instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
2
996
output
stringlengths
1
961
type
stringclasses
9 values
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The reaction to the initiative so far gives rise to hopes that the proposed front can be in place before January," the report added.
Girişime bugüne kadar gelen tepkiler, önerilen cephenin Ocak ayından önce kurulabileceği yönündeki umutları artırır nitelikte." deniyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The stakes are potentially staggering.
Girişimle ilgili potansiyel olarak sarsıcı rakamlar söz konusu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Ivanov told Albanian authorities that if European countries fail to take decisive measures against heroin trafficking, criminal groups will make as much as $500 billion per year.
Ivanov Arnavut makamlarına, Avrupalı ülkelerin eroin kaçakçılığına karşı kararlı tedbirler alamamaları halinde, suç örgütlerinin eline yılda 500 milyar dolar kadar para geçebileceğini söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Albania "is one of the first countries that feels the consequences of this traffic, because the known corridor along Turkey, Bulgaria, Macedonia and other Mediterranean countries makes Albania one of the first countries that encounters this traffic", Ivanov added.
Ivanov, "Arnavutluk bu trafiğin sonuçlarını hisseden ilk ülkelerden birisi, zira Türkiye, Bulgaristan, Makedonya ve diğer Akdeniz ülkelerinden geçen bilinen koridor, Arnavutluk'u bu trafikle karşılaşan ilk ülkelerden birisi haline getiriyor." diye de ekledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Mlloja said this agreement on fighting drugs "is a plus" for Albania, especially as it remains described in international reports as a country with "penetrable" borders.
Mlloja, uyuşturucuyla mücadele konulu bu anlaşmanın, başta ülke uluslararası raporlarda sınırları "delinebilen" bir ülke olarak geçmeye devam ettiği için, Arnavutluk için "bir artı" olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Pristina authorities have always expressed their readiness and determination for an un-compromised fight against narco-trafficking," Mlloja says, adding that these authorities could said as much to Ivanov himself.
"Priştine makamları, uyuşturucuya karşı tavizsiz bir mücadele ortaya koymadaki hazırlık ve kararlılıklarını her fırsatta dile getirmiştir." diyen Mlloja, bu makamların bunları Ivanov'a da söylediklerini de ekledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
But Ivanov excluded Pristina from his tour.
Ancak Ivanov bu geziye Priştine'yi katmadı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"There are about 375 drugs cartels that supply Europe and Russia.
Arnavut televizyonu Alsat tarafından aktarılan sözlerinde Ivanov, "Avrupa ve Rusya'yı besleyen yaklaşık 375 uyuşturucu karteli bulunuyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Each of them has its own logo and stamp.
Bunların her birinin kendi logosu ve damgası var.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
We see Albania as a transit country of drugs towards the European countries.
Arnavutluk'u, Avrupa ülkelerine giden uyuşturucunun bir geçiş ülkesi olarak görüyoruz.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Russia has not recognised Kosovo independence, but according to data from the partner services, there is some preparation of narcotics there, which is later divided into portions and sold," Albanian TV Alsat quoted Ivanov as saying.
Rusya Kosova'nın bağımsızlığını tanımadı, ancak ortak teşkilatlardan alınan verilere göre, orada bir miktar uyuşturucu hazırlığı yapılıyor ve bu maddeler daha sonra kısımlara bölünüp satılıyor." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Co-operation will include exchanges of information, planning attacks on criminal groups, and co-ordinating the joint work of respective agencies.
Söz konusu işbirliği bilgi alışverişi, suç örgütlerine saldırılar planlama ve ilgili dairelerin ortak çalışmasının koordinasyonunu kapsayacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
EU counterterrorism chief: al-Qaeda weakened, but threats remain
AB terörle mücadele şefi: El Kaide zayıfladı, fakat tehditler sürüyor
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Osama bin Laden's death and the elimination of other key al-Qaeda operatives have weakened the organization, but threats remain.
