instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
2
996
output
stringlengths
1
961
type
stringclasses
9 values
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Allan Cove for Southeast European Times – 23/06/05
Southeast European Times için Allan Cove'un haberi – 23/06/05
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The 1,800-year-old city of Allianoi will be flooded in November by the Yortanli Dam. [File]
Bin 800 yıllık Allianoi kenti Kasım ayında Yortanlı Barajının suları altında kalacak. [Arşiv]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The world's oldest known ancient thermal city, Allianoi, stands to be flooded when the Yortanli Dam begins operation this November.
Dünyanın bilinen en eski antik kaplıca kenti Allianoi, Yortanlı Barajının bu Kasım ayında hizmete girmesiyle sular altında kalacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Located in the very centre of the planned dam lake, it will be submerged under some 17 metres of water.
Planlanan baraj gölünün çok yakınında yer alan kentin üstünde 17 metre yüksekliğinde bir su kültesi yerleşecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
If no solution is found, Turkey may lose a significant historical site.
Çözüm bulunmadığı takdirde Türkiye önemli bir tarihi eserini kaybedecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
To help save the 1,800-year-old city, environmentalists and other volunteers have formed the Allianoi Initiative Group, with the slogan "Don't Let Allianoi Be Flooded".
Bin 800 yıllık kenti kurtarmak için, çevreciler ve diğer gönüllüler "Allianoi'nin Batmasına İzin Verme" sloganıyla Allianoi Girişim Grubunu kurdular.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"A 2,000-year history is being sacrificed for a 50 to 60-year-old project.
Grubun sözcüsü Arif Ali Cangı, "50-60 yıllık bir proje için 2 bin yıllık bir tarih kurban ediliyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
We don't say that the dam should not be constructed, but the project should be modified in a way that will prevent Allianoi from being ruined," says the group's spokesman, Arif Ali Cangi.
Barajın inşa edilmemesi gerektiğini söylemiyoruz, fakat proje Allianoi'nin yok olmasını önleyecek şekilde değiştirilmelidir," dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
It has received support from the EU, which recently decided to financially support preservation efforts at Allianoi under its "Culture 2000" programme. The Pan-European Federation for Heritage -- a non-profit umbrella organisation consisting of more than 200 NGOs -- joined with the European Council and UNESCO in writing a letter to Turkish Foreign Minister Abdullah Gul, seeking help in rescuing Allianoi and its Roman baths.
Grup, geçtiğimiz günlerde Allianoi'deki koruma çabalarına "Culture 2000" programı kapsamında mali destek vermeye karar veren AB'den destek aldı. 200'den fazla sivil toplum örgütünden oluşan kar amaçlı olmayan bir şemsiye örgütü olan Pan-Avrupa Miras Federasyonu, Avrupa Konseyi ve UNESCO ile bir araya gelerek Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e, Allianoi ve sahip olduğu Roma hamamlarını kurtarmada yardım etmesini isteyen bir mektup gönderdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Since the Turkish government, however, has stated its firm intention to open the dam on schedule, archaeologists have launched a massive effort to salvage artefacts discovered at the site before it is submerged. Since 1994, numerous parts of sculptures, ceramic pieces, metallic findings and glass artifacts have been recovered, spanning the Roman to Byzantine periods.
Ancak Türk hükümetinin barajı planlandığı tarihte hizmete sokmaktaki kararlılığını belirtince, arkeologlar sular altında kalmadan önce bölgede bulunan eşyaları kurtarmak için büyük çaplı bir çaba başlattılar. 1994 yılından beri, tarihleri Roma ve Bizans çağlarına dayanan çok sayıda heykel, seramik parçalar, madeni bulgular ve cam eşyalar ortaya çıkarıldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The State Water Affairs (DSI) agency has put forth a plan for the site, proposing that it the ancient buildings be coated with clay so that they won't be damaged under water.
Devlet Su İşleri (DSİ) kent için, antik binaların su altında zarar görmemesi için kille sıvanması şeklinde bir plan öne sürdü.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Archeologists say this would simply inflict further damage.
Arkeologlar ise bunun hasarı daha da artıracağını söylüyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Another approach under consideration is to move the thermal spring buildings to another location.
Değerlendirmedeki bir diğer yaklaşım da kaplıca binalarının bir başka yer taşınması şeklinde.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Villagers in the area, many of whom earn their living from agriculture, have mixed feelings.
