaret ... |
Bu metni özetleyin. | Üç rekâttan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. Sonra “Allahüekber” denilerek namaza başlanır. Sübhâneke okunduktan sonra “eûzü besmele” çekilerek Fâtiha okunur. Arkasından bir miktar daha Kur’ân-ı Kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekâta kalkılır ve yalnız besmele ile Fâtiha sûresi ve bir miktar daha Kur’ân-ı Kerîm okunarak, yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka‘dedir. Bunda yalnız Tahiyyat okunur. Ondan sonra “Allahüekber” denilerek üçüncü rekâta kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile Fâtiha ve bir miktar daha Kur’ân-ı Kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp “Allahüekber” diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta Kunut duası okunur. Sonra “Allahüekber” diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuştur. Bunda da bildiğimiz gibi Tahiyyat ile salavatlar ve “Rabbenâ âtinâ” duası okunarak iki tarafa selâm verilir. | Üç rekâttan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. Sonra “Allahüekber” denilerek namaza başlanır... |
Bu metni özetleyin. | 174. Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilâm olduğunu hatırladığı halde, tenasül organında bir yaşlık görse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse, uyanıp da bu organında bir yaşlık görse bakılır: Eğer bu yaşlığın meni olduğuna kanaati varsa veya uyumadan önce bu organı hareketsiz bir halde idi ise gusletmesi gerekir. Fakat böyle bir kanaati yoksa ve tenasül organı da önceden uyanık durumda idi ise gusletmesi gerekmez. Bulunan yaşlığın mezi olduğuna hükmedilir. Çünkü organın uyanık olması, mezinin çıkmasına sebep olur. | 174. Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilâm olduğunu hatırladığı halde, tenasül organında bir yaşlık görse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu y... |
Bu metni özetleyin. | Ziyaretçi, ayakta kıbleye doğru veya ölünün yüzüne karşı durarak dua etmeli ve şöyle demelidir: | Ziyaretçi, ayakta kıbleye doğru veya ölünün yüzüne karşı durarak dua etmeli ve şöyle demelidir: |
Bu metni özetleyin. | Peygamber Efendimiz’in bizzat bulunduğu savaşlara “gazve” denilmiştir ki bunun çoğulu “gazavat”tır. Ashâb-ı kirâmdan bir zatın kumandası altında savaşa giden az bir kuvvete de “seriyye” adı verilmiştir. Bir seriyye, beş kişiden 400 kişiye kadar olan seçkin askerî bir birlik demektir. | Peygamber Efendimiz’in bizzat bulunduğu savaşlara “gazve” denilmiştir ki bunun çoğulu “gazavat”tır. Ashâb-ı kirâmdan bir zatın kumandası altında savaş... |
Bu metni özetleyin. | 3. Günahlardan tövbe etmeli, kazâya kalmış ibadetler varsa onları kazâ etmelidir. | 3. Günahlardan tövbe etmeli, kazâya kalmış ibadetler varsa onları kazâ etmelidir. |
Bu metni özetleyin. | 166. Nafakasını (geçimini) kazanmaya muhtaç olan bir işçi veya sanatkâr, bu işle uğraştığı takdirde, orucunu bozmasını mubah kılacak bir hastalığa uğrayacağını bilecek olsa, daha hasta olmadan iftar etmesi helâl olmaz. | 166. Nafakasını (geçimini) kazanmaya muhtaç olan bir işçi veya sanatkâr, bu işle uğraştığı takdirde, orucunu bozmasını mubah kılacak bir hastalığa uğr... |