Usame bin Ladin'in ölümü ve diğer önemli el Kaide operatiflerinin ortadan kaldırılması örgütü zayıflatmasına karşın, tehditler devam ediyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
(The Irish Times - 06/09/11; AFP, Reuters, AP, New York Times, RTE, Global Post, CNN, Europolitics, Xinhua - 05/09/11)
(The Irish Times - 06/09/11; AFP, Reuters, AP, New York Times, RTE, Global Post, CNN, Europolitics, Xinhua - 05/09/11)
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The towers of the World Trade Center were struck by hijacked commercial airplanes on September 11th 2001. [Reuters]
Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine, 11 Eylül 2001'de kaçırılan yolcu uçakları çarpmıştı. [Reuters]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Terrorist attacks similar to those in the United States a decade ago are unlikely today, the EU's counterterrorism coordinator Gilles de Kerchove said on Monday (September 5th).
AB'nin terörle mücadele koordinatörü Gilles de Kerchove 5 Eylül Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bugün ABD'dekine benzer terör saldırılarının gerçekleşme olasılığının düşük olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
But the fight against al-Qaeda and organisations of this type still faces risks, he warned, citing the possibility of terrorist groups taking advantage of power vacuums in the wake of the Arab Spring revolts as one.
Ancak de Kerchove, El Kaide ve bu tür örgütlerle mücadelede hala risklerle karşılaşıldığını belirterek, terörist grupların Arap Baharı sonrasında yaşanan otorite boşluklarından faydalanma olasılığını bunlara örnek gösteriyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Today an attack of the scale and sophistication of 9/11 is no longer possible," de Kerchove said at a news conference in Brussels marking the 10th anniversary of the September 11th 2001 attacks in the United States. "Does it mean that we're completely out of the threat?
ABD'de yaşanan 11 Eylül 2001 saldırılarının 10. yıldönümü münasebetiyle Brüksel'de düzenlenen bir basın toplantısında konuşan de Kerchove, "Bugün, 11 Eylül ölçeğinde ve özelliklerinde bir saldırı düzenlenmesi artık mümkün değil." diyerek şöyle devam etti: "Peki bu tehditten tamamen kurtulduğumuz anlamına mı geliyor?
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Probably not."
Muhtemelen hayır."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Al-Qaeda has been significantly weakened by the killing of its leader, Osama bin Laden, in early May, the elimination of other senior members of the network and the financial problems it is believed to be facing, according to the EU official.
AB yetkilisine göre El Kaide'nin, lideri Usame bin Ladin'in Mayıs ayı başlarında öldürülmesi ve ağın diğer üst düzey üyelerinin ortadan kaldırılması ve karşı karşıya olduğuna inanılan maddi sorunlar yüzünden önemli ölçüde zayıfladığına inanılıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The NATO-led war in Afghanistan and the reinforced international co-operation in the wake of the 9/11 attacks also contributed to this, de Kerchove, a Belgian academic and former government official, said.
Belçikalı bir akademisyen ve eski hükümet yetkilisi olan de Kerchove, Afganistan'da NATO liderliğinde yürütülen savaş ve 11 Eylül saldırıları sonrasında güçlenen uluslararası işbirliğinin de buna katkı sağladığını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Internally we are much better equipped today than we were ten years ago," Reuters quoted him as telling reporters in Brussels. "That does not mean we will prevent all the plots, all the attacks, but we'll try to be more efficient in preventing, in investigating and prosecuting terrorism and in minimising the consequence of the terrorist attack."
Reuters tarafından aktarıldığına göre Brüksel'de basın mensuplarına konuşan yetkili, "Bugün, dahili anlamda on yıl öncesine kıyasla çok daha iyi donanımlı durumdayız." diyerek şöyle devam etti: "Bu, bütün planları, bütün saldırıları önleyeceğimiz anlamına gelmiyor, fakat terörizmi önleme, soruşturma ve kovuşturmada ve terör saldırılarının sonucunu en aza indirgemede çok daha verimli olmaya çalışacağız."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
News of a new blow to the once mighty organisation came from Pakistan also on Monday, when the country's military announced the capture of three high-ranking al-Qaeda operatives in the southwestern city of Quetta.
Bir zamanlar heybetli olan örgüte indirilen yeni bir darbenin haberi yine Pazartesi günü Pakistan'dan gelirken, ülke silahlı kuvvetleri ülkenin güneybatısındaki Ketta kentinde üç üst düzey el Kaide operatifinin yakalandığını duyurdu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Among those detained by Pakistani agents, working in co-operation with the CIA, was Younis al-Mauritani, whose main responsibility was to plan attacks against Western countries' interests across the globe.
