src
stringlengths
13
48
tgt
stringlengths
9
79
Bu komik iyileşmiş eski bir kırık var.
Bu eski bir kırık, komik bir şekilde iyileşmiş.
Bunu yapma, Sarang, buna pişman olacaksın!
Bunu yapma Sarang, pişman olacaksın.
Şu kızı kurtarmak için hepimiz ölelim mi?
O kızı kurtarmak için hepimiz ölmeli miyiz?
Şüpheli silahlı bir New York polisi.
Şüpheli silahlı bir New York dedektifi.
Christian, Gina benim en iyi arkadaşım.
Christian, Gina'nın en iyi arkadaşıyım.
Yoksa baharatlar ikimizi de yok edecek.
Yoksa baharatlar ikimizi de yok eder.
Bu tam onun yapacağı türden bir şey.
Bu tam da onun yapacağı şey.
Artık bana kıyafet almana gerek yok.
Artık bana kıyafet almak zorunda kalmayacaksın.
Onu ne kadar istediğimi de biliyorsun.
Ve bunu ne kadar istediğimi biliyorsun.
Tyron'dan çok güçlü bir darbe geldi.
Tyron'dan güçlü bir darbe.
Onu ne kadar uzağa götürmemi istersin?
Onu ne kadar uzağa götürmemi istiyorsun?
Ben serbest çalışan bir sigorta müfettişiydim.
Ben bir sigorta müfettişiydim, serbest çalışıyordum.
Şu genç adam, David Maddow var.
Genç bir adam var, David Maddow.
Jane'in telefonuna bir mesaj gelmiş.
Jane telefonuna mesaj atmış.
Bir sonraki suçlu kardeşi olan çocuk mu?
Suçlu bir kardeşi olan bir sonraki çocuk mu?
Beni sahiden özlüyor ve ben onu çok seviyrum.
Beni gerçekten özlüyor ve onu çok seviyorum.
Hills, onu görmeme izin vermen lazım.
Hills, onu görmeme izin vermelisin.
Juice'la yüz yüze görüşmek istiyorum.
Juice'la yüz yüze konuşmam gerek.
Bu bugün duyduğum en iyi haber.
Bu bütün gün duyduğum en iyi haber.
Gücü tekrar elde etmeye hazır mısınız?
Gücü geri almaya hazır mısın?
Bu yüzden yeni bir kira önerme için buradayım.
Bu yüzden buraya yeni bir kira teklif etmek için geldim.
Kansas City'de lanet kitabı yakacağım.
Lanet kitabı Kansas City'de yakacağım.
Bir daha soruyorum, onları nereye götürdünüz?
Tekrar soruyorum, onları nereye götürdün?
Danny Buck'ın hakkını vermek lazım.
Danny Buck, hakkını vermelisin.
Muhtemelen bu hayatımın en güzel günü.
Muhtemelen bugün hayatımın en güzel günü.
Evet, bu sefer biraz değişiklik yapalım.
Evet, bu sefer değiştirelim.
Başka ne ile ilgili olabilir ki, Ajan Booth?
Başka ne olabilir Ajan Booth?
Tanrı seni tüm bu evrenin kraliçesi yapsın.
Tanrı seni tüm evrenin kraliçesi yapsın.
Hayır, Grammy'i hep kazanırım ben.
Hayır, Grammy'de hep kazanırım.
Binaya giren ya da çıkan yok.
Binaya kimse girip çıkmadı.
Artık kendimi sana daha yakın hissediyorum.
Şimdi kendimi sana çok daha yakın hissediyorum.
Hiç de eğlenceli bir parti değil Bill.
Bu eğlenceli bir parti değil, Bill.
Biz çok daha fazla küfür kullanıyoruz.
Daha çok küfür kullanıyoruz.
Bayan Smith, şu an gülmenin zamanı değil!
Bayan Smith, gülmenin sırası değil.
Sizce gerçektende refakata ihtiyacım var mı?
Sence gerçekten bir refakatçiye ihtiyacım var mı?
Kötü bir koca değilsin ki sen.
Sen berbat bir koca değilsin.
Ama o baban değil di mi?
Ama o senin baban değil.
Gilly diye hitap edilmesini tercih ederim.
Bana Gilly denmesini tercih ederim.
Evet, ama altını seviyorsun, değil mi?
Evet, ama altın seviyorsun, değil mi?
Bu onun özel olduğuna dair bir işaret.
Bu onun özel olduğunun bir işareti.
Sanırım bu köprü, o zamanlar tren yoluydu.
Sanırım bu köprü demiryoluydu.
Bana onunla turneye çıkıp çıkmayacağımı sordu.
Ve bana onunla turneye çıkıp çıkamayacağımı sordu.
Sıcak ve taze, aynı pizza gibi.
Taze ve sıcak, pizza gibi.
Bunun için matematiksel bir formül yok.
Bunun matematiksel bir formülü yok.
Kurbandan DNA örneği almamız gerekmiyor mu?
Kurbanın DNA'sını incelememiz gerekmiyor mu?
Eğer seninle irtibata geçerse bana söyle.
Eğer seninle iletişime geçerse, bana söyle.
Ve sonra bir olay yeri ve daha çok kan.
Ve sonra bir suç mahalli ve daha fazla kan.
Marinara sosunuzun tadı domates suyu gibi.
Marinara sosunun tadı domates suyu gibi.
İzin olmadan sizi öylece içeriye almazlar.
İzinleri olmadan seni içeri almazlar.
Bir parçası vermut, dört parçası cin.
Bir parça vermut, dört parça cin.