Bu metni özetleyin. | Kâbe’nin güney tarafındaki bir köşesine Rüknülhacerülesved ve diğer köşesine Rüknülyemânî denir. Rüknülhacerülesved’de, Hacerülesved denilen mübarek bir taş vardır ki tavafa buradan başlanır. Beyt-i Muazzama sola alınarak Kâbe’nin kapısına doğru gidilmek suretiyle beytin çevresinde dolaşır. Böylece Hacerülesved’den başlayarak yapılan bir dolaşım yine orada tamamlanmış olur. Buna bir “şavt” denir. Aynı şekilde yedi defa yapılan şavt ile tavaf biter. | Kâbe’nin güney tarafındaki bir köşesine Rüknülhacerülesved ve diğer köşesine Rüknülyemânî denir. Rüknülhacerülesved’de, Hacerülesved denilen mübarek b... |
Bu metni özetleyin. | (İmam Mâlik’e göre, nifasın en çok müddeti yetmiş gün ve İmam Şâfiî’ye göre altmış gündür. Çok kere kırk gün olur.) | (İmam Mâlik’e göre, nifasın en çok müddeti yetmiş gün ve İmam Şâfiî’ye göre altmış gündür. Çok kere kırk gün olur.) |
Bu metni özetleyin. | 134. Orucu kazâya kalan kimse, bunu kazâ etmeden ileriki ramazana yetişince, gelen ramazan orucunu kazâ orucundan önce tutar. Çünkü kazâ için zaman geniştir ve elverişlidir. | 134. Orucu kazâya kalan kimse, bunu kazâ etmeden ileriki ramazana yetişince, gelen ramazan orucunu kazâ orucundan önce tutar. Çünkü kazâ için zaman ge... |
Bu metni özetleyin. | Bu gidiş ve gelişin (sa‘yların) arka arkaya yapılması daha faziletlidir. Ara vererek yapılması da câizdir. | Bu gidiş ve gelişin (sa‘yların) arka arkaya yapılması daha faziletlidir. Ara vererek yapılması da câizdir. |
Bu metni özetleyin. | 45. Namaz içinde az bir hareketle insanın üzerinden elbise çıkarması, başındaki sarığı çıkarması veya böylece bir şeyi giyinmesi yahut başını sarması mekruhtur. Fakat böyle bir şey, fazla bir hareketle yapılırsa namaz bozulur. Namazda elbise ile veya vücudun organları ile gereksiz olarak oynamak da mekruhtur. | 45. Namaz içinde az bir hareketle insanın üzerinden elbise çıkarması, başındaki sarığı çıkarması veya böylece bir şeyi giyinmesi yahut başını sarması ... |
Bu metni özetleyin. | 4. Kurban bayramının birinci gününün fecrinden sonra ve güneşin doğmasından önce, bir saat bile olsa, Müzdelife’de durmak. | 4. Kurban bayramının birinci gününün fecrinden sonra ve güneşin doğmasından önce, bir saat bile olsa, Müzdelife’de durmak. |
Bu metni özetleyin. | 122. Âdet gören veya lohusa olan müslüman kadınlara ait bazı özel hükümler vardır. Şöyle ki: Bu haller içinde bulunan bir kadın namaz kılamaz, şükür secdesi bile yapamaz. Oruç tutamaz. Kur’ân-ı Kerîm’den bir âyet dahi okuyamaz; ancak dua âyetlerini dua niyetiyle okuyabilir. Kur’ân-ı Kerîm’e veya Kur’an âyetlerinin yazılı bulunduğu levhalara ve paralara, tam âyet olmasa bile, dokunamaz, tutamaz. Sahih kabul edilen görüşe göre, Kur’an tercümesi hakkında da hüküm böyledir, onu da ele alamaz. Mescidlere (camilere) giremez, Kâbe’yi tavaf edemez, kocası ile cinsî ilişki kuramaz. Kocası böyle bir hanımın göbeği altından diz kapakları altına kadar olan yerlerinden aralarında bir engel olmaksızın faydalanamaz. Şehvetin olup olmaması farketmez. Bunu yapmak haramdır. Aralarında bir engel (bir elbise) varsa, cinsî ilişkiden başka faydalanma yapabilir. | 122. Âdet gören veya lohusa olan müslüman kadınlara ait bazı özel hükümler vardır. Şöyle ki: Bu haller içinde bulunan bir kadın namaz kılamaz, şükür s... |