CIA ile işbirliği içinde çalışan Pakistanlı ajanlar tarafından tutuklananlar arasında , başlıca sorumluluğu Batılı ülkelerin dünya üzerindeki çıkarlarına yönelik saldırıları planlamak olan Younis el Moritani de yer alıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Al-Mauritani was tasked personally by Osama bin Laden to focus on hitting targets of economical importance in United States of America, Europe and Australia," the Boston-based Global Post quoted the Pakistani military as saying in a statement.
Pakistan ordusundan yapılan ve Global Post gazetesi tarafından aktarılan açıklamada, "El Moritani, Usame bin Ladin tarafından bizzat Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Avustralya'daki ekonomik öneme sahip hedefleri vurmaya yoğunlaşmakla görevlendirilmişti." ifadesi yer alıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"He was planning to target United States economic interests including gas/oil pipelines, power generating dams and strike ships/oil tankers through explosive-laden speed boats in international waters."
"Petrol/doğal gaz boru hatları, enerji üreten barajları hedef almayı ve uluslararası sularda patlayıcı yüklü sürat tekneleriyle gemileri/petrol tankerlerini vurmayı planlıyordu."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although al-Qaeda no longer has the capacity to stage attacks similar in scope to the 9/11 ones, it is still able to carry out small-scale "opportunistic" actions, de Kerchove said on Monday.
Pazartesi günü konuşan de Kerchove, El Kaide'nin 11 Eylül saldırılarına benzer saldırılar düzenleme kapasitesine artık sahip olmasa da, ufak çaplı "fırsatçı" eylemleri hala gerçekleştirebileceğini belirtti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The terrorist threat the world faces today has become "much more complex and much more diversified," he told reporters in Brussels.
Brüksel'de basın mensuplarına verdiği demeçte yetkili, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu terör tehdidinin "çok daha karmaşık ve çok daha çeşitli" hale geldiğini kaydetti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The EU counter-terrorism co-ordinator voiced concern that the current security vacuum in Libya might have allowed members of al-Qaeda's North African branch to increase their arms arsenal by looting, including of surface-to-air missiles, potentially endangering air travel.
AB terörle mücadele koordinatörü, Libya'da yaşanan güvenlik boşluğunun el Kaide'nin Kuzey Afrika koluna yağma yoluyla yerden havaya füzeler de dahil olmak üzere silahlarını artırma olanağı sağlamış olabileceği, bunun da hava yoluyla seyahati tehlikeye attığı yönündeki kaygılarını dile getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"They have had the possibility to have had access to weapons, including small arms and machine guns, or certain surface-to-air missiles which are extremely dangerous," de Kerchove said.
De Kerchove, "Küçük silahlar ve makineli silahlar veya son derece tehlikeli olan yerden havaya füzeler de dahil olmak üzere, silahlara erişim olanağına sahip olma olasılıkları vardı." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Another issue of concern for him, according to the AFP, was "the dismantling of the security services in Tunisia and Egypt" in the wake of the anti-government protests that shook the two countries earlier this year.
AFP'nin haberine göre koordinatörün bir diğer endişesi de, Tunus ve Mısır'ı bu yılın başlarında sallayan hükümet karşıtı gösteriler sonrasında "bu iki ülkedeki güvenlik teşkilatılarının dağılması" idi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"You cannot have a security vacuum," de Kerchove said, urging to help the process of transition in such countries.
"Güvenlik boşluğunuz olamaz." diyen de Kerchove, bu tür ülkelerdeki geçiş sürecine yardım etme çağrısında bulundu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
NATO Summit Wraps Up in Istanbul
NATO Zirvesi İstanbul'da Sona Erdi
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Key agreements reached during NATO's two-day summit in Istanbul included a decision to launch a training programme for Iraqi security forces and a commitment to boost troop levels in Afghanistan.
