Datasets:

merovingian0

/

dataset-consistent

like 0

trt seçim propaganda konuşmalarının ikincisini bugün saat 16:44'te yapacak siyasi parti.

ekonomideki belirsizlikler nedeniyle piyasalar oldukça dalgalı seyrediyor. bu durum yatırımcıları endişelendiriyor.

hükümet, yeni ekonomi reformları üzerinde çalışıyor.

hakkında barış yıldırım'ın sosyalistlerin hdp'de ne işi var yazısına alp altınörs'ün sosyalistlerin hdp dışında ne işi var yazısıyla cevap verdiği parti.

hiç umursamıyorsun bu milleti değil mi?

dönemin cumhurbaşkanı cevdet sunay antep'e giderken bir işçinin "idareciler araplara toprak veriyorlar, biz türklere vermiyorlar" sözleri üzerine "türk topraklarında yaşayan herkes türk’tür." demiştir. atsız ata bunun üzerine, ötüken dergisindekonuşmalar 1, konuşmalar 2,konuşmalar 3, bağımsız kürt devleti propagandası,doğu mitinglerinde perde arkası, ve satılmışlar-moskof uşakları adlarıyla yayınladığı seri makalelerinde, marksist kürtçülerin doğu anadolu bölgesinde gizli ve sinsi çalışmalarda bulunduklarını söylemiştir. bu makaleler hakkında savcılıkça soruşturma açılmış fakat atsız'a hiçbir suçlamada bulunulmamıştır.ancak bu yazılar üzerine, ankara'da atsız aleyhine, ayrılıkçılığı ilan eden bildiriler yayınlanmış ve dağıtılmıştır. daha sonra adalet partisi'nin diyarbakır senatörü mecliste atsız aleyhine konuşma yapmıştır.adalet bakanlığı, tahkikat açmış ve atsız mahkemeye verilmiştir. davanın devam ettiği 6 yıl içerisinde 12 mart muhtırası verilmiş ve arkasından sıkıyönetim ilân edilmiştir.uzun duruşmalardan sonra mahkeme, ötüken'in sahibi atsız'ı 15 ay hapse mahkûm etmiştir. mahkeme başkanının karara katılmadığı ve 2'ye 1 oyla verilen bu karar, temyize gidince yargıtay tarafından bozulmuştur. fakat aynı mahkeme 2'ye 1 oy kararında ısrar edince, yargıtay kararı onaylamıştır. atsız tashih-i karar istediyse de talepleri mahkemece kabul edilmemiştir. böylece hapis kararı kesinleşmiştir. ve atsız ata, 68 yaşında hapise gönderilmiştir. 14 kasım 1973 tarihinde atsız evinden aldırılarak toptaşı cezaevi' ne sevk edilmiştir. daha sonra hastalıkları nedeniyle reviri olan sağmacılar cezaevi'ne nakledilmiş. ocak 1974'de cezaevinden çıkarmış ve 11 ay sonra 11.12.1975 tarihinde vefat etmiştir.atsız ata mahkum edilmeden 6 ay önce adile ayla ile yaptığı röportajda şunları söyler: " beyaza beyaz, siyaha siyah dediğim için hapse gireceğim. türkiye'yi bölmek isteyenler, bölücü değil, ama "bölmek istiyorlar" dediğim için ben bölücüyüm... mantığa bakın."ve karamsar bir tonla devam eder;zararı yok. zaten hayattan bir şey beklemiyorum artık. ölüm saati de çalmak üzere. ha içeride ölmüşüz ha dışarıda..."şimdi bundan sonra okuyacaklara şunları söylemek istiyorum. atsız ata bugünlerde popüler olan ve birazdan bu başlığa salyalı ağızlarla üşüşecek her gayri türk'ün ağzından düşürmediği türkiyelilik kavramını eleştirdiği için ömrünün sonunda kürtçü bir adamın isteği ile kendi yurdunda mahkum oldu. bunu unutmayın!ey ekmeği alınanlar! selam sizlere!ey rütbesi çalınanlar! selam sizlere!kardeş yahut arkadaştır diye evleri,ocakları dağıtılan ülkü devleri!selam size! üstünüzde bütün bakışlar,bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

süper başkan.

ben 15 temmuz gazilerinin haklarini sormalarini mantiksiz bulmuyorum.cunku o paralar o gaziler icin toplanmisti.haklarini aramalari gayet normal.umarim daha fazla buyumez bu olaylar

40 yıllık beyblade ustasıyım, bu adamın son 1 yılda döndüğü kadar hızlı dönen beyblade görmedim.

saçma bir beyandır.bu konu 1 kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla mustafa kemal tarafından tarihe gömüldü. bu tarihten önce iktidar sahibi olanlar ülkeyi kendi malları, halkı da kulları olarak görüyordu ve bu ülke onlara bile kalmadı.tayyip erdoğan kim oluyor? bugün iktidar sahibi olabilir. belki de iktidarı bittiğinde yargılanmamak için başka bir ülkede yaşamayı tercih edecektir.