Bu metni özetleyin. | Elimden geldiği kadar metne ve manaya sadık kalarak sadeleştirip bugünkü nesiller tarafından kolayca anlaşılabilecek bir dile çevirmeye çalıştım. | Elimden geldiği kadar metne ve manaya sadık kalarak sadeleştirip bugünkü nesiller tarafından kolayca anlaşılabilecek bir dile çevirmeye çalıştım. |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | O halde farz olsun, olmasın herhangi bir namazda bir farzın kasten veya sehven terkedilmesi, o namazın yeniden kılınmasını gerektirir. Böyle büyük bir noksanı gidermek için sehiv secdeleri yeterli değildir. | 1. O halde farz olsun
2. olmasın herhangi bir namazda bir farzın kasten veya sehven terkedilmesi
3. o namazın yeniden kılınmasını gerektirir. Böyle büyük bir noksanı gidermek için sehiv secdeleri yeterli değildir. |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 326. Bir mesbûk lâhik de olabilir. Şöyle ki: İmama sonradan uyan kimse, uyku veya abdesti bozan bir sebeple rükünlerden veya rekâtlardan birkaçını imam ile kılamayıp kaçırsa hem mesbuk olur, hem de lâhık olmuş olur. Bu durumda önce kaçırdıklarını kıraatsiz olarak kazâ eder, sonra mümkün ise geri kalan namazda imama uyar. Daha sonra da imama uymadan önceki rekâtları kıraatle (Kur’an okuyarak) kazâ eder. Önce bunları kazâ edip ondan sonra, namaz arasında kaçırmış olduğu rükünleri veya rekâtları kazâ etmesi de câizdir. Fakat bunu yapmakla meşru sırayı gözetmemiş olacağından günahkâr olur. | 1. 326. Bir mesbûk lâhik de olabilir. Şöyle ki: İmama sonradan uyan kimse
2. uyku veya abdesti bozan bir sebeple rükünlerden veya rekâtlardan birkaçını imam ile kılamayıp kaçırsa hem mesbuk olur
3. hem de lâhık olmuş olur. Bu durumda önce kaçırdıklarını kıraatsiz olarak kazâ eder
4. sonra mümkün ise geri kalan namazda imama uyar. Daha sonra da imama uymadan önceki rekâtları kıraatle (Kur’an okuyarak) kazâ eder. Önce bunları kazâ edip ondan sonra
5. namaz arasında kaçırmış olduğu rükünleri veya rekâtları kazâ etmesi de câizdir. Fakat bunu yapmakla meşru sırayı gözetmemiş olacağından günahkâr olur. |
Bu metni özetleyin. | 44. Hayvanları boğazlamak hususunda damarlarını kesip kanlarını akıtacak kesici bir alet yeterlidir. Bıçak kâfi olduğu gibi, keskin kamış kabuğu ve cam parçası da yeterli olur. Ancak bu alet, hayvana eziyet vermeyecek şekilde keskin olmalıdır. Hayvanı yere yatırdıktan sonra bu aleti bilemeye çalışmak mekruhtur. Hayvanı ayağından tutarak kesim yerine çekmek ve sürüklemek de mekruhtur. Hayvanı boynunun altından (boğazından) değil de üstünden kesmek ve daha soğumadan kafasını tamamen kesip derisini yüzmek de mekruhtur. | 44. Hayvanları boğazlamak hususunda damarlarını kesip kanlarını akıtacak kesici bir alet yeterlidir. Bıçak kâfi olduğu gibi, keskin kamış kabuğu ve ca... |
