Datasets:

merovingian0

/

dataset-consistent

like 0

akşam eve gitmeden marketten ekmek almayı unutma.

adam resmen anadolu ajansını ikna etmeye çalışıyor. türkiye'nin demokrasi tarihindeki en talihsiz anlardan biridir kanımca. 5milyon civarı insanın oyunu alıp bir kurumu ikna etmeye çalışmak aşırı sinir bozucu bir durum olsa gerek.ayrıca tartışmasız en sabırlı siyasetçidir.

hala 2 milyar 800 milyon ağaç diktik diyor. ulen bu hesapla son 10 senedir her gün 700 binden fazla ağaç dikmen lazım. danışmanları da korkusundan söyleyemiyor heralde böyle böyle diye.tey allahım atatürk zamanında geometri kitabı yazıyor tek başına. 2013 yılı başbakanı da rakamlar 6 haneyi geçince karıştırıyor. zamanında paradan 6 sıfırın atılmasının asıl sebebini de anlamış bulunuyoruz.

üniversitede okurken gençlik kollarına katılmıştım ama bir süre sonra partiden ayrıldım. son zamanlarda siyasette neler olup bittiğini tam takip edemiyorum. hangi partiye oy verdiğinizi ve nedenini merak ediyorum, paylaşır mısınız?

(bkz: #163066932)şu entry'nin altına kaşe - imza - mühür basıyorum.

katıldığı tartışma programları reyting rekoru kıran bir siyasettçi, hiç şüphesiz iyi bir lider dir. insanları, dürstlüğüne ikna etmek liderin en önemli vasfı dır. sayın kılıçdaroğlu,şu kısacık siyasi geçmişiyle, en azından sadece dürüst insanların lideri olduğuna beni ikna etmiştir. boş oy atma, fikrimi rafa kaldırmama sebep olmuştur.

yav he he. oluşturmak istediğiniz algınıza sıçayım. tanım: zamanında * rus politikacı jirinovski tarafından oraya atılan iddia.

belediye seçimlerinden beri muhalefette yükselen havayı son 1.5 yılda yok etti. sırf kendisi için 6lı masa diye bir şey kurdu ve toplam oyları yüzde 5 bile etmeyen tc düşmanı 4 tane partiye bizi mecbur etmeye çalışıyor. 2si 'eski' akpli olan bu parti başkanları şimdi bizim yerimize cumhurbaşkanı adayı belirleyecek, helal olsun sana.

akp ve erdoğan'ın gücüne güç katsın, destek olsun diye kasetle indirilen baykal'ın yerine koltuğa oturtulmuş bir kukla.

mekik falan kalkmaz. "semaya yukselen her obje sanki yaradana atilan bir el bombasi gibi imanimizi zedeler" demecini de ilk basin toplantisinda bülent aren't göz yaslari icerisinde patlatir.

beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı nasıl etkiler?

bilimle ilgili birçok twit attığı için şu an açık eleştirilerime katlanacak (okuyacak veya yarısında okumayı bırakacak) akademisyen, ekonomist. hocam öncelikle kapitalizme -tarihsel kapitalizme- hizmet ettiğinizi belirtmek isterim. kapitalizmin özlemlerinde prometheusçuluk vardır. yaptığınızın ırkçılıktan bir farkı olmadığını dile getiriyorum esasen. kapitalizmdeki ırkçılığın "yabancılar"la hiç ilgisi yoktur. tam tersine. ırkçılık aynı iktisadi yapı içindeki çeşitli işçi kesimlerinin birbiriyle ilişki kurmasını kısıtlamanın biçimidir. ırkçılık işçilerin hiyerarşikleştirilmesinde ve nimet dağılımı bakımından aralarındaki yüksek eşitsizliğe ideolojik gerekçe olmuştur. bizim ırkçılık derken kastettiğimiz şey, süregelen uygulamalar dizisiyle birleşmiş halde, etniklik ile işçi dağılımı arasındaki yüksek bağlantının zaman içinde ayakta tutulması sonucunu veren ideolojik önermeler dizisidir. söz konusu ideolojik önermeler, iktisadi yapılar içindeki mevkilere olan dağılımdaki farklılaşmanın başlıca nedeni olarak çeşitli grupların genetik ve/veya çok eski "kültürel" özelliklerin gösterilmesi biçimini almıştır.oysa iktisadi alandaki başarlılıkla ilgili bazı özellikler bakımından bazı grupların diğerlerinden "üstün" olduğuna ilişkin inançlar, bu grupların işçiler içinde yerinin belirlenmesinden önce değil, her zaman daha sonra oraya çıkmıştır. ırkçılık daima sonradan gelen olmuştur. iktisadi ve siyasi olarak ezilenlerin kültürel bakımdan "aşağı" oldukları ileri sürülmüştür. iktisadi hiyerarşi içindeki yer herhangi bir sebeple değişirse, toplumsal hiyerarşideki yer de bunu izleme eğilimi göstermiştir. renk, özü bakımından gizlenemez olduğu için kullanılması kolay bir etikettir ve tarihsel kapitalizmin avrupa'daki kökenleri bakımından tarihsel olarak elverişli olduğu ölçüde kullanılmıştır da...gerekli işçilerin oluşturulmasında ve yeniden üretilmesinde ırkçılığın önemi büyükse de, sınırsız sermaye birikiminin sağlanması için, işçilerin yeniden üretilmesi yeterli olmamaktadır. kadroların yaratılması da, toplumsallaştırılması ve yeniden üretilmesi gerekmektedir. bu noktada devreye sayın özgür demirtaş girmektedir. bunların üretilmesinde rol oynayan etmen evrenselciliktir. evrenselcilik bir bilgi kuramı olmasından ziyade kapitalizmin temel taşıdır. üniversiteler hem ideoloji atölyeleri hem de inancın tapınakları haline gelmiştir. bir yanda durmadan hakikatin aranmasının üniversiteler için daha geniş olarak da her türlü zihinsel etkinlik için varlık neden olduğu öne sürülmüştür. kültürel ideal olarak hakikat, afyon işlevi görmektedir. afyon kuşkusuz kötü değildir. acıları hafifletir. insanların gerçeklerle yüz yüze gelmesinin kaçınılmaz zararları ya da çöküşü hızlandıracağından korktukları durumlarda, katı gerçekliklerden kaçma olanağı sağlar. yine de çoğumuz afyon kullanılmasını önermeyiz. ırkçılık üreticileri kontrol altında tutan bir mekanizması olarak işlev görürken, evrenselcilik de onun öteki ülkelerin burjuvazileriyle dünya düzeyinde çeşitli orta tabakaların etkinliklerini, üretim süreçlerinin en sıkı biçimde tümleştirilmesini ve devletler arası sistemin en düzgün biçimde işlevleştirilmesini sağlayacak kanallara yöneltmeye ve böylelikle sermaye birikimini kolaylaştırmaya yaramıştır. bunun yapılabilmesi için "ulusal" çeşitlemelere nakledilebilecek bir dünya burjuva kültürü çevresinin yaratılması gerekiyordu. bu noktada özellikle bilim ve teknoloji bakımından, ama aynı zamanda siyasal fikirler ve toplumsal bilimler alanında önemli olmuştur. fırsat eşitliği esasen dar tanımlıdır ve sözde meşrulaştırılan bir başarıdır. (başarının meşrulaştırılması da diyebiliriz) -bilimsel süreçte kullanılan, yaratılan değerlerin aklama mekanizmasına atıf-bilimsel kültür böylelikle dünya sermaye biriktiricilerinin kardeşlik kodu durumuna gelmiştir. bu kültür her şeyden önce hem sermaye biriktiricilerin kendi etkinliklerini hem de yararlandıkları farklılaştırılmış nimetleri haklı çıkarmaya yaramıştır. teknolojik yenilikleri desteklemiştir. üretimle ilgili verimlilik artışının önündeki engellerin sert yöntemlerle ortadan kaldırılmasını meşrulaştırmıştır. herkesin yararına olacak bir ilerleme biçimi yaratmıştır. (ve bu maskelidir)kaynak: tarihsel kapitalizm ve kapitalist uygarlık - imannuel wallerstein