chp lideri kılıçdaroğlu, hükümetin dış politika adımlarını eleştirerek, muhalefetin yapıcı eleştirilerinin önemini vurguladı. gelecek seçimler için partiye yönelik stratejiler belirliyor.

seçimlerdeki rolü büyük falan değildir. tek başına kazandırmıştır bu seçimi millet ittifakına. evet seçim millet ittifakı tarafından kazanılmıştır.

spor yapmanın sağlığa olan faydalarını herkes biliyor.

hukuksuz bir şekilde 3.kez cb adayı olan şahıs. bırakın 3.kez aday olsun. zira seçimi kazanması artık imkansızdır. kendisi ve partisinin oy oranı %25'lerde. bu yüzden istediği kadar aday olabilir. kendisini halkın sandığa gömerek göndermesi önemlidir. zira tarihin çöplüğüne halkın eliyle, demokratik yollardan gönderilirse bir daha geri dönmemek üzere o iğrenç zihniyetiyle birlikte yok olur ve gider. 21 yıl bu şahsın o ötekileştirici, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı siyaset tarzını yaşadık. bu şekilde bir neslin hayatını karartırken, kendisine yaşın bir nesile de hiç hakları olmayan bir hayat yaşattı. herneyse. halk olarak yüksek seçim kurulundan beklentimiz şudur; tüm cb adaylarında olduğu gibi recep tayyip erdoğan'ın da tüm evrakları eksiksiz olarak teslim alınmalıdır. diploma, kimlik belgesi, ikametgah gibi tüm evrakları istisnasız tek tek incelenmeli. eğer, ysk üyeleri olarak eksik evrağa rağmen herhangi bir cb adayının adaylığını kabul ederseniz çok değil 2 ay sonra hükümet değiştiği an kendinizi hakim karşısında bulursunuz.

(bkz: işid militanı)

türkçe konuşmaktan aciz türk milliyetçisi. mhp'nin içinde ne kadar iyi yetişmiş ,bilgi birikimi yüksek ,onurlu ve vatansever insan varsa kendisi tarafından partiden koparılmıştır. babasının malı gibi kafasına göre parti yönetiyor. bir allahın kulunun dahi fikrini sallamıyor. kime hizmet ettiği çok belli. kendisinin kimlerin adamı olduğunu zamanında en iyi alparslan türkeş söylemiştir.

son zamanlarda gündemdeki çevre sorunlarıyla ilgili haberleri takip etmek beni çevre bilincim konusunda daha duyarlı yapıyor.

gözlemlediğim kadarı ile hala vermeyi düşünmektedirler.

gerçekten inanılmaz bir gafletle programa çıkmışsın, tek dişi kalmış erkin savunuculuğunu yapmaya çalışıp, eldeki tek dişi bu gece imamoğlu ile çektirdin ya yazık. yıllarca ilmek ilmek oluşturduğun "ahmet hakan" etiketine bu ezik yayın ile zeval verdin. sana cidden yakıştıramadım sayın ahmet hakan. ne binali aşığıymışsın!1! yada sana verilen görevi isteyerek yada zorla ama sonuçta içine sinmeyerekte olsa ortamlara döktün. sende bildiğin halde sadece siyasi erk için bu gece kendini heba ettin. sana ve sözde tarafsızlığına yaptığın bu yayın asla yakışmadı.umarım yanlışa yanlışla devam etmezsin. adam kazandı ve istediğiniz kadar anaokulu çocuklarının ortya koyduğu mazaretlerle bu yanlışa hala ortak olmazsınız.zoraki, zorbaca tekrarlanan seçim sonucu ne olursa olsun, kazanan bir ekrem imamoğlu vardı, tarih bu gerçeği asla unutmayacak.

istanbul ve ankara belediye başkanlığı seçimleri için de olumsuz düşünülüyordu...diyeceklerim bu kadar...

şu adama tarikatlara kul demek için onurunu haysiyetini aklını fikrini üç liraya satmış olmak gerek, adam özel video çektirdi ve tüm cemaatlere salladı orda. chp mi sandınız aq kılıçdaroğlu gibi seçim öncesi tarikat tarikat gezsin? haysiyetinize tüküreyim sizin.

seni genel seçime kadar ki dik duruşuna rağmen sonrasındaki u dönüşünle hatırlayacağız ablacığım. geçmiş olsun, derhal istifa etmen dileğiyle.

türkiye'nin siyaset sahnesi gerçekten karmaşık bir hâl aldı… herkes birbirini suçluyor, toplum da buna inanıyor muhtemelen…

şahsım ve zamanın gençliğinin en büyük şansı kendisinin ölümünü görmek olacaktır.