Bu metni özetleyin. | 26. Basar: “Görme kuvveti” demektir. Yüce Allah kendi şanına uygun bir halde basar (görme) sıfatı ile vasıflanmıştır. Allah [celle celâluhû] alet ve vasıta olmaksızın her şeyi görür. Bazı şeyleri görmesi, diğer şeyleri görmesine engel olmaz ve O’nun görmesinden hiçbir şey gizli kalmaz. En karanlık gecelerde, karıncaların ve daha küçük yaratıkların kımıldamalarını, hareketlerini görür ve bilir. Şüphe yok ki görememek ve bilememek büyük bir noksanlıktır. Böyle noksanlıklara sahip olan kör kuvvetler, ilâh ve yaratıcı olamazlar. Yüce Allah ise böyle bütün noksanlıklardan berîdir ve bütün kemal sıfatları ile vasıflanmıştır. | 26. Basar: “Görme kuvveti” demektir. Yüce Allah kendi şanına uygun bir halde basar (görme) sıfatı ile vasıflanmıştır. Allah [celle celâluhû] alet ve v... |
Bu metni özetleyin. | 268. Muayyen bir ramazan ayı itikâfla geçirmeye nezredilse, o ramazan orucu bu itikâf orucu için de yeterli olur. Böyle bir nezir yapıldığı halde, ramazan orucu tutulup da itikâf yapılmasa, başka bir zamanda oruçlu olarak fasılasız bir ay itikâf edilmesi gerekir. Eğer itikâf yapılmaksızın diğer bir ramazan girecek olsa artık bunda yapılacak itikâf yeterli olmaz. Çünkü bu takdirde kazâya kalan itikâfın orucu, insan üzerine düşen bir oruç olmuştur. Bu, ikinci ramazan orucu ile ödenmiş olamaz. | 268. Muayyen bir ramazan ayı itikâfla geçirmeye nezredilse, o ramazan orucu bu itikâf orucu için de yeterli olur. Böyle bir nezir yapıldığı halde, ram... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 249. Sefer ve müsaferet, lugatta “herhangi bir mesafeye gitmek”tir. Bunun karşıtı “ikamet”tir. Din yönünden sefer, belli bir uzaklığa gitmektir. Bu da orta bir yürüyüşle üç günlük (on sekiz saatlik) bir uzaklıktan ibarettir. Buna “üç merhale” de denir. Orta yürüyüş, piyade yürüyüşüdür. Kafile halinde develerle olan yürüyüşlerde ise orta yürüyüş, deve yürüyüşüdür. | 1. 249. Sefer ve müsaferet
2. lugatta “herhangi bir mesafeye gitmek”tir. Bunun karşıtı “ikamet”tir. Din yönünden sefer
3. belli bir uzaklığa gitmektir. Bu da orta bir yürüyüşle üç günlük (on sekiz saatlik) bir uzaklıktan ibarettir. Buna “üç merhale” de denir. Orta yürüyüş
4. piyade yürüyüşüdür. Kafile halinde develerle olan yürüyüşlerde ise orta yürüyüş
5. deve yürüyüşüdür. |
Bu metni özetleyin. | SİYERİ | SİYERİ |
Bu metni özetleyin. | 18. Namaz kılmakta olanın bir kimseye bir el veya bir kamçı ile vurması namazı bozar. Çünkü bu, çok iş ve harekettir (amel-i kesîr). Fakat hayvan üzerinde namaz kılanın bu hayvana arka arkaya üç defa vurması, namazını bozarsa da bir veya iki defa vurması bozmaz. Sahih olan görüş budur. | 18. Namaz kılmakta olanın bir kimseye bir el veya bir kamçı ile vurması namazı bozar. Çünkü bu, çok iş ve harekettir (amel-i kesîr). Fakat hayvan üzer... |