İyi durumlar iyi insanların başına gelir..
İyi şeyler iyi insanların başına gelir.
Sanırım tanrı oraya geri gitmemi istiyor.
Sanırım Tanrı geri dönmemi istiyor.
Tahmin et onun için ne kadar ödedim.
Tahmin et buna ne kadar ödedim?
Ama sıra tutukluya gelince, o reddetti!
Ama konu tutukluya gelince reddetti!
Bunun için balistik bir inceleme yapar mısın?
Bunun balistik incelemesini yapar mısın?
Sen Paris'e hiç gitmemiştin, değil mi?
Yani, Paris'e hiç gitmedin, değil mi?
En azından onlarla birlikte olduğumuz müddetçe.
En azından onlarla olduğumuz sürece.
Sen bunu yaptın ve ben de burada kaldım.
Ve sen yaptın ve ben burada kaldım.
Ee Ari, bu adam bir Prens mi?
Ne yani, bu adam prens mi Ari?
Diego'nun bu işle alakası yok.
Diego'nun bununla bir ilgisi yok.
Bu büyük mikrodalgaya kimin ihtiyacı var?
Kim bu kadar büyük bir mikrodalgaya ihtiyaç duyar ki?
O sesin kulaklarımdan olmadığını fark ettim.
Gürültünün kulağımın içinde olmadığını fark ettim.
Bu seni hiç hayal kırıklığına uğratmıyor mu?
Bu seni hiç hayal kırıklığına uğratmadı mı?
Çünkü ben de, tam aynısını yapmak üzereydim.
Ben de aynı şeyi yapmak üzereydim.
Bu bir çeşit çıkar çatışması değil mi?
Bu bir tür çıkar çatışması değil mi?
Bu aşk için ben, cehennemde yanmaya hazırım.
Bu aşk için cehennemde yanmaya hazırım.
Gidersen hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Eğer gidersen, asla eskisi gibi olmayacak.
Sizin için her şeyi yaparlar Bayan Shah.
Sizin için her şeyi yaparlar, Bay Shah.
Elbette ama bu odada pencere yok.
Elbette, ama bu odanın penceresi yok.
Sana bakmak seni rahatsız ediyor mu?
Sana bakmam seni rahatsız mı ediyor?
O eski Carol Burnett şeyine ne dersin?
Eski Carol Burnett olayına ne dersin?
Evet, sana orada çok kötü davrandım.
Evet, orada sana çok kötü davrandım.
Yaptıkların için kendine işkence edip durdun.
Yaptığın şey için kendine işkence ediyorsun.
Öyleyse sakinleşmek için beni bir kere sik.
O zaman sakinleşmek için bir kere sik beni.
Kitabım sekse bakış açını nasıl değiştirdi?
Kitabımın sekse bakış açını nasıl değiştirdiğini.
Bana ve varildeki diğer kızlara benziyor.
Bana ve varillerdeki kızlara benziyor.
Helios daha önce hiç böyle yakalanmamıştı.
Helios daha önce hiç yakalanmamıştı.
Belki daha sonra bir sandviç yersin.
Belki sonra sandviç yersin.
Onun kurt adam olduğunu size söylemiştim.
Sana söyledim, bu bir kurt adam.
Bu benim için zor bir şey.
Bu benim için çok zor.
Böyle bir şeyi biz yapsak, kovardın.
Eğer bunu yapan biz olsaydık, bizi kovardın.
Clay bunu bir hata olarak gördü.
Clay bunun bir hata olduğunu düşündü.
Bir konuda iyi olduğumu onlara göstereceğim.
Onlara bir şeyde iyi olduğumu göstereceğim.
Başkalarını yok etmek bizim tarzımız değil.
Diğerlerini yok etmek bizim tarzımız değil.
LaChapelle'i niçin Lonca'da öldürdünüz?
Ama neden LaChapelle'i Loca'da öldürdüler?
Ortadan kaybolduysa, iyi bir sebebi vardır.
Eğer kaybolduysa, bunun iyi bir sebebi var.
Bu kadar da cömert olabileceğimi sanmıyorum.
O kadar cömert olduğumu sanmıyorum.
Kira çok çocuksu ve kaybetmekten nefret ediyor.
Kira çocuktur ve kaybetmekten nefret eder.
Ben onlarla ilgilenirken sen gidip dulu al.
Ben onlarla ilgilenirken sen git dulu getir.
Spor arabam ya da havuzum asla olmayacak.
Asla bir spor arabam ya da havuzum olmayacak.
Daha iyi olmaları için onları eğitmeliyiz.
Onlara daha iyi olmayı öğretmeliyiz.
Kamal Amca, saray seti berbat durumda.
Kamal Amca, sarayın seti harap oldu.
Bu konuyu çözmek için sana ihtiyacım var.
Bu konuyu konuşmak için yardımına ihtiyacım var.
Bu hayvanlar çok büyük ve zekidirler.
Bu hayvanlar çok büyük ve çok zeki.
Bunu yapsan bile, neyi kanıtlamış olacaksın?
Yapsan bile, neyi kanıtlayacak?
Don, ben senin duş aldığını sanıyordum.
Don, duş aldığını sanıyordum.
Atlantic City'deki bazı şeylerin değiştiğini.
Atlantic City'de işler değişiyor.
Judy'ye parayı sana vermesini ben söyledim.
Judy'ye sana vermesini söyledim.
Siz Kral'a hizmet ediyorsunuz, değil mi?
Kral'a hizmet ediyorsun, değil mi?
Galiba sizi New York'ta görmüştüm.
Sanırım seni New York'ta gördüm.