Çoğunluğunun tarımla geçindiği yöre halkınınsa duyguları karışık.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The dam will provide water needed for irrigation.
Baraj sulama için gerekli suyu sağlayacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
But the flooding of Allianoi will also destroy a part of Turkey's cultural heritage, and the potential to attract tourists.
Fakat Allianoi'nin sular altında kalması Türkiye'nin kültür mirası ve turist çekme potansiyelinin önemli bir bölümünü yok edecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Throughout history, Allianoi was known as the "native land of the health god Asklepion".
Tarih boyunca Allianoi, "sağlık tanrısı Asklepion'un ana vatanı" olarak biliniyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Established in the Hellenistic Age, it achieved prominence in the 2nd century under the rule of the Roman Emperor Hadrianus. For over 15 centuries, it enjoyed the reputation of an excellent healing centre, with spring waters in the therapeutic 45 to 55 centigrade range.
Helenistik Çağda kurulan kent 2'nci yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus'un hükümdarlığı sırasında ün kazandı. 15 yüzyıldan beri de kent, 45-55 santigrad derece aralığındaki şifalı kaplıcalarıyla mükemmel bir sağlık merkezi olarak tanınıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Recent excavations have revealed two ornate gates, streets with amazingly clean marble stones, shops, houses with perfectly protected mosaics, large squares, public fountains and insulas -- places to rest after a bath.
Son yapılan kazılarda iki bezemeli kapı, hayret verici temizlikteki mermer taşlardan oluşan caddeler, mükemmel derecede korunmuş mozaiklere sahip dükkanlar ve evler, büyük meydanlar, sebiller ve insulalar -- banyo sonrası dinlenme yerleri -- ortaya çıkarıldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The latest findings were some of the most perfectly protected ever seen in an archaeological site, because they were covered by alluvial soil.
En son bulgular, alüvyon toprağıyla kaplı oldukları için bir arkeoloji alanında görülen en mükemmel şekilde korunmuş parçalardan bazılarını oluşturuyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Human rights violations persist in Macedonia
Makedonya'da insan hakları ihlalleri sürüyor
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although police beatings are declining in Macedonia, the further reduction of human rights violations will require a collective effort.
Makedonya'da polis dayakları azalma gösterse de, insan hakları ihlallerinin daha da azalması için toplu bir çaba gerekecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Dmitar Bocevski for Southeast European Times in Skopje -- 14/08/08
Southeast European Times için Üsküp'ten Dmitar Bocevski'nin haberi -- 14/08/08
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"An appropriate legal framework is of crucial importance, but real improvement will happen only when laws are upheld and when personnel practices and customs change," said Erwan Fouere, EU representative in Macedonia. [File]
AB'nin Makedonya Temsilcisi Erwan Fouere, "Uygun bir yasal çerçeve son derece önemli, ancak asıl iyileşme ancak kanunların uygulanması sağlandığı ve personel uygulamaları ve alışkanlıkları değiştiğinde gerçekleşecektir." dedi. [Arşiv]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In the first half of 2008, NGOs report that most human rights complaints in Macedonia cite brutal beatings by urban intervention units -- Macedonia's Alfa and the Special Rapid Deployment Unit of the interior ministry.
2008'in ilk yarısını kapsayan STK raporlarında, Makedonya'da insan haklarıyla ilgili şikayetlerin çoğunun kentsel müdahale birimlerinin -Makedonya'daki Alfa ve içişleri bakanlığına bağlı Özel Çevik Görev Birimi- attığı ağır dayakları kapsadığı belirtiliyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A high number of police human rights abuses go unreported.
Polis kaynaklı insan hakları ihlallerinin çoğu bildirilmiyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Reasons vary, reflecting the public's lack of confidence in the police and judicial system.
Bunun çeşitli nedenleri olması, halkın polise ve yargı sistemine karşı güven eksikliğini gösteriyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Most discouraging is the low number of cases that go to court and an even lower number of rulings in favour of the plaintiff.
En çok cesaret kırıcı olan şey de, mahkemeye giden vaka sayısının azlığı ile davacı lehinde verilen karar sayısının daha da azlığı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Many victims are reluctant to sue because of personal or family fears or the threat of harassment.
Bir çok mağdur kişisel ve ailesel korkular veya taciz tehidid yüzünden dava açma konusunda isteksizlik gösteriyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Notorious judicial inefficiency and massive bureaucracy also discourage individuals from seeking justice.