Bu metni özetleyin. | Bir rivayete göre Zekeriyya aleyhisselâm, oğlu Yahya aleyhisselâmın şehid edilişinden sonra şehid edilmiştir. | Bir rivayete göre Zekeriyya aleyhisselâm, oğlu Yahya aleyhisselâmın şehid edilişinden sonra şehid edilmiştir. |
Bu metni özetleyin. | * Mebsût-ı Serahsî. el-Bedâi, el-Hidâye, el-Bahrü’r-Râik, ed-Dürer ve’l-Gurer, Mülteka, Halebi, Merakı’l-Felâh, Hâşiye-i Tahtâvî, ed-Dürrü’l-Muhtâr, Reddü’l-Muhtâr, Mecmua-i İbn Âbidîn. | * Mebsût-ı Serahsî. el-Bedâi, el-Hidâye, el-Bahrü’r-Râik, ed-Dürer ve’l-Gurer, Mülteka, Halebi, Merakı’l-Felâh, Hâşiye-i Tahtâvî, ed-Dürrü’l-Muhtâr, R... |
Bu metni özetleyin. | Orucun Vakti | Orucun Vakti |
Bu metni özetleyin. | 475. Fesad “bozulma” ve ifsad da “bozma” demektir. Bunların karşıtı “salâh” (sıhhat) ve “ıslah”tır. İbadetlerde fesad ile “butlan” birdir. Fâsid olan bir ibadete “bâtıl” da denir. Bir şeyi bozan sıhhat halinden çıkaran şeye de “müfsid” denir. Çoğuluna “müfsidât” denir. | 475. Fesad “bozulma” ve ifsad da “bozma” demektir. Bunların karşıtı “salâh” (sıhhat) ve “ıslah”tır. İbadetlerde fesad ile “butlan” birdir. Fâsid olan ... |
Bu metni özetleyin. | Bu gibi istisnalar (Allah dilerse sözleri), İmâm-ı Âzam ile İmam Muhammed’e göre sözün hükmünü geçersiz kılar. O sözü kesinlik halinden çıkarır. İmam Ebû Yusuf’a göre de o bir şart yerindedir. Artık o şart bizce gerçekleşmedikçe (yemin anında o işin meydana gelmesi bizce bilinmedikçe) ceza gerekmez. | Bu gibi istisnalar (Allah dilerse sözleri), İmâm-ı Âzam ile İmam Muhammed’e göre sözün hükmünü geçersiz kılar. O sözü kesinlik halinden çıkarır. İmam ... |
Bu metni özetleyin. | 100. Unutarak bir şey yemek ve içmek veya cinsel ilişkide bulunmak orucu bozmaz. Bu hususta farz, vâcip ve nâfile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır. | 100. Unutarak bir şey yemek ve içmek veya cinsel ilişkide bulunmak orucu bozmaz. Bu hususta farz, vâcip ve nâfile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çü... |
Bu metindeki maddeleri listeleyin. | 28. Tekvîn: “Var etmek, yaratmak” manasınadır. Bu da Allah’ın bir sıfatıdır. Yüce Allah bu tekvîn sıfatı ile dilediği herhangi bir şeyi yoktan var eder veya var iken yok eder. | 1. 28. Tekvîn: “Var etmek
2. yaratmak” manasınadır. Bu da Allah’ın bir sıfatıdır. Yüce Allah bu tekvîn sıfatı ile dilediği herhangi bir şeyi yoktan var eder veya var iken yok eder. |
Bu metni özetleyin. | Kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyas | Kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyas |
Bu metni özetleyin. | 9. İslâm yurdunu koruma ve savunma da ilâhî bir görev demektir. Cihad, İslâm yurdunu koruma görevi bazan farz-ı kifâye, bazan da farz-ı ayın olur. Kesin bir zaruret bulunmadığı halde, İslâm ordusuna katılmakla cihada, İslâm yurdunu korumaya gönüllü olarak katılmak ilâhî ve vatanî bir ahlâk görevidir. | 9. İslâm yurdunu koruma ve savunma da ilâhî bir görev demektir. Cihad, İslâm yurdunu koruma görevi bazan farz-ı kifâye, bazan da farz-ı ayın olur. Kes... |