kibir'i ve çevresindekilerin etkisi ile(bahçeli,soysuz,damat) toplumun kendisine olan biten güvenine ek olarak ülke şartlarının yaşamış olduğu ekonomik çöküntü ile muhtemel bir çöküşe girmiştir.belediye seçiminde kendisi de girseydi muhtemelen kaybedecekti.şuanda seçim olsa yüksek ihtimal ile ekrem imamoğlun'a olmasa bile ortak bir aday karşısında şansının olmayacağı düşüncesindeyim.insanları çok ötekileştirdi.zillet,sisi,terörist,azgın azınlık,israil dölü,hain,fetöcü...bu yaklaşımları ile bir yere varamayacağını anladığını sanmıştım ki yanılmışım...aile şirketi ile başarılar dilemiyorum..

gene bir müridi ile karşılaşıp hayretler içinde kaldım. diyor ki, fetöcüler kendisini işe almamış 2011'de, alırız demişler almamışlar. darbeden sonra fırsat bu fırsat deyip suç duyurusunda bulunmuş. bişey elde edememiş. savcı kesin fetöcüymüş. bir insanı işe almamak suç değil, bişey elde edemezsiniz dedim. ne biçim hukukmuş! işte atatürk türkiyesi buymuş. ne alaka dedim. kopmuş bacağını göstererek bunun hesabını kim soracak dedi. bir gaflet andıydı; peki ne alakası var bununla işe almamanın diye sordum. sen bana türk hukukunu anlatıyorsun dedi. siz paris'te mi yaşıyorsunuz dedim. cevab vermedi. gene bacağını gösterdi, bunun hesabı diye bağırdı. sonra tazminat davası açayım beni işe almayanlara dedi. şaka gibi. laftan sözden anlamıyor. işe almayabilir ama ben tazminatımı alırım diyor. çalışmadığı iş yerinden tazminat almaya çalışan işçiyi ilk defa gördüm. cevap vermedim. sonra fetöye beddualar etti. gene atatürkçülere saydırmaya başladı. fetö yerleşirken atatürkçüler seyretmiş, bu sebeple tutuklanmalılarmış. bunu söyleyince ben kızdım artık. bu kadarı da fazla. insanların hapse girdiğini, genelkurmay başkanının bile hapse atıldığını ve bunu destekleyenlerin şu an meclis'te 1. parti olduğunu söyledim. tayyip erdoğan da kabul editör biz yaptık diyor hiç izlemiyor musun reisi dedim. gene bacağını gösterip bağırmaya başladı. bunun hesabını kim verecek! 15 yıldır devlet paramı ödemedi dedi. bunu 16 yıldır ülkeyi yönetenlere söyleyin beyefendi dedim. elbette kabul etmedi, edemezdi. peygamberden bile yüce haşmetli reis beyin hiçbir sorumluluğu yoktu. hırsız ecevit 100 milyar çaldı da ondan ödeyememişler dedi. (ecevit'e hırsız diyeni hayatımda ilk kez duydum.) ah içim şişti. aynı havayı solumaktan utandım. deprem mağduruymuş. deprem ecevit'in suçuymuş. atatürk bu ülkeyi kurarak kendisine kötülük etmiş. o olmasaymış bacağı bu halde olmazmış. hayır, insan yerine koyup 2 tane çaksan engelliye şiddet diye manşetlere düşersin. bu kişiyle, telefonda kendisine hesabınız terör örgütleri tarafından kullanılıyor diyenlere elleriyle evdeki parası ve altınlarını teslim ettikten sonra bankanın suçu diye dava açtığı için muhatap olmak durumunda kaldım. parası bankada bile değilmiş. neden banka suçlu diye sormadım. lütfen cehapeli elitler bu halkı küçümsemeyin. çok ayıp! reis seni destekliyorum. bu yiğitleri kuru soğana muhtaç ettin, kuru ekmeğe de muhtaç et. bundan sonra tüm oylarımı sana vereceğim.

muhalefetin göçmen sorunu konusunda üç maymunu oynadığı son dönemlerde ben de gavura vurur gibi mührü vurcam zafer partisine.zafer inananlarındır!

sussam gönül razı değil, konuşsam tesiri yok

eğitim bütçesinin artırılması, öğretmenlerin motivasyonunu artırabilir.

erken seçim istemiyor çünkü gideceğini biliyorsun. o yüzden en iyi bildiğin şeyi yapıp halkı birbirine karşı kutuplaştırmaya çalıştırıyorsun. ama yemiyor artık bu numaralar. sen ve saç fakiri bakanların konuştukça daha da gömülüyorsunuz. akılımız da var yüreğimiz de.#erdoğanistifa

(bkz: oo mesai baslamis herhalde)

i̇yi̇ parti'ye oy verip de hala hayat pahalılığından şikayet edenlere soruyorum: hanım hanımefendi, siz bu ülkeyi kim yönetsin istiyorsunuz?

türkiye'de son zamanlarda gerçekleşen ekonomik gelişmeler üzerine bir konferans düzenleyeceğiz. ekonomi uzmanlarının görüşlerini dinleyerek, gelecekte bizi bekleyen zorluklar hakkında fikir sahibi olacağız.