kendisinin başbakanla ilgili söylediklerinin sağ seçmen tarafından kendisinin arzuladığı gibi karşılandığını sanmıyorum.zira o dönem hikmetyar rusya ile savaşan afgan mücahitlrinin lideri ve ülkenin sağ kesimi tarafından hayranlıkla izlenen ve sevilen birisi. üstelik yanlış hatırlamıyorsam ülkeye geldiğinde bizzat kenan evren tarafından kabul edilmiş devlet tarafından en üst düzeyde ağırlanmıştır. e o zaman bu fotoğraftan geriye sağ kesimin bu tip kişilere karşı duyduğu hayranlığın gösterisi anlamı kalır ki bu da ilk cümlemin sebebidir.

son birkaç seçimdir, ülkenin tehlikeli gidişatını gözününde bulundurarak, fikri yatkınlıklarımı ve ideolojik meyillerimi rafa kaldırmış bir seçmen olarak, reyimi alacak partidir kendileri.hayata aynı pencereden bakıyoruz peki? tabi ki de hayır!ancak ülkenin öncelikli sorunlarına ve içinde bulunduğu tehlikeli sürece aynı pencereden baktığımız kesin. şunu üstünkörü gözlemlerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim;alacakları oy oranının, çok öngörülebilir olmadığını düşünmek ile birlikte, yüzde 20leri zorlayacak noktalarda olduğunu düşünüyorum.hatta belli olmaz, anamuhalefet konumunda dahi görebiliriz kendilerini;emin olun ülkenin siyasi dinamikleri çerçevesinde düşününce, imkansız değil bu durum.siz birilerinin yüzde 5-10 dediğine bakmayın.türkiye, akp kurulduğundan beridir, sağ orijinli ama merkezde konumlanma iddiasında olan ve söylemleri de o yönde şekillenen bir partiyi, bu kadar güçlü bir duruş ile siyaset arenasında görmemişti.o yüzden alacakları asgari oy düzeyini kestirmek nispeten kolay olsa da, o oranın üzerine fazlasıyla koyabilme potansiyeli varolduğundan, işini büyük bir ciddiyetle yapmaya çalışan anket şirketlerini dahi fazlası ile ters köşe yapabilir.

okulda düzenlenecek olan kitap okuma etkinliği için gönüllü öğrenci aranmaktadır. katılmak isteyenlerin en geç hafta sonuna kadar kayıt yaptırmaları gerekmektedir. etkinliğin amacı, okuma alışkanlığını teşvik etmektir.

belki iyi niyetlidir dürüsttür lakin lider olacak yeterliliğe,vizyona ve karizmaya sahip olmayan chp başkanı.ama takdir ettiğim bir yönü var.baykal zamanından kalma,partide 'az olsun bizim olsun,bizim tabanımız bize yeter' kafasıyla yaşayan ulusalcıların hegemonyasını bertaraf etmeye çalışıp toplumun farklı kesimine hitap eden adamları partiye dahil etmesi akıllıca.zaman içinde birgül ayman güler,dilek akagün yılmaz gibi seküler ve faşist yobazları tamamen ayıklayıp,'madem muhalefetiz onlar ak dedikçe biz muhakkak kara demeliyiz' türevi bir muhalefet anlayışından sıyrılırsa akp için korkutucu bir alternatif olabilir.

yeni yaratılan durumda üzerine haksızca gidilen genel başkan.öncelikle levent gültekin'in şu yorumunu dinleyelim.sonra tekrar düşünelim, gerçekten bir siyasi parti artık önemli mi. artık üzerinde bu kadar düşünülmesi gereken bir kurum mu.şu anda tayyip erdoğan'ın içinde bulunduğu bir büyük kriz var. referandumu kazandı ama kazanamadı. yani %51 çıktı kazandı ama büyükşehirleri kaybetti. başkanlık avcunun içinde değil, çok riskli. bir yandan islamcıların tasviyesi ile akp'nin içinde kalan çok az miktarda islamcı ve erdoğancılar çatışma halinde. ekonomik olarak sıkıntılı bir dönem önümüzde. suriye'de esamemiz okunmuyor, hatta ortadoğu'da, avrupa'da esamemiz okunmuyor. bitmiş, tükenmiş bir halde dededen kalma son malları kullanarak ayakta duruyoruz. kısacası, tayyip erdoğan bir kriz içinde ve onun için en büyük kriz de istanbul'u ve ankara'yı kaybetmiş olması. medya chp içindeki tartışmalara odaklanarak bu krizi perdelemeye çalışıyor, chp'liler de tuzlukla koşuyor. şimdi gerçekten chp'de kimin başkan olduğu önemli mi? bu kısır tartışma gerçekten bir an önce bitse de asıl krizi konuşsak nasıl olur? tayyip erdoğan gelecek için birşey vaad etmeyen, kendisi zaten krizde olan bir lider. neden daha sonuç verecek tartışmalara yönelmiyor ve restorasyon gerçekleştirebilecek bir grup belirleyemiyoruz? bizim tek derdimiz chp'nin genel başkanlık makamı mı, yoksa sonraki başkanlık seçimlerinde, rejimi ve sistemi tekrar demokratik parlamenter sisteme restore edecek aklı başında bir ekip oluşturmak mı?