İstanbul'daki iki günlük NATO zirvesinde varılan kilit anlaşmalar arasında, Irak güvenlik güçleri için bir eğitim programı başlatılmasına ilişkin bir karar ve Afganistan'daki asker seviyelerinin yükseltilmesi yönünde bir taahhüt yer aldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Mustafa Azizoglu for Southeast European Times in Istanbul - 30/06/04
Southeast European Times için İstanbul'dan Mustafa Azizoğlu'nun haberi - 30/06/04
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The 17th NATO summit in Istanbul was held Monday and Tuesday (28 June and 29 June), and gathered 46 heads of state and government. [AFP]
28-29 Haziran Pazartesi ve Salı günlerinde gerçekleşen İstanbul'daki 17. NATO zirvesinde 46 devlet ve hükümet başkanı bir araya geldi. [AFP]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The 17th summit of NATO heads of state and government ended Tuesday (29 June) in Istanbul.
NATO devlet ve hükümet başkanlarının 17. zirvesi 29 Haziran Salı günü İstanbul'da sona erdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Among the most important agreements reached during the two-day event were the decision to launch a training programme for Iraqi security forces and a commitment to boost troop levels in Afghanistan.
İki günlük etkinlikte varılan en önemli anlaşmalar arasında Irak güvenlik güçleri için bir eğitim programı başlatılmasına ilişkin bir karar ve Afganistan'daki asker seviyelerinin yükseltilmesi yönünde bir taahhüt yer aldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Leaders of the 26-member Alliance welcomed Monday's handover of power from US-led coalition forces to Iraqi authorities, two days earlier than expected.
26 üyeli İttifakın liderleri, yetkilerin ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinden Irak makamlarına beklenenden iki gün önce, Pazartesi günü devredilmesini memnuniyetle karşıladılar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
They agreed to help the Iraqi government train its security forces and offered co-operation to the Middle East region in general.
Liderler, Irak hükümetine güvenlik güçlerinin eğitiminde yardım etmeyi kabul ederek Ortadoğu bölgesi genelinde işbirliği teklif ettiler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Agreement was reached despite continuing differences over NATO's role, with French President Jacques Chirac insisting that training be conducted by Alliance members under their own flags, not NATO's.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın eğitimlerin NATO bayrağı altında değil, İttifak üyelerinin kendi bayrakları altında yürütülmesi yönündeki ısrarları nedeniyle NATO'nun rolü hakkındaki görüş farklılıklarına rağmen anlaşma sağlandı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"There's no point in us standing here and saying, 'All the previous disagreements have disappeared.' They haven't," said British Prime Minister Tony Blair.
İngiltere Başbakanı Tony Blair, "Burada durup 'Önceki tüm anlaşmazlıklar giderildi' dememizin hiçbir anlamı yok. Çünkü giderilmediler," şeklinde konuştu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Nevertheless, the summit has paved the way for NATO's first mission in Iraq.
Yine de, zirvede NATO'nun Irak'ta yürüteceği ilk misyonun önü açıldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Alliance leaders also agreed to provide an additional 3,500 troops for the 6,500-strong International Security Assistance Force in Afghanistan.
İttifak liderleri ayrıca, Afganistan'daki 6 bin 500 kişilik Uluslararası Güvenlik Yardım Gücüne 3 bin 500 asker daha eklemeye karar verdiler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Afghan President Hamid Karzai attended the final summit session and appealed to NATO to send extra peacekeepers immediately to help improve security in his country ahead of the September presidential and legislative ballots.
Zirvenin son oturumuna katılan Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, NATO'ya Eylül ayında yapılacak cumhurbaşkanı ve parlamento seçimleri öncesinde ülke güvenliğinin artırılmasına yardımcı olmak üzere acil asker takviyesi çağrısında bulundu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"The Afghan people need that security today, not tomorrow," he said.
Karzai, "Afgan halkının güvenliğe bugün ihtiyacı var, yarın değil, dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
While in Istanbul, US President George W. Bush addressed students at Galatasaray University.
ABD Başkanı George W. Bush da İstanbul'da bulunduğu süre içinde Galatasaray Üniversitesi öğrencilerine hitaben bir konuşma yaptı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Against the backdrop of the Ortakoy Mosque and the Bosphorus Bridge, which links Europe and Asia, he answered criticism of his policies and sought to reassure Muslim nations.