mevcut ön yargıları kırarak türkiyelileşmeye başlayan parti.türkiye genelinde oy verecek seçmen nezdindeki hdp'ye yönelik önyargılar ağır ağır kırılıyor ama asıl bahsetmek istediğim genetik olarak hdp çizgisinde siyaset yapan/oyveren yönetici/halk nezdindeki önyargıların kırılması.biz kavramı " doğunun seçim günündeki aykırı rengini" ifade etmiyor ilk kez. bu defa "biz kavramı" oldukça türkiyeli. biz kavramının birliktelik, bir kader ortaklığını , güzel günlere eşlik edecek bir gönül ortaklığını ifade etmeye başladığını görmek beni oldukça umutlandırdı.silahlara veda zamanı. "cemal bayık" böyle söyledi diye değil. hdp çizgisinde siyaset yapan türkler,işçiler, aydınlar, gençler bizzat söylediği için. bu defa devletin diliyle,argümanlarıyla değil,tam tersi bizzat beraber yürümeye başladığımız dostlarımız, yola bizimle devam edenerin, omuz omuza olanların arzusu bu şekilde olduğu için.elbetteki seçmenler nezdinde bdp içerisinde öcalan, pkk çizgisi legal siyaset içerisinde etkin yer aldı. ama artık bu ülkenin hak ve özgürlükler temelinde dayanışmasının söz sahibi olacağı ve diğerlerinin silahlıların, çatışmacıların bu söze uyacakları zaman geldi.ve belki de onlar "gönül rahatlığıyla" kardeşce yaşayacağımız günler adına silahlarını bırakacaklar.hdp'ye oy verenler birilerinin terörist dediğine oy vermiyorlar, terörist oldukları söylenen bu ülkenin umuduna, birlikteliğine,bütünlüğüne,renkliliğine, cinsiyetçiliğe karşı erkek egemensiz yönetime, tek kimlikçi ülkeye karşı ortak kimliğe oy veriyorlar.bu defa kürtler türkiyelileşmeye oy veriyor. ilk kez toplumun geniş kesiminin bölücü diyemeyeceği aydınlar, geniş kesminin hain olarak niteleyemeceği kesimler hdp'ye oy verecek ki bir bölünme kaygısı taşımayacağından şüphe olmayan bu renkler hdp çatısında kardeşlik değil eşit yurttaşlık siyaset yapmaya başladı.biz kavramı giderek, gerçekten biz olmaya başlıyor. chp'nin ulusalcı üstün , elitist "ben"i ile , mhp'nin türkçü,ırkçı,muhafazakar "ben"i ve akp'nin popülist ,ülkenin son 50 yılına hakim rantçı, haramzade "ben"i aşınmaya başlamıştır.70 milyon yurttaşın eşit hisselere sahip olduğu, 70 milyonun cefasını çekerek yükünü çektiği bu ülkenin sefasını eşit şekilde paylaşacağı günler yakındır.bu günlere dair umutları yeşerten bir koşunun bayrak yarışı, " deniz gezmiş'in koştuğu o yüz metreye ,yani yaşasın türk ve kürt halkalarının kardeşliği dediği o son ana gerisin geriye benzemektedir.halihazırda bir iç savaşsız bir koşu olacak bu ama. düşmansız ve ötekisiz. 80 döneminden farkı bu olacaktır.eskiden türk ve kürt halkı sosyalist zeminde bir araya gelmişti ama bu defa bu birliktelik her iki taraftan seküler, dindar, özgürlükçü liberal ve sosyal demokrat kesimleri kapsamaktadır.komünistler ötesi iletişim,buluşmanın en önemli ayrıntısı.hak ve özgürlükler temelinde bir buluşmadan bahsediyorum. güzel olan şu, geçmişin kötü günlerinin farkında olan kesimler bu defa birbiriyle eşit 2 yurttaş gibi konuşmaya başladı. saygılı ,seviyeli bir ilişki başladı yani. özelikle bu buluşmanın türk kimliğini yansıtan tarafıyla ilgili şunu söylemek istiyorum. kendini türk hisseden, bu ülkeye sıkı sıkıya bağlı ama aynı zamanda ülkesine karşı sorumluluk hisseden ve bu seçimde hdp'ye oy verecek sevgili eşim ve yakın arkadaşlarıma içten,çok içten teşekkür ediyorum.bu ülkenin temel sorunu, tarihsel bir uzlaşıya hiç bir zaman sahip olmaması.bir transeksüel ile dindarın, kemalist ile radikal dincinin, milliyetçi,ırkçı unsurlar ile kürtlerin,sünniler ile alevilerin ortak noktada buluşacağı bir uzlaşma zemini hiç bir zaman mümkün olmadı.turancıların veya bağımsızlıkçı kürtlerin siyasi zeminde görüşlerini teminat altına alan,ifade özgürlüğünü geniş, karşılıklı saygı ve hoşgörünün karşılıklı gösterileceği bir ülkeden bahsediyorum. ve bu bizim için" ı have a dream"'in kavır edilmesi.emperyalizm,kapitalizm gibi kavramlara,hazır düşmanlara sığınarak anlamaya çalıştığımız ve bizi bölmek istiyorlar refleksine başvurduğumuz bu uzlaşısız,kavgalı ülkenin asıl çatışmacı dinamiği tam olarak bu uzlaşmazlık kültürüydü. yani bu ülkenin deprem haritasıydı bu horgörülü zıt kutuplar.gezi parkının bu profesyonel vatandaşlığa kapı açtığını gördük. bugün hdp kadroları veya hdp'ye oy veren insanlar farkında mıdır bilmem ama, bence batının yüzünü hdp'ye, önyargılarına rağmen dönmesinin sebebi, gezi parkında ortaya çıkan o fotoğraftır.bizler kavga etmeden her şeyi tartışabileceğimizi, ortak bir kaç mesele karşısında ideolojilerimizi kenara bırakıp ortak bir şekilde hareket edebileceğimizi o gün gördük.o fotoğraf budur ve ne zaman görsem tüylerim diken diken olur.o fotoğrafdolayısıyla bu buluşmanın başarılı olması, bu ülkenin kaderinin değişmesi demektir.eşime ve yakın dostlarıma hep şunu söylüyorum. sizin yazmış olduğunuz bir anayasa türkiye' nin özgürlük anayasasıdır. kendi vicdanımdan şüphe edebilirim ama hak ve özgürlükler konusunda vicdanınıza güvenim sonsuz...aslında bahsettiğim gibi chp, mhp, hdp fark etmeksizin, birbirimizi anlayabileceğimiz bir zeminin mevcut olacağını da gezi parkı bize gösterdi.az önce bahsettiğim profesyonel vatandaşlık kavramı da bir taksiciye ait.yüzde 99 müslüman olan bir ülkenin dini kitabından bihaber oluşu gibi.yüzde yüz vatandaşının çok az kesimi açıp darbe anayasasını okumuştur.darbe anayasası bile olsa bizi bu vatan üzerinde buluşturan bu ortak dayatma metninde bile bulacağımız asgari hak ve özgürlükleri, amalı fakatlı yasaklara rağmen ötekilere sağlanan hakları doğru algılamış olsaydık,şuan tepemizdeki tiran kan dökmeye çalışmazdı.hdp , genetik ideoloji haritasının paramparça olmasına ve profesyonel vatandaşlık kavramının oturmasına vesile olacak partidir barajı aşarak.tek taraflı düşünmek doğru olmaz. selahattin demirtaş özelinde siyaset konusunda da yöneticiler profesyonel siyasetçi olma yolunda kendini geliştirecektir. sırf acıları törpülemenin,sırf militan olmanın,sırf nefretten nemalanmanın yerine hak ve özgürlükler konusunda radikal bir fedai olacak bireylere, özü,sözü muteber siyaset sanatçılarına ihtiyacımız var. selo başgan bu uğurda iyi bir örnek oldu. mevcut yargıları en arka sıraya sirayet eden muhafazakar,kemalist, milliyetçi damarları bir kenara bırakıp eşit,renkli ve adil bir ülkenin mimarları olma zamanıdır.ama geçmişin pasif yurttaşlığını sürdürürsek yine firavunlar, yine yezitler tek adamlık için, soygun düzeni için,yine askeri darbeler, yine olağanüstü haller ,yine savaşlar için kan dökmeye devam edecek.ermenlileri öldürdük. hrant'a kıydık. gayrı müslümlerin mallarını yağmaladık. solcu ve sağcı gençleri öldürdük. erdal eren'i astık, taylan özgür'ü, gün sazak'ı , aydınları, 33 eri, 33 köylüyü, 34 yurttaşı, sivili,askeri,gerillayı, aleviyi,bebeği,yediden yetmişe herkesi her şekilde öldürdük.ölenler ve kimlikleri değişti ama hep haramzadeler bizi yönetti. katillere dokunulmazlıklar verdik.bütün katliamları ırkı,dini,dili olmaksızın tüm cinayetlerin paydaşı olduk pasif vatandaşlığımızla.dün komünistti milliyetçi ile ölüm kalım savaşındaydık, sonra ermeni ve rumları ülkemizden kovduk,alevileri öldürdük, aydınları diri diri yaktık. soma'da 301 madencinin intiharını bir cinayet olmasına sebep olduk. ötekileri, ezilenleri, halkımızı yanlız bıraktık. sadece koltuğumuza oturup birbirimize küfür ettik.kemalist, ulusalcı seküler olmayana.milliyetçi, milliyetçi olmayana.cinsiyetçiler, tüm öteki kimliklere.genetik ideoloji kaynağımız sebebiyle duruşumuzu gayet sığ belirledik. vicdan meselesini duvara astık. tabi birileri çoktan kenara bırakmıştı ahlakı.bu ülkede 1915 yılından bugüne yaşadığımız yüzyıllık acılarımızla yüzleşememizin temel sebebi de buydu.profesyonel vatandaş olma zamanımız geldi, geçiyor bile.bilmediğimiz bir anayasanın değerlerini savunmak zorunda oluşumuz, sürekli değişmeyen üç maddeden başka ileri gitmeyişimiz, 4 yılda bir sandığa gidip önceden belirlenen adamlara(cumhuriyetin kadın erkek eşitlikçi ruhuna rağmen erkek egemen listelere ) oy verişimizin sebebi tek başına genetik ya da popüler ideoloji bağları değildi, bizler de pasif yurttaşlardık.geçmişin acılarını bir kenara bırakma zamanı geldi artık.hatırlanacaksa geçmişin kötü günleri, acılarımız yad edilecekse, ölenler anılacaksa, her iki tarafın hatalı olduğu bir savaşın paydaşları olarak omuz omuza ,yan yana analım bu kirli savaşın kurbanlarını...kardeşlerimizin isimleri mezar taşlarında yazılmasın. sokakların adının önüne şehit ünvanları verilmesin, birileri gece yarısı flaş haberleriyle "teslim ol çağrısına ateşle karşılık verdiği için " etkisiz hale getirilmesin.alacağımız tek duygu barışa olan umut olmalı.kardeş kardeşi öldürmedikçe bir savaş yoktur diyordu emir kustarica underground filminde. ve bizim ülkemizde kardeş kardeşi acının her şekliyle katletti. bu savaşı doğaya ve canlılara yönelterek ormanları yaktık, katırları öldürdük.savaş sürdü ve bu annelerimiz,babalarımız bunu çok istediği için oldu. savaşa ve savaşa dair bütün acılar barış için bir handikap olsa da " batıdan" yükselen ses, batıdan yükselen yeni umudu saygıyla selamlıyorum.bizler bu ülkenin kürt yurttaşları olarak " birebir" savaşın tüm boyutlarını yaşadık, yaşadıklarımız hiç bir acının devamı için referans gösterilemez, yaşadıklarımız bu savaşı,bu kırgınlığı bir barışla,güzle günlerle sonlandırmamamız için haklı bir sebep değil.hiç kimse benim gözyaşım diğerinden bir gram haklıdır diyemez. ama gözyaşının üzerindeki yarı hissesini üstlenerek ahlaki duruşunu geliştirebilir.mevcut önyargıları yıkmaları için daha şeffaf , daha özgürlükçü ve daha demokratik tavır sergilemelerini beklediğim partim.onlar da inanmaya başladılar. dün kadıköy mitingine gittim ve apo posterleri, pkk sloganları yerine "bembeyaz" hdp bayrakları yükselmişti bile. bunun sebebi mitinge gelen ötekilerdi. strateji değil bir tavırdı bence bu. ve oldukça etkileyiciydi.