paramı var amk

bakara makara dengesi.

son dönemde yaşanan ekonomik kriz, halk arasında büyük bir endişe ve belirsizlik yaratmış durumda.

bisiklet yolları yapacağım demesi bile benim için kendisine oy verme sebebimdir. inşallah kazanır da bir değişim yaşarız, yeni bir umut doğar istanbul'a dolayısıyla da türkiye'ye...

başlık hortlayınca bir umutla girdim, geberdi sanmıştım. bir dahaki hortlamada geberişini kutlarız umarım.

kılıçdaroğlu kazanırsa ki bence kazanamayacak, kendi becerisinden değil hükümetin aşırı beceriksizliğinden kazanabilir. ülkede son 4 yılda dolar nerdeyse 6 katına çıkmış, enflasyon almış başını gitmiş, ev araba almak hayal olmuş, devletin bütün kurumları neredeyse işlevsiz hale gelmiş, gençler işsiz aşsız ceplerinde 5 kuruş parasız geziyor ve buna rağmen ana muhalefet lideri ve seçmenleri hala seçim kazanacağından emin değilse ortada hükümetten daha büyük bir muhalefet sorunu var demektir. chp’nin içini adeta akp’nin ülkeye yaptığı gibi yönetiyor. en küçük karşıt sesleri bile parti dışına itiyor, delegelerin neredeyse hepsi kendi adamı, demokrat dede falan değil bu adam, kendi egosunu tatmin etmeye çalışan basit bir siyasetçi. hatta siyasetçi bile denmez. öyle olsaydı çoktan yönetimi almıştı. kendisinin insan olarak iyi biri olduğunu düşünüyorum ama bu durum başarısız, beceriksiz ve egolu bir siyasetçi olmaya çalıştığı gerçeğini değiştirmiyor. sadece iyi diye koskoca ülkeyi birine teslim etmenin sadece alnı secdeye değiyor diye ülkeyi birine teslim etmekten hiçbir farkı yok.

(bkz: 1 kasım 2015 seçim sonuçları manipülasyonu)

(bkz: erdoğan babamız türkiye evimiz biz gitmeyeceğiz)

okuduğum son kitap beni gerçekten etkiledi, yazarın kullandığı dil ve anlatım harikaydı, herkesin okumasını tavsiye ederim.

okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, çocukların ileriki eğitim hayatlarında başarılı olmalarını sağlayacaktır.

partisinin oy oranı en yüksek olduğu şehir erzurum. bunu üzerinden bir çıkarım yapmayacağım. bu bilgi burada dursun.kendisinin ve partisinin motivasyonu farklı, o yüzden başarısız olduğu için istifa etmeyecektir.bir aparat olarak muhalefeti engellemek ve kontrol etme görevi aslında fiilen bitti. yeni duruma adapte olabilecek mi? birinci parti olan chp'yi sıkıştırmak için ne gibi planlar yapıyor, bekleyip göreceğiz.

türkiye'nin dış politikası hakkında derinlemesine bir analiz yazısı yazacağım.

akp li olanın da çok umrunda olan eylem. nolur silme beni yalvarıyorum diyecekti sanırım.

kendisini geliştirmeye devam eden islamcı. en son 10 sene önce kendisinin berkin elvan'ın annesini yuhalatması ile zirveye ulaştığını düşünüyordum ama dünkü açıklamaları ile kendini aşmış, tebrik ederim.hem suçlu hem güçlü tabirinin en acı örneği kendisi olabilir. halkına karşı durmadan suç işliyor ve halkı da durmadan onun gücünü tazeliyor.demek ki ülkenin kodunu da kırmayı başarmış, tebrik ederim. artık bir tarafı seçmeliyiz sanırım:1- bu bir simülasyon ve oyun bug dolu. elbet güncelleme gelir.2- siyasal islam cografyası kederdir ve yapılacak tek şey kaçınmak veya kaçmaktır.

olası iktidar değişikliğinde çözüm süreci zırvalığı olursa bu görüntülerin daha beteri yaşanacak. bunu herkes biliyor lakin salağa yatıyor.

siyasetteki son gelişmeler hakkında tartışmak yerine, dans yarışmasında hangi yarışmacının eleneceğini tahmin etmek daha eğlenceli olabilir.