Kötü üne sahip yargı verimsizliği ve ağır bürokrasi de insanların haklarını arama konusunda cesaretlerini kırıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
However, the All for Fair Trials Coalition, Citizens' Initiative Centre, Democratic Development and Election Centre and the Roma Women's Rights Forum – Arka, in co-operation with the UN's Anti-Torture Committee, are some of the NGOs implementing a project to support human rights.
Ancak Her Şey Adil Yargı İçin Koalisyonu, Vatandaş İnisiyatifi Merkezi, Demokratik Gelişim ve Seçim Merkezi ve BM'nin İşkenceyle Mücadele Komitesi ile işbirliği içinde Roman Kadın Hakları Forumu - Arka, insan haklarını destekleme amaçlı bir proje uygulayan STK'lardan bazıları.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Since 2004, they have provided free legal assistance to victims.
2004 yılından bu yana mağdurlara ücretsiz adli yardım sağladılar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Assistance in filing complaints with the Internal Control Division of the interior ministry, meetings with the public ombudsman, filing of lawsuits, presentation of the necessary medical documentation in court and other activities are how NGOs assist victims.
STK'lar içişleri bakanlığının İç Denetleme Bölümüne şikayette bulunma, halk ombudsmanı ile toplantılar, dava açma, gerekli tıbbi belgelerin mahkemede sunulması ve diğer faaliyetlerde yardım ederek mağdurlara yol gösteriyorlar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"In 2006, 62 complainants reported bodily harm by the police, along with rude and unprofessional behaviour. In 2007, there were 51 cases of police abuse, and in the first half of this year, there were 27 new cases.
Her Şey Adil Yargı İçi Koalisyonu'ndan Anica Tomiç Stojkovska, "2006 yılında 62 şikayet sahibi polis tarafından fiziksel zararın yanı sıra kaba ve profesyonellik dışı davranış bildirdi. 2007'de 51 polis kötü muamele vakası yer alırken, bu yılın ilk yarısında 27 yeni vaka ortaya çıktı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although we see a downward trend, it is still a long way from elimination," said Anica Tomic Stojkovska of the All for Fair Trials Coalition.
Azalan bir trend görmemize rağmen, ortadan kalkmasına daha çok yol var." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A meeting of Macedonia and France's ombudsmen, Idjet Memeti and Jean-Paul Delevoye, and the EU representative in Macedonia, Erwan Fouere, generated some statements that could serve as future guidelines for protecting human rights.
Makedonya ve Fransa'nın ombudsmanlar İcet Memeti ve Jean-Paul Delevoye ve AB'nin Makedonya temsilcisi Erwan Fouere arasında yapılan bir toplantıda, insan haklarını korunmasında gelecekte rehberlik edebilecek bazı ifadeler ortaya atıldı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Transparency is the most efficient tool against torture.
Delevoye, "Şeffaflık, işkenceye karşı kullanılabilecek en verimli araçtır.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
When one is arrested, it shouldn't mean the loss of human rights.
Birisi tutuklandığında, bu insan hakları kaybı anlamına gelmemelidir.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
For example, in France, the ombudsman appoints citizens who inspect prisons and penal institutions weekly," said Delevoye.
Örneğin Fransa'da, ombudsman her hafta hapishaneler ve ceza kurumlarını denetleyen vatandaşlar görevlendirmektedir." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"In this country, many reforms in justice, freedom and security are under way, but in order for real changes to occur, a shift must take place in the attitude of police officers, administration and prison personnel.
Fouere de, "Bu ülkede adalet, özgürlük ve güvenlik alanında pek çok reform devam ediyor, ancak gerçek bir dönüşüm meydana gelmesi için polis memurları, idari ve cezaevi personelinin tavrında bir değişim olmalıdır.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
An appropriate legal framework is of crucial importance, but real improvement will happen only when laws are upheld and when personnel practices and customs change," said Fouere.
"Uygun bir yasal çerçeve son derece önemli, ancak asıl iyileşme ancak kanunların uygulanması sağlandığı ve personel uygulamaları ve alışkanlıkları değiştiğinde gerçekleşecektir." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The Internal Control Division of the interior ministry refused several opportunities to provide its view of the human rights situation.