https://www.sozcu.com.tr/…nda-emekli-olmus-2686348/--- spoiler ---emeklilikte yaşa takılanları eleştiren erdoğan 46 yaşında emekli olmuş.--- spoiler ---ya... neyse.

bulunduğu her ortamı geriyor, hep bir isyan, hep bir memnuniyetsizlik. dahil olduğu her alanda en büyük vatansever kendiymiş gibi davranıyor bu da onu bağnaz bir birey olmaya sürüklüyor.ümit hocam sen siyaset yapmıyorsun kusura bakma. provokasyon ortamı oluşturarak insanların zaaflarından faydalanma peşindesin.

yigit bahtsiz olurmuş taçsız, tahtsız olurmuş. namertlerin adı çok mertler atsız olurmuş.-fahişeler vardır, namustan bahseder. kanaatini ve kalemini satmışlar vardır, vicdandan dem vurur. vurguncular vardır, ağızlarından fazilet sözü düşmez. çifte pasaportlular vardır, vatan diye haykırır. palikaryalar vardır, kahramanlık iddia eder. bazı iyi niyet sahipleri de bunların hepsine inanır. gel de bu insanların arasında huzur içinde yaşa. - h. nihal atsız-bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve aşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır.-dün sultanlara taptığı zannolunan bu millet, milli mevcudiyetini tehlikede görünce bir kumandanın emri altına girmiş, hayatını ortaya atarak istiklalini ve istikbalini kazanmıştır.vaktiyle bir atsız varmış.. var olsun!

çok güzel bir cümle kurdu, özlem zengin hakkında."kadın haklarını içselleştirememiş erkekler yetmedi, bir de seninle mi uğraşacağız?" dedi. anlayacağını zannetmiyorum hanımefendinin. bakışları bile korkunçlu, dışarıda görsem uzak durmak isteyeceğim insanlardan özlem zengin. içim ürperdi.

kemal kılıçdaroğlu hangi ilçede miting yapacak?

sinemada komedi filmi izlemeyi tercih ediyorum.

seçim öncesi akıllı stratejisini seçim sonrasında da incelikle devam ettiren, türkiye'nin tam bir kaosa sürüklenmesinin önündeki tek engel olan akl-ı selim parti. seçimden sonra eğer diğer partiler gibi kendi kısa vadeli tikel siyasi çıkarını düşünerek tavır alsaydı şu an akp "bu muhalefetten bir bok olmuyor gördünüz" diyerek erken seçime yürüyor ve tek başına gelerek ülkeyi iyice rayından çıkarıyordu. allahtan chp, önce tam bir demokratik restorasyon için muhalefet kapısını zorladı, şimdi de ilkeleri, sözleri ve vaatlerinden vazgeçmeden yapıcı bir müzakere yürütmeye çalışıyor, bundan da sonuç alamazsa seçimde akp'nin "bu muhalefetten bir bok olmuyor" argümanını elinden alarak yarışacak ve olası tekrar seçimi chp'nin demokrasi ve ekonomi üzerine vaatlerinin oylanacağı bir referanduma çevirmeye gayret edecektir.