bunları hiç bir muhalefetin yıkamayacağını anlamış olmanız lazım. yalanlar ve ona inanalar var. ne zaman o yalanlara inanlar dökülür sokaklara o zaman. beklemeyin öyle şey onlardan demeyin. cahilde olsan en bilgili insanda olsan mide gurultusu her insanı aynı noktaya getirir.

erdoğan’dan sonraki en büyük akp’li. vasıfsız, zeka seviyesi düşük, bencil, çağa ayak uyduramamış 74 yaşında bir boomer. aday olduğu takdirde sandığa gidip tiyatronuza bilet almayacağım. sana ve partine oy vermeyeceğim bay kemal.şu ülkenin yakasından düş. davutoğluyla ittifak yapan adamın iktidara gelmesinden umut bulan tayfa varsa kandırılmayı daha çok uzun süre hak ediyorsunuz.

2023 seçimleri için şimdiden hazırlıklara başladık.

şu an gurup konuşmasında adeta sinirden titreyerek konuşmaktadır.yazık ulan kaç yaşında adama bu kadar yüklenmeyiniz diyeceğem ama istifa ederse kahraman bile olacakken nefret toplamaya devam ediyor.

sabah sabah aklıma geldi yazayım.mahalle yanarken, bunlar onuncu yıl marşı'nın derdine düşmüş. vekiller bolu'ya gitmiş filan. yemin ederim güldüm artık.memlekette savaş, terör, ekonomik kriz, turizm krizi, çocuk tecavüzleri artık her kötülük, her türlü olumsuzluk almış yürümüş. bunlar halâ atatürk marş and'dan filan siyasi rant elde etme peşinde. seksen yıl önce hükmünü yitirmiş marş için ölüyoruz evet halk olarak.o kadar sıkıcısınız ki artık. yüzde yirmibeşi ve koltuklarımızı koruyalım da ne olursa olsun kafası.

bir ülkenin felaketi olmuştur. (bkz: kader diyemezsin sen kendin ettin)

new york times'ın gözünden erdoğan

kültür ve sanat etkinliklerine verilen destekler toplumda olumlu yankı buluyor.

(bkz: akp çocukları'nın gerçek mümin olması)

son dönemde türk sineması uluslararası alanda daha fazla ses getiriyor

sermaye basınının şimdiden gazlamaya başladığı, ayrılıkçı bdp'nin batı kolu.

devletin sağladığı hizmetler ekonomiyi nasıl etkiler?

bu entry vakti gelince güncellenecektir.

nedenini tam olarak kestiremiyorum fakat bu adamın cesareti bana da cesaret veriyor. ilginç… tanım : yürekli adam. bu çok net.

gençlerin düzenli spor yapması toplumun genel sağlığını iyileştirir.

açık açık atatürk ve ismet inönü' ye ayyaş demiş başbakan. ayrıca kendi yaptığı bu yasayı alenen, dini kullanarak satmaya çalışmış. artık üstü kapalı bile konuşmuyor bu adam.

buckingham sarayı'nın rte sonrası b planı. islamcı değilmiş. hahahhasssaktir. diğeri bön olduğu için elini açık ediyor. o yüzden bu ondan daha tehlikelidir.

belediye başkanları aday olsun diyen biri şimdi o istifa etmezse belediye başkanına oy vermeyecekmiş, 2028 yılında ortada kılıçdaroğlu dışında önereceği aday kalmayacağının farkında değil yani*. beş yıl var öldük bittik diyenler aslında süreyi 15 yıla çıkardıklarının farkında değil gibidir. gerçi 15 yıl sonra ülkenin yarısı suriyeli ve afgan olduktan sonra kimin başa geleceği çok da önemli değildir.

son senelerde çok doğru adımlar atmaktadır. kendisi artık doğal cumhurbaşkanı adayıdır.

"peki akp'nin hangi döneminde?" diye bir soruyu da akla getiren kalıp.

"bu gayretin, bu azmin onunde bush durabilir mi? duramadi yikildi. bunun onunde bati durabilir mi? duramadi o da yikiliyor. bunun onunde basin durabilir mi? duramadi.bunun onunde televizyon durabilir mi? o da duramayacak. onun da gelip ekranlarini bize teslim edecekler, hic endiseniz olmasin; teslim edecekler. degerli kardeslerim, masa varken atesi biz tutmayacagiz. dolayisiyla bu hukuku hazirlayanlar da insallah, bu duzenin kaldirilmasinin da masasi olacaklar. evet, masasi olacaklar."bu masalari su siralar igrenc sekillerde televizyonlarda, gazetelerde bulabilirsiniz. en sikindirik kirintilar icin bile cirpinan kivircik sokak roportajcisindan, almanya'da yasayip luks aracinda bagiran dalyaraklara; kocasiyla birlikte yillarca feto'nun en has adamlarindan olup, hanlar hamamlar duzen, bugun de siyasal islamin tetikciligini yapan leslere kadar hepsini taa o zamandan isaret etmis aslinda rte.yani kendisine kizarken, aslinda bir konuda da hakkini teslim etmek lazim. medyada kopeklik etmek isteyenlere tasmayi gecirecegini asla saklamamis, acik acik kendisine masa olacaklarini soylemis zaten 'reis' 25 sene once.12:33'den itibaren izlenebilir.https://www.youtube.com/…=6&ab_channel=32.günarşivi

derhal ibb seçimleri konusunda açıklama yapması gereken kişi.zira belirsizliği ortadan kaldıracak tek kişi kendisidir.