İçişleri bakanlığına bağlı İç Denetleme Bölümü insan hakları durumunu nasıl gördüğü konusunda bilgi vermeyi defalarca reddetti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Serbs caught in diplomatic bind over Kosovo, Ossetia comparisons
Sırplar, Kosova-Osetya karşılaştırmaları üzerine diplomatik çıkmaza girdiler
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
While leaders in Pristina and Tirana reject any links between the Kosovo conflict and the fight over Abkhazia and South Ossetia, Serbs find themselves caught in a diplomatic bind.
Priştine ve Tiran'daki liderler Kosova ihtilafıyla Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili kavga arasında herhangi bir bağlantı olduğunu reddederken, Sırplar kendilerini bir diplomatik çıkmazda buldular.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Linda Karadaku for Southeast European Times in Pristina -- 14/08/08
Southeast European Times için Priştine'den Linda Karadaku'nun haberi -- 14/08/08
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"International conflicts cannot be solved by force, violence and violations of international law," Serbian Secretary for Kosovo Oliver Ivanovic said. [B92]
Sırbistan'ın Kosova Bakanı Oliver İvanoviç, "Uluslararası ihtilaflar güç, şiddet ve uluslararası hukuk ihlalleriyle çözülemez." dedi. [B92]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Kosovo President Fatmir Sejdiu said on Tuesday (August 12th) that his country's situation cannot be compared to that of any other area in the world, including Abkhazia and South Ossetia.
Kosova Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu 12 Ağustos Salı günü ülkesinin içinde bulunduğu durumun Abhazya ve Güney Osetya da dahil olmak üzere dünyanın başka hiçbir bölgesiyle kıyaslanamayacağını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Sejdiu said Kosovo is a sui generis case, with distinct historical, legal, political and constitutional specifics involved.
Seydiu, Kosova'nın farklı tarihi, hukuki, siyasi ve anayasal özellikleriyle nevi şahsına münhasır bir vaka olduğunu belirtti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Those who oppose Kosovo's independence want to qualify Kosovo as a precedent for other solutions, but I think the arguments prove something different," Sejdiu said.
Seydiu, "Kosova'nın bağımsızlığına karşı olanlar, Kosova'yı başka çözümlere emsal göstermek istiyorlar, fakat bu savların farklı bir şeyi kanıtladığını düşünüyorum." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Deputy Prime Minister Hajredin Kuqi echoed that stance, insisting that Kosovo "is a special case".
Başbakan Yardımcısı Hayredin Kuki de aynı tutumu yineleyerek, Kosova'nın "özel bir vaka" olduğunu vurguladı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Serbia, meanwhile, finds itself in a diplomatic quandary.
Bu arada Sırbistan kendisini diplomatik açmazda buluyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
With Georgia moving to assert its "territorial integrity" and Russia sending troops to guard against alleged atrocities, Belgrade risks either alienating a key ally or undermining its position on Kosovo.
Gürcistan "toprak bütünlüğü" iddiasıyla harekete geçip Rusya bölgeyi sözde zulümlere karşı korumak için asker gönderirken, Belgrad kilit bir müttefiki yabancılaştırmakla Kosova konusundaki tutumunu zedelemek arasında seçim yapmak durumunda kalıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"It would be logical for Serbia to use the situation in Georgia in its diplomatic struggle against Kosovo independence," the Belgrade-based site B92 wrote on Wednesday. "However, in so doing, Belgrade would find itself in a Catch-22:
Belgrad merkezli B92 sitesi Çarşamba günkü yazısında, "Sırbistan'ın Gürcistan'daki durumu Kosova'nın bağımsızlığına karşı sürdürdüğü diplomatik savaşta kullanması mantıklı olur." diyerek şöyle devam ediyor: "Fakat bunu yaparak, Belgrad kendisini içinden çıkılmaz bir durumda bulabilir:
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
[It] would have to support the principle of territorial integrity, and that would lead to conflict with Moscow officials, whose support Belgrade is counting on at the UN Security Council." Backing South Ossetia and Russia, meanwhile, "would undermine Belgrade's arguments against Kosovo independence", B92 wrote.
Toprak bütünlüğü ilkesini savunmak zorunda kalır, ki bu da Belgrad'a verdikleri destek BM Güvenlik Konseyi'ne dayanan Moskovalı yetkililer ile anlaşmazlığa yol açar." B92'nin yazısında, "Öte yandan Güney Osetya ve Rusya'yı desteklemek ise "Belgrad'ın Kosova'nın bağımsızlığına karşı argümanlarını zedeler." ifadesi yer alıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Serbia's Secretary for Kosovo, Oliver Ivanovic, suggested that the world had a "lesson" to learn from both conflicts.