Başkan, Ortaköy Camii ve Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü manzarası önünde, politikalarına yönelik eleştirilere yanıt verdi ve Müslüman ülkelerinin güvenini geri kazanmaya çalıştı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Some people in Muslim cultures identify democracy with the worst of Western popular culture and want no part of it," he said. "When I speak about the blessings of liberty, coarse videos and crass commercialism are not what I have in mind.
"Müslüman kültürlerdeki bazı kişiler demokrasiyi en kötüsünden Batılı popüler kültür olarak tanımlamakta ve bunun parçası olmak istememektedir," diyen Bush sözlerini şöyle sürdürdü: "Özgürlüğün nimetlerinden bahsederken aklımdan geçen, ucuz videolar ve duygusuz ticari zihniyet değil.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
There is nothing incompatible between democratic values and high standards of decency," Bush said.
Demokratik değerlerle yüksek terbiye standartları arasında hiçbir uyumsuzluk yoktur."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
He also strongly backed Turkey's bid to join the EU.
Bush ayrıca Türkiye'nin AB'ye katılım hedefine de güçlü destek verdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"As a European power, Turkey belongs in the Union," Bush said. "Your membership would also be a crucial advance in relations between the Muslim world and the West, because you are part of both."
"Türkiye, Avrupalı bir güç olarak Birliğe aittir," diyen Başkan şöyle devam etti: "Sizin üyeliğiniz, her ikisinin de bir parçası olmanız dolayısıyla Müslüman dünyayla Batı arasındaki ilişkilerde önemli ilerleme sağlayacaktır."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In other developments at the summit, NATO leaders agreed that the SFOR mission in Bosnia and Herzegovina will be handed over to an EU force by the end of the year.
Zirvedeki diğer gelişmelerde NATO liderleri Bosna-Hersek'teki SFOR misyonunun yıl sonuna kadar bir AB gücüne devredilmesine karar verdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Three countries hoping to join the Alliance -- Albania, Croatia and Macedonia -- were praised for their recent progress, but did not receive an indication as to when they might become NATO members.
İttifaka katılma umudu besleyen Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya son zamanlarda kaydettikleri ilerlemeden ötürü övgü toplamalarına karşın, ne zaman NATO üyesi olabilecekleri hakkında herhangi bir işaret almadılar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
UN Envoy Says Premature Launch of New Cyprus Process Inadvisable
BM Elçisi: Yeni Bir Kıbrıs Sürecinin Erken Başlaması Sakıncalı
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Now is not the time to initiate a new round of Cyprus reunification talks, a senior UN official said Wednesday, citing unfavourable conditions for negotiation.
BM'den üst düzey bir yetkili, şartların müzakere için elverişli olmamasını gerekçe göstererek Kıbrıs'ı yeniden birleştirme amaçlı yeni bir müzakere turu başlatmanın zamanı olmadığını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
(The New York Times, i-Newswire - 23/06/05; UN News Centre, AP, The Scotsman, Cyprus News Agency - 22/06/05)
(The New York Times, i-Newswire - 23/06/05; BM Haber Merkezi, AP, The Scotsman, Kıbrıs Haber Ajansı - 22/06/05)
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
UN Undersecretary General for Political Affairs Kieran Prendergast (left) shakes hands with Turkish Cypriot leader Mehmet Ali Talat during his trip to the divided island. [Getty Images]
BM Siyasi İşler Müsteşarı Kieran Prendergast (solda), Kıbrıs ziyareti sırasında Kıbrıs Türk lideri Mehmet Ali Talat ile tokalaşırken görülüyor. [Getty Images]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A senior UN official told the Security Council on Wednesday (22 June) that although both the Greek Cypriots and the Turkish Cypriots want a settlement ending Cyprus's division, he could not recommend a new round of talks.
Üst düzey bir BM yetkilisi 22 Haziran Çarşamba günü Güvenlik Konseyi'ne hitaben yaptığı konuşmada, hem Kıbrıs Rumları hem de Kıbrıs Türkleri adanın bölünmüşlüğüne son verecek bir anlaşmaya varmayı istemelerine karşın yeni bir müzakere turunu tavsiye edemeyeceğini söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Launching an intensive new process prematurely would be inadvisable," UN Undersecretary General for Political Affairs Kieran Prendergast said, briefing the Council on his stops in Cyprus, Greece and Turkey earlier this month. "Nothing positive would be served by a new effort that ended, as the previous two efforts did, in high-profile failure, or else in a frustrating stalemate."