(bkz: #68265164)

filmi çekilmesi gereken bir hadise kardeşim adamlar 2 bine hallederken siz niye 7 bin istiyorsunuz vay anasını sayın seyirciler iş sanırım fatih'in istanbul'u fethettiğinde istanbul halkının vatikan papazı göreceğimize müslüman sarığı görürüz muhabbetinin tersi yönde ilerleyecek muhtemel gelişme müslümanlar artık vatikan dan hac seferleri düzenlemesini talep eder hale gelecek edep haya kalmamış

fransada kaç tane gazete ihanet içine girdi, kaç tane yayın organı suç işleyen teröristleri övdü, propagandasını yaptı, terör oluşumunun içerisinde yer aldı. birazda söyle bakalım olaya. orda yaşanan terör olaylarının faillerini yani işidi öven bir yayın organı veya finansman sağlayan bir özel şirket varmıymış acaba. tanım :hedefteki cumhurbaşkanımızdır.

be ara ülkeyi üzerine geçirmiş? baya geliştirmişler kendilerini. ruhum bile duymadı.

dokunulmazlıkları da kaldıracaktır. o nedenle bu konuda atıp tutan arkadaşları sakin olmaya davet ediyorum. kendi yargısını yavaş yavaş oluşturuyor adam, 1-2 sene içinde ele geçirmediği tek bir mahkeme kalmayacak. o gün çıkıp çok büyük delikanlılık yapıyormuş gibi "dokunulmazlıkları kaldırıyorum" diyecektir.ne demişler, minareyi çalan kılıfını hazırlar. diyeceğim o ki, bu dokunulmazlıkları kaldırmıyor argümanına çok sarılmayın, kaldırsa da başına bir şey gelecek en son adam olur zaten.

polisin 12 eylülcü tutumuna destek çıkarak yüzüklerin efendisindeki galladriel'in yüzüğü çıkartamamış hali gibi olan lider. not; çok derin laf ettim lan sanki, şimdi gidip bu konuda biraz düşüneceğim.

o degilde bugun yaptigi konusmadan sonra kendisini en siddetli alkislayan binali yildirim ' in esi olmustur. teyzede resmen chp ' ye katilip, rozet takmis turbanli teyze sevinci gordum.surdan gorulebilir: https://youtu.be/qzlg8u0kns8?t=1542alkisladiktan sonra, ellerini gobeginde birlestirmesi ayri bir tatlis. her an devlet bahceli ' ye donup "bahceli kiz, bu beyfendimiydi ssk'da memur olup, bizim kizla tanismak isteyen ? " diyecek gibi durdu.

başbakanlık hayalleri suya düştüğü icin masadan kalkmis bencil sinsi siyasetçi. aklında basindan beri imamoglu'nu aday gosterip 2 senelik surec sonrası parlamenter sisteme geçtikten sonra başbakan olmak vardı bu sayede başbakanlıkta en büyük rakibi olan imamoğlu kendisinin karşısına çıkamayacaktı. ulan kılıçdaroğlu siz meclise girebilin diye fedakarlığın aga babasini yapip bir suru chp milletvekilini iyi partiye transfer etmisti. nankorsunuz.

güne pharmaton ile basliyordur

açılımının (bkz: arap kalkınma partisi) olması gerektiğini düşündüğüm partidir.

bu hafta düzenleyeceğimiz toplantıda yerel yönetimlerle ilgili konuları ele alacağız. katılımcıların sorunlarını dinleyerek çözüm önerileri geliştireceğiz.

diablo 2023 verilerine gore stamina bitmis, mana bitmis, health %1.allah seni basimizdan eksik etmesin reis, daha yuce karpuz kesecektik.

bugün verdiği röportajda demiş ki:"yıllardır söylüyorum. ki bunu kamuoyu önünde de söyledim. kişi endeksli bir politika asla doğru değildir. 100 yıllık bir parti bir kişiye asla teslim edilemez. hiç kimse "kemalci" olmasın. ama hepimiz demokrasiden yana, emekten, alın terinden yana, haktan hukuktan adaletten yana olmalıyız. chp 100 yıllık tarihinde kurumsal rüştünü ispat etmiş bir partidir… chp'de kişi endeksli bir politika olmaz…"chp, senin tüm çabalarına rağmen tekrar kemalci olacak. ama o kemal, sen değilsin.etrafındaki atatürk düşmanlarını da al, defol git şu partiden.

siyasette şeffaflık ve hesap verebilirlik çok önemlidir. politikacıların halka karşı sorumluluklarını yerine getirmesi ve aldıkları kararları açık bir şekilde açıklaması gerekmektedir. aksi takdirde güven krizi oluşabilir.

siyaset arenasında dönen dolapları görmemek imkansız. her gün farklı bir skandal, farklı bir yolsuzluk haberleri. eyy siyasetçiler, ne zaman milletin güvenini kazanacaksınız?

#149039070

sorsan trolleri çok derler ama bugün sol frameden düşmüyor çünkü gelen giden vuruyor adama.

yarın iş toplantısında proje sunumum var. sunuma katılacak olan yöneticilerin dikkatini çekebilmek için slaytlarıma renkli grafikler eklemeyi planlıyorum.

çözüm odaklı, işe yarar, elle tutulur, düşündürücü bir konuşma yapmıştır.bence meydandaki millet kılıçdaroğlu'nu dinledi ve anladı. bizim buradaki gerizekalılar ise halkı fakir, devleti beli bükük görmek isteyen; çözüme, akla, mantığa karşı akp'li taklidi yapan fetöcü tipler. o nedenle konuşmaya karşı çıkıyorlar. kendilerine mesajla iyi dileklerimi iletiyorum. selam gençler. <3

deniz baykal gibi hiç bir işe yaramayan ve yaramayacak bir adamın hala bu partide olması en somut örnek, malum parti için çok fazla örnek de verebilirim ülkede beni temsil edebilecek ya da yakınından geçen bir parti yok. ama bir taraf kazanmasın diye de bunlara oy veremem kusura bakmayın. ikiside aynı bok birisi güya sol birisi güya sağ hepsi para peşinde…

önce cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın açıklama yaparken vali ali yerlikaya'dan bilgileri aldığını (özellikle belirtti 2 kere vali diye tekrar etti ) söyleyip iç işleri bakanı süleyman soylu'dan hiç bahsetmemesi, sonrasında olay yerinde açıklamanın cumhurbaşkanı yardimcisi fuat oktay'dan gelmesi o sırada süleyman soylunun tripli olması iktidar tarafında bir sorun olduğunu düşündürdü bana.yakın zamanda biri affını isteyebilir

sufle tarifisufle tarifini arkadaşım nihal yapmıştı, çok beğenip tarifini aldım. ev halkından da tam not alınca bu tatlı evimizin sık yapılanları arasına girdi. sizin de seveceğinizi düşünüyorum. yapımı çok pratik, herkesin kolaylıkla yapabileceği bir sufle tarifi.sufle tarifi'nin malzemeleri3 tane yumurta (yumurtalar büyükse 2 tane kullanabilirsiniz)80g bitter çikolatayarım su bardağı un50 g tereyağıyarım su bardağı şeker (biz çok tatlı sevmediğimiz için 3 yemek kaşığı kadar kullandık)1 çimdik tuzsufle tarifi'nin yapılışıçikolatalı sufle yapmaya başlamadan önce ilk olarak fırını 220 derecede çalıştırın.tereyağını teflon teflon tavada kısık ateşte erittikten sonra çikolatayı ekleyin ve karıştırarak eritin. eridikten sonra ocağı kapatarak unu ilave edin ve iyice karıştırın.ayrı bir kapta yumurta ve şekeri karışım beyazlayana kadar çırpın. şeker tadının ön plana çıkması için tuzu ekleyip çırpın.çikolatalı harcı ilave ederek mikserle tekrar çırpın. hamurumuz hazır.sufle kaplarınızı ya da ısıya dayanıklı küçük kaplarınız varsa içlerini yağlayarak hamurdan eşit şekilde hepsine paylaştırın. bu ölçülerle ben 3 kap sufle elde ettim ancak sizin kullandığınız kalıpların büyüklüğüne göre bu sayı değişecektir.daha önceden fansız çalıştırdığınız ve ısıttığınız fırında 7-8 dakika da sufleniz hazır. eğer kalıplarınız büyükse 8 küçükse 7 dakika pişirmenizi tavsiye ederim.fırından aldıktan sonra bir kaç dakika ilk sıcaklığının geçmesini bekleyin sonra ister tabağa çevirip ister kaseden yiyebilirsiniz.kabınızı yağlamışsanız yapışmayacaktır. folyodan sufle kapları var onları da kullanabilirsiniz, onlarda da suflenin çok rahat çıktığını göreceksiniz.kaynak: nefisevyemekleri.com

son günlerde gelişen ekonomik durum hakkında fikrin ne?