Sırbistan'ın Kosova Sekreteri Oliver İvanoviç, dünyanın her iki ihtilaftan da alacağı bir "ders" olduğunu ileri sürdü.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"International conflicts cannot be solved by force, violence and violations of international law," he said.
İvanoviç, "Uluslararası ihtilaflar güç, şiddet ve uluslararası hukuk ihlalleriyle çözülemez." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
According to Kosovo analyst Ilir Dugolli, however, the Georgia and Kosovo cases are completely different.
Ancak Kosova analisti İlir Dugolli'ye göre, Gürcistan ve Kosova vakaları birbirinden tamamen farklı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Parallels on that are false," he said.
Dugolli, "Bu konuda çizilen paraleller yanlıştır." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Kosovo had equal representation in the former Yugoslav Federation; it was an international protectorate waiting to resolve its final status.
Kosova Politika Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü üyesi Dugolli, "Kosova eski Yugoslav Federasyonu'nda eşit temsile sahipti; nihai statüsünün çözülmesini bekleyen uluslararası bir mandaydı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The will of the Kosovo people for independence is unquestionable, even to those who don't like or agree [with] it," said Dugolli, a member of the Kosovo Institute for Policy Research and Development.
Kosova halkının özgürlük isteği sorgulanamaz, bunu sevmeyen veya kabul etmeyen kişiler tarafından bile." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Kosovo neighbour Albania, meanwhile, backs Georgia on the grounds of territorial integrity, while also insisting that Kosovo is a special case.
Bu arada Kosova'nın komşusu Arnavutluk toprak bütünlüğü açısından Gürcistan'ı desteklemekle birlikte Kosova'nın özel bir vaka olduğu konusunda da ısrar ediyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Tirana fully supports the integrity and sovereignty of Georgia and rejects any parallel with Kosovo, Albanian Prime Minister Sali Berisha said.
Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa, Tiran'ın Gürcistan'ın bütünlüğü ve egemenliğini tamamen desteklediğini ve Kosova ile her türlü paralelliğe karşı olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Minorities cannot be used to justify a military intervention, he added.
Berişa, azınlıkların askeri müdahaleyi haklı çıkarmak için kullanılamayacağını da ekledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"There are minorities everywhere, and if the minorities are used, if military force is used, then the international order is in serious danger."
"Azınlıklar her yerde var; azınlıklar kullanılacaksa, askeri güç kullanılacaksa, uluslararası düzen ciddi tehlike altında demektir."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The foreign ministry urged all sides to avoid any further escalation.
Dışişleri bakanlığı bütün tarafları her türlü ilave gerginliği önlemeye çağırdı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
EU ministers back plan to monitor Georgia cease-fire
AB bakanları, Gürcistan'daki ateşkesi izleme planına destek verdiler
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
EU foreign ministers agreed on Wednesday to consider a plan for sending monitors to observe the cease-fire in Georgia but appeared divided on the 27-nation bloc's future relationship with Russia.
AB dışişleri bakanları Çarşamba günü Gürcistan'daki ateşkesi izlemek üzere gözlemci gönderme planını düşünme konusunda anlaşmalarına karşın, 27 üyeli bloğun Rusya ile gelecekteki ilişkileri konusunda bölünmüş bir görünüm sergilediler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
(AFP - 14/08/08; AP, Reuters, AFP, DPA, BBC, VOA, FT - 13/08/08)
(AFP - 14/08/08; AP, Reuters, AFP, DPA, BBC, VOA, FT - 13/08/08)
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A tractor hauling refugees passes in front of a Georgian Army position 45km from Tbilisi on Wednesday (August 13th). [Getty Images]
13 Ağustos Çarşamba günü, Tiflis'e 45 km mesafedeki Gürcistan Ordusuna ait bir mevkinin önünden geçen mülteci taşıyan bir traktör görülüyor. [Getty Images]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The EU said on Wednesday (August 13th) it was ready to send monitors to Georgia's breakaway region of South Ossetia to observe the implementation of a cease-fire signed by Moscow and Tbilisi less than 24 hours earlier.
AB 13 Ağustos Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Moskova ve Tiflis'in 24 saatten kısa bir süre önce imzaladıkları ateşkesin uygulanışını izlemek üzere Gürcistan'ın ayrılıkçı Güney Osetya bölgesine gözlemci göndermeye hazır olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"The EU must be ready to ... support all efforts, including those of the United Nations and the OSCE, for a lasting and peaceful settlement of the conflicts in Georgia," EU foreign ministers stated after an emergency meeting in Brussels.