Bu metni özetleyin. | Bir de ezanda, her cümle arasında bir bekleme (sekte) yapılır. İkinci cümlelerde ses biraz daha yükseltilir. Buna “teressül, irtisal” denilir. Kamette ise duraklama yapılmaz. Sürekli okunur ki buna “hadr” denir. | Bir de ezanda, her cümle arasında bir bekleme (sekte) yapılır. İkinci cümlelerde ses biraz daha yükseltilir. Buna “teressül, irtisal” denilir. Kamette... |
Bu metni özetleyin. | 571. Cenaze namazında kadınlar erkeklerin arkasında saf bağlar; çünkü kadınlar için safların en hayırlısı, en geride bulunan saftır. Bununla beraber kadınlar erkeğin yanında durarak cenaze namazını kılsalar namazları bozulmaz. Zira bu namaz mutlak (rükû ve secdeli) bir namaz değildir. | 571. Cenaze namazında kadınlar erkeklerin arkasında saf bağlar; çünkü kadınlar için safların en hayırlısı, en geride bulunan saftır. Bununla beraber k... |
Bu metni özetleyin. | 63. Hısımlıktan doğan haramlık, meşru olmayan ilişkiyle de meydana gelir. Şöyle ki: Bir kimse, gayr-i meşru surette ilişki kurduğu veya şehvetle tuttuğu yahut öptüğü veyahut tenasül organına şehvetle baktığı bir kadının nesep veya süt yönünden annesini, ninesini, kızını, torununu asla alıp nikâhlayamaz. Bunlarla kendisi arasında ebedî bir haramlık bulunmuş olur. Bu yapmış olduğu haram işin bir nevi cezasıdır. | 63. Hısımlıktan doğan haramlık, meşru olmayan ilişkiyle de meydana gelir. Şöyle ki: Bir kimse, gayr-i meşru surette ilişki kurduğu veya şehvetle tuttu... |
Bu metni özetleyin. | Yalnız gevşeklik ve tembellik yüzünden cemaati terkedip duran kimse, tâzir cezası ile cezalandırılır ve şahitliği de kabul edilmez. İmam bid‘at ehlinden olduğu için cemaati terkeden kimse ise cezaya hak kazanmaz. Cemaate devam etmek istediği halde, haklı bir özürden dolayı muntazam bir şekilde devamdan mahrum kalan kimse de niyetine göre cemaat sevabına kavuşur. | Yalnız gevşeklik ve tembellik yüzünden cemaati terkedip duran kimse, tâzir cezası ile cezalandırılır ve şahitliği de kabul edilmez. İmam bid‘at ehlind... |
Bu metni özetleyin. | (İskat-ı Salât bahsine de bakılsın.) | (İskat-ı Salât bahsine de bakılsın.) |
Bu metni özetleyin. | Şöyle ki: Bunlardan ilk defa on bir erkek ile dört kadın, sonra seksen iki erkek ile yirmi kadın hicret etmiştir. Peygamberimiz’in muhterem kızı Rukıyye ile kocası Hz. Osman da bu ilk hicret edenlerdendir. | Şöyle ki: Bunlardan ilk defa on bir erkek ile dört kadın, sonra seksen iki erkek ile yirmi kadın hicret etmiştir. Peygamberimiz’in muhterem kızı Rukıy... |
Bu metni özetleyin. | İmam Ebû Hanîfe hazretleri bütün Ehl-i sünnet tarafından saygı duyulan dört büyük müctehidin birincisidir. İmâm-ı Âzam denilince yalnız kendisi hatıra gelir. İlmi, zekâsı, zühd ve takvası çok yüksekti. İctihadındaki yükseklik, mezhebindeki kolaylık ve mükemmellik bütün müslümanlar tarafından benimsenmiştir. | İmam Ebû Hanîfe hazretleri bütün Ehl-i sünnet tarafından saygı duyulan dört büyük müctehidin birincisidir. İmâm-ı Âzam denilince yalnız kendisi hatıra... |