BM Siyasi İşler Müsteşarı Kieran Prendergast Konseye, ay başında Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye'ye yaptığı ziyaretler hakkında verdiği brifinfde, "Yoğun bir yeni süreci vaktinden önce başlatmak mahzurludur," diyerek şöyle devam etti: "Önceki ikisi gibi büyük bir başarısızlıkla veya acı verici bir çıkmazla sonuçlanacak yeni bir çabanın hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The latest international effort to unify Cyprus collapsed in April last year, when the Greek Cypriots overwhelmingly rejected a UN-sponsored plan for a settlement.
Kıbrıs'ı yeniden birleştirme amaçlı son uluslararası çaba, Kıbrıs Rumlarının BM tarafından önerilen anlaşma planını ezici bir çoğunlukla reddetmeleriyle geçen yılın Nisan ayında suya düşmüştü.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although the majority of Turkish Cypriots supported the proposed deal, only the internationally recognised Greek Cypriot part of the Mediterranean island eventually joined the EU on 1 May 2004.
Kıbrıs Türklerinin büyük çoğunluğu anlaşma önerisini kabul etmelerine karşın, 1 Mayıs 2004'te AB'ye yalnızca bu Akdeniz adasının uluslararası alanda tanınan Kıbrıs Rum kesimi katılmıştı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Prendergast noted there have been positive developments since then, including "cordial contacts" maintained between Greek Cypriot and Turkish Cypriot politicians in a bid to promote mutual understanding.
Prendergast, o tarihten bu yana Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk siyasilerin aralarındaki karşılıklı anlayışı geliştirme amaçlı sürdürdükleri "samimi temaslar" da dahil olmak üzere olumlu gelişmeler yaşandığına işaret etti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"There are useful contacts at other levels too, whether among experts on particular subjects or among ordinary people now that they are able cross to the other side," Prendergast added.
Prendergast sözlerinin devamında, "Başka seviyelerde de yararlı temaslar gerçekleşti; ister belirli konularda uzmanlar arasında olsun ister artık diğer tarafa geçebilen sıradan insanlar arasında," şeklinde konuştu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
On the other hand, he said, there appears to be a wide gap between the stated positions of the two parties, and mutual confidence is low.
Öte yandan yetkili, iki tarafın belirtilmiş konumları arasında geniş nir uçurum bulunduğunu ve karşılıklı güvenin az olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although the two parties say they want a solution, the prerequisites for achieving a deal are missing, he said.
Prendergast, her iki taraf da çözüm istediğini söylemesine rağmen, anlaşmaya varmak için gerekli ön şartların eksik olduğunu kaydetti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Outsiders can help, but it is the parties who must summon the vision, courage and political will needed to make a settlement, with all that this implies by way of compromise," said Prendergast. "Leaders have to lead, not just follow their supporters."
"Dışarıdan yardım edilebilir, fakat anlaşmaya varmak için gerekli vizyon, cesaret ve siyasi iradeyi birleştirmesi gereken taraflardır ve bu da uzlaşma yoluyla gerçekleşebilir," diyen Prendergast şöyle devam etti: "Liderlerin öncülük etmeleri gerekir, destekçilerini izlemeleri değil."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Greek Cypriot President Tassos Papadopoulos believes the plan finalised by UN General Secretary Kofi Annan last year gave the Turkish Cypriot side and Turkey "nearly everything they wanted, more than they needed, and more than was fair," Prendergast told the Council.
Konseye hitaben yaptığı konuşmada Prendergast, Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos'un, geçen yıl BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan planda Türk tarafına "istedikleri herşeyin, hatta istediklerinden ve adil olandan fazlasının da verildiğine" inandığını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Turkish Cypriot President Mehmet Ali Talat, meanwhile, said that his side would be "prepared to entertain minor changes within the parameters of the plan, but he believed that it was very important to have a clear and final list of demands from the Greek Cypriot side," according to the UN envoy.