AB dışişleri bakanları Brüksel'de yaptıkları acil toplantı sonrasında yayınladıkları bildiride, "AB, Gürcistan'daki çatışmalara uzun süreli ve barışçı bir çözüm getirmek için, Birleşmiş Milletler ve AGİT'inkiler de dahil olmak üzere her türlü çabayı desteklemeye hazır olmalıdır." dediler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The six-point deal brokered by French President Nicolas Sarkozy, whose country currently holds the six-month rotating EU presidency, provides that Russia and Georgia must end hostilities and provide free access to humanitarian aid.
Altı aylık AB dönem başkanlığını yürüten Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin aracılık ettiği altı maddelik anlaşmada, Rusya ve Gürcistan'ın düşmanlıklara son verip insani yardımlara ücretsiz erişim sağlamaları öngörülüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In addition, Georgian forces must withdraw to their usual bases and the Russians to their pre-conflict positions.
Ayrıca, Gürcistan kuvvetlerinin normal üslerine, Rusların da çatışma öncesindeki mevkilerine geri çekilmeleri gerekiyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The deal envisions international talks on security and stability in South Ossetia and Abkhazia, the other Georgian breakaway region.
Anlaşmada, Güney Osetya ve diğer bir ayrılıkçı Gürcü bölgesi olan Abhazya'da güvenlik ve istikrarı sağlama konulu uluslararası müzakereler de öngörülüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The frozen conflict flared up last week when Georgia moved combat forces into South Ossetia, which broke away from Tbilisi's control in 1992 and has Moscow's backing.
Soğuk ihtilaf, geçen hafta Gürcistan'ın 1992 yılında Tiflis'in kontrolünden ayrılıp Moskova'nın desteğini alan Güney Osetya'ya girmesiyle alevlendi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Russia struck back massively, also bombing Georgia proper, well beyond South Ossetia's borders.
Rusya bu hamleye sert tepki verdi ve Güney Osetya'nın sınırlarının çok ötesinde Gürcistan'ın bir kısmını da bombaladı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Denouncing Russian actions, British Foreign Secretary David Miliband said the sight of Russian tanks on Georgian territory and the Russian blockade of Georgia's Black Sea port of Poti "are a chilling reminder of times that ... we had hoped had gone by".
Rusya'nın hareketlerini kınayan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Gürcü topraklarında Rus tanklarının görünmesi ve Rusya'nın Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki Poti limanını kapatmasının "geride kalmış olmasını umduğumuz zamanları hatırlatan tüyler ürpertici olaylar" olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The observers the EU plans to send to South Ossetia would supplement the 200 OSCE monitors already on the ground.
AB'nin Güney Osetya'ya göndermeyi planladığı gözlemciler orada bulunan 200 AGİT gözlemcisine katılacaklar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Finnish Foreign Minister Alexander Stubb, the OSCE's chairman this year, said he had proposed dispatching another 100 monitors.
AGİT dönem başkanlığını yürüten Finlandiya Dışişleri Bakanı Alexander Stubb, 100 gözlemci daha göndermeyi önerdiğini söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
French Foreign Minister Bernard Kouchner, who presided over Wednesday's meeting, voiced optimism that Russia would not oppose an EU observer mission.
Çarşamba günkü toplantıya başkanlık eden Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Rusya'nın bir AB gözlem misyonuna karşı çıkmaması yönündeki iyimserliğini dile getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
He noted, however, that any EU peacekeeping mission would require the approval of the UN Security Council, where Russia has veto power.
Ancak Kouchner, herhangi bir AB barış misyonu için Rusya'nın veto yetkisinin bulunduğu BM Güvenlik Konseyi'nden onay gerekeceğini de belirtti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
EU foreign policy chief Javier Solana said he would discuss the possibility of a peacekeeping operation at the EU foreign ministers' next meeting in Avignon, France, on September 5th and 6th.
AB dış politika sorumlusu Javier Solana bir barış operasyonu olasılığını AB dışişleri bakanlarının 5 ve 6 Eylül tarihlerinde Fransa'nın Avignon kentinde yapacakları bir sonraki toplantıda görüşeceğini söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Several Eastern European member nations are calling for a freeze in relations with Moscow in retaliation for its actions in Georgia.