kilicdaroglu ile yarin görüsecek zafer partisi lideridir. daha sonrasinda ogan ile birlikte 3lü görüsme yapilacagini belirtmistir. ipleri eline almasina sevindim. cünkü kendisi ata ittifakinin beynidir.

her ne kadar 2. tura kalamayacağını düşünsem de türkiye'nin 24 haziran seçimlerine bu şekilde girebilmesinin en büyük mimarlarından birisidir.kendimi bildim bileli mhp'ye oy verdim*, devlet bahçeli'nin referandum ve yaptıklarının ardından kendisine oy vermem mümkün değil. bu seçimlerde ilk turda iyi parti ve akşenere oy vereceğim. ikinci tura akşenerin kalabileceğini düşünmüyorum, dolayısıyla da ikinci turda istemeyerek de olsa muharrem ince'ye oy vereceğim.istemeyerek de olsa dememin sebebi sol partiye oy vermem düşüncesi değil. milliyetçi olsam da stratejik olarak oy vermem gerektiği durumda komünist partiye de oy veririm. ince'ye istemeyerek oy vermemin sebebi: son zamanlarda yaptığı açıklamalar, verdiği tepkiler, erdoğan vari açıklamalar. ben bundan hoşlanmıyorum. erdoğan nasıl halkı kutuplaştırıyor ve sağ kesimi sol kesimden uzaklaştırıyorsa, aynısını ince gerçekleştiriyor. sol kesimle, sağ kesim arasındaki bloğu giderek ayrıştırıyor. ben bunu istemiyorum. bu ileride bizi iç savaşa götürebilecek bir süreç. bana 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağı söylemi samimi gelmiyor.sol düşünceli arkadaşları anlıyorum, uzun süre sonunda sert muhalefet yapabilen birine kavuştular, dolayısıyla adaylarının arkasındalar ama bahsettiğimiz seçim cumhurbaşkanlığı seçimi. ne yazık ki partili cumhurbaşkanı seçmek durumundayız bunu istemesem de böyle dolayısıyla bu, şu şekilde bir dezavantaj getiriyor: sol partiye oy vermem diyen milyonlarca insan var. buna daha önce defalarca şahit olduk. sonucu kestirmek çok zor değil, yalancı anketlerle ümit dolmanın anlamı yok. erdoğan cumhurbaşkanlığını alacak ve kısa süre sonunda tekrar seçime gidilecek ve akp daha yüksek oyla geri dönecek. sol görüşlü arkadaşlardan ise bir ricam var. lütfen bu sefer iyi parti sözünde durmadı, destek vermedi bu yüzden seçimi kaybettik şeklinde yaygara kopartmayın. destekleyecek kesim zaten destekleyecek ve bunu peşinen söylüyoruz ama iyi partiye oy verip, desteklemeyecek kesim de var. bunu bilip, buna göre hazırlıklarınızı, planınızı yapın. elinizdeki az orandaki küskün sol seçmenini veya kendini elitist görüp oy kullanmaya bile tenezzül etmeyecek kesimi kazanmaya çalışmak yerine, sağ kesimi kazanmaya çalışın.

öğrenme stillerine göre eğitim nasıl düzenlenmeli?

erdoğan'ın ekonomi politikalarıyla ilgili analizler yapılırken, piyasalar belirsizlikten rahatsız.

alkışladılar ahahaha

gencecik delikanlıları görüyorum. bir gün pastadan ben de pay alırım umuduyla komik komik tiplerin peşinde başkanım başkanım diye geziniyorlar. kimileri zaman içinde torpille basit bazı işlere sahip olabiliyor bazıları da aynı tas aynı hamam… abicim bu tarz süzüklerin çayını kahvesini taşıyıp bir olasılık için kendinizi paralayacağınıza onurlu bir şekilde bir işte çalışın da kimseye minnet etmeyin. gerçi bu dediklerim, bu şekilde düşünen tüm partilerin yandaş gençleri için geçerli ama en çok bu dar paçalı pantolonlu ve arka camı “fthn” ve “ıyı” yapışkanlı şahine binen, sokak aralarında başkanlarıyla birlikte vatan kurtaran gençler dikkatimi çekiyor.

vallahi içimde umutlar yeşertiyor bu adam.haydi başkan.. daha büyük farkla

tekrar gerçekleştireceğim eylem. hdp'ye oy veren teröristtir, vatan hainidir diyen orospu çocukları, kudurun! o parti barajı geçecek.

gelecek hafta düzenleyeceğimiz konferansta, yeni ekonomi politikalarının etkileri ele alınacak. uzun süredir devam eden ekonomik zorluklar hakkında fikir alışverişi yapacağımız bu toplantıya tüm ekonomi uzmanlarını davet ediyorum.