BM elçisine göre Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da, kendi tarafının "planın parametrelerinde küçük değişiklikler yapmaya hazırlıklı olduğunu, fakat Kıbrıs Rum tarafından net ve kesin bir talep listesi almanın çok önemli olduğuna" inanıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Talat also expressed disappointment with the Security Council's failure to react to Annan's good offices report of 28 May last year and ease restrictions on the Turkish Cypriots.
Talat, Güvenlik Konseyi'nin Annan'ın geçen yıl 28 Mayıs'ta hazırladığı olumlu rapora tepki vermemesi ve Kıbrıs Türkleri üzerindeki kısıtlamaları hafifletmemesinden duyduğu hayal kırıklığını da dile getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Annan has indicated that he intends to move "very carefully" in the search of a solution, given the situation.
Annan, mevcut durum göz önüne alındığında, çözüm arayışında "son derece dikkatli" hareket etmek niyetinde olduğunu belirtti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Robust Growth in Romanian Card Market
Romen Kart Pazarı Sağlam Büyüyor
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The Romanian credit and debit cards market grew in the last twelve months by almost 25 per cent, and there is still plenty of room for further expansion.
Romen kredi ve banka kartı pazarı son on iki ay içinde neredeyse yüzde 25 büyüme kaydetti ve daha da genişleme bekleniyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Razvan Amariei for Southeast European Times in Bucharest – 23/06/05
Southeast European Times için Bükreş'ten Razvan Amariei'nin haberi – 23/06/05
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
There are now about 3,100 ATMs available all over Romania, compared to 2,165 two years ago. [Getty Images]
Bugün itibariyle Romanya çapında yaklaşık 3 bin 100 ATM bulunurken, bu rakam iki yıl önce 2 bin 165 idi. [Getty Images]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Ten years ago, when a local bank launched Romania's first credit card, only one shop in Bucharest's downtown was able to accept electronic payments.
On yıl önce yerel bir banka Romanya'nın ilk kredi kartı uygulamasını başlattığında, Bükreş şehir merkezinde yalnızca bir dükkan elektronik ödeme kabul edebiliyordu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Nowadays, there are about 6.2m credit and debit cards in Romanians' wallets and that number is climbing.
Şimdiyse Romen halkının cüzdanlarında yaklaşık 6,2 milyon kredi ve banka kartı bulunuyor ve bu rakam giderek artıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
According to statistics from the Romanian National Bank (BNR), about 1.2m new cards were issued during the past 12 months.
Romanya Ulusal Bankasından (BNR) açıklanan istatistiklere göre son 12 ay içinde 1,2 milyon civarında yeni kart basıldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Overall, the growth rate was about 25 per cent; it was higher in Bucharest, were it reached 40 per cent.
Toplam büyüme oranı yüzde 25 civarında seyrederken, oran Bükreş'te yüzde 40'lara ulaştı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Experts say if this pace continues, Romania could have 7m valid cards in circulation by the end of this year.
Uzmanlara göre bu hızda devam edildiği takdirde, Romanya bu yılın sonuna kadar dolaşımda 7 milyon adet geçerli karta sahip olabilir.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The value of transactions has also grown: from 3.7 billion euros in 2003 to 5.3 billion euros in 2004.
İşlem değerinde de büyüme yaşandı: 2003 yılındaki 3,7 milyar avrodan 2004'te 5,3 milyon avroya.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In the first quarter of 2005 alone, it totaled 2.1 billion euros.
Yalnızca 2005'in ilk üç ayındaki toplam işlem hacmi 2,1 milyon avro olarak gerçekleşti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Banks expect credit cards, rather than debit cards, to show the most spectacular growth.
Bankalar, en büyük büyümeyi banka kartlarından çok kredi kartlarının göstermesini bekliyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Today they only represent about 5 per cent of the total number of cards in Romania, but this proportion could double by December, bank officials say.
Bugün itibarıyla Romanya'daki toplam kart sayısının yalnızca yüzde 5'ini oluşturmalarına karşın, banka yetkilileri bunun Aralık ayına kadar ikiye katlanabileceğini söylüyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The boom has had side effects, including an expansion of ATM networks.