biz de seni seviyoruz başkanım.

bugün iş yerinde çok yoğun bir gün geçirdim. patron herkesi deli gibi koşturuyor.

önümüzdeki günlerde yapılacak olan seçim konferansı çok kritik. lütfen tüm vatandaşlar oy kullanmaya özen göstersin.

merdan bey'in dediği gibi 2015'ten 2021'e nasıl gelecek ne zaman gelecek heyecanla bekliyoruz. hala gelemedi.

gerçek bir türk milliyetçisi gerçek bir börüdür.yanındayız hocam vurduğun yerden ses geliyor acıma ver küsküyü bu vatansız çök yalamalarına.

kavga dövüş içinde geçen mahalli kongreler ve üst yönetimin öz eleştiri ve aksiyon eksikliği nedeniyle yerel seçimlere 6 ay kala darmadağın ve kontrolsüz bir görüntü içinde olan ana muhalefet partisi. ismail saymaz'ın harika ifade ettiği şekilde:“chp bir çekim merkezi olmaktan çok, mahallede kız verilmeyecek kavgalı ev haline geliyor.”

(bkz: atatürk'le sorunu olanlardan oy istemiyoruz)

sabih kanadoglu'na gore misyondan ciktigi icin tarihin affetmeyecegi parti

mansur yavaş reaktiftir, ekrem imamoğlu proaktiftir.ekrem imamoğlu yurt sorununu zamanında tespit edip bu konuda çalışmalara başladı. ve avrupa standartlarında inşa edilen 3 yurdu öğrencilere sundu. diğer başka yurtların da inşaatı sürüyor.mansur yavaş ise ankara'da yurt sorunu olduğunu öğrenciler açıkta kalınca fark etmiş olmalı. kiraladığı otel odalarının yatak sayısını arttırarak, onlara kendilerine yurt bulana kadar yatacak yer sağladı.yani mansur yavaş her işte olduğu gibi burada da yara bandı belediyeciliği yaptı. ekrem imamoğlu ise istanbul'un her kronikleşmiş sorununa olduğu gibi yurt meselesine de cerrahi müdahale ile yaklaştı.iki belediye başkanının işsizlik konusundaki yaklaşımı da bundan farklı değil. mansur yavaş ihtiyaç sahibi işsizlere gıda ve nakit yardımı yapmaya çalışırken belediye bütçesi el verdiğince; ekrem imamoğlu bölgesel ve mobil istihdam ofisleri kurarak onbinlercesine iş bulmaya çabalıyor.mansur yavaş'ın sorunlara çözüm bulmaya çalışan gayretini beğeniyorum. ama ekrem imamoğlu'nun sorunlara bakışı, onlara yaklaşımı ve köklü ve yapısal çözümler getirmeye çalışması çok başka.

türkiye'de sosyal demokratlık alevilerin tekelindeymiş de haberimiz yokmuş. şurası açık ve net alevilerin içindeki mezhepçilerin oranı sünnilerin içindekilerden kat kat fazla. akp'lilerin cami çıkışı poz vermesi gibi cemevlerinde boy gösterirse belediye başkanları mezheplerinden haberimiz oluyor ister istemez. alevilerin oyu bir partiye tapulu değil, olmaması da lazım. aman genel başkan bizden olsun yoksa oy vermeyiz tehditlerini bir kenara bıraksınlar da parti kursunlar bakalım kaç oy alacaklar. en kötü chp'nin aldığı %20-26 arası oyu alırlar rahat olsunlar.

akp'li olmasin yeter, gerisi kendiliginden gelir.

son dönemde türkiye'de artan çocuk istismarı vakaları hakkında neler düşünüyorsunuz?

okulda öğrendiklerimi ekonomik açıdan değerlendirmek istiyorum.

bence yalniz birakalim butun bu iktidar tayfasini, paralarini koltuklarini borsalarini sirketlerini ne varsa birakalim kendi dayanismamizi kuralim, bunlar gidene kadar dayaniriz.

drej ali'nin kankası, abdullah çatlı'nın yol arkadaşı. bizi akp'den kurtaracak he mi?

sadece son 6 ay sussaydı önümüzdeki seçim cb olabilecek bir siyasetçi idi.

toplantıda alınan kararlar doğrultusunda hızla harekete geçtik. planladığımız projelerde ilerlemek için adımlar atmaya başladık. başarıya ulaşmak için kararlı ve motive bir ekip olarak çalışmaya devam edeceğiz.

istersem doları düşürürüm ilüzyonu ile halkın üzerinde deneme yanılma bir şeyler denemektedir. zira kalıcı olarak doları 10un altına bile indiremedi buradan da anlıyoruz artık ne kadar etkisiz olduğunu.ilüzyonla seçim kazanılmaz, iktidarının sonuna geldi bu saatten sonra seçim kazanması sürpriz olur. tam bir fiyasko artık, neye el atsa çürüyor. yürüttüğü yanlış politikaları onarmak için örneğin kaçak sığınmacıları kesin ve net, her ne olursa olsun geri yollayacağız, halkın yararı için bu elzemdir diyemeyen muhalefet sayesinde bu günleri görebildi olan yine halkına oldu.

bükemediğin bileği öpeceksin. bu adam sefirdir biat edin.

--- spoiler ---dün denizli’de iki tgb yöneticisi sabah saatlerinde, okulda sınavına girerken göz altına alınmıştı. gerekçe erdoğan’ın 8 haziran günü denizli’de olacak olması idi. bugün de akp’nin göz altı terörü hız kesmeden devam etti.yaklaşık 1 saat önce, tgb bürosundan” bütün kaleler zapt edilmedi biz variz” yazılı pankartı açıp, tayyip erdoğan’ın denizli’ye gelişini basın açıklaması yaparak protesto eden tgb’liler adına il yöneticisi bora çelik basın açıklaması gerçekleştirdi. çelik; “iki gündür denizli’de olağanüstü hal ilan edilmiştir. emniyet gözaltına almak için kaskı olmadığı gerekçesi ile gibi komik sebeplerden gözaltılar yapmıştır. bu akp nin faşizmi olduğunu ve bu faşizme geçit vermeyeceğiz ve tayyip erdoğan denizliden gidene kadar eylemlerinin devam edecek.” dedi.ardından 2 tgb yöneticisi daha kanunsuzca polis tarafından göz altına alındı. üzerlerinde yapılan aramada çıkan pankart polisi şaşırttı. polis pankartı açtığı zaman “pankartta birşey yok dedik dedik inanmadiniz.” yazısıyla karşılaştı.hız kesmeden devam eden göz altılarda gençlerin üzerinde çıkan pankartlarda “oğlumbak git” , “bu da mı gol değil” , “kek’imizi beğendiniz mi?” , “bu topraklarda mustafa kemaller yenilmez!” , “denizli kazan siz kepçe asıl pankart nerede?” yazdığı öğrenildi.tgb’liler asıl pankartın henüz açılmadığını kamuoyuna duyurdu.son edinilen bilgilere göre toplam göz altı sayısının 10'a çıktığı belirtildi.--- spoiler ---

altılı masa ne boşmuş beee ah kk ah

kemal kılıçdaroğlu'nun çevre ve iklim konularındaki görüşleri geniş detaylarla incelenmeli.