(bkz: 17 haziran 2020 haliç'in normale dönmesi)

düzenli spor yapmak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumlu etkiler.

milliyetçi hareketsizlik partisi. kurt yaşlı diye değil,muhafazakar diye galiba bu hareketsizlik,bereketsizlik.

bu akşam gerçekleştirilecek olan sanat atölyesine katılacağım. yaratıcılığı ve hayal gücünü besleyen bu tür etkinlikler, insanların ruh sağlığı için son derece önemli. sanatın gücünü keşfetmek harika bir deneyim olacak.

imamoğlu'nun hakaretler yağdırdığı ve maskesini düşürdüğü yayındırsamancılar hala mağdura yatacak yer arıyorlar, neymiş program 5 dk erken bitmişbir de bu samancılar iyice samanı kaçırdı, "bu adama oy vermeyenin aklı yok" diyorlar ya, bi insan olun diyorum, insan...

bence şu anda kendi eliyle gelecekteki ve karşısında kaybedeceği rakibini yaratıyor ve kahramanlaştırıyor.

hafta sonu arkadaşlarla kamp yapmak için partiye gideceğiz. doğayla iç içe vakit geçireceğimiz bu etkinlik için heyecanlıyım. s'more yapmak için malzemeleri hazırladım bile!

şu kanalda şu açıklamayı gördüm ya her şey çok güzel olmaya başladı gibi bile sanki

dini sömürüp yolsuzluk yapan bir parti iktidarda olmazsa ülke kaynakları biraz olsun halkın refahına kullanılır belki...

binary yıldırım ve a.b erdoğan gemi işinden mekik işine ibreyi çevirirdi.offshore yerine gezegen aşırı bankacılık ve para akışı sağlanırdı.olası galaksi pandemilerine karşı da rönesans ve limak, kennedy uzay merkezinin dibine acil durum hastaneleri kurardı.

saldırı pozisyonundan savunma pozisyonuna geçen kişidir. bugünkü açıklamaları bunu doğrular nitelikteydi.

türkiye'nin paris i̇klim anlaşması'na uyumluluğu ne düzeyde?

geçtiğimiz günlerde birçok ünlü ismin akp ile ilişkileri sosyal medyada tartışma konusu oldu. açıklamalara göre bazı isimler partiden ayrıldıklarını duyurdu. siyaset ve ünlüler arasındaki ilişkiler ne kadar sağlıklı?

turkiye cumhuriyeti tarihindeki en buyuk uc yanlistan ikisinde payi vardir.1. 1979'da avrupa birligine girme firsatini tepmis olmasi (bunda dogrudan sorumlu)2. 2003'deki iktidar degisikligi surecindeki aktorlerden birisi olmasi (burada kendi siyasi hatalari sonucunda istemsiz olarak yer almis).baykal ile beraber solu parcalamasi, ekonomik krizin gelisini gorememesi, sezer ile yaptigi anlamsiz kavga, ilicak'in basortusu tuzagina bodosloma dusmesi nedenlerden tabii ki bir kac tanesi.cok iyi bir entelektuel ve cok kaliteli bir insan olduguna suphe yok. mukemmel bir gazeteci ve yazar olabilirdi. ancak turk solu icin kotu bir lider oldu. buyuk firsatlar heba edildi.

hükümetin yeni çağrısıyla kırsal bölgelerde tarımın desteklenmesi planlanmaktadır.

sürekli mansur yavaş'la karşılaştırıp laf sokmaların ben de bilinçli olduğunu düşünüyorum.ankaralıyım, mansur yavaş göz bebeğimiz; ama ekrem imamoğlu'nun da o kadar desteklenmesi taraftarıyım.kaldı ki bu süreçte mansur başkanın yapıp imamoğlu'nun yapmadığı ne var? mansur yavaş kira fatura almayacağım derken imamoğlu kapı kapı dolaşıp para almaya mı zorluyor?zaten ikisi de (hatta tüm chpli büyükşehirler) parti ortak kararıyla hareket ediyor ve aşağı yukarı aynı yardım politikalarını başlattı. peki burada sürekli imamoğlu aşağılanmasının sebebi ne?mansur yavaş 66 yaşında, herşey normal giderse görev süresi bittiğinde 70 olacak. imamoğlu ise daha 49 yaşında. sizce bi başkanlık seçiminde bütün kurumlarıyla nerdeyse üstüne yüklenilecek bir adayın 70 yaşında mı, yoksa 53 yaşında mı olmasını tercih edersiniz? ki bence imamoğlu çok daha enerjik ve olası başkanlığı devraldığında tüm kurumların ihtirasına dik durabilecek biri olarak görüyorum. mansur yavaş da yapabilir mi? yapar. ama seçim süresinde imamoğlu'nun nasıl herkesi kenetlediğini gördük.bırakın adam şu süreçte işini yapsın.sürekli mansur daha iyi mansur daha iyi dedikçe neye varmaya çalışıyorsunuz, anlamak güç.