Çok sayıda Doğu Avrupalı üye ülke, Gürcistan'a yaptıklarına misilleme olarak Moskova ile ilişkilerin dondurulması yönünde çağrıda bulunuyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Of course, some consequences must result from the aggression," said Lithuanian Foreign Minister Petras Vaitiekunas.
Litvanya Dışişleri Bakanı Petras Vaitiekunas, "Tabii ki saldırının bazı sonuçları olacaktır." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Germany, however, warned against isolating Russia and returning to the past.
Ancak Almanya, Rusya'nın izole edilerek geçmişe dönülmesine karşı uyarıda bulundu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The crisis will be the subject of a NATO foreign ministers' emergency meeting next Tuesday.
Kriz, NATO dışişleri bakanlarının gelecek Salı günü yapacakları acil toplantının konusu olacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
US Secretary of State Condoleezza Rice requested the meeting "as an opportunity to consult ... about the implications of the Russian military actions in Georgia", the US mission to NATO said on Wednesday.
ABD'nin NATO heyetinden Çarşamba günü yapılan açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın toplantıyı "Rusya'nın Gürcistan'daki askeri harekatlarının sonuçları hakkında istişarede bulunma fırsatı olarak" talep ettiği belirtildi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Meanwhile, the leaders of NATO members Estonia, Latvia, Lithuania and Poland and non-NATO member Ukraine urged the 26-nation Alliance to enroll Georgia in the NATO Membership Action Plan to prevent future attacks by Russia.
Bu arada NATO üyeleri Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya ve NATO üyesi olmayan Ukrayna'nın liderleri 26 üyeli İttifakı Rusya'dan gelebilecek başka saldırıları önlemek için Gürcistan'ın NATO Üyelik Eylem Planına alınması yönünde çağrıda bulundular.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Business: More Europeans facing poverty, survey says
İş dünyası: Ankete göre yoksullukla karşı karşıya Avrupalı sayısı artıyor
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
More than two thirds of Greeks say they have gotten poorer, and similar results are recorded in neighbouring countries.
Yunanlıların üçte ikiden fazlası daha yoksul hale geldğini söylüyor ve komşu ülkelerde de benzer sonuçlar kaydediliyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Also in business news: a joint Croatian/Hungarian venture discovers natural gas at the Zalata-Dravica field.
İş dünyasından haberlerde ayrıca: Hırvat/Macar ortak girişimi Zalata/Dravica sahasında doğal gaz buldu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A woman begs for money in Athens.
Atina'da dilenen bir kadın.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Greece has seen rising poverty levels as a result of the global financial crisis and the country's budgetary meltdown. [Getty Images]
Yunanistan'da küresel ekonomik kriz ve ülkenin bütçe krizinin sonucu olarak yoksulluk seviyeleri arttı. [Getty Images]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Poverty has grown in the continent over the past year, 60% of Europeans believe, according to a Eurobarometer survey of the social impact of the global financial crisis published on Tuesday (June 22nd).
Eurobarometer'in 22 Haziran Salı günü yayınladığı küresel ekonomik krizin toplumsal etkisi konulu bir anketine göre, Avrupalıların %60'ı son bir yıl içinde kıtada yoksulluğun arttığına inanıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In Greece, 85% of people believe they have grown poorer compared to last year.
Yunanistan'da halkın %85'i geçen yıla kıyasla daha yoksul hale geldiğine inanıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Bulgaria is next with 82%, while 77% in Romania see their situation as getting worse.
Bulgaristan %82 ile ikinci sırada yer alırken, Romanya'da %77'lik bir kesim durumlarının kötüleştiğini söylüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In Cyprus, 66% of respondents experienced a downturn in their financial status over the past 12 months.
Kıbrıs Rum Kesimi'nde, katılanların %66'sı son 12 ay içinde mali durumlarında kötüleşme yaşamış.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Low-cost air company Easy Jet started operations in Kosovo on June 19th.
Ekonomik havayolu şirketi Easy Jet 19 Haziran'da Kosova'da operasyonlara başladı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The first round trip was completed from Basel, Switzerland, to Pristina.
İlk çift yönlü sefer İsviçre'nin Basel kentinden Priştine'ye gerçekleşti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The route will operate four times a week, and is expected to serve up to 20,000 passengers by the end of October.
Sefer haftada dört kez yapılacak ve Ekim ayı sonuna kadar 20 bine kadar yolcuya hizmet etmesi bekleniyor.
en-tr