hava o kadar güzel ki, dün gece yıldızları izlerken huzur buldum.

devlet destekli kültür etkinliklerine yeterince kaynak ayrılmıyor.

partinin temel sorunu sözde ortanın solunda konumlandırılmasına rağmen kendi içinde son derece senktretik bir yapıya sahip olmasıdır. türkiye yarım asır önce çok partili demokrasiye geçmiş olsa da cumhuriyet halk partisi hala tek partili dönemde olduğu gibi pek çok görüş ve sınıftan insanı bir arada barındırıyor. özellikle belediye başkanlarının özgeçmişine bir bakacak olursak kimi merkez sağdan kimi ülkü ocakları'ndan kimi soldan geliyor. aynı şekilde parti yöneticilerinin de bir kısmı sağcı, bir kısmı solcu, bazısı sadece laik, bazıları ise ulusalcı kanattan. böyle bir yapıdan ne ilkeli siyasetçi ne de bir dava adamı çıkar... bu yapı yalnızca siyasetin nimetlerinden faydalanmak isteyenleri içinde barındırır. onlar da bir sağcılara yaranmaya çalışır bir solculara... kimseyi de memnun edemezler.oysaki seçmen netlik ister, her kafadan bir ses çıkmasını değil. cumhuriyet halk partisi bu haliyle yalnızca muhalefeti oyalıyor ve her geçen gün durumu daha da kötüye giden türk halkının kurtuluşunu geciktirmekten başka bir işe yaramıyor.duruşu, davası olmayan siyasi parti olmaz.

çok güldüm. boynuz kulağı geçmiş resmen. iyi şeyleri kendine, kötü şeyleri başkasına mal etme yöntemini erdoğan'a uygulamış. ekonomi ben varken iyiydi, ben gidince kötüleşti demiş. hahaha. yalan mı? üstelik reis de, benden izin almasa yapabilir miydi türünden konuşup başarısını onaylamış oldu.

fetö nedir fettöş dediğim için üzerime yürüyenler oldu kantinde. silivride filandırlar umarım.

mülteci kozunuda sahaya sürerek avrupa'da kısa süreli panik yaratmış dünya lideridir.eğer bu hamlesi boşa çıkarsa suriye politkası tamamen zora girecektir. avrupa önlemlerini almadan türkiye'de ne kadar mülteci varsa toplanıp avrupa sınırına koyulmalıdır.

ataturk un kurdugu partide , turkler ermenileri katletmistir diyen pkk destekcisi sezgin tanrikuluna bile yillardan beri iki cift laf soylemeye yetkisi,feraseti,casareti olmayan kaypak adamin tekidir..akp koltugunu son 10 yılda bu adam sayesinde korudu.. ya hu ulke her anlamda patlamış vaziyette. ekonomi bitik,multeciler vatani isagl etmis,hirlisi hirsizi sapigi teroristi milyonlarca afgani pakistanlisi elini kolunu sallayarak geziyor.. bu secimler ömrünün son demlerinde olan bir adamin dusuncelerine teslim edilemez. dunya yikilsada kilicdarogluna oy vermeyecek milyonlar var bu ulkede.hala bu riski gormemek resmen vatana ihanettir.milletin sabri filan kalmadi,chp de atatürkçülük de kimsenin tekelinde degil. istemiyoruz bitti gitti.

bugün yine trafikte kıvranırken, sürücülerin ne kadar sabırsız ve saygısız olduğunu bir kez daha fark ettim. herkes acele, kimse kimseye yol vermek istemiyor!

erdoğan sonrası pekala kritik bir noktada olma potansiyeli var, çünkü anadolu oylarını toplayabilecek bir parti. türkiye'de siyaset muhafazakar olanın kazandığı bir düzlemde. bu vakitten sonra tr'de gelen iktidar gideni aratır. her yeni gelen iktidar partisi bir öncekinden daha radikal ve gerici olacak. 2002-2007 arası akp tr'deki son özgürlükçü iktidardı zaten. kaldı ki öyle imaj çizerken arkaplanda devleti o dönemde nasıl ele geçirmeye başladıklarını, "akp eşittir devlet" algısı yaratmaya çalıştıklarını biliyoruz.türkiye'nin bu gerici iktidarlardan kurtulmasının tek çaresi iki muhafazakar partinin birbirinin oylarını bölmesi ile seküler partinin başa geçmesi, ancak ben türkiye'de hiçbir zaman iyi şeyler olmadığından dolayı böyle bir senaryonun gerçekleşeceğini sanmıyorum.

kararı vermek o kadar kolay değilmiş meğer! bugün dondurma yemek için 10 dakika dükkan önünde kararsız kaldım. sonunda klasik çikolata-karameli tercih ettim tabii. sizce en iyi dondurma çeşidi hangisi?

görevden alınsın, yerine kayyum atansın.

iki farkli gülüş/tebessüm etme şekli var. dede'nin bir konu hakkinda samimi olup olmadigini bu gülüş/tebessüm şeklinden anlayabilirsiniz.