Patlama, ATM ağlarındaki genişleme de dahil olmak üzere bazı yan etkileri de beraberinde getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
There are now about 3,100 ATMs available all over Romania, compared to 2,165 two years ago.
Bugün bütün Romanya'da yaklaşık 3 bin 100 ATM hizmet verirken, bu rakam iki yıl önce 2 bin 165 idi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Businesses in the retail and service areas have been forced to invest in point of service (POS) machines, with more than 10,000 in operation by the fall of 2004.
Perakende ve hizmet sektörlerindeki işletmeler, 2004 sonbaharına kadar 10 bin kadarı faaliyet gösteren hizmet noktası (POS) makinelerine yatırım yapmaya zorlandılar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although international giants Visa and MasterCard dominate the Romanian market, other companies are starting to issue their own cards.
Romen pazarını uluslararası devler Visa ve MasterCard ele geçirse de, diğer firmalar da kendi kredi kartlarını çıkarmaya başlıyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Online commercial transactions also are growing.
İnternet üzerinde yapılan ticari işlemler de büyüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Launched more than a year ago, the 3D Secure platform has already hosted $4m in transactions, making Romania a pioneer in Southeast Europe.
Bir yıldan uzun bir süre önce hizmete giren 3D Secure platformu şimdiden 4 milyon doların üzerinde işleme evsahipliği yaparak Romanya'yı bu alanda Güneydoğu Avrupa'nın lideri konumuna getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Even though more than half were external deals attracted by the smaller fees, there is a considerable hope for the future.
Bunun yarısından fazlasını düşük ücretlerin çektiği harici anlaşmalar oluşturmasına karşın gelecek için bayağı umut var.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Some foresee a growth of up to 500 per cent by the end of the year for transactions originating in Romania.
Bazıları, Romanya'dan kaynaklanan işlemlerde yıl sonuna kadar yüzde 500'e kadar bir büyüme öngörüyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Others believe online transactions, which now represent less than 0.1 per cent of total electronic transactions, might reach 10 per cent to 15 per cent in three years.
Diğerleriyse, şimdilerde toplam elektronik işlemlerin yüzde 0,1'inden azını meydana getiren İnternet üzerinden yapılan işlemlerin üç yıl içinde yüzde 10 ila 15'e ulaşabileceğine inanıyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"I like to receive my salary the old way, from our company's cashier. I simply don't trust the machines," explains Dumitru Purcelea, a 53-year-old electrician. "I feel better with cash in my pocket.
Yine de bazı Romenler ihtiyatı elden bırakmıyor. 53 yaşındaki elektrikçi Dumitru Purcelea, "Maaşımı eski usulde, şirketin veznesinden almayı seviyorum.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
If I go to the supermarket or to the restaurant and my card doesn't work, what would it be like," says Tina Manescu, a 26-year-old secretary.
Makinelere güvenmiyorum," diyor. 26 yaşındaki sekreter Tina Manescu ise, "Param cebimde olunca daha huzurluyum.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Such opinions have been buttressed by card related crimes, including the installation in a Bucharest neighbourhood of a fake cash machine, which read the information on users' cards.
Bu gibi görüşler, Bükreş'teki bir mahallede kullanıcıların kartları üzerindeki bilgileri okumak amacıyla sahte bir nakit para makinesi yerleştirilmesi gibi kart suçlarıyla daha da destekleniyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
It's a sign that Romanian criminal groups who emptied the bank accounts of thousands of Westerners by cloning their cards have now turned their eyes to their own country.
Öyle görünüyor ki, kartlarını kopyalamak suretiyle binlerce Batılının banka hesaplarını boşaltan Romen suç çeteleri gözlerini kendi ülkelerine çevirmiş durumdalar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Ancient Thermal City to Be Flooded in Turkey
Türkiye'de Antik Termal Kent Sular Altında Kalacak
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Archeologists, environmentalists and international NGOs are joining together to try to find a way to save an 1,800-year-old archeological site, due to be flooded this November by the waters from a new dam.
Arkeologlar, çevreciler ve uluslararası sivil toplum örgütleri, bu Kasım ayında yeni yapılan bir barajın suları altında kalacak olan 1.800 yıllık arkeoloji bölgesini kurtarmanın yollarını bulmaya çalışıyorlar.
en-tr