sedat peker asla sokağa çıkmayın demişti nedense aklıma o geldi.

kendisi üzerinden necmettin erbakan'a bok atılan siyasi lider.bir de zat önümüzdeki dönem sol düşüncenin yükselişi olacak diye buyurdu. sol yükselişini 28 şubatta tamamladı. rte çamura battıysa sol bok çukuruna battı bu ülkede.

hak edene hak ettiği gibi davranan adam sen bir insanı öldürüp asacaksın bu hiç konuşulmayacak.tehdit etti bilmem ne etti denilecek. hesabını verecek terörist destekçisi orospu çocukları. bir insan oyunu hdp'ye vermedi diye öldürülüp diğer insanlara gözdağı vermek için asılıyor. teröristlere bir şey denmiyor.hani derdiniz demokrasiydi. bir de sağ sola faşit demiyorlar mı katıksız bir orospu çocukluğu örneği.bu teröristlerin destekçilerinin hepsinin anasını sikin. 40 yıldır nedir çektiğimiz toprağını siktiklerim 3 ülke bölüp devlet kurucaklarmış emperyalist karşıtı ve solcularmış.su itfaiye hortum. hortumu da götlerine sokun.

(bkz: ak parti laikliğin teminatıdır)

amacının partisini bir daha çıkamayacak bir şekilde kör kuyuya atmak olduğunu sanıyorum, seçmenlerinin istemediği bir başkanlık sistemini ülkenin bu zor günlerinde dayatmanın başka bir anlamı olduğunu sanmıyorum.şu an görünen o ki mhp seçmeni bahçeli'yi istemiyor ve bahçeli olduğu sürece oy vermeyecek, en azından hepsi vermeyecek, çevremdekilerden ben artık vermem diyen de var, bahçeli yüzünden ülke yansa yine mhp ye oy verecek olanda var. bu koşullarda mhp'nin zaten daha önce bir kere baraj altıda kalmasını, diğerlerinde de sınırda dolaşmasını düşünürsek, mhp bir sonraki seçime bahçeli ile girmesi durumunda mecliste kendisine yer bulabileceğini sanımıyorum.peki bir sonraki seçim ne zaman mhp kongresinden önce mi yoksa sonra mı, normalde mhp kongresinden sonra ancak mhp+akp amacına ulaşıp şuan yaptıkları gibi koştur koştur anayasıyı değiştirebilirse, yeni sistem için yapılan seçimlere mhp bahçeli ile beraber girer, sonuç olarak mhp barajı geçemez ve ortadan kaybolmaya yüz tutar.zaten bunu akp lilerde "mecliste artık iki parti olacak" diyerek belirtiyorlar,hdp nin de olmadı senaryoda haklı oluyorlar, ancak bunlara rağmen mhp yönetimde bir rahatsızlık olmadığını görüyoruz, peki bahçeli bunu neden yapıyor? çünkü siyasi görüşü akp ile aynı doğrultuda onun gözünde akp olmuş mhp olmuş çok önemli değil (bkz: tuğrul türkeş) yani bunu bir parti birleşmesi olarak görebiliriz. zaten akpli metinerde bahçeliyi her göreve layık görüyordu.sayın bahçeli'yi her göreve layık görürüz

belli oldu ki bu %41 her koşulda ceplerinde. öncelikli amaçları, hdp meclise giremeyince boşta kalan vekillikleri bedavadan toplamaktı ama olmadı.akp güç falan paylaşmak istemez. mecliste azınlık kalmaları canlarını sıktı. kendi oylarındaki düşüş ve mhp'nin aldığı oyları görünce harekete geçtiler. bu tip çıkışlarını daha da sık duyacağız bu dönem, öyle görünüyor.aynen, vatanseverlik, aynen.

hadsizliktir.büyük resmi görmüş, çözümlemiş ve sindirmiş bu bilge insanlarla tartışmak, günü yaşayan cahil insanların haddine değildir... lütfen haddinizi bilin ve tartışmak yerine dinleyip öğrenin.

komünist parti varken şeriat partisinin olmaması adil değildir. komünistler de rejimi değiştirmek istemiyor mu?