ben de zaferperver olmadan önce ümit özdağ akp'yi eleştirirken ne güzel konuşuyor adam diyordum, muhalefeti eleştirmeye başladığını duyduğumda "yawww yürü git" deyip geçiyordum. ancak muhalefetin her saçmalaması sonrası adamın biraz daha haklı olduğunu görmeye başladım. daha sonra farkettim ki bu adamın arkasına bir güç gerekiyor, öncelikle isteklerini hiçbir partide bulamayan muhaliflerin destek atması lazım. havuz medyası izlemekten düşünce yetisinde sorun oluşan akplilerin oyunu almak kolay değil. (bkz: ümit özdağ'ın akp'li ihtiyara verdiği ayar) zaten sosyal medya ve ekşi sözlük gibi yerlerde çok azlar. tv'lere çökülmesi sebebiyle o kitleye ulaşmak çok büyük sorun. arada devasa duvar var. tv o kitle için en önemli eğlence aparatı. unutmayın cem uzan bir kanal sayesinde kısa sürede %7,25 oy aldı. akp'ye niye muhalefet yapmıyor diyorsunuz. tarafsız olarak bakarsanız ümit özdağ'ın akp eleştirileri çok ağırdır. yakında çocuklarınızla bulgaristan sınırına kaçacaksınız diyor adam, akp'ye katılan milletvekili için "keşke ölseydi de şerefli bir asker olarak kalsaydı" diyor, "ülke işgal ediliyor türk milleti vatansızlaştırılıyor" diyor ama taraflı olduğunuz için duyamıyorsunuz. bir çok insan için akp'nin konuşulacak bir şeyi kalmadı. burada yapılan akp eleştirileri denize yazı yazmaktan farksız. akp-mhp kitlesi zaten buralarda değil. https://strawpoll.com/polls/3rnypqo3zye/resultsümit özdağ'ın tv'lere çıkartılmaması sebebiyle ulaşabildiği kitle genç ve sosyal medyada olan kişiler. dolayısıyla bir değişim isteniyorsa öncelikle bu kitlenin ümit hoca'ya güç vermesi ve sesini artırması gerekiyor. dolayısıyla bence barajı aşabilecek seviyelere geldiği görülürse, destek artmaya devam edecektir. ve muhalefeti de eleştirdiği için üstelik pkk-fetö karşıtı olduğu için akpli oylar için kormayacakları bir alternatif olacaktır ve medya bir yerden sonra görmek zorunda kalacaktır. ilk aşamada baraj için 4-5 milyon oy yeterli. buradan ümit başkan'a bir öneri vermek istiyorum, *bilinen bir tv kanalını almak zor ancak bir gazete alınabilir. her ilçe başkanı kahvehanelere senin söylemlerinin de olduğu gazeteleri her gün bırakacak. biraz renkli, biraz güzel kadınlı fotolar da olacak. dayılar akşama kadar çevirir çevirir okur. seçim şuna doğru gidiyor. chp kitlesi sesini çıkarmadığı için kılıçdaroğlu kendisini dayatarak başkan adayı olacak. bu senaryonun olduğu 2 kişilik seçimde büyük ihtimal kaybedecek. ancak mansur yavaş aday olmuyorum derse oraya 3. alternatif olarak ümit özdağ yazılacak. işte o noktada ümit özdağ'ın üst tura kalması çok büyük ihtimal dahilindedir. ve tayyip karşısında şansı kılıçdaroğlu'ndan çok daha fazladır. üstelik bilinilirliği de artacaktır. bence birkaç ay içinde mansur'dan ses gelmezse adaylığını gecikmeden yapıştırmalı. bunun bir reklam getirisi olacaktır. akp tarafından kuruldu, büyük proje vs diyen einstein'lara özel üç soru, 1- neden havuz medyasında zafer partisi ve ümit özdağ'ı göremiyoruz? 2- neden akp finansal destek vermiyor da 3,5 milyon lira bağış toplamış, ümit hoca kredi çekmiş vs kuruş kuruş harcamaya çalışıyor parti. 1 ev parası değil. 3- neden afişleri vs toplatılıyor? "adam o kadar konuşuyor içeri atmıyorlar" diyen einsteinlara özel. ümit özdağ dokunulmazlığı olan bir milletvekilidir. neden ümit özdağ? (bkz: #144125039)

7 göbek tüm sülalemin gönülden bağlı olduğu parti.partiyi kastediyorum tabi ideolojisini. yoksa kemal ya da şu anki piyonları değil.ben bu şekilde devam ettiği müddetçe asla bir daha oy vermem. netice de ben koyun değilim. memnun değil isem oy vermem. akplilerden ne farkımız kalır ki yoksa ?gerçekten ülkesini seven, çağdaş kadrolar ile dolmasını diliyorum bu partinin. çünkü cumhuriyet halk partisi bu ülkenin sigortasıdır.

akyaka'daki kamp alanında doğayla iç içe olmak istiyorum. kamp yapmak benim için huzur demek.

komşumuzun köpeği kaçmış, yardım etmek için sokak sokak arıyoruz. yakalamayı başardık ama sahibine nasıl ulaşacağımızı bilmiyoruz.

samanyoluhaber diye bir internet sitesi var. www.samanyoluhaber.com olan adresi 29 temmuz 2003'te alınmış. ama bu tarihten beri yayında değil.sitenin "arşiv" kısmına baktığımızda gidebileceğimiz en eski tarih 1 ocak 2006 olarak gözüküyor.http://www.samanyoluhaber.com/bugun.htmlburadaki menüde bugüne en uzak yıl olarak 2006 seçilebiliyor. 2006'da recep tayyip erdoğan başbakan.bugün, 6 mart 2009, recep tayyip erdoğan hâlâ başbakan. haber sitesinde ulaşabildiğimiz en eski tarihin üzerinden 3 seneden fazla zaman geçmiş. bu 3 senelik zaman zarfında takdir edersiniz ki tayyip erdoğan hakkında bir sürü haber yapılmıştır. değil mi?türkiye cumhuriyeti başbakanı recep tayyip erdoğan hergün konuşuyor, her gün haber oluyor. konuşmasa bile, hergün onunla ilgili bir haber çıkıyor.kemal kılıçdaroğlu ise tayyip erdoğan'a göre daha az bilinen bir isim. yakın zamanda adı sıkça duyulmaya başladı. hepsi bu.şimdi sıkı durun, buradabir google araması yapacağız.samanyoluhaber sitesinde recep tayyip erdoğan ve kemal kılıçdaroğlu hakkında kaç kez haber yapılmış, her ikisinin de isimlerindeki özgün kelimeleri kullanarak arama yapacağız.önce recep tayyip erdoğan ile başlayalım.2003'den beri türkiye cumhuriyeti başbakanı olan, haber sitesinin görebildiğimiz en eski tarihli haberi yayınlandığında da, şimdi de başbakan olan, recep tayyip erdoğan hakkında google'ın bize verdiği sonuç, anahtar kelime "tayyip" ile: 30600http://www.google.com.tr/…:samanyoluhaber.com&meta=son yıllarda yıldızı parlayan, adı yeni yeni duyulan, recep tayyip erdoğan'a göre daha az bilinen kemal kılıçdaroğlu hakkında haberler, aranan kelime "kılıçdaroğlu" ile sonuç: 39100http://www.google.com.tr/…uhaber.com&btng=ara&meta=bir de klasman dışı olarak kadir topbaş hakkındaki haberlere bakalım, anahtar kelime "topbaş" ile sonuç: 3070http://www.google.com.tr/…:samanyoluhaber.com&meta=diyecek söz bulamıyorum.(bkz: samanyoluhaber/@tabudeviren)

hanginiz yalancı meral hanım?--- spoiler ---hdp, bizim açık olarak söylemediğimiz ortağımız.https://twitter.com/…tatus/1657092059528847395?s=20--- spoiler ---

yarın iş görüşmem var, heyecanlıyım. umarım her şey yolunda gider ve olumlu bir geri dönüş alırım.

hadi dışarıda buluşup bir kahve içelim.

hükümetin telekomünikasyon şirketlerine getirdiği vergiler tüketici fiyatlarını yükseltiyor.

(bkz: dedeye sahip çıkalım)(bkz: zoomdan çıkmış yangın)

büyükler denize girerken leğende serinleyen çocuklar gibi, tek başına iktidar olmuş yine, tebrik ediyoruz.

şu korona virüs günlerinde bizlere yalan haberler verdiklerini unutma. ekonomi düzelsin diye avm’leri açtıklarını unutma. para için sağlığımızı değersizleştirdiklerini unutma.birkaç şehidimiz var dememiş miydi zaten reis? bizler de vatandaş olarak birkaçız işte.sizin üzerinizde ah var ah. beddua var sizin üzerinizde.

hdp'nin seçim stratejileri tartışma yaratıyor.

özgür özel’in tadacağı muhtemel ilk yenilgiden sonra nasıl anılacağını merak ettiğim chp eski lideri.